Browsing by Author "Türkoglu, Nalan"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Other Bazı Glayöl Çeşitlerinde Kesme Çiçek ve Soğanımsı Yumru Gelişimi (Van)(2000) Türkoglu, Nalan; Gürcan, ÖzlemYüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde yapılan bu çalışmada 1997-1998 yıllan arasında açıkta ve cam serada yetiştirilen bazı glayöl çeşitlerinin çiçek kalitesi ve soğanımsı yumru gelişimleri ile ilgili sonuçlar sunulmuştur. Van ekolojik şartlarında dikim için en uygun karakteristik özelliklere sahip çeşitler Amsterdam, Jester Gold, Rose Supreme olarak tespit edilmiştir.Article Farklı Dozlarda Fosfor ve Humik Asit Uygulamalarının Glayöl Çeşitlerinde Mikro Besin Elementi (Fe, Cu, Zn ve Mn) İçeriklerine Etkisi(2018) Sonmez, Ferıt; Gülser, Füsun; Türkoglu, Nalan; Çavuşoğlu, Mehmet NuriBu araştırmada farklı dozlarda fosfor ve humik asit uygulamalarının glayöl çeşitlerinin besin elementiiçeriği üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Rose Supreme, Deppest Red ve Essential glayöl çeşitlerininkullanıldığı denemede fosforun üç dozu (P1:0, P2:100, P3:200 mg kg-1) ve humik asidin üç dozu (HA1:0, HA2:1000,HA3:2000 mg kg-1) 3 kg yetiştirme ortamı içeren saksılara uygulanmıştır. Korm dikiminden 140 gün sonra denemesonlandırılmıştır. Hasat edilen bitkilerde Fe, Cu, Zn ve Mn içerikleri analiz edilmiştir. Mikro besin elementiiçeriği bakımından Cu hariç çeşitler arasında istatistiksel anlamda önemli farklılık bulunmamıştır. Cu içeriğindefarklı çeşitlerin meydana getirdiği değişim istatistiksel anlamda %5 düzeyinde önemli bulunmuştur. Farklı fosforuygulamalarının bitkilerde Mn ve Cu içeriği üzerine etkilerinin istatistiksel anlamda %1 düzeyinde önemli olduğubelirlenmiştir. Bitkilerin Fe ve Cu içerikleri humik asit uygulamalarında istatistiksel olarak önemli (%1) düzeydeetkilenmişlerdir. Çinko ve Cu içeriklerinde çeşit x fosfor interaksiyonunun etkisi istatistiksel olarak %1 düzeyindeönemli bulunmuştur. Çeşit x Fosfor x Humik asit interaksiyonu ise Mn ve Cu içeriklerinde istatistiksel anlamdaönemli (%1) değişimler meydana getirmiştir. En yüksek Fe ve Zn içerikleri HA’nın en yüksek dozunda sırasıyla57.9 mg kg-1 ve 82.0 mg kg-1 olarak elde edilmiştir. En yüksek Cu içeriği ise HA’nın ikinci dozunda 11.4 mg kg-1olarak bulunmuşturArticle Nergis (Narcissus Cv. 'royal Connection') Bitkisinin Gelişimi Üzerine Katı ve Sıvı Solucan Gübresi Dozlarının Etkileri(2018) Çığ, Arzu; Türkoglu, Nalan; Bademkıran, FerhatBu çalışma Siirt ekolojik koşullarında, Narcissus cv. 'Royal Connection' bitkisinin gelişimi üzerine katı ve sıvı solucan gübre dozlarının etkilerini incelemek amacıyla 2016-2017 yıllarında Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne ait araştırma ve uygulama bahçesinde yürütülmüştür. Her bir soğana katı gübre dozu olarak 25, 50 ve 100 g (K1, K2 ve K3); sıvı gübre dozu olarak ise % 0.5; 1 ve 2 (S1, S2 ve S3) oranları uygulanmıştır. Araştırmada tam çiçeğe gelme ve hasada gelme zamanını belirten morfolojik gözlemler alınırken; yaprak sayısı, yaprak uzunluğu, yaprak genişliği, bitki boyu, çiçek boyu, çiçek çapı, çiçek sayısı ve sap kalınlığını belirten morfolojik ölçümler yapılmıştır. En yüksek bitki boyu ve yaprak uzunluğu sırası ile 343.40 mm (p<0.01) ile S3 ve 238.28 mm (p<0.01) ile S2 uygulamalarında belirlenirken; en yüksek sap kalınlığı ise 8.69 mm (p<0.01) ile S1 uygulamalarında elde edilmiştir. Çalışmanın sonunda, nergis bitkisinden alınabilecek en yüksek performansın sıvı solucan gübresi ile olan uygulamalardan alınabileceği görüşü ortaya çıkmıştır.Article Siirt İli Ekolojik Koşullarında Yetiştirilen Farklı Gladiolus Grandiflorus L. Çeşitlerinin Kesme Çiçek Verimi ve Kalitesi Üzerine Farklı Ekim Zamanlarının Etkisi(2018) Çığ, Arzu; Türkoglu, Nalan; Gezer, RukiyeBu çalışma 2015 yılında Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’ne ait araştırma ve uygulama bahçesinde, arazide yürütülmüştür. Çalışmanın amacı, Siirt ekolojik koşullarında farklı dikim zamanlarında, farklı glayöl çeşitlerinin verim ve kalite bakımından incelenmesidir. Araştırmada 4 farklı glayöl çeşidinin kormları (Nova Lux, Purple Flora, White Swan ve Red Beauty) ve 3 farklı dikim zamanı (8 Mayıs, 23 Mayıs ve 6 Haziran) kullanılmıştır. Glayöl çiçekleri üzerinde kalite ve verim bakımından bazı fenolojik gözlemler yapılmış ve morfolojik ölçümler alınmıştır. Siirt ekolojik koşullarında en uygun glayöl dikim zamanı olarak 23 Mayıs en iyi sonucu vermiştir. Kesme çiçek özellikleri incelendiğinde ise bitki boyu, başak uzunluğu, çiçek sapı uzunluğu, çiçek sapı kalınlığı, dal ağırlığı, kandil sayısı ve vazo ömrü bakımından en uygun çeşitlerin White Swan ve Purple Flora olduğu tespit edilmiştir.Article Studies on Some Phenological and Pomological Traits of Mulberries Grown in Edremit and Gevaş Region(2004) Türkoglu, Nalan; Çam, İrfanBu çalışmada Edremit ve Gevaş yöresi dutlarının Fenolojik ve Pomolojik özellikleri ile seleksiyonu üzerinde çalışılmış, meyvecilik ve süs bitkileri açısından en iyi tiplerin seçilmesi amaçlanmıştır. 1998 ve 1999 yılında 2 yıl boyunca vejetasyon devresinde seçilen tiplerin fenolojik ve pomolojik gözlemleri ile 1999 yılında meyveler üzerinde laboratuvar analizleri yapılmıştır. Fenolojik ve pomolojik gözlemler sonucunda, tam tomurcuklanma zamanı 5-17 Mayıs (El, G4), ilk tomurcuk patlama zamanı 6-18 Mayıs (E1-G4), tam çiçeklenme zamanı 20 Mayıs - 3 Haziran (E5-G11), ilk meyve çıkış zamanı 6-19 Mayıs (E1-G4), sürgün gelişimine başlama zamanı 10-24 Nisan E1-E5), sürgün gelişiminin bitiş zamanı 28 Ekim - 12 Kasım (E4-E5), meyvelerin olgunlaşmaya başlama zamanı 18 Haziran - 10 Temmuz (E1-G17) yaprak döküm aralığı 27-30 gün ile 51 gün (G14-G17) vejetasyon periyodu 14 Nisan - 12 Kasım (E3-E5), çiçek ve yaprak rengi koyu yeşil olarak tespit edilmiştir. Laboratuvar analizleri sonucunde selekte edilen 25 dut tipinde ortalama meyve ağırlığı 1.38 - 3.08 g (G1-G2), pH5.6-7.4 (E5-G1), % şeker 8.73 -12.30 (G7-G18), SÇKM 15.79-19.71, (G9-G14), % nem (Su) oranı 76-83 (G7-G5), titrasyon asilliği (sitrik asit cinsinden) 0.163 - 0.264 (Gl 1-G13) arasında değiştiği tespit edilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre meyvecilik ve süs bitkileri açısından ümitvar dut tipleri ortaya çıkarılmıştır.Article Van Ekolojik Koşullarında Doğal Olarak Yetişen Kuşburnu Türlerinde (Rosa Ssp.) Karotenoid Miktarlarının Karşılaştırılması(2017) Türkoglu, Nalan; Keskin, Nurhan; Alp, Şevket; Çavuşoğlu, ŞeydaKarotenoidler, bitkinin kuraklığın olumsuz etkisine karşı koyabilmesinde doğrudan, fotosentezde ise dolaylı rol almaktadır. Son yıllarda kuraklığa karşı dayanıklılığın belirlenmesinde erken seleksiyon kriteri olarak yapraklarda karotenoid miktarının belirlenmesine yönelik çalışmalar ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada, Van ekolojik koşullarında yetişen kuşburnu türlerinde (R. pisiformis, R. feotida, R. feotida bicolor, R. hemisphaerica, R. heckellana subsp., R. dumalis subsp., R. canina, R. pulverulenta ve R. canina × R. dumalis melezi) iki ayrı yöntem (Lichtenthaler ve Wellburn, 1983; Porra, 2002) ile belirlenen karotenoid miktarları karşılaştırılmıştır. Karotenoidler bakımından kuşburnu türleri arasındaki farklılıkları belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılırken, türler arası benzerlikleri belirmek amacıyla kümeleme analizi yapılmıştır. Çalışma sonucunda karotenoid değerleri bakımından, her iki ölçüm yöntemine göre de türler arasındaki fark istatistik olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Her iki yönteme göre de; en yüksek karotenoid değeri, doğada kayalık alanlarda yetişen ve kuraklığa dayanıklı bir tür olan R. pulverulenta'da ölçülmüştür. Kümeleme analizi sonucunda dokuz farklı kuşburnu türü için genel benzerlik oranı yaklaşık %50 olarak bulunmuş, ancak bazı türler arası benzerliğin %98'lerin üzerine çıktığı görülmüştürArticle Van Ekolojisinde Yetiştirilen Bazı Böğürtlen Genotiplerinin Fitokimyasal Özellikleri(2019) Tekin, Onur; Türkoglu, Nalan; Berk, Selma Kuru; Taş, Akgül; Gündoğdu, MüttalipBu çalışmada, Van’ın Bahçesaray ekolojisindeki üç farklı böğürtlen genotipinin biyokimyasal bileşikleri tespit edilmiştir. Genotiplerde 5 farklı organik asit ve 8 farklı fenolik bileşik belirlenmiştir. Meyvelerde, fenolik bileşiklerden en fazla rutin (4.490 mg/g), organik asitlerden ise en fazla sitrik (1.132 g/100g) asit ön plana çıkmıştır. Sitrik asidi malik, süksinik, fumarik ve okzalik asit takip etmiştir. 65BS02 böğürtlen genotipi vanilik, rutin, gallik, klorojenik, kaffeik ve p-kumarik asit yönünden zengin bulunmuştur. Sonuç olarak genotipe bağlı olarak bileşenlerin değişkenlik gösterdiği görülmüştür. Ayrıca 65BS02 genotipi üstün özellikleri ile değer kazanan genotip olarak ortaya çıkmıştır.Research Project Van Gölü Havzasın'da Doğal Olarak Yetişen Kuşburnu ve Alıçların Seleksiyonu ve Gen Kaynaklarının Korunması(2002) Yılmaz, Muharrem; Gazioğlu, R. İlknur; Kazankaya, Ahmet; Türkoglu, NalanVan Gölü Havzasında Edremit, Gevaş, Adilcevaz ve Ahlat yöresinde yürütülen bu çalışmada yörenin doğal florasında bulunan yüksek rakıma dayanıklı seçici olmayan, iklim ve toprak istekleri alıç ve kuşburnu tiplerinde yapılan gözlemler ve incelemeler neticesinde süs bitkisi ve meyvecilik açısından hangi tiplerin yetiştiriciliğinin uygun görülebileceği belirlenmiştirArticle Van İlindeki Eski Bahçe Güllerinin Değişik Çelik Tipleri ile Çoğaltılması(2010) Yıldız, Kenan; Alp, Şevket; Türkoglu, Nalan; Çığ, Arzu; Aşur, FeranGül, Osmanlı döneminin en önemli çiçeklerinden birisidir. Saray bahçelerinde çok sayıda bahçe gülü yetiştirilmiştir. Eski güllere olan ilgi Sultan II. Mahmud döneminde (1808-1839) batılılaşmayla birlikte azalmaya başladı. Eski güllerin yerini Avrupa’dan getirilen yeni çeşitler almıştır. Bu arada eski bahçe gülleri, Van bölgesi gibi Anadolu’nun bazı yörelerinde, varlıklarını günümüze kadar sürdürebilmiştir. Bu çalışmada kaybolmaya yüz tutan Van bahçelerinde tespit edilen eski bahçe güllerinin değişik çelik tipleriyle çoğaltılabilme durumlarını incelenmiştir. Bu amaçla; değişik dönemlerde alınan yeşil, yarı odun ve odun çelikleri 0(kontrol), 1000, 1500 ve 2000 ppm IBA ile muamele edildikten sonra köklendirme ortamına dikilmiştir. Yeşil ve yarı odun çeliklerde sisleme, odun çeliklerinde ise alttan ısıtma uygulanmıştır. Dikim tarihinden 90 gün sonra çeliklerde köklenme oranı, kök sayısı ve kök uzunlukları belirlenmiştir. Çalışmada yeşil ve yarı odun çeliklerinin hiçbirinde köklenme ve kallus oluşumu gözlenmemiştir. Odun çeliklerinde ise en yüksek köklenme oranı (%53.3) 2000 ppm IBA uygulanan R. chinensis var. minima çeliklerinden elde edilmiştir. R. x damascena var. semperflorens türüne ait odun çeliklerinde ise yine 2000 ppm uygulaması ile köklenme oranı %42’ye ulaşmıştır. Diğer taraftan R. x damascena, R. laxa var. harputensis, R. alba semiplena ve R. hemispharica türlerinde ise hormon uygulamasına rağmen oldukça düşük oranda köklenme elde edilmiştir.