Browsing by Author "Koç, Ahmet"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis Histochemical and Histometric Studies on the Humoral and Cellular Defence System Cells of Endometrium Tissue of Implantation in Rats(1999) Koç, Ahmet; Kanter, MehmetBu çalışma, implantasyonda sıçan endometriyum dokusunun hücresel ve sıvısal savunma sistemi hücrelerinin dağılımları ve yoğunluklarının histokimyasal ve histometrik yöntemlerle belirlenmesi amacıyla yapıldı. Çalışmada, 42 adet dişi Wistar Albino sıçan kullanıldı. Sıçanlardan alman uteruslardan hazırlanan kesitlere, plazma hücrelerini belirlemek için metil green - pironin boyama yöntemi ve kriyostat'ta alman kesitlere de, alfa naftil asetat esteraz pozitif hücreleri belirlemek için ANAE enzim boyaması yapıldı. T - lenfositlerin ve uterus doğal öldürücü hücrelerinin (uNK'lann), implantasyonun ilk üç gününde desidual alan içinde gittikçe arttığı; endometriyumda ise, desidual alana göre daha az olan bu hücrelerin sayısının üçüncü günde desiduadaki hücre sayışma yakın bir oranda artış gösterdiği gözlendi. İmplantasyonun dördüncü gününden itibaren endometriyumda azalmaya başlayan bu hücrelerin sayılarında, altıncı günde yeniden şekillenen endometriyumla birlikte bir artışın olduğu görüldü. İmplantasyonda endometriyumda bulunmayan makrofajlann miyometriyumda oldukça fazla sayıda olduğu tespit edildi. Plazma hücrelerinin, implantasyonun ilk gününde, desidual alan ile birlikte endometriyumda fazla sayıda bulunduğu, implantasyonun ikinci ve üçüncü günlerinde ise azaldığı görüldü. İmplantasyonun dördüncü gününden itibaren son gününe kadar desidual alan içinde plazma hücrelerinin bulunmadığı, endometriyum'da ise bu hücrelerinin sayısının en az seviyede olduğu gözlendi. İmplantasyonun beşinci gününden altıncı gününe doğru reepitelizasyonla birlikte endometriyum'un kalınlaştığı ve plazma hücrelerinin sayısmda artış olduğu belirlendi. Bu çalışmada, endometriyum dokusunun hücresel ve sıvısal savunma sistemi hücrelerinin implantasyonun farklı günlerine göre değişik dağılımlar ve yoğunluklar gösterdiği tespit edildi. Maternal immun tepkinin baskılanarak fötus'un canlılığını sürdürmesinde, diğer bazı faktörlerin (genetik ve hormonal) yam sıra implantasyon sürecinde endometriyum dokusunun savunma sistemi hücrelerinin dağılımlarında meydana gelen değişimlerinde etkili olabileceği sonucuna varıldı. Anahtar Kelimeler : Sıçan, endometriyum, implantasyon, hücresel ve sıvısal savunma hücreleri.Master Thesis Ismail Haqqi Bursawi’s (D. 1137 1725) Work Titled Tuhfa-I İsmailiyya(2008) Koç, Ahmet; Ögke, Ahmetİsmâil Hakkı Bursevî, XVII. yüzyılın ikinci yarısı ve XVIII. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış, dînî ilimler üzerine verdiği yüzotuzun üzerindeki eseri ile öne çıkan çok yönlü, mütefekkir, âlim, mutasavvıf bir şahsiyettir.Tuhfe-i İsmâiliyye Bursevî'nin, Nemçe ve Erdel seferlerinde, yol arkada-şı olan Yeniçeri Lefkevîzâde Hacı İsmâil Piyâde'nin kendisinden açıklanmasını istediği bazı dînî meseleler üzerine h. 1132/m. 1720 yılında çok kısa bir zamanda kaleme aldığı bir eseridir.Tasavvuf ak?idinin temel ilkelerini bünyesinde barındırması ve tasavvuf yolcularına önemli tavsiyeler taşıması bakımından önem arz eden bu eserinde tasavvufî bir derinlik vardır. Bursevî, Tuhfe'de tasavvufî ıstılah ve kavramları açıklarken, öncelikle âyet ve hadisleri referans almıştır. Kavramlar sâde bir anla-tımla ve zaman zaman metaforik bir dil kullanılarak açıklanmıştır. Îmân, amel ve ahlâk alanına giren konular, insanın mânevî/iç dünyâsına yönelik tavsiyeler, ta-savvufî kavramlar eşliğinde açıklanmıştır.Eserin bütünü dikkate alındığında Bursevî'nin özellikle İbn Arabî'nin bilgi (mârifet) ve varlık (vücûd) anlayışının izlerini taşıdığı görülmektedir. Eserde temel vurgu olarak kâmil bir insan, olgun bir müslüman olabilmek için neler yapı-labileceğinin, nasıl bir yol tâkip edilmesi gerektiğinin ana hatları çizilmeye çalı-şılmıştır. En makbul, nihâyeti olmayan ve elde edilmesinde meşakkat bulunan ilmin, irfânî bilgi (mârifet ilmi) olduğu ve bu ilme sâhip olanların inancının daha da sağlamlaşacağı vurgulanmaktadır. Fıkhî konular olmasına rağmen, îmân ve amel konusunda yapılan açıklamalarda, hayâ, keşf hâli, îmânda lisan ve kalp iliş-kisi, zikir, fütüvvet, tevbe ve istiğfâr, tevekkül, takvâ, mârifet, rü'yetullâh, lisân-kalp ilişkisi v.b. konulara değinilmesi, eserin tasavvufî derinliğini ortaya koymak-tadır.Article Non-hodgking Lenfoma ve Renal Hücreli Karsinom Birlikteliği(2009) Küçükzeybek, Yüksel; Altıntaş, Abdullah; Koç, Ahmet; Erten, Remzi; Tuken, Murat; Yemiş, Said; Küçükzeybek, Betül Bolat55 yaşındaki erkekte NHL ve böbrek tutulumu ön tanısıyla 8 seans kemoterapi uygulandı. Böbrek lezyonu dışında tam yanıt alınan olguda radikal nefrektomi gerektiren renal hücreli karsinom saptandı. Bu olgu sunumunda nadir görülen bir durum olan renal hücreli karsinom ve non-Hodgkin lenfoma eşzamanlı birlikteliği sunulmuştur.Article Puberte Döneminde Yapılan Kastrasyon ve Kastrasyondan Sonra Verilen Testosteronun Ergin Sıçan Timus Bezinde Meydana Getirdiği Histolojik Değişikliklerin Işık Mikroskobu ile İncelenmesi(1997) Gençcelep, Musa; Kanter, Mehmet; Koç, AhmetBu çalışma, puberte döneminde yapılan kastrasyon ve kastrasyondan sonra verilen testosteronun ergin (3 aylık) sıçan timus bezinde meydana getirdiği histolojik değişiklikleri incelemek amacıyla yapıldı. Çalışmada, iki aylık 30 adet erkek sıçan kullanıldı. Sıçanlar her grupta 10 adet olacak şekilde biri kontrol diğer ikisi deneme grupları olmak üzere 3 gruba ayrıldı ve deneme gruplarındaki hayvanlara kastrasyon işlemi yapıldı. I. deneme grubundaki sıçanlar kastrasyon sonrası hiç bir işleme tabi tutulmadan bir ay bekletilirken , II. deneme grubundakilere ise haftada bir kez 5 mg/kg depo testosteron 4 hafta süreyle im verildi. I. deneme grubundaki hayvanların limuslannda stromada hiç bir değişiklik görülmezken, organın parenşim kısmındaki korteks-medulla oranında, korteks lehine bir artış olduğu gözlendi. II. deneme grubundaki hayvanların timuslarında ise, stromada ileri derecede bir kalınlaşma ile birlikte özellikle kapsül etrafında ve az miktarda septumlardaki bağ doku içersinde yağ doku miktarında artış olduğu ve bu yağ dokunun timus parenşiması ile yer değiştirdiği görüldü. Ayrıca, organın parenşim kısmında ise korteks-medulla oranında, medulla lehine bir artış ile birlikte bu iki bölgenin birbirlerine geçiş bölgelerinin düzensiz olduğu tespit edildi. Puberte döneminde yapılan kastrasyonda timus parenşimasmda dikkate değer bir büyüme ve tımosit sayısındaki artışa bağlı olarak kastre edilmeyenlere göre immun yanıtın dalıa aktif olabileceği, ancak androjenlerin yeniden uygulanması ile bu etkinin geriye dönüşümlü olduğu sonucuna varıldı.Article Sıçanlarda Doğumdan Sonra Uterus İnvolusyonunun Histolojik Olarak İncelenmesi(1997) Kanter, Mehmet; Koç, AhmetBu çalışma, doğumdan sonra uterus ınvolusyonunun histolojik olarak incelenmesi amacıyla yapıldı. Çalışmada 42 adet dişi sıçan kullanıldı. Sıçanlar her grupta altı adet olmak üzere yedi deneme grubuna ayrıldı. Doğumdan hemen sonra başlayarak altıncı güne kadar histerektomi yapıldı ve histolojik olarak şu bulgular elde edildi: Doğumdan sonraki sıfırına günde endometrium kriptlerinin oldukça derin ve düzensiz olduğu gözlendi. Lamına propriada çok sayıda genişlemiş kan damarı, ödematöz hücreler ve az sayıda geniş lümenli uterus bezlerine rastlandı. Ayrıca, uterus lümeninde bulunan hücre yıkımlanmalarının doğumdan sonraki dördüncü günden itibaren kaybolduğu tespit edildi. Doğumdan sonra beşinci güne doğru kriptlerin derinliğinin azaldığı ve düzenli bir yapıya geçtiği gözlendi. Lamina propriamn gittikçe küçüldüğü ve burada bulunan kan damarları ile birlikte ödematöz hücrelerin azaldığı ve uterus bezleri ile bağ dokusu ipliklerinde de artış olduğu tespit edildi. Doğumdan sonraki beşinci ve altıncı günlerde uterusun histolojik olarak normal yapısını kazandığı sonucuna varıldı.Article Yerli Eşeklerin Üçüncü Göz Kapağı (Palpebra Tertia) Üzerinde Histolojik Araştırmalar(1997) Koç, Ahmet; Nur, İ. Hakkı; Yoruk, MecıtÇalışmada, 4 adet sağlıklı erişkin yerli merkebin palpebra tersiyaları ışık mikroskopik olarak incelendi. Genel olarak lamina epiteliyalisin çok katlı kübik veya pirizmatik nonkeratinize epitelden meydana geldiği ve epitel hücreleri arasında korneal yüzde daha az olmak üzere PAS pozitif kadeh hücreleri gözlendi. Palpebral yüzde, lamina epıteliyalisin yer yer kript benzeri çöküntülerine rastlandı. Subepiteliyal bağdokunun, çoğunlukla kollagen iplikleri seyrek olarak da elastik iplikleri içerdiği gözlendi. Palpebra tersiyanın ortasında yer alan \"T\" şeklindeki kıkırdağın hiyalin türde olduğu belirlendi. Gl.niktitans seröz karakterde ve PAS pozitifti. Medial göz açısındaki bağdokunun derinlerinde düz kas demetleri görüldü.