Browsing by Author "Sönmez, G.M."

Now showing 1 - 3 of 3

Evaluatıon of Neutrophıl-To Ratıo and Mean Platelet Volume in Patıents With Hyperthyroıdısm
(Yuzuncu Yil Universitesi Tip Fakultesi, 2020) Alay, M.; Sönmez, G.M.; Yildiz, S.
Both Lymphocytes and platelets play an important role in the pathogenesis of Graves' disease (GD), a chronic inflammatory autoimmune disease. The mean platelet volume (MPV), which is considered as an indirect indicator of platelet function, may be increased as an inflammatory marker in GD. The aim of this study is to prove that the autoimmune, chronic inflammatory pathogenesis of GD can be demonstrated by evaluating the whole blood count parameters A total of 75 patients of which 41 were diagnosed as GD and 34 were diagnosed as TNG were included in the study. Complete blood count parameters were evaluated in both groups before treatment and after treatment when euthyroidism was achieved. In GD group, pretreatment MPV values were significantly higher than TNG group (p: 0.021). There was a statistically significant decrease in NLR in GD group compared to TNG group after treatment (p: 0,025). Although there was no statistically significant difference, lymphocyte count was higher in GD group compared to TNG group be fore treatment. The monocyte count was significantly higher in the GD group compared to the TNG group before treatment (p: 0.006). There was no correlation between MPV and free T3, free T4, TSH values before and after treatment in GD group. These results suggest that autoimmunity and inflammation in GD are reflected in whole blood count parameters and that MPV elevation in GD is related to autoimmunity rather than the metabolic effect of thyroid hormones. © 2020, Yuzuncu Yil Universitesi Tip Fakultesi. All rights reserved.
Multiple Primary Synchronous Gastric, Esophageal, and Rectal Cancer and Isolated Esophageal Metastasis From Rectal Cancer: Case Report
(Turkiye Klinikleri, 2021) Sönmez, G.M.; Aytekin, A.; Erten, R.; Aldemir, M.N.; Sakin, A.; Esen, R.
Synchronous tumors are defined as two or more neoplasms either identified simultaneously or within 6 months after the initial diagnosis in the same patient. Herein, we report a 63-year-old man with synchronous gastric, rectal carcinoma, and in situ esophageal carcinoma who also had isolated esophageal metastasis from rectal carcinoma. The patient man was diagnosed with rectal carcinoma. 18F-fluorodeoxyglucose (FDG) positron emission tomography-computed tomography was performed for staging and demonstrated increased 18F-FDG uptake in the rectum lesion as well as in the gastric cardia and corpus. Esophagogastroduodenoscopy was performed. After performing multiple biopsies, histopathological examination of the esophageal specimen demonstrated metastatic adenocarcinoma, in situ esophageal squamous cell carcinoma, and gastric adenocarcinoma. Isolated esophageal metastasis from rectal cancer is a highly rare entity. Gastric and esophageal cancers can be observed simultaneously with colorectal cancers; therefore, we recommend performing routine esophagogastroduodenoscopy for patients diagnosed with colorectal cancer. © 2021 by Turkish Society of Medical Oncology.
Sexual Dysfunction in Male Patients With Prediabetes
(Yuzuncu Yil Universitesi Tip Fakultesi, 2025) Yildiz, S.; Kandemir, M.; Sönmez, G.M.; Yeler, A.; Arikan, H.
Bu çalışmanın amacı prediyabet tanılı erkek hastalarda Türkiye'de ve dünyada geçerliliği yapılmış Golombok Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRCDÖ)'ni kullanarak cinsel fonksiyon bozukluğunu araştırmak, sonuçları prediyabeti olmayan kontrol grubu ile karşılaştırmak, cinsel fonksiyon bozukluğunu etkileyebilecek yaş, bel çevresi, vücut kütle indeksi, alkol, eğitim, sigara ile ilişkisini irdelemektir. Gereç ve Yöntemler: Aralık / 2019 – Nisan /2020 tarihleri arasında iç hastalıkları ya da endokrinoloji polikliniğine gelen 57 erkek hasta çalışmaya alındı. Hastaların bilinen herhangi bir hastalığı yoktu. Bu erkeklerin 30 tanesi prediyabetikti. 27 tanesi prediyabetik değildi. Hastalara cinsel fonksiyon bozukluğunu belirlemek için geliştirilmiş GRCDÖ anketi uygulandı. Bulgular: GRCDÖ'ne göre tüm hastalarda cinsel fonksiyon bozukluğu olan kişi sayısı 54 (%94,7), prediyabetiklerde 28 (%93,3),iken, kontrol grubunda 26 (%96,3) idi. GRCDÖ altbirim değerlendirmesine göre her iki grup arasında doyum ve sıklık altbirimlerinde gruplar arasında farklılık saptandı. (p<0.001 ve p:0.002). Diğer altbirimler arasında farklılık saptanmadı. Prediyabetli katılımcılarda yaş ile CDÖ toplam skoru ve dokunma, sıklık ve iletişim altbirimleri standart puanları arasında, AKŞ ile erken boşalma ve doyum altbirim standart puanlar arasında, TG düzeyleri ile doyum ve sıklık altbirim standart puanları arasında istatiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Prediyabetik erkek hastalarda cinsel fonksiyon bozuklukları sık görülmek ile birlikte kontrol grubu ile anlamlı bir farklılık saptanamamıştır. Cinsel disfonksiyon alt gruplarında sıklık ve doyum alt birimlerinde anlamlı farklılık tespit edildi. Prediyabet durumu tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile gerileyebileceğinden dolayı cinsel fonksiyonlarda düzelme görülebilir. Prediyabetik popülasyonda konu ile ilgili daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.