1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Sönmez, Gülçin Miyase"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 5 of 5
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    The Effect of Growth Hormone Deficiency on Inflammatory Markers in Sheehan's Syndrome
    (2020) Alay, Murat; Yıldız, Saliha; Sakin, Ayşegül; Sönmez, Gülçin Miyase
    Aim: Mean platelet volume (MPV), lymphocyte count (LC), neutrophil to lymphocyte ratio (NLR) and platelet to lymphocyte ratio (PLR)are currently gaining interest as new markers of inflammation and independent risk factors for cardiovascular diseases. The aim ofthis study was to evaluate the effect of growth hormone (GH) deficiency on MPV, NLR, and PLR values in patients with Sheehan’ssyndrome.Materials and Methods: 23 women with Sheehan’s syndrome (SS), and 30 healthy women as control group were included in thestudy. The study was performed retrospectively. Demographic and clinical characteristics, hormone and haematological parametersof subjects were evaluated. MPV, NLR, PLR and LC values were compared between two groups.Result: The mean age of SS and control groups were 53.1 ± 11.1 and 55.1 ± 10.5 years, respectively. MPV, PLR, NLR were lower andLC was higher in SS group than the control group. (p = 0.010, 0.033, 0.017, 0.010 respectively). A significant positive correlation wasfound between insulin-like growth factor1 (IGF1) and MPV, PLR in the SS group (p = 0.003 r: 0.62, p: 0.033 r: 0.46).Conclusion: MPV, NLR, PLR were lower and LC was higher in SS group compared to control group. There was a significant positivecorrelation between IGF1 and MPV, PLR in the SS group. These results showed that growth hormone deficiency led to a decrease insome inflammatory markers such as MPV, NLR, PLR. Increased LC in these patients may indicate inflammation.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Specialist Thesis
    Frequency of Thyroid Nodule in Patients With Chronic Obstructive Lung Disease (copd)
    (2020) Sönmez, Gülçin Miyase; Yıldız, Saliha
    Amaç: Çalışmamızda, toplumda oldukça sık görülen tiroid nodüllerinin Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) tanılı hastalardaki sıklığını tespit etmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamız 01.11.2019 - 31.12.2019 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi'nde gerçekleştirildi. Çalışmaya 40-80 yaş arası toplam 105 KOAH tanılı hasta dahil edildi. GOLD 2020 raporuna göre KOAH'ın tanısı konuldu ve sınıflandırılması yapıldı. Katılımcıların tıbbi özgeçmişi, tütün ve/veya biyomas yakıt dumanına maruz kalma öyküleri yüz yüze görüşülerek sorgulandı. Hastaların boy, kilo, bel çevresi ve oksijen saturasyonları ölçüldü. Vücut kitle indeksleri (VKİ) hesaplandı. Hastane elektronik kayıt sisteminden retrospektif olarak katılımcıların hemoglobin, hematokrit, Tiroid stimülan hormon ve kan gazı değerleri incelendi. Hastalara solunum fonksiyon testi ve tiroid ultrasonografisi yapıldı. Tiroid nodüllerinin olup olmadığı, varsa boyutu, sayısı, yeri, isthmus kalınlıkları ve tiroid volümleri kaydedildi. Bulgular: Çalışmamıza katılan hastaların 34'ü kadın 71'i erkekti. Ortalama yaşları 63.7 ± 9.4, ortalama tiroid volümleri 16.1 ± 9 mL idi. 105 hastanın 69'unda (%65.7) tiroid nodülü saptandı. Gold A, B, C, D gruplarına göre nodülü olanların yüzdesi sırasıyla; %18.8, %27.5, %20.3 ve %33.3 idi. Tiroid nodülü olanların bel çevreleri nodül olmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (sırasıyla; 109.6 ± 16.5 cm, 102.3 ±18.7 cm; p:0.044). GOLD grup A'dan D'ye doğru ilerledikçe hastaların VKİ'lerinin arttığı gözlendi. Bel çevresinin nodül varlığı ile pozitif korelasyonu olduğu görüldü. Bel çevresinin; VKİ, tiroid volümü ve isthmus kalınlığı ile de pozitif korelasyonu mevcuttu. Sonuç: Bildiğimiz kadarıyla çalışmamız KOAH hastalarında tiroid nodül sıklığını araştıran ilk çalışmadır. Çalışmamızda KOAH tanılı hastaların %65.7'sinde tiroid nodülü saptadık. Bel çevresi artışının nodül varlığı için bir risk faktörü olduğunu tespit ettik.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Multipl Miyelom Hastalarında Ekstramedüller Miyelom Görülme Sıklığı
    (2019) Ekinci, Ömer; Sönmez, Gülçin Miyase; Demircioğlu, Sinan; Demir, Cengiz; Dogan, Ali
    Amaç: Ekstramedüller miyelom (EMM), multipl miyelom(MM) hastalarında kemik iliği dışındaki plazma hücrelerininvarlığı ile tanımlanır. Daha duyarlı görüntüleme tekniklerininkullanılması ile EMM, tüm hastalık seyri boyunca MMhastalarının % 30'una kadar saptanabilmektedir. Biz dekliniğimizdeki MM hastalarında EMM sıklığını araştırmayıamaçladık.Gereç ve Yöntem: Ocak 2010-Ağustos 2018 tarihleri arasındakliniğimizde multipl miyelom tanısı alan hastaların dosyalarıretrospektif olarak incelenip, EMM sıklığı araştırıldı. Hastalarekstramedüller miyelomu olanlar ve olmayanlar olarak ikigruba ayrıldı. Bu iki grup üzerinde etkili olabilecek faktörleranaliz edildi.Bulgular: Çalışmaya alınan 67 hastanın 37’si erkek, 30’ukadındı ve yaş ortalaması 59,9 ±11,2 idi. Ekstramedüllermiyelom 31 (% 46.3) hastada tespit edildi. Bu hastaların 28 (%41.8)’inde kemik ilişkili plazmasitom, 4 (% 6)’ündeekstramedüller hastalık saptandı. En sık kemik ilişkiliplazmasitom vertebra da görülürken en sık ekstramedüllerhastalık ise akciğerde görüldü.Sonuç: Ekstramedüller miyelom oranı hastapopülasyonumuzda literatüre göre yüksek bulunmuştur.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Recurrence of Appendix Tumor: Case Report and Literature Update
    (2020) Geredeli, Çağlayan; Sakin, Abdullah; Erhan, Selma Şengiz; Sönmez, Gülçin Miyase; Cihan, Sener; Arıcı, Serdar
    Herein, we report a case of appendix adenocarcinoma who presented with a recurrence 8 years after the initialdiagnosis. A 54-year-old male underwent appendectomy in 2009. The pathology revealed a 1.7 cm diameterlow grade mucinous carcinoid tumor. Any additional treatment was not recommended for patient other thanappendectomy. The patient was admitted with the symptoms of ileus at 8 years after surgery and then underwentto right hemicolectomy in 2017. On histopathological examination of the specimen revealed a Goblet celladenocarcinoid tumor, arising from iliocecal valv with pericolorectal tissue invasion of 5 cm in diameter.Lymph-node metastases were found in 16 dissected lymph nodes. The patient was initiated to treat withcombined capecitabine and oxaliplatin chemotherapy. There is no clear evidence to support the superiority ofany particular chemotherapy regimen for adjuvant treatment of appendix tumors. In this regard more studiesare needed to use combined regimens.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Sexual Dysfunction in Male Patients With Prediabetes
    (Yuzuncu Yil Universitesi Tip Fakultesi, 2025) Yıldız, Saliha; Arikan, Huseyin; Sönmez, Gülçin Miyase; Kandemir, Mahsum; Yeler, Ayvaz
    Bu çalışmanın amacı prediyabet tanılı erkek hastalarda Türkiye'de ve dünyada geçerliliği yapılmış Golombok Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRCDÖ)'ni kullanarak cinsel fonksiyon bozukluğunu araştırmak, sonuçları prediyabeti olmayan kontrol grubu ile karşılaştırmak, cinsel fonksiyon bozukluğunu etkileyebilecek yaş, bel çevresi, vücut kütle indeksi, alkol, eğitim, sigara ile ilişkisini irdelemektir. Gereç ve Yöntemler: Aralık / 2019 – Nisan /2020 tarihleri arasında iç hastalıkları ya da endokrinoloji polikliniğine gelen 57 erkek hasta çalışmaya alındı. Hastaların bilinen herhangi bir hastalığı yoktu. Bu erkeklerin 30 tanesi prediyabetikti. 27 tanesi prediyabetik değildi. Hastalara cinsel fonksiyon bozukluğunu belirlemek için geliştirilmiş GRCDÖ anketi uygulandı. Bulgular: GRCDÖ'ne göre tüm hastalarda cinsel fonksiyon bozukluğu olan kişi sayısı 54 (%94,7), prediyabetiklerde 28 (%93,3),iken, kontrol grubunda 26 (%96,3) idi. GRCDÖ altbirim değerlendirmesine göre her iki grup arasında doyum ve sıklık altbirimlerinde gruplar arasında farklılık saptandı. (p<0.001 ve p:0.002). Diğer altbirimler arasında farklılık saptanmadı. Prediyabetli katılımcılarda yaş ile CDÖ toplam skoru ve dokunma, sıklık ve iletişim altbirimleri standart puanları arasında, AKŞ ile erken boşalma ve doyum altbirim standart puanlar arasında, TG düzeyleri ile doyum ve sıklık altbirim standart puanları arasında istatiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Prediyabetik erkek hastalarda cinsel fonksiyon bozuklukları sık görülmek ile birlikte kontrol grubu ile anlamlı bir farklılık saptanamamıştır. Cinsel disfonksiyon alt gruplarında sıklık ve doyum alt birimlerinde anlamlı farklılık tespit edildi. Prediyabet durumu tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile gerileyebileceğinden dolayı cinsel fonksiyonlarda düzelme görülebilir. Prediyabetik popülasyonda konu ile ilgili daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.