Browsing by Author "Sebik, Ahmet"

Now showing 1 - 7 of 7

Comparison of Anti-Edema Effects of Iloprost and Diclofenac Sodium on Traumatic Rat Paw Edema
(Turkish Assoc Orthopaedics Traumatology, 2010) Uslu, Mustafa; Kilincoglu, Volkan; Toker, Serdar; Kalender, Ali Murat; Dogan, All; Sebik, Ahmet
Objectives: The aim of this study was to compare the anti-edema effects of a stable prostacyclin analogue, iloprost, with parenteral and local forms of a non-steroidal anti-inflammatory drug, diclofenac sodium, on traumatic soft tissue edema. Methods: Thirty-two adult male rats were randomly divided into 4 equal groups. Traumatic edema in one paw of each rat was produced by established protocol. Different drugs were then administered to each group: intraperitoneal (i.p.) saline (group 1, control group), topical diclofenac gel (group 2), i.p. diclofenac sodium (group 3), and i.p. iloprost (group 4). The volume of the paws was measured at baseline (before trauma) and at 1 hour, 2 hours, 4 hours, 8 hours, 24 hours, 48 hours, and 72 hours after trauma. The anti-edema effects of these 3 drugs (diclofenac gel, diclofenac sodium i.p., iloprost i.p.) were compared to each other and to the control group. Results: The greatest increase in paw edema in the first, second and fourth hours was seen in the control and iloprost groups. At the 4-hour measurement, edema levels were all equal except control group. Following 4- and 8-hour measurements, edema began to decrease in all groups. After 8 and 24 hours, the fastest decrease in edema was in iloprost group, with complete resolution of edema by 72 hours. The next fastest decrease in paw volume was seen with i.p. diclofenac sodium, followed by diclofenac gel. Conclusion: Iloprost has experimentally higher anti-edema effect than diclofenac sodium for the conservative treatment of the traumatic soft tissue edema.
Giant Clinodactyly and Macrodactyly of the Hand Associated With Carpal Tunnel Syndrome
(informa Healthcare, 2014) Dogan, Ali; Kalender, A. Murat; Atik, Bekir; Karabulut, Samet; Sebik, Ahmet
Macrodactyly is a rare congenital deformity of the extremities, and with clinodactyly is even rarer. Both conditions may also be associated with a lipofibromatous hamartoma of the median nerve. We report an adult woman with clinodactyly and macrodactyly of the fourth and fifth fingers of her left hand associated with a carpal tunnel syndrome.
Kronik Sklerozan Osteomiyelit Tedavisinde Oluklaştırma ve Kas Taşıma Tekniğinin Uzun Dönem Sonuçları
(2009) Sebik, Ahmet; Lök, Veli; Aydınok, Hilmi; Bal, Emin
Amaç: Kronik sklerozan osteomiyelit (KSO) tedavisindeoluklaştırma ve kas taşıma tekniğinin uzun dönem sonuçları değerlendirildi. Çalışma planı: 1980-1996 yılları arasında, KSO’lu 11hasta (5 kadın, 6 erkek; ort. yaş 36; dağılım 17-69) oluklaştırma ve kas taşıma tekniği ile tedavi edildi. Yedi hastadafemur, dört hastada tibia tutulumu vardı. Tüm olgulardatemel yakınma ağrı idi. Ortalama 12.4 yıl (dağılım 6-24yıl) olan takip süresi sonunda yakınmaları sorgulanan hastalar düz graﬁler, bilgisayarlı tomograﬁ ve manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirildi.Sonuçlar: Takip süresi içinde bir olgu dışında hiçbir olguda semptomlarda tekrarlama ve antibiyotik gereksinimi olmadı. Tibia tutulumlu bir hastada ameliyattan beş yıl sonraağrının tekrarladığı görüldü. Bu hasta aynı teknikle tekrarameliyat edildi ve sonrasında herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. Ameliyattalınan biyopsilerin patolojik incelemesinde spesiﬁk olmayan, düşük dereceli kronik osteomiyelitbulguları saptandı. Kültürlerde ise üreme olmadı. Kontrolradyograﬁlerinde kemikteki sertleşmede ilerleme görülmedi. Bilgisayarlı tomograﬁde taşınan kas kitlesi çevresindekortikal kemik oluşumu, manyetik rezonans görüntülerindeise taşınan kas yapısında yağlı dejenerasyon geliştiği izlendi. Hiçbir olguda aktif osteomiyelit bulgusuna rastlanmadı. Çıkarımlar: Oluklaşt ırma ve kas taşıma tekniğinde amaç,mikrocerrahi girişimlere ve ikincil rekonstrüktif girişimlere ihtiyaç duyulmadan, tutulmuş kemik bölümündekikanlanmayı artırmaktır. Uzun dönem sonuçlarımız, femurve tibia tutulumlu olgularda bu tekniğin etkili olduğunugöstermektedir.
Mini-Open Technique for the Achilles Tenotomy in Correction of Idiopathic Clubfoot - a Report of 25 Cases
(Amer Podiatric Med Assoc, 2008) Dogan, Ali; Kalender, Ali Murat; Seramet, Ebubekir; Uslu, Mustafa; Sebik, Ahmet
Achilles tenotomy is performed for the residual equinus deformity in the Ponseti method of clubfoot treatment. In the present article, we describe a mini-open Achilles tenotomy technique to prevent complications that could occur during tenotomy. This technique was performed on 15 patients (25 feet) during a 3-year period in our clinic on patients whose equinus deformities could not have been corrected by manipulations. Clear improvement (mean angle, 30) was observed in equinus in our patients, and we have not seen any complication in this method. We conclude that direct visualizing of the tendon with mini-open incision may reduce the risk of neurovascular injury, especially for surgeons who are not experienced.
Ring Leg Deformity in Bartsocas-Pappas Syndrome
(Elsevier Science Bv, 2009) Kalender, Ali Murat; Dogan, Ali; Sebik, Ahmet; Gokalp, M. Ata
Introduction: We reported an extremely rare foot deformity in Bartsocas-Pappas syndrome. This patient family is from Van that is a city in the east part of Turkey and the family is Turkish origin. In literature review we find only two cases resembling to this deformity. Case presentation: A 20-day-old infant with an extremely rare type lower extremity anomaly. There was a skin band between the syndactylia 2nd and 3rd toes of the right and left feet. Conclusion: This deformity resembles to a ring. We could not find a specific name for this anomaly. Therefore we want to advise a name "ring leg" deformity to describe this deformity. (C) 2009 Elsevier Masson SAS. All rights reserved.
Sıçanlarda Travmatik Ayak Ödeminin Tedavisinde İloprost ve Diklofenak Sodyum'un Karşılaştırılması ( Deneysel Çalışma )
(2006) Uslu, Mustafa; Sebik, Ahmet
2. ÖZETÇalışmada stabil bir prostasiklin analoğu olan iloprost'un ( İlomedinÂ® ) ve steroidolmayan yangı baskılayıcı ilaçlar'dan diklofenak sodyum'un parenteral ve jel şekillerinin(Voltaren amp., Voltaren-Emuljel ) travma sonrası gelişen yumuşak doku ödemi tedavisindeetkilerinin değerlendirilmesi amaçlandı.Çalışmada 32 adet Sprague-Dawley cinsi, genç-erişkin ve erişkin erkek sıçankullanıldı. Sıçanların ortalama ağırlıkları 187 gr. idi. ( En fazla 260 gr. ve en az 122 gr. idi.)Sıçanlar rastgele seçilen sekizerli gruplar halinde dört ayrı gruba ayrıldı. Hazırlanan özel birdüzenek yardımı ile sıçan ayaklarında travma gerçekleştirildi. Travma sonrası gruplara ilaçlarıverilmeye başlandı. Kontrol grubu için izotonik sodyum klorür periton içine, diğer gruplariçin sırası ile diklofenak jel travma bölgesine yerel olarak sürülerek, diklofenak sodyumperiton içine ve iloprost periton içine verildi. Başlangıçta, 1., 2., 4., 8., 24., 48., 72. saatlerdesıçan ayaklarının hacimleri ölçüldü. Üçüncü günün sonunda sıçanlar öldürülerek ayaklarınınradyografileri çekildikten sonra, histopatolojik inceleme yapıldıÇalışma sonucunda kontrol grubuna göre; bu üç ilacın travmatik yumuşak doku ödemiüzerinde etkileri klinik ve histopatolojik olarak değerlendirildi. Klinik ve histopatolojik olarak72. saat sonunda ödem üzerine en etkili ilacın iloprost olduğu saptandı. Parenteral olarakuygulanan diklofenak sodyumun jel şekline göre ödemi azaltıcı etkisinin daha fazla olduğugörüldü. Jel şeklinin sıçan cildinden emiliminin yeteri kadar olmadığı düşünüldü. İloprost veparenteral verilen diklofenak sodyum gruplarında yapılan histopatolojik çalışmada yumuşakdoku ödeminin kontrol grubuna göre belirgin oranda azaldığı saptandı. İloprostun, klinikkullanımda insanlarda altı saatlik damar içi infüzyon şeklinde ve iki-üç hafta süre ileverilmesi önerilmektedir. Bu durum hastanın ilacı kullanabilmesini güçleştirmektedir.Hastanın tedaviye uyumunu sağlamak için, bu ilacın hasta tarafından daha kolay şekilde vekısa sürede alınabilecek ticari formüllerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır.4
A Technique for Arthroscopic Fasciotomy for the Chronic Exertional Tibialis Anterior Compartment Syndrome
(Springer, 2008) Sebik, Ahmet; Dogan, Ali
Chronic exertional anterior compartment syndrome (CECS) is a condition that causes pain over the front of the shin bone that usually occurs in physically active people, especially runners. It may require sometimes an immediate fasciotomy. A longitudinal incision just over the fibula has used as surgical treatment bad cosmetic appearance. Although nowadays mini surgical incisions are preferred. The aim of this study to evaluate a simple fasciotomy technique with a minimal incision by using arthroscope. Nine legs of six patients that diagnosed as CECS has underwent fasciotomy operation with a I cm incision. Complaints had disappeared after operation. The mean follow-up time is 2 years. The results were good all of the patients and they never experienced exertional pain episodes. The arthroscopic assisted mini incisional fasciotomy technique has advantage such as early rehabilitation and good cosmetic appearance.