Browsing by Author "Leventeli, Yasemin"

Now showing 1 - 4 of 4

Earthquake Is Manmade Catastrophe Rather Than a Natural Disaster: Turkey
(Springer-verlag Berlin, 2011) Yilmazer, Ozgur; Yilmazer, Ozlem; Ozvan, Ali; Leventeli, Yasemin; Yilmazer, Hays
Soil grounds are several billion times more susceptible to earthquake disaster than rocky grounds. The probability of any soil to be liquefied is several billion times greater than that of even an extremely weak rock in case of fully saturated. Any rock, ranging from extremely weak to strong rock, is not susceptible to liquefaction even at submerged state. Shear strength of a saturated soil under dynamic condition approaches zero whereas the reduction in strength of the saturated rock is practically negligible. In another saying, the ratio of shear strengths [tau = c+sigma'(n) tan phi] of saturated rock over soil goes to infinite. Similarly, the ratio of modulus of elasticily [E, kPa] of saturated rock over soil tends to go infinite too. Turkey is a country over which many micro plates are moving relative to each other. The North Anatolian (NAF), East Anatolian (EAF), and Ecemi fault (EF) are the three major strike-slip faults that cause destructive earthquakes only in soil grounds. The fourth distinct one is the gravity fault (graben) system prevailing in the Aegean region, which is less destructive due to lower energy storage capacity. All of the active fault systems comprise fertile farm fields and extend their limits with time. Such soil grounds form lowlands rich in groundwater and mineral. However, such soil lands are exposed to earthquake catastrophe. Furthermore, the lowlands are not good human health. Most of the viruses and bacteria can grow up. That is the main reason why such lands have to be preserved for farming and should be closed to settlement. The strike slip faults are, in general, coincident with the former suture zones bearing numerous polished sub-vertical discontinuities. These planes have great potential to act as a strike slip fault plane. San Andreas Fault in USA, Kobe Fault in Japan, and Dead Sea Fault extending from Jordan to Turkey are the typical examples. The recurrences of earthquakes create fertile low lands with shallow groundwater table. Such medium favors liquefaction, plastic deformation, rupture, sand ridges and cones, and magnification of the amplitude. An earthquake becomes more destructive in the cases of shallower groundwater table (z < 20 m) and thicker soil mantle (t > 20 m). Hence, one may conclude that rocky grounds are favorable for construction whereas soil grounds should be reserved for agricultural activities.
Ecemiş Vadisi Enerjisi için Jeoteknik Yaklaşım
(2003) Leventeli, Yasemin; Yilmazer, İlyas
Ecemiş Fay koridoru, geçtiği Pozantı - Çamardı çukuru boyunca milyarlarca, metreküplük büyük ölçekli kaymalar içermektedir. Jeoteknik sorunların ana nedeni olan su-süreksizlik-kil (SSK) üçlüsü bu kaymaların oluşumda ana etkendir,. Ancak SSK üçlüsünün yarattığı duraysız zemin, yadsınılamayacak ölçüde yüksek verimli tarım alanlarını oluşturmaktadır. DSİ tarafından projelendirilen Kamışlı barajı, Ecemiş koridorunun güney kesimlerinde yer almaktadır. Bu barajın yapılmasıyla, göl alanı yamaçlarında geniş yayılımı olan duraysız kütleler baraj göl alanı içerisine kayacak ve barajın ekonomik ömrünü bitirecektir. DSİ'nin önerdiği sıradan baraj yönteminde doğal ve tarihi anıtları yok olacaktır. Aynı zamanda, bu tip barajlar iklimi olumsuz yönde değiştirirler. Genel olarak, büyük göl alanına sahip barajlar kan tutmakta ve böylece yeraltına sızmayı azaltmaktadırlar. Ancak önerilen basınçlı boru sistemi maliyet-emniyet (duraylılık)-zaman-estetik (çevre) (MEZE) açısından büyük üstünlükler içermektedir. Bu öneri sistem, çevreye zarar vermeden, daha az yatırımla daha yüksek enerji üretmektedir. Sıradan baraj yöntemlerine karşı, önerilen basınçlı boru sisteminin ana bileşenleri-yan dereler üzerinde küçük ölçekli, baraj,-Ecemiş çayı üzerinde akışdüzengeçler,-çelik borular ve-santrallardır.
Otoyollar için Jeolojik-jeoteknik Veri Tabanının Oluşturulması
(2005) Yilmazer, İlyas; Leventeli, Yasemin
Otoyol, demiryolu, boru hatları ve su kanalları gibi çizgisel mühendislik yapılan projelerinde geçkinin (alignment) doğru belirlenmesi;*maliyet *zaman *çevre(ÇED)*emniyet-güvenlik (safety-security) etkenleri açısından projeye en az % 60 üstünlük sağlar. Bir geçkinin; -güneyyakaya yerleştirilmesi (buzlanma ve çözünmenin azaltılması, günışığından daha uzun süre yararlanılması), -düşük kotlardan geçilmesi (eğim), -orman, tarım ve yerleşim alanları yerine çıplak sahalardan geçirilmesi, -duraysız ve gizilgüç (potantiel) alanlardan uzak durulması, -yapı doğal gereç alanlarından geçilmesi, -özellikle güncel tektonik zonlardan uzak durulması -büyük yerleşim merkezlerine yakın geçilmesi, -içme suyu barajları üzerinden (kanser yapan ve geri dönüşümsüz olefin-parafin türevi bileşenler üreten) trafik kirliliğini suya vermemek için geçilmemesi, -tarihi ve doğal anıtlara zarar vermeden yakınından geçilmesi, -bataklık alanlardan uzak durulması veya bitişikteki yamaçlardan sağlanacak kaya dolgu koşullarının aranması ve -tünel, köprü, altgeçit-üstgeçit-selgeçit (culvert) gibi, yolun pahalı bileşenlerinin en aza indirilmesi için *topoğrafik haritalar (genellikle 1125.000 ölçekli) *hava fotoğrafları - uydu görüntüleri *coğrafik konum (iklim, yerleşim, tarımsal etkinlikler) *yöresel bilgi-deneyim: daha önce olmuş sel, çığ, deprem, kitle hareketleri ve benzeri doğal yıkımlar (catastrophic event, natural disasters) hakkında kayıtsız bilgilerin yöre halkından alınması ve *önceki çalışmaların derlenip değerlendirilmesi gerekli ve yeterlidir. On araştırma aşamasında elde edilen verileri doğrulamak için, yerinde ve laboratuvar da yapılacak deneylerle birlikte yürütülecek yakın teknik gözlemlere gereksinme vardır. Bu bağlamda otoyol bileşimlerinin jeoteknik tasarımında kullanılacak değiştirgeler de elde edilebilecektir.
Seldağınaklık-sekileştirme-enerji Sistemi:başkale-van
(2005) Leventeli, Yasemin; Yilmazer, İlyas; Akduman, Levent; Yılmazer, Özgür
Doğu Anadolu yüksek dağlar ve yıl boyu akan kaynaklar içermektedir. Arap kıtasının kuzeye iteklemesi nedeniyle de yükselimini sürdürmektedir. Tamamına yakını yüksek aşın-taşın (erosion) nedeniyle çıplaktır. Kolay toprak üreten ve özellikle de yamaç dışarı (outslope) eğim içeren kesimlerde ise büyük ölçekli kaymalar yer almaktadır. Önerilen sistem: (1) kaymaları sonlandırıp tarıma kazandırmaktadır, (2) çıplak alanları özellikle bahçe tarımına çevirmektedir, (3) sel sorununu sıfırlamaktadır, (4) yenilenebilir enerji kazandırmaktadır.