Browsing by Author "Süslü, Nahide Ece"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article Doğa-insan İlişkisini Anlamak: Ekolojizm ve Edebiyattaki İzleri(2022) Demir, Fethi; Süslü, Nahide EceGoethe’nin olgunluk seviyesine ulaşan ulusal edebiyatların varacakları bir merhale gibi tasarladığı Dünya edebiyatı (Weltliteratur) kavramı, özellikle son yüzyıldaki gelişmelerle başkalaşıma uğramıştır. Bugün artık, Dünya edebiyatı yerine Küresel edebiyat kavramını kullanmak ve edebiyatı pek çok yönüyle uluslararası bir kültür ve sanat etkinliği gibi düşünmek zorunlu hâle gelmiştir. Küresel edebiyatın başat izleklerinden biri de ekolojidir. Küreselleşmenin doğurduğu çevre kirliliği, organik yaşamın deformasyonu, iklim değişiklikleri, salgınlar, depremler, seller gibi ekolojik sorunlar edebiyatın kadrajına girmiştir. Özellikle sanayileşme faaliyetlerinin son iki yüzyılda hız kazanması, bunu teknolojik gelişmelerin ve dijital icatların izlemesi, paradoksal bir biçimde insanı doğayı hem tükettikçe ilerlediği hem de tükettiği için felakete sürüklendiği dikotomisiyle baş başa bırakmıştır. Ekoeleştiri diye adlandırılan edebî ürünlerin çevre ile olan ilişkisini inceleyen disiplinler arası bir yaklaşımın varlığı da bu güncel süreğen konuların yansımasıdır. Bu çalışmada ekoeleştirinin temel kavramları olan “Element Ekoeleştirisi, Ekofobi, İnsanmerkezcilik, Ekoahlak, Seküler kıyamet, Siborg, Metaverse, Transhuman, Gaia, Biyobölgecilik” ile ana yönelimleri olan “Transhümanizm, Posthümanizm” hem Türk hem de Dünya edebiyatından örneklerle açıklanmıştır. Ekolojizm kuramının iktisattan siyasete, bilimden edebiyata kadar çok geniş bir yelpazede yeni değerler dizisi oluşturduğu tespit edilmiştir. Görünen o ki önümüzdeki dönemde de bilimin, kültürün ve sanatın gündemindeki önemini arttıracak bu kavramların örneklerle somut hâle getirilmesi, bundan sonraki çalışmalara da katkı sunacaktır.Master Thesis Examination of Story and Novel Texts in Turkish Language and Literature Coursebooks of the Ministry of National Education Publications With Genetic Structural Theory(2022) Süslü, Nahide Ece; Aslan, CelalEğitim, bireyin içerisinde bulunduğu toplumun millî, manevî ve kültürel değerlerini kazanmasını; bilgi, beceri, tutum elde etmesini; istendik yönde davranışlar oluşturmasını sağlayan bir süreci ifade eder. Eğitimin bu görevleri, öğretim ile okulda sistemli bir şekilde yerine getirilir. Öğretim süreci, çeşitli materyaller vasıtasıyla gerçekleştirilir. Bu materyallerin başında öğretim programı ve ders kitapları gelmektedir. Çalışmada; toplumcu bir kuram olan 'Oluşumsal/Genetik Yapısalcılık' ile Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları 9, 10, 11 ve 12. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabında yer alan hikâye ve roman metinlerini incelemek amaçlanmıştır. Kuramın teorisyeni Lucien Goldmann; Karl Marx, Jean Piaget, Georg Lukacs gibi düşünürlerden etkilenerek genetik yapısalcılık kuramını oluşturmuştur. Bu kuram, toplumda yaşanan değişim ve dönüşümlerden güç alarak toplumsal bir grubun ideolojisini ortaya koyan, eserin iç ve dış dinamiklerini bütüncül bir bakış açısıyla irdeleyen diyalektik bir metottur. Goldmann, bu noktada edebiyat sosyolojisinin alışılmış yöntemlerini irdeler ve eleştirir. Edebiyatta, tek tip/klasikleşmiş incelemeyi sorunsallaştırır; anlama ve açıklama aşamasından oluşan ikili bir yöntem geliştirir. Bu yöntemle ders kitabında yer alan yazınsal metinlerin içeriğini çözümlemek, iç içe geçmiş toplumsal olguları açıklamak, metinlerin/eserlerin toplumsal boyutuyla eğitim-öğretim ile olan ilişkisini betimlemek hedeflenmiştir. Anlama aşamasında olay örgüsü, kişi, yer, zaman, bakış açısı, anlatım teknikleri belirlenmiş; açıklama aşamasında ise toplumsal yapı ve ilişkilere (kültürel, iktisadî, dinî, siyasî), anlatının kaynağına, yazarın yaşadığı döneme, tarihsel arka plana, simgesel çözümlemeye bakılmıştır. Bu incelemeyle ders kitabına alınan edebî metinlerin dünya görüşü ortaya koyma durumu değerlendirilmiştir. İncelenen metinlerin üçte biri dünya görüşü yansıtmazken diğer metinlerin mücadele, bağımsızlık, fedakârlık, emek, sabır, sorumluluk, sevgi, saygı, adalet vb. değerler üzerinden dünya görüşü ortaya koyduğu görülmüştür.