Browsing by Author "Kurt, Haydar"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis A Study on the Anatomical and Histological Investigation of the Graft - Union and Cut - Rootting of Stone Pine (Pinus Pinea L.)(2000) Kurt, Haydar; Tekintaş, F. EkmelBu araştırma, fıstık çamında aşı kaynaşması ve adventif kök oluşumu sırasında meydana gelen gelişmeleri anatomik ve histolojik yönden değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür. Yapılan incelemeler sonucunda; aşılarda kaynaşmanın bütün safhalarının gerçekleşmiş olduğu gözlenmiştir. Bazı aşı örneklerinde ise yetersiz kallüs oluşumu, kambiyum bölgelerinin iyi çakıştınlamamış olması ve nekrotik tabakaların olumsuz etkileri gibi nedenlerle bağlantının zayıf olduğu veya hiç kurulmadığı saptanmıştır. Diğer yandan odun çeliklerinde yapılan köklendirme çalışmalarda adventif kök oluşumuna rastlanılamamıştır. Anahtar Kelimeler: Fıstık çamı, aşı kaynaşması, köklenme ve anatomisiMaster Thesis Determination of the Effects of Some Application and Drying Methods of Grape Varieties Grown in Samarkand (uzbekistan) Region on Raisin Quality(2022) Barin, Hüseyin; Kurt, HaydarBu çalışma, farklı bandırma solüsyonlarının Semerkant (Özbekistan) yöresinde kurutmalık olarak değerlendirilen Ak Kişmiş ve Kara Kişmiş üzüm çeşitlerinin kuruma performansları ve kuru üzüm kaliteleri üzerine olan etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada değişik oranlardaki (%1 ve 2) fındık yağı, susam yağı ve zeytinyağı ile %5 oranındaki potasyum karbonat (K2CO3) ve sodyum bikarbonatın (NaHCO3) karışımlarından elde edilen bandırma solüsyonları kullanılmıştır. Farklı solüsyonlara bandırılan üzümler, beton sergi yerinde güneşte kurutulmuştur. Bandırılmış üzümlerin natürel (kontrol) üzümlere göre, Ak Kişmiş çeşidinde 8-12 gün, Kara Kişmiş çeşidinde ise 10-14 gün daha erken kurudukları belirlenmiştir. Kuru üzümlerde belirlenen kuruma randımanı Ak Kişmiş çeşidinde %23.65-25.56, Kara Kişmiş çeşidinde %24.45-26.62 arasında, tane renk parametrelerinden L* değeri Ak Kişmiş çeşidinde 31.03-59.42, Kara Kişmiş çeşidinde 27.82-35.91 arasında, değişim gösterdiği tespit edilmiştir. Ak Kişmiş ve Kara kişmiş çeşitlerinde '%5 K2CO3 + %1 Susam yağı' solüsyonu duyusal analizler sonucu en yüksek puanları almaları ve incelenen diğer bazı özellikler dikkate alındığında kurutma öncesinde kullanılabilecek uygun bandırma solüsyonu olduğu kanaatine varılmıştır.Article İncir (Ficus Carica L.) Genotipleri Arasındaki Fenotipik Varyasyonun Kümeleme ve Temel Bileşen Analizi Metodu İle Belirlenmesi(2021) Özrenk, Koray; Doğan, Adnan; Kurt, Haydarİncir (Ficus carica L.), dünyada yaygın olarak yetiştirilen en eski kutsal meyvelerdendir. Güneydoğu Anadolu’nun, incir gen merkezi olarak özel bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Bu araştırmada, Siirt (Türkiye) yöresinde yetiştirilen incir (F. carica L.) genotiplerinin 21 kalitatif ve kantitatif özellikleri değerlendirilmiştir. Bu çalışma ile incir genotiplerinin fenotipik karakterizasyonu yapılmış olup, incelenen genotipler arasında yüksek düzeyde fenotipik çeşitlilik saptanmıştır. İncelenen özelliklerin çoğunun varyasyon katsayısı (VK) % 20.00’dan yüksek bulunmuş olup, parametrelerin VK değerleri % 10.79- 62.78 aralığında değişkenlik göstermiştir. İrdelenen karakterlerin birbiriyle olan ilişki düzeyleri ile her bir faktörün incir meyvesini tanımlamadaki etki oranları belirlenmiştir. En yüksek kaliteye sahip genotiplerin; E-42, E-19, E-26, E-27, E-30 ve E-20 olduğu belirlenmiştir. Mevcut çalışmanın sonuçları, incir genetik kaynaklarının uygun bir şekilde yönetilmesi ve korunması bağlamında özgün bir değere sahiptir. Üzerinde çalışılan genotiplerin gelecekteki ıslah programları için önemli bir gen kaynağı olabileceği düşünülmektedir.Master Thesis Investigation of the Performance of Some Domestic and Foreign Standard Walnut Varieties Growed in Van (edremit) Region(2024) Yüksel, Yasin; Kurt, HaydarBu çalışma Van ili Edremit ilçesinde farklı yerli ve yabancı ceviz çeşitleriyle kurulmuş olan üretici bahçesinde yürütülmüştür. Çalışmamızda meyve bahçesinde bulunan çeşitlerin fenolojik ve morfolojik özelliklerinin yanında çeşitli meyve özellikleri (kabuklu meyve ağırlığı, İç meyve ağırlığı, iç oranı (% randıman), kabuk kalınlığı, iç rengi, meyve içinin bütün çıkma durumu, vb.) UPOV kriterlerine göre değerlendirilmiştir. Ayrıca bu çeşitler antraknoz, don zararı ve meyve iç kurduna toleransları da takip edilmiştir. Bu özellikler değerlendirildiğinde Kaman-1 ve Fernor çeşitlerinin Van ili Edremit yöresi ekolojik koşullarında Kaman5, Ronde ve Chandler çeşitlerden daha iyi performans gösterdikleri tespit edilmiştir.Article Phytochemical Variation of Native Apple Germplasm Resources From the Eastern Black Sea Region, Turkey(Springer, 2022) Balta, Mehmet Fikret; Karakaya, Orhan; Kurt, Haydar; Yilmaz, Muharrem; Uzun, Serkan; Balta, FikriIn order to contribute more to human health, revealing the nutritional potential of fruit germplasm sources that have rich phytochemical compounds has gained importance today and has become one of the breeding objectives of various fruit species. Many nutritional components of wild apples have been considered as useful sources for apple breeding efforts, but studies on the phytochemical compounds of native apple genetic resources grown in local areas are limited. This study was carried out to investigate the phytochemical compounds of 19 native apple genotypes grown in Giresun in the eastern Black Sea region of Turkey and to compare them with those of three commercial varieties ('Granny Smith', 'Fuji', and 'Royal Gala'). The total phenolic contents of the genotypes ranged from 141.7 mg per 100 g (Yesilsut) to 1036.8 mg per 100 g (Cipir). Antioxidant activity was determined to be between 505.6 mu mol per 100 g (Ahmet) and 5041.8 mu mol per 100 g (Cipir). The total flavonoids ranged between 11.2 mg per 100 g (Beyaz) and 95.3 mg per 100 g (Maden). Uzun had the highest content of malic acid (15.33 g l(-1)) and tartaric acid (1.008 g l(-1)). The highest values for succinic acid and oxalic acid were detected in Cipir (1.192 g l(-1) and 0.484 g l(-1), respectively). Most of the native apple genotypes had higher levels of phytochemical compounds than those of standard apple cultivars. Principal component analysis showed that the phytochemical components could effectively explain the variability among the native apple genotypes, which exhibited wide variation in terms of phytochemical compounds. Most genotypes contained higher levels of phytochemical compounds than standard apple cultivars. The data imply that the native apple genotypes are an important source of phytochemical compounds and that native apple genotypes with higher contents of bioactive compounds can be used as genetic material for apple breeding programs. They might contribute to the development of new apple cultivars with enhanced health benefits.Article Sert Kabuklu Meyve Türlerinin Van Gölü Havzasında Mevcut Durumu ve Potansiyeli(2020) Kurt, HaydarÜlkemizin önemli havzalarından birisi olan Van Gölü Havzası’nın yüksekliği 1650 m ile 4000 m arasında değişmekte olup ortalama yüksekliği 2000 m civarındadır. Bu havzada şiddetli karasal bir iklim hakimdir. Yüksek platoların geniş alanlar kapladığı Van Gölü havzasında, yüksek dağ sıraları ve çukur alanlar mevcuttur. Van Gölü havzasının çukur alanları daha ılıman bir iklime sahip olup, yerleşmeye ve tarıma uygun alanlardır. Van Gölü’nün iklimi yumuşatıcı etkisi göle yakın kesimlerde mikro klima alanlar oluşturmuştur. Fakat bu havzada vejetasyon süresi deniz kıyısındaki düşük rakımlı alanlara göre daha kısadır. Meyve yetiştiriciliği için ilkbaharın geç donlarının yanında sonbaharın erken donları da sınırlayıcı rol oynamaktadır. Buna rağmen Van Gölü havzasında sert kabuklu meyve türlerinden ceviz, badem, antepfıstığı, fındık ve kestane yetiştiriciliğine uygun mikro klima alanlar mevcuttur. Van Gölü havzasında yüksek rakımın meyve kalitesi üzerinde sağladığı avantajlardan yararlanılarak bu meyve türlerinin ekonomik olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır.Article Türkiye’de Biyolojik Çeşitliliği Tehdit Eden Biyo-kaçakçılık(2019) Kurt, Orhan; Kurt, Haydar; Göre, Merve; Çelik, NuryaTürkiye; coğrafik, topoğrafik ve ekolojik farklılığının sonucu olarak oldukça zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Türkiye biyolojik zenginliği nedeni ile bir biyolojik çekim merkezi ve zengin bir biyolojik materyal deposu olma özelliği arz etmektedir. Biyolojik çeşitliliğin yetkili kurumların izni olmadan toplanması ve yurt dışına çıkarılması, biyo-kaçakçılık olarak adlandırılmaktadır. Maalesef, alınan bütün tedbirlere rağmen, birçok sektör tarafından kullanım alanı olan biyolojik çeşitliliğimiz,\rbiyolojik kaçakçılığa maruz kalmış ve kalmaya devam etmektedirler. Biyolojik çeşitliliğimizi gelecek nesillere, güvenli bir biçimde teslim etme konusunda içimizin rahat ve gönlümüzün ferah olması gerekir. Bu amaçla; i) toplumsal duyarlılığın oluşturulması, ii) uzman personellerin yetiştirilmesi, iii) yasal düzenlemelerin en üst düzeyde yapılması, iv) ulusal ve uluslararası koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması ve canlı tutulması, v) biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanılmasına hizmet etme potansiyeli olan çalışmalara yeteri kadar destek verilmelidir. Bu makalenin amacı Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin önemini ortaya koymak,\rbiyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olan biyo-kaçakçılığa Türkiye odaklı dikkat çekerek, Türkiye’de biyo-kaçakçılığın önlenmesine katkıda bulunmaktır. Dolayısıyla bu makalede biyokaçakçılık konusu Türkiye ölçeğinde değerlendirmiş, son yıllarda Türkiye’de kayıtlara geçen biyokaçakçılık olaylarını güncel örnekleri ile sunulmuş ve biyo-kaçakçılığı daha etkin bir biçimde önlemek için alınması gereken önlemler değerlendirilmiştir.Article Van Yöresinde Yetiştirilen Starking ve Golden Delicious Elma Çeşitlerinde Derimle İlgili Bazı Fizyolojik Değişimler(1996) Balta, Fıkrı; Karadeniz, Turan; Kurt, Haydar; İslam, AliBu çalışmada, Ştarking ve Golden Delicious elma çeşitlerinde, tam çiçeklenmeden derime kadar geçen dönem içerisinde meyvelerde meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişimler ve bu değişimler arasındaki ilişkiler araştırılmıştır.