Browsing by Author "Oğuz, Bekir"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Babesiosisli Köpeklerde Tiyol-disülfit Dengesinin, Total Oksidan-antioksidan ve İskemi Modifiye Albümin Seviyelerinin Araştırılması(2022) Tarhan, Mustafa; Değer, Yeter; Oğuz, BekirBu çalışma babesiosisli köpeklerde oksidatif stresin değerlendirilmesinde total antioksidan kapasite (TAK), total oksidan kapasite (TOK), oksidatif stres indeksi (OSİ), tiyol/disülfit denge (TDD), albümin (ALB) ve iskemi modifiye albümin (İMA) parametrelerinin tanısal etkinliklerini ortaya koymak için planlandı. Çalışmada klinik ve parazitolojik (ELISA) olarak babesiosis tanısı konulan 7 adet köpek babesiosisli grubu, 7 adet sağlıklı köpekte kontrol grubunu oluşturdu. Her iki gruptan kan örnekleri alındı. Kan serumlarında TAK ve TOK seviyeleri ticari kit kullanılarak, total tiyol (TT) ve nativ tiyol (NT) seviyeleri metot kullanılarak ELISA cihazında ölçüldü. İMA seviyesi metot kullanılarak spektrofotometre cihazında ölçüldü. ALB seviyesi ticari kit kullanılarak modüler oto analizör cihazında ölçüldü. OSİ ve disulfit (Ds) seviyeleri formül kullanılarak hesaplandı. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında babesiosisli grupta istatistiki olarak anlamlı olacak şekilde TAK ve ALB seviyelerinin azaldığı, bununla birlikte TOK ve OSİ seviyelerinin arttığı tespit edildi (p<0,05). ). NT, TT, Ds ve İMA seviyeleri ile NT/TT, Ds/TT ve Ds/NT oranları açısından gruplar arasında fark olmadığı belirlendi (p˃0,05). TAK ile OSİ arasında ve Ds/NT ile NT, TT ve NT/TT arasında anlamlı negatif korelasyon olduğu bulundu (sırasıyla p<0,05; p<0,001). NT ile TT ve NT/TT arasında ve TT ile NT/TT arasında anlamlı pozitif korelasyon olduğu belirlendi (p<0,001). TAK, TOK, OSİ ve ALB'nin ROC eğrisi altında kalan alanları sırasıyla 0,918, 0,796, 0,980 ve 1 olarak tespit edildi (p<0,05). Elde edilen sonuçlar babesiosisli köpeklerde artan oksidatif stresi değerlendirmede TAK, TOK, OSİ ve ALB'nin tanısal performansa sahip olduğunu göstermektedir.Article Babesiosisli Köpeklerde Total ve Lipide Bağlı Sialik Asitler, İz ve Makro Elementler ile Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Değerlendirilmesi(2023) Özdek, Uğur; Değer, Yeter; Oğuz, BekirBu çalışma doğal olarak babesiosis ile enfekte köpeklerde, total sialik asit (TSA), lipide-bağlı sialik asit (LSA), iz ve makro elementler ile bazı biyokimyasal parametrelerin seviyelerinde meydana gelen değişiklikleri araştırmak için planlandı. Klinik ve parazitolojik olarak (ELISA) babesiosis tanısı konulan 7adet köpek hasta grubunu, 7 adet sağlıklı köpekte kontrol grubuoluşturdu. Kan örneklerinde serum TSA ve LSA düzeyleri sırasıyla Sydow ve Katapodis metotları ile spektrofotometrik olarak ölçüldü. Bazı biyokimyasal parametre ve makro element ölçümleri modüler oto analizör cihazında gerçekleştirildi. İz mineral ölçümleri ICP–MS tekniği ile çalışıldı. Sağlıklı grup ile karşılaştırıldığında babesiosisli köpeklerde serum TSA ve LSA seviyelerinin önemli derecede yüksek olduğu belirlendi (p<0.05). Babesiosisli grupta serum AST, ALP, LDH ve CK enzim aktiviteleri ile CRP, glukoz, globulin, total bilirubin, üre, ürik asit, kreatinin ve BUN seviyelerinde önemli derecede yükselme, total protein seviyesinde ise önemli düzeyde azalma olduğu saptandı (p<0.05). ALT enzim aktivitesi ile trigliserit, kolesterol, HDL, LDL, TIBC ve ferritin seviyelerindeki değişikliklerin istatistiki olarak anlamlı olmadığı belirlendi (p>0.05). Babesiosisli grupta çinko, bakır, magnezyum, sodyum ve potasyum seviyelerinin önemli derecede azaldığı, demir ve klor seviyelerinin ise önemli derecede arttığı tespit edildi (p<0.05). Kalsiyum ve fosfor seviyelerindeki değişikliklerin istatistiki olarak anlamlı olmadığı belirlendi (p>0.05). Sonuç olarak, babesiosisin köpeklerde serum sialik asit, biyokimyasal parametreler ve elementlerin seviyelerinde önemli değişikliklere yol açtığı görüldü.Master Thesis The Evaluation of Oxidative Stress, Thyroid Hormones, Trace Elements and Some Biochemical Markers in Naturally Infected Goats With Theileria Ovis(2024) Çağlar, Yunus Emre; Değer, Yeter; Oğuz, BekirTheileriosis, Theileria cinsindeki protozoon türlerinin neden olduğu kene kaynaklı bir hastalıktır. Enfeksiyonun neden olduğu biyokimyasal değişikliklerin keçi theileriosisinin patofizyolojisinin anlaşılmasında önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada keçilerde theileriosis enfeksiyonunda oksidatif stres, tiroid hormonları, iz elementler ve bazı biyokimyasal parametrelerin belirlenmesi amaçlandı. Bu amaçla 7'si sağlıklı, 7'si Theileria ovis ile enfekte 14 keçi örneği kullanıldı. Theileria enfeksiyonunun tanısı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile konuldu. Enfekte ve sağlıklı keçilerden alınan kan örneklerinden elde edilen serumlarda, total antioksidan kapasite (TAK), total oksidan kapasite (TOK), triiyodotironin (T3), tiroksin (T4), bakır (Cu), çinko (Zn) , kobalt (Co), manganez (Mn), selenyum (Se), demir (Fe), alanin aminotransferaz (ALT), aspartat transaminaz (AST), gama glutamil transferaz (GGT), total protein, albümin, kreatinin trigliserit, kolesterol, yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL-kolesterol), düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL-kolesterol) ve üre test edildi. Oksidatif stres indeksi (OSİ) ve kan üre azotu (BUN) hesaplanarak bulundu. Sağlıklı keçiler ile karşılaştırıldığında enfekte keçilerde istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde TOK ve OSİ seviyeleri ile AST, ALT ve GGT enzim aktivitelerinin arttığı, bununla birlikte TAK, T3, T4, total protein, albumin, kteatinin, Cu, Zn, Se ve Co seviyelerinin azaldığı tespit edildi (p<0,05). Üre, BUN, trigliserit, kolesterol, HDL- kolesterol, LDL- kolesterol, Mn ve Fe seviyeleri açısından enfekte ve sağlıklı keçiler arasında istatistiksel olarak fark olmadığı belirlendi (p˃0,05). Elde edilen sonuçlar oksidatif stresin keçi theileriosisin yaygın bir komplikasyonu olduğunu ve hipotiroidizm ile iz mineral eksikliklerinin buna eşlik edebileceğini göstermektedir.Article The First Case of Rhipicephalus Turanicus From Red Hawk (Buteo Rufinus) in Van(2015) Aslan, Logman; Bıçek, Kamıle; Oğuz, Bekir; Değer, Serdar; Kılınç, Özlem Orunç; Özdal, NalanVan'da Bir Kızıl Şahinde (Buteo rufinus) İlk Rhipicephalus turanicus OlgusuKeneler birçok patojenin vektörlüğünde rol oynadıkları için veteriner hekimlikte önemli kabul edilirler. Bu çalışma bir kızıl şahinde görülen kene enfestasyonu üzerine yürütülmüştür. Van'da Temmuz 2010 yılında veteriner cerrahi kliniğine yaralanma şikâyetiyle getirilen kızıl şahinin göz çevresinde 11 ergin dişi kene toplandı. Stereo mikroskop altında incelenen kenelerin Rhipicephalus turanicus türü olduğu teşhis edilmiştir. Rhipicephalus turanicus bu çalışmayla Türkiye'de, kızıl şahinde ilk kez tespit edilmiştir.Article First Report of Plagiorhynchus Spp. in the Mallard Duck (Anas Platyrhynchos) in Van, Turkey(2017) Değer, Mustafa Serdar; Oğuz, Bekir; Özdal, Nalan; Kılınç, Özlem OrunçVan'ın Erçek bölgesinde ölü olarak bulunan yeşilbaşlı bir ördek Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalına getirildi. Nekropsi incelemesinde ördeğin bağırsağında bulunan 6 adet Acanthocephala'nın morfolojik özelliklerine göre Plagiorhynchus cinsine ait olduğu tespit edildi. Bu olgu Türkiye'de yeşilbaşlı ördeklerde tespit edilen ilk bulgu olması nedeniyle önemlidir.Master Thesis İnvestigation of Babesia Spp in Stray Dog in Van Province by Polymerase Chain Reaction(2021) Selçin, Ömer; Oğuz, BekirKöpek babesiosisi Babesia spp'nin neden olduğu hemolitik anemi, splenomegali, trombositopeni ve ateşe neden olabilen kene kaynaklı bir protozoal hastalıktır. Türkiye'de yapılan moleküler çalışmalar soncunda B.canis, B. gibsoni, B. vogeli, B. rossi ve B. vulpes (eski adı B. microti-like/ Theileria annae) türlerinin varlığı ortaya konulmuştur. Yapılan literatür taramasına göre Van ilinde yaşayan köpeklerde Babesia türlerini ortaya koyan herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma, Van ilindeki köpeklerde babesiosisin varlığı ve yaygınlığının Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) tekniği ile araştırılması amacıyla yapılmıştır. Rastgele seçilen toplam 100 asemptomatik köpeğin vena cephalica antebrachii'lerinden EDTA'lı tüplere kan örnekleri alınmıştır. Alınan örneklerden elde edilen DNA'lar, Babesia spp.'nin varlığı yönünden 18S ribozomal RNA geninin amplifiye edildiği PZR yöntemi ile araştırılmıştır. PZR sonuçlarına göre muayene edilen 100 köpekten hiçbirinde Babesia spp. DNA'sına rastlanmamıştır. Sonuç olarak, bu çalısma ile Van yöresi sokak köpeklerinde ilk kez Babesia spp. türleri moleküler olarak araştırılmıştır.Master Thesis The Investigation of Erythrocyte Membrane Lipid and Protein Oxidation With Na+ K+atpase Activity in Goats Anaplasmosis(2019) İlkaya, Salim; Değer, Yeter; Oğuz, BekirBu çalışma, keçilerde anaplasmosisin eritrosit membranı malondialdehit (MDA), ileri oksidasyon protein ürünleri (AOPP), Na+/K+ATPaz, hematolojik ve biyokimyasal parametreler üzerindeki etkisini değerlendirmek için yapıldı. Antikoagülantlı kan örneklerinde hematolojik parametreler kansayım cihazında ve serum örneklerinde biyokimyasal parametreler modüler oto analizör cihazında ticari kit kullanılarak ölçüldü. Eritrosit membranında MDA ve AOPP düzeyleri spektrofotometrik metotlar ile spektrofotometre cihazında, Na+ /K+ATPaz aktivitesi ise ticari kiti kullanılarak ELISA cihazında ölçüldü. Hematolojik analiz sonuçları, anaplasmosis ile enfekte keçilerde RBC, Hb, Hct, MCV, MCH ve MCHC değerlerinde belirgin bir azalma, WBC degerinde ise artış olduğu ortaya koydu. Biyokimyasal analiz sonuçları, anaplasmosis ile enfekte keçilerde, AST, ALT, GGT aktivitelerinin ve globulin, totalbilirubin, direkt bilirubin, trigliserit ve demir seviyelerinde belirgin bir artış olduğunu, total protein, albumin, total kolesterol ve TDBK seviyelerinde ise önemli bir azalma olduğunu ortaya koydu. Anaplasmosisli keçilerde eritrosit membranı MDA ve AOPP seviyelerinin önem gösterecek şekilde artarken, Na+/K+ATPaz aktivesinin azaldığı belirlendi. Elde edilen sonuçlar, hematolojik ve biyokimyasal parametrelerde önemli değişiklikler olduğunu, aneminin ve oksidatif stresin ruminantlarda anaplasmosisin ortak bir komplikasyonu olduğunu, ayrıca MDA, AOPP düzeylerinin ve Na+/K+ATPaz aktivitesinin belirlenmesinin hastalığın prognozunun takip edilmesinde faydalı olabileceğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Anaplasmosis, AOPP, keçi, MDA, Na+Doctoral Thesis Noncoding Regions of the Mitochondrial Species Lead To Hypodermasise on Cattle and Cytochrome Oxidase I Gene Sequences of PCR-RFLP Technique by the Molecular Characterization(2013) Oğuz, Bekir; Değer, M. Serdar; Özbey, ÜlküHypodermosise sebep olan türler Hypoderma bovis ve Hypoderma lineatum'dur. Mevsimsel olarak sonbahar, kış hatta ilkbahar döneminde görülen ve enfeste hayvanların dorsal ve lumbal bölgelerinde derialtı şişlikleriyle karakterize olan paraziter bir hastalıktır. Hypoderma türlerinin morfolojik teşhis yöntemleri literatürlerde sınırlı kalması, tanısının güç olması ve gelişen dünyamızda farklı teşhis yöntemlerinin ortaya çıkışı nedeniyle moleküler tekniklere gerek duyulmuştur. Bu çalışmada, Hypoderma türleri Van Belediye Mezbahasından kesim sonrası sığırların derialtı dokularından elde edildi ve Hypoderma larvaları için örneklenen PCR ürünleri COI (mt DNA) geni ve mt DNA kodsuz bölge başarıyla sekanslandı. Genomik DNA'lar ekstraksiyon kit kullanılarak elde edildi, agaroz jelde COI geni için 688bç'lik, mitokondrial noncoding bölgelede ? 1250-1320bç'lik ve nd1 geni için ? 321-1249bç'lik DNA ürünü veren mitokondrial DNA geninin polimeraz zincir reaksiyonuyla (PCR) amplifikasyonu sağlandı. PCR amplifikasyonu ve HinfI, RsaI ve TaqI restriksiyon enzimleri kullanılarak RFLP tekniği ile mitokondrial DNA gen bölgesi analiz edildi. Bu, Van şehrinde, Hypoderna türlerinin tanımlandığı ilk moleküler çalışmadır.Master Thesis Research of Problems Caused by Teachers at Physics Education (Case of Van)(2006) Oğuz, Bekir; Orak, SalimÖZETF Z K ÖĞRET M NDE KARŞILAŞILAN ÖĞRETMEN KAYNAKLIPROBLEMLER N ARAŞTIRILMASI(VAN L ÖRNEĞ )OĞUZ, BekirYüksek Lisans Tezi, Ort. Öğrt. Fen ve Mat. Al. Eğt. A.B.D.Tez Danışmanı : Prof. Dr. Salim ORAKEylül 2005, 120 SayfaBu çalışmada fizik eğitimindeki öğretmen kaynaklı problemleraraştırılmıştır. Bu çalışmaya Van il merkezindeki özel ve devlet okullarında görevyapan 31 fizik öğretmeni ve bu okullarda öğrenim gören 195 öğrenci katılmıştır.Araştırmada bilgi toplama aracı olarak öğretmen ve öğrenci anket formlarıdüzenlenerek, öğretmenlerin fizik eğitim ve öğretimi için öğretmen yeterlilikleriniyerine getirme düzeyleri araştırılmıştır. Anket sonuçlarının güvenilirliğini arttırmakve öğretmenlerin fizik öğretiminde karşılaştıkları sıkıntıları tespit etmek amacıylaankete katılan öğretmenlerle mülakatlar yapılmıştır.Öğretmenlerin yeterlilik düzeylerini ölçmek amacıyla oluşturulan anketler 7bölümden (ders öncesi hazırlık ve öğretime hazırlık, öğretim, öğretim yöntemleri,öğretim faaliyetleri, değerlendirme, alan bilgisi, istenilir kişilik özellikleri) ve 48sorudan oluşmuştur.Beşli Likert tipinde ölçeklendirilen anket maddeleri sorulara verilencevapların değerlendirilmesinde, hiçbir zaman =1, nadiren=2, bazen =3, çoğuzaman=4 ve her zaman=5 şeklinde derecelendirilmiştir. Araştırmanın genel amacıçerçevesinde cevapları aranan problemlere yönelik anket formları ile toplananverilerin betimsel istatistikler olan; (f) frekans, (%) yüzde ve ( X ) aritmetikortalama yöntemleri ile yorumlanmıştır.Bu araştırma beş bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde, araştırmanınproblemi, amacı, önemi, varsayımları, sınırlılıklarına yer verilmiş; ikinci bölümde,literatür taraması yapılarak araştırmanın kavramsal çerçevesi oluşturulmuş; üçüncübölümde, araştırma sürecinin açıklandığı yöntem ve teknikler anlatılmış; dördüncübölümde yapılan anket ve mülakatlar sonucu elde edilen verilerin düzenlenmesisonucu ulaşılan bulgulara yer verilmiş; beşinci bölümde ise sonuç ve önerilerkısmına yer verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Fizik eğitimi, Fizik öğretimi, Fizik öğretmenleri, Öğretmenkaynaklı problemler.iArticle Sarcosporidiosis in Horses in Van Border Line (van-Iran Border )(2015) Oğuz, Bekir; Değer, Serdar; Özdal, Nalan; Bıçek, Kamıle; Sona, AyşeVan Sınır Hattında (Van-İran Sınırında) Atlarda SarcosporidiosisAraştırma, Van ili ve çevresinde İran sınıra yakın bölgelerde genellikle taşımacılıkta kullanılan ve çeşitli nedenlerle ölen 35 at üzerinde yapılmıştır. Nekropsi sonrası alınan özofagus ve diyafram numunelerinin tripsin tekniği ile muayeneleri neticesinde 35 hayvanın 27'si (%77.1) Sarcocystis kistleri ile enfekte bulunmuştur. Bu kistlerin yapılan mikroskobik incelemesi sonucunda S. equicanis (%65.7) ve S. fayeri (%25.7) türleri olduğu belirlenmiştir. Enfekte olan 27 atın 18'inde S. equicanis, dördünde S. fayeri yalnız başına bulunurken beş atta ise her iki tür miks halinde bulunmuştur. Sarcocystis equicanis özofagusta %55.5, diyaframda %29.6, S. fayeri ise özofagusda %29.6, diyaframda %3.7 oranlarında rastlanmıştırArticle Seroprevalence of Neospora Caninum in Goats in Gevas District of Van(2023) T., Ahmet; Oğuz, BekirNeospora caninum is recognized worldwide as one of the most important abortive pathogens in cattle. Although abortion cases are also recorded in sheep and goats, information and epidemiological data on neosporosis in goats are insufficient. In Türkiye, neosporosis in goats has been serologically detected in Adana, Antalya, Ankara, Burdur, Elazig, Erzurum, Kirsehir, Kirikkale, Kilis, Konya, Nigde, Sanliurfa, Ordu and Osmaniye provinces. To the best of our knowledge, there are no studies detecting N. caninum in goats living in Van province. For this reason, in this study, it was aimed to determine the seroprevalence of N. caninum in goats bred in Gevas district of Van. For this purpose, 368 sera were collected from goats of different ages and sexes from 15 villages of Gevas. A commercially cELISA was used to detect specific anti-N. caninum antibodies in the serum samples. Only one of the examined goats (0.27%) was seropositive for neosporosis. It was determined that the positive sample was over 4 years old and had abortion history. In conclusion, the presence and seroprevalence of N. caninum infection in the goat population in the Gevas region of Van province, a region where this protozoon has not been adequately investigated, was revealed for the first report with this study.Master Thesis Seroprevalence of Neospora Caninum in Goats in Gevaş District of Van(2023) Toy, Ahmet; Oğuz, BekirNeospora caninum, dünya çapındasığırlarda en önemli abortif patojenlerden biri olarak kabul edilmektedir. Abort vakaları koyun ve keçilerde de kayıtlıolmasına rağmen, keçilerde neosporosis hakkında bilgi ve epidemiyolojik veriler yetersizdir. Ülkemizde keçilerde neosporosis Adana, Antalya, Ankara, Burdur, Elazığ, Erzurum, Kırıkkale,Kırşehir, Kilis, Konya, Niğde, Şanlıurfa, Ordu ve Osmaniye illerinde serolojik olarak varlığı tespit edilmiştir. Yapılan literatür taramasına göre Van ilinde bulunan keçilerde N. caninum' un varlığını ortaya koyan herhangi bir çalışmabulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışmada, Van ili Gevaş ilçesinde yetiştirilen keçilerde N. caninum' un seroprevalansının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla Gevaş'ın 15 köyünde farklıyaş ve cinsiyetteki keçilerden 368 adet serum toplanmıştır. Serum örnekleri ticari cELISA kiti ile N. caninum' a karşıgelişenantikorlar yönünden analiz edilmiştir. İncelemesi yapılan keçilerden sadece biri (%0.27) neosporosis yönünden seropozitif bulunmuştur. Pozitif örneğin 4 yaş üzeri ve abort geçmişiolduğu tespit edilmiştir.Sonuç olarak, bu protozoanın yeterince araştırılmadığı bir bölge olan Van ili Gevaş yöresindeki keçi popülasyonunda N. caninum enfeksiyonunun varlığı ve seroprevalansı ilk kez bu çalışma ile ortaya konulmuşturArticle Stomoxys (Diptera, Muscidae) Sinekleri ve Taşıdığı Bazı Önemli Paraziter Hastalıklar(2016) Değer, Mustafa Serdar; Özdal, Nalan; Oğuz, BekirStomoxys sinekleri, çiftlik hayvanlarının ve bazen de insanların deri ve kanlarında yaşayan pek çok patojen için mekanik vektörlük yapmaktadır. İmmun sistem baskılayıcı etkileri yanında, kan kaybı, stres, iştah kaybı, deri lezyonlarına yol açar ve hayvanları oldukça rahatsız ederler. Hayvanların bu sineklerden kendilerini korumak için bir araya toplanmaları da patojen etkenlerin mekanik bulaşmasına katkı sağlar. Stomoxys sinekleri Trypanasoma sp, Besnoitia sp, Habronema microstoma, Onchocerca sp. ve Dirofilaria sp. gibi parazitlere taşıyıcılık yapmaktadırlar. Kozmopolit bir yayılış gösteren Stomoxys calcitrans'ın hayvan ve insanlara patojen etkenleri bulaştırmada önemli bir vektörlük profiline sahip olduğu bilinmektedir. Bu konunun önemi gereği gelecekte yapılacak araştırmalara ışık tutması amacıyla bu insektin morfolojisi, biyolojisi, tıbbi önemleri, kontrol metodları ile ilgili son bilgiler ve literatürler incelenerek derleme yapılmıştır.Article Türkiye’nin Muş İlinde Atlarda Anaplasma Phagocytophilum’un İlk Moleküler Tespiti ve Filogenetik Analizi(2021) Oğuz, BekirAmaç: Anaplasma phagocytophilum'un neden olduğu equine granülositik anaplasmosis (EGA), genellikle karakteristik yüksek ateş ve trombositopeni gibi kanda bir dizi değişiklik geliştiren bir hastalıktır. A. phagocytophilum' un biyolojik bulaşması intrastadial yolla sert keneler tarafından yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin Muş ilinde atlarda A. phagocytophilum varlığının moleküler yöntemlerle belirlenmesidir. Yöntem: Bu çalışma için Muş ilinde bakılan 93 attan kan örnekleri alındı. Ticari ELISA kiti (IgG) ve nested PCR yapıldı. DNA’lar kandan ekstrakte edildi ve A. phagocytophilum'un 16S rRNA genini hedef alan nested PCR tekniği ile analiz edildi. Daha sonra pozitif PCR ürünleri sekanslandı. Bulgular: A. phagocytophilum'a karşı seroprevalans % 8,6 bulunurken, 6 atın (% 6,4) nested PCR sonuçları pozitif bant gösterdi. Elde edilen sekanslar, BLAST tarafından yayınlanan A. phagocytophilum amplikonlar ile %99,5 ve %100 benzerlik gösterdi. Sonuç: Yaptığımız literatür taramalarına göre bu çalışma, Türkiye'nin Muş ilinde atlarda A. phagocytophilum'un ilk moleküler verisidir. Aynı zamanda, küçük bir bölgeden izole edilen A. phagocytophilum izolatlarının, çok çeşitli konakçılardan izole edilen A. phagocytophilum ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.Article Van İlindeki Sokak Köpeklerinde Babesia Türlerinin Polimeraz Zincir Reaksiyonu Yöntemi İle Araştırılması(2022) Selçin, Ömer; Oğuz, BekirAmaç: Köpek babesiosisi Babesia spp.’ nin neden olduğu hemolitik anemi, splenomegali, trombositopeni ve ateşe neden olabilen kene kaynaklı bir protozoal hastalıktır. Türkiye’de yapılan moleküler çalışmalar soncunda B. canis, B. gibsoni, B. vogeli, B. rossi ve B. vulpes türlerinin varlığı ortaya konulmuştur. Yapılan literatür taramalarına göre Van ilinde yaşayan köpeklerde Babesia türlerini ortaya koyan herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma, Van ilindeki köpeklerde babesiosisin varlığı ve yaygınlığının Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) tekniği ile araştırılması amacıyla yapılmıştır. \rYöntem: Rastgele seçilen toplam 100 asemptomatik köpeğin vena cephalica antebrachii’lerinden EDTA’lı tüplere kan örnekleri alınmıştır. Alınan örneklerden elde edilen DNA’lar, Babesia spp.’ nin varlığı yönünden 18S ribozomal RNA geninin amplifiye edildiği PZR yöntemi ile araştırılmıştır. \rBulgular: Muayene edilen 100 köpeğin PZR sonuçlarına göre hiçbirinde Babesia spp. DNA’sına rastlanmamıştır. \rSonuç: Bu çalışma ile Van yöresi sokak köpeklerinde ilk kez Babesia spp. türleri moleküler olarak araştırılmıştır.Article Van’da Yabani Kuşlarda Cryptosporidiosis(2016) Göz, Yaşar; Kılınç, Özlem Orunç; Özdal, Nalan; Değer, Mustafa Serdar; Oğuz, BekirAmaç: Yabani ve evcil kuşları etkileyen üç ana Cryptosporidium türü vardır bunlar; Cryptosporidium baileyi, Cryptosporidium galli ve Cryptosporidium meleagridis'dir. Bu çalışmada Van ilinde serbest yaşayan yabani kuşlarda Cryptosporidiosis'in yaygınlığının belirlenmesi planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Dışkı örnekleri 69 martı (Larus michahellis), 32 güvercin (Columba livia), 10 ördek (Anas spp.), 10 Beç tavuğu (Numida meleagris), 3 Bayağı puhu (Bubo bubo), 1 Kaya kartalı (Aquila chrysaetos) ve 2 Kızıl şahin (Buteo rufinus) olmak üzere toplam 127 yabani kuştan toplandı. Dışkı örneklerine önce formol etil asetat tekniği uygulandı, sonra sediment modifiye asit fast yöntemi ile boyanarak mikroskopta incelendi.Bulgular: Muayene edilen 127 dışkı örneğinin 37'sinde (%29) Cryptosporidium spp. ookistlerine rastlandı Öneri: Bu çalışma Van'da (Türkiye) yabani kuşlarda cryptosporidiosisin araştırıldığı ilk çalışmadır.Article Van, Muģ, Siirt ve Diyarbakır Ġllerinde Sığırlarda Anaplasmosis’in Seroprevalansı(2018) Değer, M. Serdar; Oğuz, Bekir; Özdal, Nalan; Çelik, Burçak Aslan; Kılınç, Özlem Orunç; Karakuş, AyşeRikettsiales dizisi, Anaplasmatacae ailesindeki Anaplasma türlerinin meydana getirdiği anaplasmosis, tropik vesubtropik iklim bölgelerindeki memeli hayvanlarda görülen enfeksiyöz bir hastalıktır. Sığır anaplasmosisigenellikle Anaplasma marginale ile ilişkilendirilir ve bu hastalık hem kan emici sinekler ile mekanik hem de kenelerile biyolojik yolla nakledilir. Bu çalışma Van, Muş, Siirt ve Diyarbakır İllerinde sığırlarda Anaplasma spp.seroprevalansının araştırılması amacıyla yapılmıştır. Serum örnekleri ticari cELISA kiti ile Anaplasma’ya karşıgelişen antikorlar yönünden analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda incelenen 182 sığırın 52’sinde (%28,6)Anaplasma spp. antikorları bakımından seropozitiflik saptanmıştır. Dişi sığırlarda seroprevalans %29.3,erkeklerde ise %27.1 olarak belirlenmiş ve bu farklılık istatistiksel açıdan önemsiz bulunmuştur. İstatiksel olaraksığırlarda yaş gruplarına göre farklı seropozitiflik saptanmış olup, en yüksek oran 3-5 (%45.1) yaş arasındakihayvanlarda bulunmuştur. Ayrıca çalışma merkezleri arasında en yüksek seropozitiflik %78.7 oranı ile Siirt ilindebelirlenmiştir. Sonuç olarak, Van, Muş, Siirt ve Diyarbakır illerinde sığırlarda subklinik ve kronik Anaplasmaenfeksiyonlarının varlığı ortaya konulmuştur.