Browsing by Author "Türkmen, Önder"
Now showing 1 - 13 of 13
- Results Per Page
- Sort Options
Article Biberde Phytophthora Capsici'ye Dayanıklılıkta Heterozis Etkisi(2005) Abak, Kazim; Türkmen, ÖnderBu çalışmada ebeveyn olarak RP40xQ, HD324, PM702, Kandil, PM217, HDA337, HDH23 ve VU33 biber çeşitleri kullanılmıştır. Phytophthora capsici Leon, 'a dayanıklılıkta heterozis etkisinin araştırıldığı bu çalışmada yedi ebeveyn ve onların diallel melezleri toplam 36 bitki materyali kullanılmıştır. Phytophthora capsici Leon, 'a dayanıklılıkta kriteri olarak kesik gövde ucu yöntemi ile etmenle bulaştırılan bitki materyallerinde son nekroz uzunluğu kullanılmıştır. Ebeveynlerde son nekroz uzunluğu ortalama 102,3 mm iken, kibritler de ortalama 110,1 mm olarak belirlenmiştir. Son nekroz uzunluğunda ortalama %7,73 negatif heterozis etkisi gözlenmiştir.Phytophthora capsici Leon.'a dayanıklılıkta 23 hibritte negatif heterozis belirlenirken 5 kibritte heterozis etkisi pozitif olarak gözlemlenmiştir. Söz konusu etmene karşı dayanıklılığın ebeveynlerden kibritlere azalarak geçtiği saptanmış ve tam bir dayanıklılık elde edilememiştir. Sonuç olarak, dayanıklı çeşit oluşturmada tek bir dayanıklı ebeveynin yeterli olmadığı ortaya konmuştur. Hatta Phytophthora capsici Leon'a dayanıklı iki ebeveyn kullanımında da dayanıklılık kısmen ebeveynlere göre azalığı ortaya çıkmıştır. Tek genle kontrol edilmediği düşünülen Phytophthora capsic Leon 'a dayanıklılığın melezleme ile kolaylıkla transfer edilemediği ortaya çıkmıştır.Master Thesis Comparison of the Yield and Some Yield Components of Some Local Melon Genotypes Selected From Lake Van Basin and Some Commercials Melon Cultivars Grown in Open and Protected Cultivation(2005) Erdinç, Çeknas; Türkmen, ÖnderBu araştırmada Van Gölü Havzası'ndan TÜBİTAK-TOGTAG 2681 no'lu proje desteği ile selekte edilen 65 ER 02, 65 ER 04 ve 13 TAT 05 kavun genotiplerinin Ananas, Makdimon ve Rambo çeşitleri ile örtüaltı ve tarla koşullarında verim ve bazı verim özellikleri bakımından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Deneme 2003-2004 yıllan arasında Bahçe Bitkileri Araştırma ve Uygulama bahçesinde tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekrarlı olarak yürütülmüştür. Araştırma 3 genotip, 3 ticari çeşit ile örtüaltı ve açık arazi olmak üzere iki uygulama ile yürütülmüştür. Her iki uygulama için 18 parsel olmak üzere toplam 36 parsel kullanılmış ve her parsele 12 bina dikilmiştir. Deneme sonunda hasat edilen meyvelerde verim özellikleri ile ilgili çeşitli analizler yapılmıştır. Deneme sonunda elde edilen yıllar ortalaması verilerine göre erkenci verim ve toplam verimde en iyi çeşidin Makdimon olduğu belirlenmiştir (sırasıyla 737.8 g/bitki ve 1525. 6 g /bitki). Ayrıca 65 ER 02 genotipi erkenci ve toplam verimde Makdimon çeşidinin izlemiştir (sırasıyla 571.7 g/bitki ve 1124.8 g/bitki). Suda çözünür kuru madde bakımından ticari çeşitler daha üstün bulunurken en iyi çeşitlerin Rambo ve Makdimon olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yerli çeşitlerden 13 TAT 05' nin diğer genotiplerden daha iyi olduğu saptanmıştır. Bunun dışında örtüaltı uygulamasının SÇKM bakımından daha üstün olduğu da belirlenmiştir. Hasat süresinde ticari çeşitlerden Makdimon, yerel hatlardan ise 65 ER 02 ve 65 ER 04 en erken olgunlaşan çeşitler olmuştur. Yine ticari çeşitlerden Rambo ve yerli çeşitlerden 13 TAT 05 genotipi geç olgunlaşan çeşitler olarak belirlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Van Gölü Havzası, kavun (Cucumis melo), seleksiyon, genotip, verimDoctoral Thesis Determination of Genetic Variation and Antracnose Disease (Colletotrichum Lindemuthianum (Sacc. and Magn.) Lambs. Scrib.) Resistance With Phenotypic and Molecular Methods Among Some Bean Genotypes of Turkey(2012) Erdinç, Çeknas; Şensoy, Suat; Türkmen, ÖnderTürkiye'deki bazı fasulye genotipleri arasından seçilen 96 adet fasulye genotipi arasındaki genetik ilişkiler fenotipik ve moleküler belirteçler yardımıyla incelenmiştir. Bunların dışında kontrol çeşitlerinin de dahil edildiği genotiplerin ülkemizde yaygın olarak görülen ve yetiştiricilikte önemli bir sorun ve ekonomik kayıp oluşturan antraknoz hastalığı etmeni Colletotrichum lindemuthianum fungusunun 55 nolu ırkına karşı dayanıklılığı yapay inokülasyon yöntemi ile değerlendirilmiştir. Ayrıca, moleküler yöntemler kullanılarak fasulye genotiplerindeki antraknoza dayanıklılık genleriyle ilişkili belirteçlerin varlığı araştırılmıştır.Fenotipik karakterizasyon için 71 adet morfolojik özellik incelenmiş ve bunlar arasında yüksek korelasyon gösterenler değerlendirme dışı bırakılarak toplam 61 adet özellik kullanılmıştır. Moleküler karakterizasyonda net ve okunabilir bant veren 21 ISSR ile 8 RAPD primerine ait veriler kullanılmış; ISSR yönteminde 358 ve RAPD yönteminde ise 116 polimorfik bant elde edilmiştir. Fenotipik karakterizasyonda Öklid, moleküler karakterizasyonda ise Öklid ve Jaccard benzerlik indeksleri kullanılarak dendogram, 2 ve 3 boyutlu ölçeklendirmeler (MDS) oluşturularak genotipler arasındaki akrabalık ilişkileri belirlenmeye çalışılmıştır.Elde edilen veriler ışığında incelenen genotipler arasında belirgin fenotipik ve moleküler genetik farklılıkların olduğu; genotiplerin özellikle tohum özelliklerinde gösterdiği farklılıklara göre % 52 Güney Amerika (Andean) ve % 48 Orta Amerika (Mesoamerican) gruplarını temsil ettiği belirlenmiştir. Bunların yanı sıra Nei ve Shannon katsayıları kullanılarak genetik varyasyon ölçütleri belirlenmiş ve genotipler arasında yüksek genetik çeşitliliğin olduğu saptanmıştır.Colletotrichum lindemuthianum etmeninin neden olduğu antraknoz hastalığına dayanıklılığın belirlenmesinde yapılan yapay inokülasyon çalışmalarında 0-9 skalasına göre değerlendirilen genotiplerin 20 tanesinin 0-3 arasında değer alarak dayanıklı, 105 genotipin ise 4-9 skala değeri alarak duyarlı olduğu belirlenmiştir. Yine moleküler belirteçler yardımıyla genotiplerin daha çok Orta Amerika (Mesoamerican) kökenli Co-4, Co-42 ve Co-6 genleriyle ilişkili belirteçlere sahip oldukları görülmüştür.Article Determination of Suitable Sowing Dates for Spinach Production in Van Ecological Condition(2011) Türkmen, Önder; Şensoy, Suat; Gorgun, YaseminVan koşullarında ıspanak yetiştiriciliği için uygun ekim zamanlarını belirlemek amacıyla iki yıl yürütülen bu çalışmada, sonbahar ekimi-ilkbahar hasadında üç ekim zamanı (Ekim ayı ortası, Kasım ayı başı ve ortası), ilkbahar ekimi-ilkbahar hasadında ise dört ekim zamanı (Mart ayı ortası, Nisan ayı başı, ortası ve sonu) uygulanmıştır. Birinci yıl Meridian ve Spinoza çeşitleri, ikinci yıl ise sadece Spinoza çeşidi kullanılmıştır. İlk yıl tohum ekim zamanları içerisinde en yüksek toplam verim, ortalama 4.00 t/da ile Ekim ayı ortası ekim zamanından elde edilmiştir. İlk yıl Spinoza çeşidinin ortalama verimi, Meridian çeşidinin ortalama veriminden 0.31 t/da daha yüksek bulunmuştur. İkinci yıl tohum ekim zamanları içerisinde en yüksek toplam verim, 4.57 t/da ile yine Ekim ayı ortası ekim zamanından elde edilmiştir. Her iki yılda da ilkbahar ekimlerinde sapa kalkma sorunuyla karşılaşılmıştır.Other Effect of Potassium on Emergence and Seedling Growth of Cucumber Grown in Salty Conditions(2000) Erdal, İbrahim; Şensoy, Suat; Türkmen, ÖnderBu araştırma, tuz stresi altında yetiştirilen hıyar fidelerinin gelişimi üzerine potasyum (K) uygulamasının etkisini görebilmek amacıyla iklim odasında saksı denemesi şeklinde yürütülmüştür. Yetiştirme ortamına 0,10,20 ve 30 mmol NaCl ve 0,75, 150 ve 300 mg/kg K uygulanmıştır. Bitkisel materyal olarak hıyarın kullanıldığı denemede, çıkış oranı ve süresi, gerçek yaprak görünme süresi, hipokotil boyu, kotiledon boyu ve genişliği, sürgün ve kök uzunluğu, yaprak sayısı ile kök ve sürgün ağırlıklarına tuz ve potasyumun etkileri araştırılmıştır. Araştırma sonucunda, artan dozlarda tuz ve potasyum uygulamalarının, çıkış ve fide gelişimini genelde olumsuz etkilediği belirlenmiştir.Other The Effect of Swage Sludge on the Emergence and Seedling Growth Cucumber(2001) Çırka, Mustafa; Türkmen, Önder; Şensoy, SuatAraştırma hıyarda (Cucumis sativus L.) çıkış ve fide kalitesine kentsel arıtma çamurunun etkilerini ortaya koyabilmek amacıyla iklim odasında saksı denemesi şeklinde yürütülmüştür. 2:2:1 oranında bahçe toprağı,' yanmış çiftlik gübresi ve poroza ile hazırlanan 250 g'hk tohum ekim harcında 100 g'hk çiftlik gübresine (kontrol) ikame dozlarda%25, %50, %75 ve %100 oranlarında kentsel arıtma çamuru kullanılmıştır. Uygulamalarda ek besin elementi takviyesi yapılmamıştır. Uygulamaların çıkış oranı ve süresi, hipokotil uzunluğu, kotiledon genişlik ve uzunluğu, gerçek yaprak çıkış süresi, sürgün ve kök boyu, sürgün ve kök yaş ve kuru ağırlıkları ile yaprak sayı ve alanına etkileri gözlenmiştir. Araştırma sonucunda kentsel antma çamurunun hıyarda çıkış ve fide kalitesine olumlu etki yaptığı saptanmıştır.Master Thesis Effects of Different Salinity Levels on the Seedling Quality, Plant Growth and Yield of Tomato(2003) Geçer, Mustafa Kenan; Türkmen, ÖnderAraştırma domatesin tohum çıkış ve fide gelişimi ile verimliliği üzerine değişen konsantrasyonlardaki toprak tuzluluğunun etkilerini ortaya çıkartmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada fide ve tarla döneminde 0, 10, 20, 30 ve 40 mM NaCI dozları ile 0, 10, 20, 30 ve 40 mM NaCI koşullarında yetişen fidelerin normal tarla performansları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Değişen tuz konsantrasyonları sürgün ve kök boyu, yaprak sayısı, sürgün yaş ve kuru ağırlığı, kök boğazı çapı, kök yaş ve kuru ağırlığı, meyve boyu ve eni parametrelerine önemli düzeyde etki yapmazken fide ölüm oranı, toplam verim, meyve sayısı, meyve pH' sı parametrelerine etkisi önemli bulunmuştur. Düşük konsantrasyonlu (20 ve 30 mM NaCI' ye kadar) toprak tuz içeriği domates tarımı açısından önemli bir engel olarak görülmemektedir. Bu bağlamda tuzluluk yönünden kısmen problemli toprakların ciddi bir verim ve kalite kaybı olmaksızın domates tarımında kullanılabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Toprak tuzluluğu, domates, fide kalitesi, bitki gelişimi, verim.Article Kalsiyum Uygulamalarının Tuzlu Fide Yetiştirme Ortamlarında Domateste Çıkış ve Fide Gelişimi Üzerine Etkileri(2002) Türkmen, Önder; Şensoy, Suat; Kabay, Turgay; Erdal, İbrahimBu araştırma, tuzlu fide yetiştirme koşulların domateste fide çıkışı ve gelişimi üzerine kalsiyum uygulamalarının etkilerini ortaya koyabilmek amacıyla iklim odası koşullarında saksı denemesi şeklinde yürütülmüştür. Fide yetiştirme ortamına 0,25, 50, ve 100 mmol NaCl ve O, 100, 200 ve 400 mg/kg Ca++ dozlarının kombinasyonları uygulanmıştır. Denemede çıkış oranı ve süresi, gerçek yaprak görünme süresi, hipokotil boyu, kotiledon boyu ve genişliği, sürgün ve kök uzunluğu, sürgün ve kök yaş ağırlığı ile sürgün ve kök kuru madde oranlarına tuz ve kalsiyum dozlarının etkileri araştırılmıştır. Araştırma sonuçlanna göre artan dozlarda tuz uygulamaları yapılan ölçüm ve gözlemlerde genel olarak önemli ve çok önemli düzeylerde olumsuz etki yaparken, artan kalsiyum dozlarının etkileri olumlu fakat genel olarak önemsiz düzeyde bulunmuştur.Article Mineral Composition of Inbred Confectionary Pumpkin Candidates From Turkey Originated Populations(2018) Erdinç, Çeknas; Fidan, Sali; Türkmen, Önder; Paksoy, Mustafa; Seymen, MusaTürkiye, çerezlik kabak üretiminde en önemli ülkeler arasındadır. Çalışmanın amacı, ülkenin farklı bölgelerinden toplanan ve S5 kademesine ulaştırılan çerezlik kabak ıslah hatlarında tohum kabuğu ve tohumdaki bazı mineral maddelerin miktarını ortaya koymaktır. Bu çalışmada, S5 kademesinde yirmi yedi kabak genotipi ve genotip olarak karakterize edilmiş iki yerel popülasyon kullanılmıştır. Tohum kabuğu ve tohumda P, K, Ca, Fe, Mg, Mn, Cu, S ve Zn minerallerinin içeriği ayrı ayrı belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarında, tohum içerisindeki en yüksek mineral madde içeriği P için \"A14\" ve \"A25\", K için \"A14\", Ca için \"B17\" ve \"A8\", Fe için \"B33\" ve \"C24\", Mg için \"A14\", Mn için \"C30\" ve \"A32\", Cu için \"A14\", S için \"A14\" ve Zn için \"A14\" hatlarında belirlenmiştir. Tohum kabuğunda ise P için \"B14\", K için \"A14\", Ca için \"A11\", Fe için \"B25\" ve \"C25\", Mg için \"A11\", Mn için Ürgüp Sivrisi (popülasyon), Cu için \"A33\", S için \"C18\" ve Zn için \"A14\" hatlarında en yüksek değerler gözlenmiştir. Sonuç olarak A14 en yüksek mineral madde içeriğine sahip genotip olarak tespit edilmiştirOther Tuz Stresi Altında Yetiştirelen Hıyar (Cucmis Sativus L.) Fidelerinin Gelişimi ve Kimi Besin Maddeleri İçeriğindeki Değişimler Üzerine Potasyumlu Gübrelemenin Etkisi(2000) Yıldız, Mehtap; Türkmen, Önder; Erdal, İbrahimBu çalışmada tuz baskısı koşullarında hıyar fidelerinin gelişimini ve bazı besin maddelerinin değişik dozlarda K uygulamasına bağlı olarak değişimlerini incelemek amaçlanmıştır. Bu nedenle ortama 4 farklı düzeyde tuz (0,10, 20 ve 30 mmol NaCl) ve 4 farklı düzeyde potasyum (0,75,150, 300 mg K/kg) uygulanmışta. Araştırma sonunda tuz ve K uygulamalarının bitki kuru ağırlığı üzerine olumsuz etkisi görülmüştür. Yüksek tuzlulukta bitkinin Na, Ca, Mn, Cu ve Fe içerikleri artmış, buna karşılık K ve P içerikleri azalmıştır. Potasyum uygulamaları ile bitkinin K, Zn, Mn, Cu ve Fe içerikleri artmış, buna karşılık Na, Ca, Mg ve P içerikleri azalmıştır.Research Project Van Ekolojik Koşullarında Bazı Domates Çeşitlerinde Tohum Ekim, Fide Dikim Zamanı ve Mesafelerinin Bitkisel Özelliklere Etkisi Üzerine Araştırmalar(1993) Türkmen, Önder; Tekıntas, Faık EkmelYüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü araştırma ve uygulama bahçesinde yürütülen bu araştırmada Invictus ve Coral domates çeşitlerinde farklı tohum ekim zamanlan ve fide dikim aralıklarının verim, erkenci verim ve bazı kalite kriterlerine etkileri incelenmiştir. Çalışmada, Invictus çeşidi Coral çeşidine göre daha üstün bulunmuştur. Ancak her iki çeşidine Van ekolojik koşullarında yetiştiriciliği tavsiye edilmektedir. Tohum ekim zamanı; eğer fide yetiştirme yerinde ısıtma yapılabilirse, 1 Mart'a kadar erkene alınabilecek ve önemli derecede erkencilik sağlanabilecektir. Sık fide dikimi erkenci verim ve toplam verimi arttırmış, ortalama meyve ağırlığı ile randımanı olumsuz yönde etkilemiştir.Article Van Gölü Havzası'nda Toplanan Bazı Kavun Genotiplerinin Verim ve Verim Özelliklerin Belirlenmesi(2008) Erdinç, Çeknas; Türkmen, Önder; Şensoy, SuatBu çalışma 2002 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü’nde yürütülmüştür. Çalışmada 2001 yılında Van Gölü Havzası’ndan (Van Merkez, Edremit, Gevaş, Erciş, Muradiye ilçeleri ile Erçek Beldesi ve Bitlis- Tatvan ilçesi) surveyler sonucu toplanan 53 kavun genotipinin verim ve bazı verim öğelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun için 2002 Nisan ayında cam serada viyollere ekimi yapılan tohumlardan elde edilen her genotipten sağlıklı 20 fide tarla koşullarındaki deneme parsellerine dikilmiştir. Deneme boyunca kavun genotipleri, meyve ağırlığı, meyve eni, meyve boyu, meyve eti kalınlığı, kabuk kalınlığı, meyve şekli, kabuk yapısı, kabuk rengi, dilimlilik, meyve eti rengi, tat, koku özellikleri dikkate alınarak tartılı derecelendirme metoduna göre değerlendirilmiştir. Tartılı derecelendirme sonucu mevcut veriler ışığı altında, verim ve tat unsurları ön planda tutularak, önem sırasına göre 65 ER 02, 65 ER 07, 65 ER 03, 65 ERÇ 01, 65 ERÇ 05, 65 ER 08, 13 TAT 05, 65 ER 04, 65 ERÇ 15, 65 EDR 01 genotipleri ileriki yıllardaki çalışmalar için ümitvar bulunmuşlardır. Bu genotipleri önem sırasına göre 65 ER 05, 65 ER 11, 65 ERÇ 12, 65 MER 07, 65 ERÇ 10 nolu genotipler izlemişlerdir.Research Project Van Gölü Havzasında Yerel Kavun Populasyonlarını Islahı ve Seçilen Tiplerin Ticari Çeşitlerle Karşılaştırılması(2004) Türkmen, Önder; Demır, Semra; Yıldız, Mehtap; Şensoy, Suat-