Browsing by Author "Koç, Serap"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Cefazolin Reinforced Porous Hydroxipatide (hap) Production(2023) Ersidar, Ayşan; Koç, Serapİnsan ve hayvan vücutlarında bulunan kemiklerde hastalık ve trafik kazaların sebep olabileceği ortopedik bozukluklar ve kayıp dokular meydana gelmektedir. Bu dokuların görevlerini yerine getirebilmek için biyomalzemeler kullanılmaktadır. Genel olarak tercih edilen biyomalzemeler öncelikle seramik olmak üzere farklı materyallerden üretilmektedir. Önemli seramik malzemelerden olan hidroksiapatit (HAp) kemiğin ve dişlerin ana bileşeni olduğundan dolayı biyomedikal uygulamalarda sıkça tercih edilmektedir. HAp' nın biyolojik davranışı kimyasal ve faz kompozisyonu, mikroyapısı, gözenek boyutu ve gözenek hacmi gibi faktörlere bağlıdır. Gözenekli HAp' nın vücutta kullanılan implant ve protezler için doku oluşumunu desteklenmesi, gerilme kalkanı ve aseptik gevşeme problemlerinin giderilmesi gibi üstünlüklerden dolayı daha çok tercih edilmektedir. Biyomedikal alanlarda özellikle ameliyat sonrası implante edilmiş sentetik biyomalzemelerden kaynaklı olarak ortaya çıkan enfeksiyonu önlemek için antibiyotikler kullanılmaktadır. Birinci kuşak sefalosporinler grubunda yer alan cefazolinin %78 bakterilere karşı direnç gösterdiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada 0.5 gr, 0.75 gr ve 1gr cefazolin katkılı gözenekli HAp elde edilmiştir. Elde edilen katkılandırılmış HAp'lerin yüzey ve mekanik özellikleri incelenmiştir. Cefazolin ile katkılandırılmış HAp'lerin karakterizasyonu X-Işını Difraktometresi (XRD), Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM), Fourier Dönüşümlü Kızılötesi Spektroskopi (FTIR), Basma ve Yoğunluk analizleri yapılmıştır.Master Thesis Effects of Sol – Gel Process Parameters on Ha Rgo Coatings of Metallic Implants(2022) Bezir, Gizem; Koç, SerapGünümüzde uygulama ve kullanım alanı gittikçe artan güvenilir, biyouyumlu ve etkin olan biyomalzemeler, insan vücudundaki dokuların veya organların desteklemek, işlevlerini yerine getirmek amacıyla vücuda yerleştirilen implantlar sürekli olarak vücut sıvıları ile temas halinde olmaktadır. Bu temas belirli zamana içerisinde aşınmalara, implantların çevresinde alerjik reaksiyonlara, iltihaplanmalara ve bakteri oluşumuna neden olabilir. Bu nedenle vücut içerisine yerleştirilen implantın toksik etkilerini önlemek amacıyla kaplanmanın önemi artmaktadır. Bu nedenle biyouyumluluğu iyi olan, yüksek dayanım, düşük elastik modül ve korozyona karşı gelişmiş dirençleri nedeniyle Ti alaşımlarından olan Ti6Al4V (titanyum 6-alüminyum 4-vanadyum) metalik biyomalzemenin üzeri kemik yapısına en çok benzeyen hidroksiapatit (Ca10(PO4)6OH2, HA), ve katkı malzemesi olan indirgenmiş grafen oksit (rGO) kaplanarak mekanik özelliklerinde iyileştirmeler yapılmıştır. Bu çalışmada Ti6Al4V metalik biyomalzemenin üzerine kaplama malzemesi olarak doku ile kimyasal bağ yapabilen biyoaktif bir seramik olan HA, rGO ile katkılandırılarak sol – jel daldırma yöntemi (sol – gel dip coating) ile 50C, 60C, 70C, 80C ve 100C sıcaklıkta sabit hızda kaplanarak ince filmler oluşturulmuştur. Oluşturulan bu kaplamanın yüzey ve mekanik özellikleri incelenmiştir. Hazırlanan rGO ile katkılandırılmış HA tozunun karakterizasyonunu X – Işını Difraktometresi (XRD), oluşturulan ince filmlerin karakterizasyonu için Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM), mekanik özellikleri için Mikrosertlik, Çizik (scratch) aşınma testi ve çizik atılan yerlerde kaplama yüzeyindeki değişimi belirlemek için Yüzey Profilometrisi analizi yapılmıştır.Master Thesis Investigation of Mechanical and Ballistic Properties of Boron Carbide and Alumina Ceramic Armor Plates(2020) Akçay, Beytullah; Koç, SerapBu çalışmada, zırh yapımında yaygın olarak kullanılan bor karbür (B4C) ve alümina (Al2O3) seramik plakalarına X-ışını difraksiyonu (XRD), X-ışını floresans spektrometresi (XRF) uygulanarak plakaların kristallografik özellikleri, içyapı, içerdiği fazlar, kimyasal bileşim gibi özellikleri belirlenmesi hedeflenmiştir. Bor karbür ve alimüna seramik plakaların elementel kompozisyonlarının belirlenmesi için taramalı elektron mikroskobu (SEM-EDS), yoğunluk, mikro sertlik ve üç nokta eğme testleri uygulanmıştır. Yapılan çalışma sonucunda literatür ile mekanik dayanımları, gözeneklilik ve NIJ-STD0-101.04 standardında P-BFS balistik testi uygulayarak elde edilen mekanik özelliklerin balistik anlamda etkilerini ortaya konulması amaçlanmıştır. B4C ve Al2O3 içeriği homojen bir dağılım göstermekte olup sırası ile yoğunlukları 2,52 g/cm3 ve 3,85 g/cm3 olarak ölçülmüştür. B4C ve Al2O3 numuneleri gevrek kırılma özelliği sergilemekte ve düşük gerilimlerde lineer deformasyon oluşturmaktadır. Elastik özellikler bor karbür içeriğindeki karbon oranına göre değişmektedir. Bor karbür plakanın elastisite modülü 440 GPa olarak elde edilmiştir. B4C ve Al2O3 plakalar, askeri standartlara uygun olarak yapılan balistik testlerde 4. seviye tehditlere (hızı bor karbür plakasında 878 m/sn, alümina plakasında 884 m/sn olan 7.62x63 mm M2 AP mermide) karşı travma derinlikleri 28.8 mm ve 34.4 mm olmak üzere NIJ-STD-0101.04 standardı çerçevesinde tam koruma sağlamaktadır. B4C'nin yüksek sertliği nedeniyle Al2O3'e nazaran daha iyi balistik özellik göstereceği beklentisi, malzemenin aşırı gevrek olması nedeniyle mümkün olmamaktadır.Master Thesis Synthesis and Characterization of Tri-Calcium Phosphate Doped With Strontium, Chloride and Fluoride Ions(2018) Ahmed, Redar Wasurahman; Koç, SerapBiyomekanik alanında araştırmacılar, özellikle kemik reformu ve sert doku protezleri alanlarında kullanılmak üzere, istenen mekanik özellikleri ve bazı özel gereksinimleri karşılayabilen biyomalzemeleri tasarlamaya ve seçmeye yönelik çalışmaları sıklıkla yürütmektedir. Metalik olmayan malzemelerin oldukça büyük bir alt sınıfını teşkil etmekte olan çok sayıda biyoseramik malzeme, insan vücuduna nakledilmektedir. β-üç-kalsiyum fosfat (β-TCP)'ta işte bu malzemelere bir örnektir ve NaH2PO4 ve Ca (NO3)2 'nin suda çözünmüş halinin ıslak çöktürülmesi ile elde edilmektedir. Bu çalışmanın amacı stronsiyum, klorür ve florür iyonları katıklı trikalsiyum fosfatlarını birleştirmektir. Saf ve katıklı trikalsiyum fosfatlarını elde etmek amacıyla uygulanmıştır. Katıklı numuneler 1100oC'de 1 saat sinterlenmiştir. Yoğunluk etkisini tespit edebilmek için Archimedes yöntemi yapılmıştır. Stronsiyum (Sr+2) ve klor (Cl-) ilavelerinin numunelerin yoğunluğunu azalttığı gözlenirken, flor katkısının hem numune. Stronsiyum, klor ve flor katıklı numuneler 1100oC'de 1 saat sinterleme sonrasında yoğunluk farklılıkları göstermiştir. Fazların ve bağların tespiti için XRD difraksiyon yöntemi kullanılmıştır. Çalışma sonucunda tüm numuneler için XRD difraksiyonunda TCP tepe noktalarına ulaşılmıştır. Numunelerin tanecik ebatlarının tespitinde SEM yöntemi kullanılmıştır.Research Project Titanyum Nikel (Tini) ile Takviye Edilmiş Magnezyum Bazlı Kompozitlerin Geliştirilmesi(2018) Koç, Serap; Yavuz, Halil İbrahim; Aydoğmuş, TarıkBu çalışmada, havacılık ve otomotiv sektöründe kullanılmaya aday, hacimce % 5-25 oranında TiNi mikro partikülleri ile takviye edilmiş, yeni Mg ve AZ91 alaşımı matrisli kompozitler sıcak presleme yöntemi ile üretilmişlerdir. Sıcak presleme süresi 1 saat olarak sabit tutulurken, presleme sıcaklığı Mg ve AZ91 matrisli kompozitler için sırasıyla 600 °C ve 420 °C olarak optimize edilmiştir. SEM ile yapılan mikroyapı analizleri sonucunda matris ve takviye fazlarının sıcak presleme esnasında birbiri ile reaksiyona girmediği, istenmeyen intermetalik bileşik, oksit ve karbürlerin bulunmadığı iyi bir arayüzeyin oluştuğu gözlenmiştir. Arşimet yöntemiyle elde edilen yoğunluk sonuçlarına göre Mg matrisli kompozitlerin gözenek içermediği, AZ91 matrisli kompozitlerde ise artan takviye oranıyla gözenek miktarının arttığı belirlenmiştir. %25?lik maksimum TiNi ilavesi ile gözenekliliğin %2.4 olduğu tespit edilmiştir. Oda sıcaklığında yapılan XRD analizleri, sıcak preslemenin başlangıç matris tozlarında yer alan fazları değiştirmediğini (Mg?da ?-Mg; AZ91?de ?+?) fakat takviye tozlarında başlangıçtaki östenitik B2 fazına ilaveten martensitik B19? ve R fazları ile Ti3Ni4 çökeltilerinin de yer aldığını ortaya koymuştur. DSC analizleri ile de doğrulanan bu durumun nedeni, sıcak presleme sıcaklıkları ile takviye TiNi partiküllerinin yaşlandırma sıcaklığının çakışmasıdır. Kompozitlerin sertliği beklendiği üzere artan takviye oranı ile artmıştır. Oda sıcaklığında yapılan basma testleri süneklikten fazla ödün vermeden akma ve basma mukavemeti değerlerinde sırasıyla %43 ve %60?a varan artışların olduğunu göstermiştir. Mg ve AZ91 matrisli kompozitler yüksek sıcaklıklarda sıradışı meknik özellikler sergilemişlerdir. Yüksek sıcaklık (100 °C, 150 °C ve 200 °C) basma testleri sonucunda kompozitlerin akma dayanımlarının 100 °C?ye kadar takviye fazında görülen gerilim sonucu gerçekleşen martensitik dönüşümler nedeniyle arttığı gözlenmiştir. Kompozitlerin korozyon dirençlerinin referans Mg ve AZ91 alaşımına göre daha düşük olduğu fakat artan takviye oranı ile iyileştiği görülmüştür.