Browsing by Author "Oğuz, Elif Kaval"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis İnvestigation of the Appropriateness of Activities İn the Elementary School Science Textbooks To the Science, Technology, Engineering and Mathematics Approach and Teachers' Opinions.(2018) Tezcan, Gizem; Oğuz, Elif Kaval; Tüysüz, MustafaYenilenen 2018 fen bilimleri öğretim programına, fen bilimleri alanın dışında matematik, mühendislik, teknoloji disiplinlerinin de entegre edildiği görülmektedir. Programdaki bu disiplinler arası birliktelik, günümüzde gittikçe önemi artan STEM yaklaşımıyla tanımlanmaktadır. STEM öğrenme ve öğretme sürende uygulanan çeşitli etkinliklerle dikkat çeken bir yaklaşımdır. Bu durumlar göz önünde bulundurularak bu çalışma, 2018-2019 eğitim öğretim yılında okutulan ortaokul fen bilimleri beş, altı, yedi ve sekizinci sınıf ders kitaplarında yer alan etkinliklerin STEM yaklaşımına uygunluğunu incelemeyi ve bu konuda öğretmenlerin görüşünü almayı amaçlamıştır. Bir STEM etkinliğinde olması beklenen temel kriterlerden; 'STEM disiplinleri arası entegrasyon', 'bilim temelli yaşam problemi', 'üst düzey bilişsel becerilerini ve 21.yy. becerilerini içerme', 'etkinliğin uygulandığı öğretim yöntem – teknikleri' ve 'etkinliğin sonunda bir ürün elde edebilme ve etkinlik sonlarında sorulan etkinlik değerlendirme sorularının, STEM yaklaşımındaki ölçme-değerlendirme anlayışına uygunluğu' bakımından incelenmiştir. Ders kitaplarında etkinlikleri incelemede, alan araştırıma desenlerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın diğer problem durumu olan ders kitaplarında yer alan etkinliklerin STEM etkinliklerine uygunluğu hakkında öğretmen görüşlerinde ise nitel araştırma desenlerinden olgu bilim (fenomenoloji) kullanılmıştır. Çalışmanın veri toplama araçları: Araştırmacılar tarafından 2018-2019 akademik yılında beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf ilköğretim fen bilgisi ders kitaplarında Bilim, Mühendislik ve Girişimcilik Faaliyetlerini değerlendirmek için geliştirilen 'STEM Etkinlik Analizi Ölçeği' kullanılmıştır. Fen bilimleri öğretmenlerinin ders kitaplarındaki etkinlikleri STEM etkinliklerine uygunluğu hakkındaki görüşlerini almak için 63 katılımcı fen bilimleri öğretmenine 'Açık Uçlu Anket Formu' uygulanmıştır. Gönüllü on katılımcının açık-uçlu anket formuna verdikleri cevapları detaylı bir şekilde incelemek için yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Son olarak, bu gruptan gönüllü üç fen bilimleri öğretmeninin ders kitaplarında yer alan etkinlikleri uyguladığı dersler 'yapılandırılmamış gözlem' ile izlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, fen bilimleri ders kitapları öğretim programında yer alan değişikliklere rağmen etkinliklerde bu değişimler entegre edilememiştir. Bununla birlikte, disiplinler arası entegrasyonu sağlayabilen ve bilim temelli yaşam problemi içeren etkinlik sayısı azdır. Etkinliklerinin büyük oranda bilişsel alanın uygulama basamağında yer almasına rağmen 21.yy. becerilerinden; problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, girişimcilik ve üretkenlik gibi becerileri geliştirebilecek etkinlik sayısının yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Etkinliklerde, genellikle deney yöntemi kullanılmaktadır fakat proje tabanlı öğrenme veya işbirlikli öğrenme gibi STEM eğitiminde sıklıkla kullanılan yöntemler tercih edilmemiştir. 2018 fen bilimleri öğretim programında özgün ürün geliştirmekten bahsedilmesine rağmen ders kitaplarında etkinliklerin sonunda genellikle bir ürün elde edilmemektedir. Çalışmanın bir başka bulgusu, etkinlik değerlendirme soruları incelendiğinde, soruların genel olarak sonuç değerlendirme odaklı bilgi ve anlama düzeyinde olduğu ve disiplinlerarası kavramsal entegrasyonun göz ardı edildiğidir. Ayrıca ölçme aracı olarak açık uçlu sorular kullanılmıştır. Öğretmenlerin bu temalar temelindeki görüşleri çalışmanın bulgularıyla büyük oranda tutarlıdır. Fen bilimleri öğretmenleri ders kitabı etkinliklerini; STEM etkinliklerine uygun olmadığını, etkinliklerin günlük yaşamla ilişkilendirilemediğini ve disiplinler arası kavramsal entegrasyonu sağlanamadığından bahsetmişlerdir. Dahası, onlar etkinlik değerlendirme sorularının kavramsal entegrasyon ölçebilme düzeyini yetersiz bulduklarını belirtmişlerdir.Article Lazer Mikrodiseksiyon Tekniği İle Yaralanan Periferikduyusal Nöronlar Üzerinde Nörotrofin-3 Venörotrofin-4/5’in Rejeneratif Etkilerinindeğerlendirilmesi(2019) Oğuz, Elif Kaval; Üstün, RamazanAmaç Nörotrofin ailesinin önemli üyelerinden Nörotrofin-3 (NT3) ve Nörotrofin-4/5’in (NT4/5), mikroskop kontrollü lazer mikrodiseksiyon tekniğiyle, akson kesisi (aksotomi) oluşturulmuş dorsal kök gangliyon (DRG) nöronlarının hayatta kalma yeteneğini etkileyip etkilemediğini araştırmak. ( Sakarya Tıp Dergisi 2019, 9(1):84-91 )Gereç ve YöntemBalb/C ırkı yetişkin farelerden anestezi altında ve aseptik koşullarda DRG çıkartıldı, DRG’lerden de nöron kültürü hazırlandı. Hücre ekiminden 48 saat sonra kültürler, NT3 (50 ng/ml), NT4/5 (50 ng/ml) ve NT3+NT4/5 kombinasyonu ile muamele edildi. Nöritler gövdeden 200 µm uzaklıkta lazer ışını ile aksotomi edildi. Nöronların ölücanlı ayrımı için propidyum iyodür (PI) alım testi uygulandı. Nöronlar zaman aralıklı floresan mikroskobik görüntüleme sistemi ile görüntülendi.Bulgular PI, ölü hücrelerin çekirdeğini floresan mikroskobu altında parlak kırmızı gösterdi. Tüm deney grupları, kontrol grubuna göre 24.ve 48. saatlerde hasarlı nöronların hayatta kalma oranlarında önemli artış gerçekleştirdi (p<0,001). En fazla hayatta kalma oranı NT3+NT4 grubunda, sonra sırasıyla NT3, NT4 ve kontrol gruplarında görüldü (p<0,001). Hayatta kalma oranları 48. saatte 24. saate göre azalma gösterse de bu azalma istatistiksel olarak önemsizdi.Sonuç NT3+NT4/5 kombinasyonu, NT3 (50 ng/ml) ve NT4/5 (50 ng/ml), in vitro aksotomi hasarı modelinde yaralı DRG nöronlarının hayatta kalma oranlarını artırmaktadır. Sunulan veriler, nörotrofik faktörlerin periferik sinirlerin mekanik yaralanmalarında terapötik potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.Master Thesis Opinions of Science Teachers About the Exams in the Renewed Measurement and Evaluation in 2023(2025) Tunç, Ümmühan Ertuş; Oğuz, Elif KavalBu çalışma, 2023 yılında yenilenen Millî Eğitim Bakanlığı Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği'nin fen bilimleri öğretmenleri tarafından nasıl değerlendirildiğini incelemektedir. Araştırma, yönetmelikteki ortak sınavlar, açık uçlu ve kısa cevaplı sorular gibi yeniliklerin öğretmenlerin mesleki uygulamaları, öğrenciler üzerindeki etkileri ve öğrenme çıktılarına katkısını anlamayı amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında, Van ilinde görev yapan 10 fen bilimleri öğretmeni ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş ve bu görüşmeler içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Bulgular, öğretmenlerin yenilenen yönetmeliğin öğrenci gelişimini takip etme, eğitimde bütünlük sağlama ve uluslar arası sınavlardaki başarıyı artırma gibi olumlu yönlerini desteklediğini göstermektedir. Ancak, kaynak eksikliği, uygulama zorlukları ve fırsat eşitsizliği gibi sorunlar da belirgin bir şekilde dile getirilmiştir. Öğretmenler, açık uçlu soruların öğrencilerin yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiğini ancak değerlendirme sürecinin zaman alıcı olması ve objektifliğin sağlanmasında güçlükler yaratması gibi olumsuz yönlere de dikkat çekmiştir. Yeniliklerin daha etkili uygulanabilmesi için sınıf mevcutlarının iyileştirilmesi, materyal desteği sağlanması ve öğretmenlere yönelik ek eğitimlerin verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu çalışma, öğretmenlerin görüşlerini ortaya koyarak, yenilenen ölçme ve değerlendirme uygulamalarının etkilerinin anlaşılmasına katkı sağlamayı ve alandaki gelecekteki çalışmalara ışık tutmayı hedeflemektedir.Article Ortaokul Fen Bilimleri Ders Kitaplarında Yer Alan Etkinliklerin Stem Etkinliklerine Uygunluğuna Dair Öğretmen Görüşleri(2022) Tezcan, Gizem; Tuysuz, Mustafa; Oğuz, Elif Kaval2018 Fen Bilimleri Öğretim Programında, Mühendislik ve Tasarım becerileri ve Fen, Mühendislik ve Girişimcilik uygulamaları eklenmiştir. Bu durum STEM yaklaşımıyla ilişkilendirilerek ders kitabı etkinliklerinin uygulayıcısı öğretmenlerin, 2018-2019 eğitim öğretim yılında okutulan ortaokul fen bilimleri ders kitaplarındaki etkinliklerin STEM yaklaşımına uygunluğuna dair görüşleri incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim kullanılmıştır. 63 katılımcı fen bilimleri öğretmenine Açık Uçlu Anket Formu uygulanmış, 10 öğretmen ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmış ve bu gruptan gönüllü 3 öğretmenin ders kitaplarındaki etkinlikleri uyguladığı dersler yapılandırılmamış gözlem ile izlenmiştir. Öğretmenlerin STEM tanımını bildikleri, ders kitabı etkinliklerini derslerinde kullandıkları, ders kitabı etkinliklerini uygulamada kendilerini alan bilgisi ve pedagojik alan bilgisi olarak yeterli düzeyde buldukları görülmektedir. Öğretmenler ders kitabı etkinliklerini günlük yaşamla ilişkili ancak STEM etkinliklerine uygun olmadığını, disiplinler arası kavramsal entegrasyonu sağlamadığını, etkinlik değerlendirme sorularının kavramsal entegrasyonu ölçebilme düzeyinin yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. Yapılandırılmamış gözlemlerde öğretmenlerin etkinlikleri disiplinler arası entegrasyonu sağlamadan sadece fen bilimlerine yönelik uyguladıkları görülmüştür. Öğretmenler, etkinliklerin uygulanabilirliği açısından ders saatlerinin uzatılması, laboratuvar koşullarının iyileştirilmesi, sınıf mevcutlarının azaltılması, ders kitaplarındaki etkinliklerin öğretim programına ve ders kazanımlarına uygun olarak güncellenmesini önermektedir.Article Ortaokul Fen Bilimleri Ders Kitaplarında Yer Alanetkinliklerin Stem Etkinlikleri Açısındanuygunluğunun İncelenmesi(2022) Tezcan, Gizem; Oğuz, Elif Kaval; Tuysuz, MustafaYenilenen 2018 fen bilimleri öğretim programında matematik, mühendislik ve teknoloji disiplinlerinin bütünleştirildiği görülmektedir. Bu durum STEM yaklaşımıyla örtüştürülerek, araştırmada 2018-2019 eğitim-öğretim yılında okutulan ortaokul fen bilimleri beş, altı, yedi ve sekizinci sınıf ders kitaplarında yer alan etkinliklerin STEM etkinliklerine uygunluğu incelenmiştir. STEM etkinliklerinde gerekli ölçütler; STEM disiplinlerini bütünleştirme, bilim temelli yaşam problemi, üst düzey bilişsel becerilerini ve 21. yüzyıl becerilerini içerme, etkinliğin uygulandığı öğretim yöntem–teknikleri ve etkinliğin sonunda bir ürün elde edebilme olarak belirlenmiştir. Araştırma alan araştırma desenlerinden betimsel tarama modeliyle yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen STEM Etkinlik Analizi Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda disiplinlerarası bütünleştirmeyi sağlayan, bilim temelli yaşam problemi içeren etkinlik sayısı yetersiz bulunmuştur. Etkinliklerin genellikle bilişsel alan uygulama basamağında, deney yöntemi kullanılarak, problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, girişimcilik ve üretkenlik gibi becerileri destekleyen etkinlik sayısı yetersiz ve etkinlikler sonunda bir ürün oluşturulmadığı görülmektedir. Etkinlik değerlendirme sorularında ise, soruların sonuç değerlendirme odaklı bilgi ve anlama düzeyinde olduğu, disiplinlerarası kavramsal bütünleştirmenin göz ardı edildiği görülmektedir.Doctoral Thesis Searching of Conditioning Lesion Effect and Its Mechanism in Nerve Regeneration(2009) Oğuz, Elif Kaval; Öztürk, GürkanPeriferik bir sinir bir kez hasarlandıktan sonra, aynı sinirin ikinci kez hasarlanmasıyla akson rejenerasyonunda bir artış meydana gelir. Bu artışa sebep olan öncü hasar `şartlandırma hasarı' adını alır. Rejenerasyon kapasitesini arttırdığı bilinen bu etkinin oluşmasında sitokin ailesi üyesi olan lösemi inhibe edici faktörün (LIF) de rol oynadığı bilinmektedir. Sağlam sinir hücrelerinde henüz tespit edilememiş olan LIF mRNA'sının gen ifadesi, aksotomiyi takiben hasar bölgesindeki nöron dışı hücrelerde artar ve arka kök ganglion hücrelerine 24 saat içinde retrograd olarak taşınır. Bu güne kadar yapılan çalışmalarda bu etkinin araştırılması için etkin bir in vitro model geliştirilememiştir. Bu çalışma, nöronların tamamen in vitro ortamda şartlanmasını sağlayacak bir model geliştirerek fare arka kök ganglion hücrelerinde şartlandırma hasarı etkisiyle LIF'in ilişkisi araştırılmıştır.Bu çalışmada fare arka kök ganglionları ayrıştırılarak hücre kültürleri yapıldı ve bu hücrelerin in vitro ortamda şartlanmaları sağlandı. Bu yöntemin etkinliği bir seri deneyle test edildi. Ayrıca şartlanma hasarı etkisiyle akson uzamasının değişmesi, kontrol grubu nöronlarla in vitro şartlanan nöronların akson rejenerasyon hızları ölçülerek araştırıldı. Şartlandırma hasarı etkisiyle LIF'in ilişkisi ise siyatik sinir kesisi ve faktör uygulaması sonrası fare arka kök ganglion kesitlerinde ve primer duyu nöron kültürlerinde LIF ve LIF reseptör immunohistokimyası yapılarak araştırıldı.Çalışmanın sonucunda; in vitro olarak şartlanan nöronların kontrol kültürlerindekine göre çok daha hızlı bir akson rejenerasyonu gösterdiği ve geliştirilen in vitro şartlanma modelinin şartlandırma hasarı etkisinin aydınlatılmasında oldukça etkin bir teknik olduğu gösterildi. Bu çalışma literatürde ilk defa olarak arka kök ganglion nöronlarında periferik sinir hasarına bağlı artmış bir LIF ve LIF reseptör üretimini göstermiştir.Research Project Van Gölünde Östrojen ve Östrojen Benzeri Kirleticilerin Belirlenmesinde Bir Elisa Metodunun Geliştirilmesi(2017) Oğuz, Elif Kaval; Ozdemır, Kerem; Ünal, Güler; Oğuz, Ahmet RegaibVan Gölü Dünyanın üçüncü, Türkiyenin ise en büyük gölüdür. Göl suyunun ekstrem fizikokimyasal özellikleri canlı çeşitliliğini büyük ölçüde kısıtlar. Bu nedenle gölde sadece tek bir omurgalı türü olan Van Balığı (Alburnus tarichi Güldenstädt, 1814) yaşar. Tek balık türü olmasına rağmen bölge için büyük ekonomik öneme sahiptir. Balık, göl kirliliğinin belirlenmesinde biyoindikatör olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada son yıllarda gölde meydana gelen östrojen ve östrojen benzeri kimyasallardan kaynaklanan kirliliğin belirlenmesi için bir ELISA metodu geliştirildi. Östrojen uygulanan erkek balıkların plazmalarındaki vitellogenin, tek basamaklı iyon değişim kromatografisi ile saflaştırıldı. Saflaştırılan vitellogenin konsantre hale getirilerek ratlara enjekte edildi ve spesifik poliklonal antikor elde edildi. Poliklonal antikorların vitellogenine ait spesifikliği western blot ve immünohistokimya yöntemleri ile test edildi. Elde edilen antikorun Van Balığının diğer plazma proteinleri ile çapraz reaksiyon vermediği western blot metodu ile gözlendi. Vitellogeninin sentezlendiği karaciğerin immünohistokimyasal işaretlenmesi sonucunda kontrol grubunda herhangi bir işaretlenme gözlenmezken, östrojen enjekte edilen balıkların karaciğeri yoğun olarak işaretlendi. Geliştirilen ELISA metodunun belirleme limitinin 4.63 ng/ml, ve çalışma aralığının ise 7.8 ile 2000 ng/ml olduğu belirlendi. Göldeki dişilere ait vitellogenin seviyeleri oogenesis fazlarına göre belirlendi. Buna göre kortikal alveoler, vitellogenik ve olgunlaşma fazlarındaki vitellogenin seviyeleri sırasıyla 7.43±2.65, 45.95±12.46 ve 30.06±7.03 mg/ml olarak belirlendi. Göldeki erkek balıklara ait vitellogenin seviyesi ise en yüksek 23.56 µg/ml olarak ölçüldü. Bu çalışma sonucunda östrojen benzeri kimyasallara karşı Van Balığı vitellogenini kullanılarak spesifik bir antikor, bu antikorun kullanılması ile de balığa özgü bir ELISA metodu geliştirildi.