1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Soyoral, Lokman"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 20 of 22
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Ameliyathane Dışı Anestezi Uygulamalarımız: 528 Hastanın Değerlendirilmesi
    (2015) Çeğin, Muhammed Bilal; Yüzkat, Nureddin; Kılıç, Mehmet; Kurt, Nurettin; Göktaş, Uğur; Soyoral, Lokman
    Amaç: Bu çalışmada bir tıp fakültesi hastanesinin dış anestezi uygulamalarına ait son 2 yıllık verilerini sunmayı amaçladık. Yöntemler: Erişkin ve pediatrik kardiyoloji, gastroenteroloji ve radyoloji anabilim dallarına ameliyathane dışında anestezi verilen hastaları incelenmiştir. Olgular yaş, cinsiyet, ASA, girişim nedeni, yoğun bakım ihtiyacı, sigara öyküsü açısından incelendi.Bulgular: Dış anestezi uygulamalarında 528 olguya anestezi verildi. Bu olguların 336 (%64)'sı kadın, 192 (%36)'si erkek idi. ADA verilen tüm vakaların yaş ortalamaları 29,6±20,6yıl idi. Olguların ortalama anestezi uygulama süresi 22,57±11,7dk olarak bulundu. En kısa işlem süresi gastroskopi (13,2±8,6dk) sırasında, en uzun işlem süresi balon valvuloplasti (67,9±18,4dk) sırasında gerçekleşti. Olguların ortalama derlenme süresi 10,1±7,2dk olarak bulundu.Sonuç: Dış anestezi uygulamaları taşıdığı riskler açısından ameliyat odasındaki uygulamalarla benzerdir. Anestezist gün geçtikçe sayısı artan dış anestezi uygulamaları için iyi bir preoperatif değerlendirme yapmalı ve bu alanlarda uygun fiziksel koşulları sağlanmaya çalışılmalıdır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Anensefalik Bir Olguda Yaşama Tutunma Çabası: Nöral Tüp Defektlerine Bir Bakış
    (2016) Göktaş, Uğur; Çeğin, Muhammed Bilal; Soyoral, Lokman; Yüzkat, Nureddin; Sösuncu, Enver
    Nöral tüp defektinin büyük çoğunluğunu oluşturan anensefali ve spina bifida en sık görülen konjenital malformasyon grubudur. Etyolojisi tam bilinmemekle beraber genetik ve çevresel faktörler suçlanmaktadır. Anensefalik olguların %65'i intrauterin hayatta ex olur. Anensefalinin antenatal tanısı gebeliğin terminasyonunu gerektirir. Bu fetuslar genelde doğumu takiben ilk 24 saatte ölürler
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Could Soluble Urokinase Plasminogen Receptor (Supar) Be Used as a Diagnostic Biomarker for Ventilator-Associated Pneumonia
    (Wiley, 2017) Sunnetcioglu, Aysel; Sunnetcioglu, Mahmut; Adiyaman, Firat; Binici, Irfan; Soyoral, Lokman
    BackgroundSoluble urokinase plasminogen activator receptor (suPAR) is a biomarker that is increasingly used for evaluation of systemic inflammation. This study was performed to investigate whether suPAR may possess a diagnostic value in patients with ventilator-associated pneumonia (VAP). MethodsThis clinical study was performed in the anesthesia intensive care units (ICUs) of our university. In addition to descriptive data, WBC, serum levels of C-reactive protein (CRP) and suPAR prior to and after development of VAP were noted and compared in 31 patients (22 men, 9 women) diagnosed with VAP (Study Group) and 19 patients without VAP (Control Group) in ICU (14 men, 5 women). ResultsThe suPAR (P=0.023), CRP (P=0.037), WBCs (P=0.024) in patients with VAP were significantly higher than patients without VAP. There was no remarkable difference in terms of WBCs (P=0.052) and suPAR levels (P=0.616) between groups on the first day of connection to mechanical ventilator. The suPAR and CRP levels in patients with VAP were significantly higher than prior to development of VAP (P=0.001 for both). Area under curve value after diagnosis of pneumonia was found 0.248 (P=0.002). ConclusionTo conclude, our results suggest that suPAR can be a useful diagnostic biomarker in patients with VAP. However, clinical trials on larger series are warranted to explore the clinical significance more accurately.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Editorial
    Cytomegalovirus Pneumonia and Pulmonary Haemorrhage in a Patient With Polyarteritis Nodosa
    (Pakistan Medical Assoc, 2016) Sunnetcioglu, Aysel; Sunnetcioglu, Mahmut; Emre, Habib; Soyoral, Lokman; Goktas, Ugur
    Cytomegaloviruses are opportunistic pathogens that cause lung infection in immunocompromised individuals. A 24-year-old male was admitted to the hospital with complaints of cough, fever and dyspnoea. He was receiving immunosuppressive therapy for polyarteritis nodosa. A chest X-ray showed heterogeneous right-sided opacity in the middle and lower lung zones. The diagnosis of cytomegalovirus pneumonia was confirmed by positive test for serum cytomegalovirus IgM antibodies. One day after admission, haemoptysis developed and patient with hemoptysis who had shortness of breath was intubated. Computed tomography (CT) showed bilateral alveolar opacity.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Dirençli Hipokalemik Bartter Sendromunda Periferik Blok Kullanımı: Olgu Sunumu
    (2016) Baydi, Volkan; Göktaş, Uğur; Soyoral, Lokman; Çeğin, Muhammed Bilal; Yüzkat, Nureddin
    Bartter sendromu, sodyum, potasyum, klorür ve idrar kaybı ile karakterize nadir görülen bir sendromdur. Bu sendrom otozomal resesif kalıtıma sahip, renal tübüler bir hastalık grubunu kapsar. Bu olgularda karakteristik olarak hipokalemik metabolik alkaloz, yüksek renin ve aldosteron plazma seviyeleri, kan ve idrarda yüksek prostaglandin düzeyleri ile karakterizedir. Periferik bloklar en güvenli anestezi yöntemlerinden biridir. Ultrason kullanımının artması ile birlikte kullanılan ilaç dozları daha azalmıştır. Ayrıca damarsal yapıların görülmesi ile periferik bloklar daha güvenilir hale gelmiştir. Bu yazıda 33 yaşında, preoperatif Bartter Sendromu tanısı konan olguda yapılan periferik blok uygulaması sunulmuştur
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Specialist Thesis
    Does N-Acetylcystein Prevent the Effects of Sevoflurane on Kidney Functions
    (2010) Soyoral, Lokman; Göktaş, Uğur
    Sevofluranın biyotransformasyonu sonucunda açığa çıkan inorganik flor ve Bileşen A sevofluranın böbrek fonksiyonları üzerindeki değişikliklerinden sorumlu tutulmaktadır. N-Asetilsistein'in birçok deneysel böbrek yetmezliği modeline karşı koruyucu rol oynadığı gösterilmiştirBu çalışma Sevofluran ile oluşan böbrek fonksiyonlarındaki olası değişikliklerin, N-Asetilsistein ile önlenip önlenemediğini araştırmak amacıyla yapıldı.Sevoflurane ile genel anestezi sağlanan 20?60 yaşları arasında elektif cerrahi yapılan 60 hasta çalışmaya alındı. Olgular rastgele iki gruba ayrıldı. Birinci gruba anesteziye başlamadan yarım saat önce 20 mg/kg intravenöz N asetilsistein ve sevofluran, ikinci gruba ise aynı miktarda sevofluran verildi. Tüm hastalardan preoperatif dönemde bir kez, anestezi verildikten 24 saat sonra bir kez olmak üzere toplam iki kez kan ve idrar örnekleri alındı. Kanda BUN, üre, kreatinin, Na, K, GGT ve idrarda N-asetil-ß-D glukozaminidaz, alkalen fosfataz, laktat dehidrojenaz, Beta 2 mikroglobulin, mikroalbumin ve protein bakıldı.Kanda bakılan BUN, üre, kreatinin, potasyum değerleri açısından gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu. Grup içi karşılaştırmada ise 24. saat BUN, üre, potasyum değeri her iki grupta da anlamlı artmıştı (p<0.05). İdrarda bakılan ß2 mikro globulin, NAG, mikroalbümin, protein değerleri açısından gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu. Ancak grup içi karşılaştırmada bu parametrelerin 24. saat değerleri her iki grupta da anlamlı olarak artmıştı (p<0.05). Preoperatif plazma ve idrar kreatinin değerlerine göre 24. saatte kreatinin artışı her iki grupta da saptanmakla birlikte istatistiksel önem arzetmedi.Sonuç olarak sevofluran anestezisi altında postoperatif böbrek fonksiyon testlerinin fizyolojik sınırlar içerisinde yükseldiği ve kullandığımız dozda NAC verilmesinin buna bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Bu konunun açıklığa kavuşması için daha fazla çalışmalara ihtiyaç vardır.Anahtar kelimeler: N-Asetilsistein, Nefrotoksisite, Sevoflurane
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Ductus Torasikus Yaralanmasına Bağlı Zor Entübasyon Olgusu: Tiroidektominin Nadir Bir Komplikasyonu
    (2016) Çeğin, Muhammed Bilal; Soyoral, Lokman; Yüzkat, Nureddin
    Zor hava yolu yönetimi anestezistler için önemli bir sorundur. Sıklıkla, ameliyathanelerde ve hastane dışı travma olaylarında görülmektedir. Entübasyon güçlüğünü önceden belirlemek için bazı testler mevcuttur. Önceki anestezi deneyimlerinin sorgulanması, laringoskopik değerlendirme, sterno-mental mesafe, ön mandibular bölge anatomisi, başın ekstansiyon derecesi, radyolojik inceleme, bilgisayarlı görüntüleme kullanılan bazı yöntemlerdir. Bu yazıda nadir karşılaşılacak bir durum olan tiroidektomi sonrası ductus torasikus yaralanmasına bağlı karşılaştığımız zor hava yolu deneyimimizi paylaştık
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Effectivity of One Session Charcoal Hemoperfusion Treatment in Severe Carbamazepine Poisoning
    (Kowsar Publ, 2013) Isik, Yasemin; Soyoral, Lokman; Karadas, Sevdegul; Emre, Habib; Cegin, Muhammed Bilal; Goktas, Ugur
    A carbamazepine intoxication with suicide attempt is a relatively common clinical problem that presenting with coma, respiratory depression, arrhythmia, hemodynamic instability and even death. We report a case of severe carbamazepine poisoning that was successfully treated with one session charcoal hemoperfusion. On admission, the patient was comatose and required ventilator support. Hemoperfusion with coated activated charcoal successfully decreased the serum carbamazepine concentration from 45 mu g mL(-1) to 21 mu g mL(-1) within 2 h, with subsequent clinical improvement.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Effects of Lidocaine Infiltration on Cost of Rhinoplasty Made Under General Anesthesia
    (Lippincott Williams & Wilkins, 2011) Goktas, Ugur; Isik, Daghan; Kati, Ismail; Atik, Bekir; Soyoral, Lokman
    This study aimed to compare the effects of combined and noncombined lidocaine with adrenaline infiltration in general anesthesia (GA) procedures, in which the standard anesthesia depth is monitored by Bispectral Index monitoring, on minimum alveolar concentration (MAC) levels and the costs. Following approval by the local ethics committee, an American Society of Anesthesiologists physical status I-II group of 40 adult patients for whom elective rhinoplasties under GA were planned was divided into 2 double-blind randomized groups. In group 1, GA and lidocaine + adrenaline were administered, whereas in group 2, only GA and adrenaline were administered. All the patients who had been taken to the operation room underwent electrocardiography and measurements of the peripheral oxygen saturation, end-tidal carbon dioxide, heart rate, mean blood pressure, and Bispectral Index monitoring. Using the operation time and the MAC% values, the total consumed inhalation agent amounts were calculated, and the cost difference was determined. The mean blood pressure values were lower in group 1 (P < 0.05). In group 1, the MAC% was 20.83% lower than that of group 2; the consumed desflurane amount was 20.29%, and the cost was 20.29% lower than that of group 2 (P G 0.05). In rhinoplasties under GA, the lidocaine + adrenaline combination infiltration not only decreased inhaled anesthetic requirement and cost but also supported the hemodynamic stability. In addition, surgical satisfaction increased in the lidocaine + adrenaline group because of small number of agitated patients during the recovery period.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Epidural Kateter Sonrası Arrest Olan Çok İleri Yaşta Bir Hastanın Perioperatif Anestezi Yönetimi
    (2016) Soyoral, Lokman; Çeğin, Muhammed Bilal; Kahraman, Abdullah; Yüzkat, Nureddin; Göktaş, Uğur
    Epidural blok, anestezi uygulamalarında iyi bilinen ve sık başvurulan bir rejyonal anestezi tekniğidir. Solunum ve kardiyovasküler sistem üzerine pozitif etkileri vardır. Hastada analjezik ihtiyacını azaltırken, hipotansiyon, bradikardi ve kardiyak arrest gibi olumsuz etkileri de vardır. Epidural anesteziye bağlı kardiyak arrest oranı yaklaşık %0,01 olarak belirtilmiştir. Kardiyak arrestte kalbin ön yükündeki volüm azalmasına sekonder gelişen vagal yanıtın etkisi büyüktür. Bu yazıda kardiyak rezervi düşük, çok ileri yaştaki bir olguda uygulanan epidural anestezi sonrası karşılaşılan kardiyak arrest ve perioperatif anestezi yönetimi sunulmuştur.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Specialist Thesis
    Inhalation Anesthetics Effect for Oxidative Stress on Preeclamptic Pregnant
    (2014) Kaya, Nesrin Burcu; Soyoral, Lokman
    Serbest radikaller normal fizyolojik süreçte oluşur ve lipid peroksidasyonuna yol açarlar. Lipid peroksidasyonu ve bununla mücadele eden antioksidan sistem denge halinde çalışır. Gebelerde hamilelik boyunca artan plasental lipoperoksidatif aktivite hem plasentaya hem de fetusa olumsuz etkiler yapmaktadır. Preeklamptik gebelerde ise vasküler endotelyal hücre disfonksiyonuna bağlı lipid peroksidasyonundaki artış bu durumu daha dramatik hale getirmektedir. Genel anestezi (GA)'de kullanılan inhalasyon anesteziklerinin de oksidan-antioksidan sisteme etkisi vardır. Serbest radikallerin neden olduğu membran hasarı GA esnasında lipit peroksidasyon ürünlerinin artışı ile saptanır. Oksidatif stres içerisinde olan hastalarda kullanılacak inhalasyon ajanı ile etkileşimlerinin bilinmesi klinik önem taşır. Bu çalışma 26 preeklamptik ve 26 sağlıklı gebe olmak üzere toplam 52 gebe üzerinde yapıldı. Hastalar dört gruba (n=13) ayrıldı. Birinci grup normal gebe+sevofluran grubu (Grup NS), ikinci grup preeklampsi+sevofluran grubu (Grup PS), üçüncü grup normal gebe+desfluran grubu (Grup ND), dördüncü grup preeklampsi+desfluran (Grup PD) olarak belirlendi. Operasyonun öncesi ile operasyon bitiminde hastalardan MDA, Katalaz, Ubikinon ve 8-hidroksi-2´deoksiguanozin seviyeleri ölçüldü. Çalışmamızda gruplar arasında MDA, Katalaz, Ubikinon ve 8-hidroksi-2´deoksiguanozin seviyeleri bakımından anlamlı fark bulunmadı. Gruplar kendi içinde işlem öncesi değer ile işlem sonrası değerler bakımından karşılaştırıldığında yalnızca MDA düzeylerinin Grup ND ve Grup PD'de anlamlı olarak düştüğü görüldü. Sonuç olarak, sezaryen girişimleri sırasında genel anestezik inhaler ajan olarak desfluran veya sevofluran kullanılmasının normal gebeler veya preeklamptik gebelerde; oksidan-antioksidan sistemi önemli derecede olumlu ya da olumsuz etkilememekle birlikte desfluranın normal ya da preeklamptik gebelerde oksidasyonu bir miktar daha fazla artırdığını, bu nedenle preeklamptik gebelerde inhalasyon ajanlarının oksidatif stres üzerine etkisi hakkında daha fazla olgu içeren çalışmalara ihtiyaç olduğu düşüncesindeyiz.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Kardiyak Aritmileri Olan İleri Derecede Kifoskolyotik Hastada Spinal Anestezi Uygulamamız
    (2016) Göktaş, Uğur; Soyoral, Lokman; Çeğin, Muhammed Bilal; Yüzkat, Nureddin; Baydi, Volkan
    Kifoskolyoz yaşla birlikte artan progresif bir hastalıktır. Gelişimsel vertebra bozukluklarının neden olduğu spinal bir segmentin arkaya ve yanlara anormal açılandığı sık görülmeyen bir deformitesidir. Bu sunuda, sol femur başında kırık nedeniyle opere edilen ileri derecede kifoskolyozlu ve kardiayak aritmileri olan bir bayan olguda uyguladığımız spinal anestezi deneyimimizi sunduk. Kifoskolyozlu yaşlı bir hastada spinal anestezi uygulamasının hemodinamik ve solunumsal komplikasyonların azaltılması ya da önlenmesi için genel anesteziye iyi bir alternatif olabileceği kanısındayız
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Letter
    Laparoscopic Cholecystectomy Under Thoracic Epidural Anaesthesia in Patients With Situs Inversus Totalis
    (Galenos Yayincilik, 2015) Yuzkat, Nureddin; Cegin, M. Bilal; Soyoral, Lokman
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Multipl Açil-koa Dehidrojenaz Eksikliğinde Uyguladığımız Tiva Anestezisi
    (2015) Işık, Yasemin; Yüzkat, Nureddin; Çeğin, M. Bilal; Soyoral, Lokman; Göktaş, Uğur
    Multipl açil-KoA dehidrojenaz eksikliği (MADD) yakın tarihte tanımlanan, otozomal resesif geçişli, nadir görülen bir organik asit metabolizma bozukluğudur. Görülme sıklığı yaklaşık 1/200.000 olarak tahmin ediliyor. Klinik bulgular hayatın ilk yıllarında görülen mental retardasyon, ataksik yürüyüş ve tremor gibi serebellar belirtiler ile karakterizedir. MADD'lı olgularda özellikle uzayan açlık, infeksiyon ve ameliyat gibi katabolik durumlarda ölümcül hipoketotik hipoglisemik koma görülebilir. Perioperatif dönemde açlığı engellemek için %5 dekstroz infüzyonu verildi. İndüksiyonu takiben idamede %50 O ve %50 kuru hava karışımı ve propofol-fentanil infüzyon şeklinde uygulandı. Burada ender rastlanan riboflavin sensitif MADD eksikliği olan, 5 yaşında kız olguya adenoidektomi ameliyatı sırasında yapılan TİVA anestezisi ve glisemi kontrolü sunulmuştur
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Phantom Extremity Pain Responding To Stellate Ganglion Blockage: Case Report
    (derman Medical Publ, 2013) Gonullu, Edip; Erkin, Yuksel; Tasdogen, Aydin; Gonullu, Hayriye; Soyoral, Lokman
    Phantom extremity pain is that which continues to be felt in a non-existent extremity after amputation. The pathophysiological mechanism and etiology of phantom extremity pain are not exactly known, Phantom extremity pain affects the patients in physical and psycho-social aspects. This paper presents a patient with phantom extremity pain that had not responded to medical treatment. A stellate ganglion blockage was performed using lidocaine, bupivacaine and fentanyl and the patient's pain was observed to be reduced.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    The Role of Surgical Diagnosis in The Choice of Anesthetic Technique
    (Modestum Ltd, 2016) Yuzkat, Nureddin; Soyoral, Lokman; Cegin, M. Bilal; Ozkan, Burhan; Goktas, Ugur
    Spinal anesthesia is a regional anesthetic technique applied by the anesthesiologist, more than a hundred years. The growing popularity of ambulatory surgical procedures have led to more frequent use of spinal anesthesia. This is an anesthetic technique which enhances the satisfaction of the patient and surgeon with this aspect. Chordoma is a rare, slow growing primary malignant tumor of the axial skeleton. It is seen at sacrum and skull base in the spine especiallay sacrococcygeal area (%50). In this paper, we presented a rare case of sacral chordoma up our spinal anesthesia. Perioperative potential risks can be minimized by close monitoring and good preoperative evaluation. Thus; anesthesic technique which even thought as an unappropriate method can be prefered and we believe that diagnosis can remain in the secondary plan in this decision.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Serum Myeloperoxidase (Mpo) Activity, Oxidative and Antioxidative Parameters in Operating Room Personnel
    (Pakistan Medical Assoc, 2016) Cegin, Muhammed Bilal; Aslan, Mehmet; Goktas, Ugur; Isik, Yasemin; Soyoral, Lokman; Aksoy, Nurten; Kati, Ismail
    Objectives: To investigate the effects of occupational exposure to anaesthetic gases on myeloperoxidase activity, oxidative and antioxidative parameters in operating room personnel. Methods: The cross-sectional study was conducted at Yuzuncu Yil University, Van, Turkey, in May 2011, and comprised equal number of operating room and non-operating room personnel. Serum myeloperoxidase activity, sulfhydryl group levels, lipid hydroperoxide levels and catalase activity were determined. SPSS 11 was used for data analysis. Results: There were 64 subjects; 32(50%) each in the two groups. Myeloperoxidase activity and lipid hydroperoxide levels were significantly higher in operating room personnel than in the non-operating room personnel (p<0.001; p<0.001), while catalase activity and sulfhydryl group levels were significantly lower (p<0.009; p<0.003). Catalase activity negatively correlated with lipid hydroperoxide levels in operating room personnel (r=-0.293; p=0.018). Myeloperoxidase activity negatively correlated with sulfhydryl group levels in operating room personnel (r=-0.267; p=0.031). Conclusions: Operating roompersonnel exhibited higher oxidative stress, which may be due to the oxidative effect of anaesthetic gases.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Successful Use of Sugammadex for Caesarean Section in a Patient With Myasthenia Gravis
    (Elsevier Science inc, 2017) Soyoral, Lokman; Goktas, Ugur; Cegin, Muhammed Bilal; Baydi, Volkan
    Myasthenia gravis is an autoimmune disorder that is characterized by muscle weakness that fluctuates, worsening with exertion, and improving with rest. Diagnosis of myasthenia gravis is made following clinical and physical examination and is confirmed by serum immunoassays to measure autoantibody levels. Myasthenia gravis especially when associated with pregnancy is a high-risk disease, and its course is unpredictable. We described the second report about use of sugammadex after rocuronium for a caesarean delivery with myasthenia gravis, but, unlike our case that formerly was diagnosed with myasthenia gravis, the patient was extubated on postoperative successfully and we did not encounter any respiratory problems. (C) 2014 Sociedade Brasileira de Anestesiologia. Published by Elsevier Editora Ltda.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Terminal Dönemdeki Bir Hastada Karşılaşılan Etik Belirsizlik: Sekizinci Kateter
    (2015) Yüzkat, Nureddin; Çeğin, M. Bilal; Soyoral, Lokman; Özkan, Burhan; Göktaş, Uğur
    Yoğun bakım üniteleri daha ayrıntılı gözlem ve tedavilerden fayda görebilecek, yaşamsal destek alma ihtiyacı olan hastaların izlendiği ünitelerdir. Bu özellikleriyle ölüm riskinin azaltılması ve erken iyileşmenin sağlanmasında hasta ve aileleri için umut kaynağı olmuştur. Bu ünitelere en sık organ yetmezliklerine yönelik destek tedavisi gerektiren kritik hastalar yatmaktadır. Bununla birlikte yoğun bakım üniteleri kritik hastaların tedavi sürecinde etik sorunlarla da karşılaşılabilen ortamlardır. Sağlık çalışanları, birtakım etik kavramlarla karşı karşıya kalmakta, hatta bazen karar verme durumunda da olabilmektedir. Böyle bir durumda etik kavramların, kişilerin değer ve görüşlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu yazıda, yoğun bakım ünitesinde yatan terminal dönemdeki, çoklu kateterizasyon (7 adet) uygulanmış ve yeni bir kateter takılması gereken bir olguda; kateter takılıp takılmaması konusunda yaşanan etik belirsizlik tartışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Toxicity of Lidocaine Improved With Lipid Emulsion Treatment: Case Report
    (derman Medical Publ, 2015) Gonullu, Hayriye; Gonullu, Edip; Soyoral, Lokman; Ozbay, Mehmet Fatih; Kaya, Yuksel
    During general anesthesia and intensive care applications that require control of the airway respiratory, cardiovascular reflex responses occur thus myocardial oxygen delivery and consumption can be negatively affected. To prevent these effects, lidocaine, opioids, magnesium, calcium channel blockers, beta- blockers have been used. Local anesthetic toxicity; is usually known to occur when used over the range of safe dose of local anesthetics. It has been shown in a variety of animal and clinical studies that a lipid emulsion used for parenteral nutrition improves resistance to fatal cardiac effects caused by local anesthetics. Herein, we presented a case who had developed sudden bradycardia, asystole by iv. lidocaine which is used for tracheal intubation and improved dramatically after treatment with lipid emulsion in the light of the literatures. According to our knowledge it is the first case which is succesfully resuciatated with clinoleic in local anesthetic toxicity in literature.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »