Browsing by Author "Tütüncü, Bilal"
Now showing 1 - 11 of 11
- Results Per Page
- Sort Options
Research Project 1800 Mhz ve 2100 Mhz Cep Telefonu Radyasyonunun New Zelland Tavşanının Kan Beyin Bariyerine Etkisi(2023) Kızılçay, Abdullah Oğuz; Tütüncü, Bilal; Gözel, Mahmut AhmetBu çalışmada cep telefonu radyasyonun Kan Beyin Bariyeri (KBB) geçirgenliğine etkisi incelenmiştir. Çalışma kapsamında, deney için her biri 7 adet olmak üzere 3 grup halinde toplam 21 adet New Zealand tavşanı kullanılmıştır. Gruplardan biri kontrol grubu, diğerleri ise 1800 ve 2100 MHz frekanslarında 0-15dBm şiddetinde elektromanyetik radyasyona, 38dk boyunca maruz bırakılmıştır. Deney sonrası her 3 gruptaki tüm tavşanların sağ serebellum, sol serebellum, sağ beyin ve sol beyninden KBB dokusu alınmış ve bir dizi tıbbi işlemlere tabi tutulmuştur. Grup 1 ile grup 2 ve grup 1 ile grup 3 tavşanlardan alınan nümuneler karışılaştırılmış, istatistiki yöntemlerle aralarında anlamlı farkın olup olmadığı ortaya çıkarılmıştır. Sonuç olarak, 1800MHz radyasyona maruz bırakılan tavşanların KBB?sinde istatistiki olarak anlamlı bir fark oluşmazken, 2100MHz radyasyona maruz bırakılan tavşanların KBB?sinde %95 güven düzeyinde anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir. Değerlerin aritmetik incelemesinde KBB?nin evans blue değerlerinde düşüş saptanmıştır.Article 5g Haberleşme İçin Geniş Bant Mikroşerit Anten Tasarımı ve Alttaş Kalınlığının Anten Performansına Etkisinin İncelenmesi(2021) Kösem, Mahmut; Tütüncü, Bilal5G teknolojisinde kullanılacak yüksek frekanslı mikroşerit antenlerin kazanç, verimlilik ve bant genişliği gibi performans kriterlerinin dielektrik alttaşın fiziksel ve elektriksel parametrelerine bağımlılığı, düşük frekanslı antenlerden çok daha hassastır. Bu nedenle, 5G haberleşmede kullanılacak milimetre dalga antenler için en uygun boyuta ve karakteristiğe sahip bir alttaş seçimi anten performansı açısından çok önemlidir. Bu çalışmada 5G haberleşme için yeni bir mikroşerit anten tasarımı, simülasyonu ve alttaş kalınlığa bağlı performans analizi yapılmıştır. Önerilen bu anten için kullanılan Arlon AD300C alttaşının fiziksel boyutlarının anten performansına etkileri 4 farklı alttaş kalınlığı kullanılarak incelenmiştir. Optimum kalınlık değerini elde etmek için sonuçlar bant genişliği, geri dönüş kaybı, kazanç, gibi kriterler açısından ayrı ayrı analiz edilmiştir. Sonuç olarak 5G haberleşme için 5.65 GHz çalışma frekansında önerilen bu mikroşerit yama antende kullanılan Arlon AD300C alttaşının en yüksek performansı kalınlık 1.2 mm iken 7.5 dBi’lık kazanç ve 140 MHz’lik bant genişliği olarak elde edilmiştir.Master Thesis Circular Polarization V2x Antenna Design, Production and Measurement(2024) Oktay, Hüseyin; Tütüncü, BilalBu araştırma kapsamında, 'Araçtan Her Şeye' (V2X) kavramı altında araçların birbirleriyle, altyapı ve diğer nesnelerle iletişim kurmasını sağlayan kablosuz haberleşme standardı için yeni bir çift bant mikroşerit anten tasarım, simülasyon ve ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Bu anten, WLAN uygulamalarında kullanılan 2.45 GHz ve DSRC (Dedicated Short Range Communications - Ayrılmış Kısa Menzilli İletişim) bandında yer alan 5.9 GHz çalışma frekanslarını kapsamaktadır. Önerilen anten, dairesel polarizasyon özelliklerine sahip olup, yüksek kazanç ve verimlilik elde etmek amacıyla detaylı parametrik çalışmalar ve simülasyon süreçleri CST Studio Suite programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tasarım dört aşamada tamamlanmış olup her aşamada S11 (yansıma kaybı) eğrileri ayrı ayrı simüle edilerek çalışma frekansları ve bant genişliği gösterilmiştir. Önerilen antende kullanılan alttaş malzemenin kalınlığının anten performansına etkisini incelemek için beş farklı kalınlık değeriyle ayrı ayrı tasarımlar gerçekleştirilmiş ve sonuçlar analiz edilmiştir. Kalınlık değeri 1.6 mm'ye ulaştığında optimum performans elde edildiği gözlemlenmiştir. Ayrıca, dielektrik katsayısı analizi için FR4, Arlon AD250C, Rogers Ro3003 ve Aluminum Nitride olmak üzere dört farklı alttaş malzemeleri değerlendirilmiş ve bu dört malzeme arasından 4.3 elektriksel geçirgenlik ve 1.6 mm kalınlığındaki FR4 'ün en iyi anten çalışma performansını sergilediği görülmüştür. Optimize çalışmaları sonucunda 2.45 GHz'de 6.77 dBi ve 5.9 GHz'de 10.7 dBi kazanç değerleri elde edilmiştir. Ek olarak eksenel oran eğrileri simülasyon çalışmalarıyla elde edilerek önerilen antenin dairesel polarize özelliği ispatlanmıştır. Son olarak bilgisayar ortamında tasarlanan yapının simülasyon sonuçlarını doğrulamak için antenin üretimi yapılmış ve RF/Mikrodalga laboratuvar ortamında kazanç ve saçılma parametre ölçümleri gerçekleştirilmiş ve ölçüm sonuçlarının simülasyon sonuçları ile büyük oranda paralellik gösterdiği görülmüştür.Master Thesis Design of a Frequency Selective Surface Filter To Suppress 5g Frequency Band Interference in Biomedical Devices(2023) Kartal, Mehmet Enis; Tütüncü, BilalFrekans Seçici Yüzeyler (FSY) belirli frekansları geçirmek ve diğer frekansları bastırmak için kullanılan mikroĢerit yama yapıya sahip bir çeĢit pasif filtrelerdir. Genellikle bant geçiren veya bant durduran tepkilere sahip olmalarından dolayı, yaygın olarak uzaysal filtreler, anten reflektörleri, radomlar, mikrodalga soğurucular, yapay manyetik iletkenler ve elektromanyetik bant-boĢluk malzemeleri olarak kullanılırlar. Elektromanyetik dalgaları manipüle etmedeki performansı nedeniyle, frekans seçiminde, bitiĢik bant giriĢimi bastırmada ve elektromanyetik giriĢim önlemede önemli bir rol oynar. Bu nedenle bunların tasarımındaki hedef belirlenen ve istenmeyen bant aralığını bastırırken istenen frekans değerlerinin iletimini sağlamaktır. Bu çalıĢmada biyomedikal uygulamalarda kullanılan tıbbi cihazların, 5G uygulamalarında kullanılan frekans bantlarından etkilenmemesi amacıyla 3.5 GHz merkez çalıĢma frekansında bant durduran filtre özellikli FSY birim hücresi tasarlanmıĢ ve bu tasarımın saçılma parametreleri üzerinde yapılan simülasyon sonuçları sunulmuĢtur. Tasarım ve simülasyon çalıĢmaları için anten ve mikroĢerit filtre tasarım çalıĢmalarında kullanım ve analiz kolaylığı nedeniyle sıkça kullanılan CST STUDIO tercih edilmiĢtir. Ġlk olarak tasarımda kullanılacak alttaĢ için dielektrik malzeme ve kalınlık seçimi, detaylı bir Ģekilde incelenmiĢtir. Ayrıca yama kısmında parametrik çalıĢmalar yapılarak tasarımın elde edilen son hali LPKF cihazıyla üretilip laboratuvar ortamında ölçümleri gerçekleĢtirilmiĢtir. Simülasyon sonuçlarına yakın değerler elde edilmiĢtir. Sonuç olarak bu çalıĢmada önerilen FSY yapısının 1 mm kalınlığında FR-4 dielektrik malzemesi ile 3.5 GHz merkez frekansında -17 dB geri dönüĢ kaybı elde edilmiĢtir. Bundan dolayı bu çalıĢmada önerilen bu yapının biyomedikal cihazlarda 5G frekans bandı giriĢimini bastırmak amacıyla kullanılabilecek etkili bir soğurucu adayı olduğunu göstermektedir.Master Thesis Effect of 1800mhz and 2100mhz Mobile Phone Radiation on the Blood-Brain Barrier of New Zealand Rabbit(2023) Koçarslan, Mehmet; Kızılçay, Abdullah Oğuz; Tütüncü, Bilal1800MHZ VE 2100MHZ CEP TELEFONU RADYASYONUN NEW ZEALAND TAVŞANI KAN BEYİN BARİYERİNE ETKİSİ KOÇARSLAN, Mehmet Yüksek Lisans Tezi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Oğuz KIZILÇAY İkinci Danışman: Doç. Dr. Bilal TÜTÜNCÜ Eylül 2023, 67 sayfa Mobil telefonlarının, teknolojik cihazların ve baz istasyonların sayıların artması ile son yıllarda giderek artan oranda iyonize etmeyen RFR maruz kalmaktayız. Akademik alanda 35 yıldan fazla zamandır RFR'nun canlılar üzerindeki etkisi ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir Özellikle, GSM üzerinden iletişimde yoğunluğun artması ve vücuda yakın tutulması, cep telefonlarını, insanları yaşam alanlarında en fazla elektromanyetik radyasyona maruz bırakan cihaz konumuna getirmiştir. Ülkemizde GSM firmaları haberleşmeyi 900MHz,1800MHz ve 2100MHz üzerinden gerçekleştirmektedir. Bu frekans bölgeleri iyonlaştırıcı olmayan radyasyon grubu altında sınıflandırılmıştır. Bu grupta radyasyonun doğrudan hücre yapısını bozduğu saptamasına literatürde rastlanmamaktadır (Aral, 2008). Ancak sürekli maruz kalma durumunda iyonize etmeyen radyasyonun hücre yapısında, kan değerlerinde birtakım değişikliklere sebep olduğu ve bunun sonucunda bazı hastalıkların tanısının konduğu çalışmalara rastlanmıştır. Yaptığımız deney kapsamında elektromanyetik girişim bakımından dış ortamdan yalıtımı sağlanmış bir kapalı kutu içinde, bir düzeneğe tavşan yerleştirdik. Frekans çalışma bandı 1600 – 2500MHz olan sinyal jeneratörü ile 15dbm'e kadar sinyal üretik mikro şerit anten vasıtası ile tavşanı elektromanyetik alana maruz bıraktık. New Zealand tavşanı 3 gruba ayırdık ve bu gruplardan birisi kontrol grubu diğer 2 gruptaki tavşanlar EM alana maruz bırakıldı. RF uygulama guruplarında tavşanlar homojen alan maruziyeti için teker teker çalışıldı. Ketamine + xylazine ile anestezi altına kulak venlerine takılan kateterden % 2'lik EB sıvısı 4 ml/kg olacak miktarda tavşanlara verildi. Sonrasında denekler RF alan uygulaması için belirtilen mikro şerit antenin güç kaynağını gerilimi 5.5Volta ayarlayarak anten çıkışı1800MHz'de 14.5cm ve güç kaynağını 8Volta ayarladık anten çıkışı 2100MHz'de 17cm uzaklıkta maruziyet altında 38dk bırakıldı. 38 dakika Radyo Frenkas alan uygulamasından sonra kardiyak perfüzyon ile beyin dokularındaki boya yıkanma işlemi yapıldı. Tavşanlar dekapite edilerek beyin dokuları çıkardık ve sol serebellum, sol beyin, sağ serebellum ve sağ beyin olmak üzere her tavşandan dört parça beyin dokusunu hazırladık. Dokular labaratuvarda farklı aşamalardan geçirmek için - 40 °C'de saklanıldı. Dokular PBS ve TCA sıvıları ile analize tabii tutulduktan sonra EB miktarı 620 nm'de spektrofotometrede okutuldu. Okuma sonrasında 1800MHz anlamlı bir fark çıkmazken 2100MHz'de anlamlı bir fark çıktı. Anahtar kelimeler: Metilen Mavi, New Zealand Tavşanı, 1800MHz ve 2100MHzMaster Thesis Highly Efficient Microwave Absorber Surface Design for Energy Harvesting in 5g Frequency Band(2024) Türktam, Ufuk; Tütüncü, Bilal5G iletişim sistemleri, özellikle hızlı veri trafiği ve düşük gecikme süresi gibi gereksinimleri karşılamak adına önemli bir gelişme sağlamaktadır ve dünya genelinde bu teknolojiye geçiş süreci hızla ilerlemektedir. 5G iletişim sistemlerinin yüksek frekanslı mikrodalga enerji yaymaları artan enerji ihtiyacını kısmen de olsa karşılamak için bu frekans bantlarında enerji harmanlama çalışmalarına olan ilgiyi artırmıştır. Bu çalışma, 5G frekanslarında enerji harmanlaması için yüksek verimli mikrodalga soğurucu yapı tasarımının kullanılabilirlik ve maliyet açısından en optimum seviyeye yaklaştırılmasını hedeflemektedir. Hedeflenen frekans bölgesinde yüksek verimlilikte soğurma yapacak birim hücre tasarımı dört farklı aşamada gerçekleştirilmiştir. Tasarım ve simülasyonlar CST STUDIO programı yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Tasarımın her aşaması için elde edilen sonuçlar analiz edilmiş ve birim hücre yapının soğurma performansı açısından en optimum hali baz alınarak alttaş malzeme ve kalınlık analizi de ayrıca yapılmıştır. 1.5 mm kalınlığında FR4 malzemesi üzerine tasarlanan birim hücre soğurucu yapı ile 3.8 GHz' de %98.04 oranında bir soğurma elde edilmiştir. Daha sonra tasarlanan bu birim hücre, soğurucu yüzey bir yapıya dönüştürülmek üzere farklı periyodik dizilimleri ile ayrı ayrı tasarlanıp simüle edilmiştir. Sonuç olarak, tasarlanan mikrodalga soğurucu yüzey yapısının 2x2 diziliminde 3.8 GHz ve 4.2 GHz çalışma frekanslarında sırasıyla % 98.94 ve %98.35'lük yüksek soğurma oranları elde edilmiştir. Yapının 3.5 GHz ile 4.5 GHz arasında 1 GHz' lik bir bant genişliği ile %85'in üzerinde soğurma yaptığı gözlemlenmiştir. Simülasyon sonuçlarının doğrulanması amacıyla, soğurucu yüzeyin prototip üretimi gerçekleştirilmiş ve laboratuvar ortamında ölçümler yapılmıştır. Bu ölçümler sonucunda elde edilen veriler ile simülasyon sonuçları arasında önemli bir uyum tespit edilmiştir. Tüm bu veriler önerilen bu soğurucu yüzeyin 5G'nin n77 ve n78 bantlarında enerji harmanlaması için uygun bir aday olduğunu göstermektedir.Master Thesis Metamaterial Based Absorber Design in Ism Band for Biomedical Applications(2022) Altıntaş, Yunus; Tütüncü, BilalGünümüzde yeni elektromanyetik özelliklerin elde edilmesi, dalga boyundan daha küçük ayrıtlara sahip, yapay fonksiyonel yapılar içeren malzemelerin üretilmesi ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu yapay fonksiyonel yapıların boyutları moleküler seviye ile karşılaştırıldığında çok daha büyüktür fakat boyutların çalışılan dalga boyundan küçük olması malzemenin etkin elektrik ve manyetik geçirgenlik katsayılarının tanımlanmasına imkân sağlamaktadır. Bu şekilde belirli bir elektromanyetik özelliğin gerçeklenmesi amacıyla dalga boyundan daha küçük boyutlara sahip olan fonksiyonel yapılar ile oluşturulmuş malzemelere metamalzeme denilmektedir. Metamalzemelerin potansiyel kullanım alanlarından biriside biyosensörlerdir. Gelişmekte olan biyomedikal teknolojisi ve yeni klinik araştırma alanları daha hassas, hızlı, düşük maliyetli, düşük numune kullanan ve kullanımı kolay soğurucuların geliştirilmesini gerektirmektedir. Soğurucu olarak tasarlanabilen metamalzemeler yukarıda söz edilen avantajlara sahip olup, gelişmiş biyoalgılama platformlarının gereksinim duyduğu teknolojiler açsından da anahtar rol oynayacak bileşenlerdir. Bu çalışmada biyosensör olarak kullanılabilecek yeni tip metamalzeme soğurucu tasarımı gerçekleştirilmiştir. Biyomedikal uygulamaların da kullandığı ISM bant frekans bölgesinin 2,4 – 5,8 GHz frekans aralığında yüksek verim ve geniş bant soğurum gösteren, metamalzeme tabanlı sinyal soğurucu yapının tasarım, optimizasyon, üretim ve ölçümü gerçekleştirilmiştir. Simülasyon ve tasarım çalışmaları CST Studio Suite programı yardımıyla yapılmıştır. Tasarım 4 farklı aşamada gerçekleştirilerek, alttaş kalınlığı ve dielektrik katsayısının soğuruma etkisi de incelenerek, ISM bandında optimum değere sahip metamalzeme soğurucunun son hali üretim için kullanılmıştır. Ayrıca yapı tam simetrik olduğu için polarizasyon açısından bağımsız olduğu gözlemlenmiştir. Laboratuvar ölçümleri tam yansımasız bir odada gerçekleştirilmiş ve simülasyon ve laboratuvar ölçümlerinin birbiriyle çok az farkla uyumlu olduğu görülmüştür.Master Thesis On-Grid Photovoltaic Energy Based Electric Vehicle Charging Station Design and Power Analysis(2022) Aras, Baran; Tütüncü, BilalFotovoltaik (FV) yenilenebilir enerji kaynakları, rüzgâr, biyogaz, jeotermal, dalga, hidrojen ve hidroelektrik enerji kaynakları ile kıyaslandığında her türlü coğrafi koşullarda tesis edilebilirliği, kurulum maliyetinin düşük ve sistem entegrasyonunun kolay olması sebebiyle yenilenebilir enerji kaynakları arasında öne çıkmaktadır. Bu tez çalışmasında avantajlarından dolayı yenilenebilir enerji kaynağı olarak FV sistemi kullanılarak, fosil yakıt kullanımını azaltacak elektrikli araçlar için şarj istasyonu modellenmiş ve bu sayede elektrikli araç teknolojilerinin enerji altyapı yetersizliğine katkı sunulması hedeflenmiştir. Yüksek güç gerektiren FV sistemlerinin tasarımlarının maliyetli olduğundan sistem modellemesi ve güç analizi MATLAB SIMULINK ortamında yapılmıştır. Sistem modellemesinde öncelikle FV panellerden oluşan enerji santrali modeli oluşturulmuştur. Daha sonra FV enerji santrali ile elektrikli araç şarj istasyonu arasındaki güç elektroniği sistemleri olan maksimum güç noktası izleyicisi, yükselten DA/DA dönüştürücü, DA/AA evirici, güç anahtarlamalı filtreler, AA/DA doğrultucu, düşüren DA/DA dönüştürücülerin modelleme ve güç analizleri yapılmıştır. Enerji verimliliğini sağlamak için şebekeye bağlı sistem modeliyle, hem elektrikli araç şarj istasyonu boşta çalışma durumunda FV enerji santralinde üretilen enerji şebekeye aktarılacak ve hem de FV enerji santralinde üretilen enerjinin depolanmasına ihtiyaç olmadan FV enerji santrali yetersiz kaldığında elektrikli şarj istasyonu gerekli enerjiyi şebekeden sağlayacaktır. Güç analizi kapsamında model bileşenlerinin akım, gerilim, güç, elektriksel kayıplar, harmonik bozulum parametreleri üzerine hem grafiksel hem de teorik tespit ve çıkarımlarda bulunularak tasarlanan modelin pratiğe yakın avantajlı bir model olduğu sonucuna varılmıştır.Master Thesis Wideband Microstrip Patch Antenna Modeling, Substrate Selection and Realization for 5g Communication(2021) Kösem, Mahmut; Tütüncü, BilalCovid-19 pandemisinden sonra, ticaretten eğitime kadar birçok ihtiyacın internet ile sanal ortama taşınmasıyla veri hızına olan ihtiyaç artmış ve mevcut en hızlı 4G LTE standardından 100 kat daha hızlı olacak şekilde her ülke kendi 5G kablosuz haberleşme standartlarını belirlemiştir. Cep telefonları için yeni uygulamaların geliştirilmesi, daha hızlı veri aktarımı ihtiyacını daha da artırmıştır. Radyasyon elemanları ve besleme ağını eş-düzlemsel kullanan Mikroşerit Yama Antenler (MYA), üretim karmaşıklığı ve performans dengesi sağladığı için 5G uygulamalarında uygun bir fonksiyonel eleman elde etmek için iyi bir seçimdir. Yüksek frekanslı antenlerin kazanç, verimlilik ve bant genişliği gibi performans kriterlerinin dielektrik alttaşın fiziksel ve elektriksel parametrelerine bağımlılığı, düşük frekanslı antenlerden çok daha hassastır. Bu nedenle, 5G haberleşmede kullanılacak milimetre dalga antenleri için en uygun boyuta ve karakteristiğe sahip bir alt tabaka seçmek önemlidir. Bu çalışmada 5G haberleşme için yeni bir mikroşerit anten tasarımı, simülasyonu ve gerçeklemesi yapılmıştır. Önerilen bu anten için kullanılacak alttaşın elektriksel ve fiziksel boyutlarının bant genişliği ve kazanç gibi anten performansına etkileri 4 farklı alttaş kullanılarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar bant genişliği, kazanç, verimlilik gibi kriterler açısından analiz edilmiştir. 5G frekans bandında 5.65 GHz çalışma frekansı için optimum alttaş değerleri bulunmuş ve bu alttaş kullanılarak antenin fabrikasyonu yapılmıştır. Bu anten prototipinin laboratuvar ölçümleri Akdeniz Üniversitesi Endüstriyel ve Medikal Uygulamalar Mikrodalga Araştırma ve Uygulama Merkezi (EMÜMAM)'nde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçların büyük ölçüde simülasyon sonuçları ile uyumlu olduğu görülmüştür.Article Yıldırım Enerji Dağılımının S-domeninde Analizi(2020) Kaygusuz, Asim; Urul, Bulent; Tütüncü, BilalFosil yakıtlarının çevreye verdiği zarar ve tükenmeye yüz tutmasıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimartmış ve dolayısıyla büyük bir enerji kaynağı olan yıldırım akımının kullanılması fikri de rağbet görmeyebaşlamıştır. Yıldırım enerjisinin direk olarak kullanılması şimdiye kadar mümkün olmamış fakat dolaylı olarakkullanımıyla ilgili çok sayıda fikir yürütülmüştür. Yıldırım akımının dolaylı olarak kullanımıyla ilgili olarak ilerisürülen yöntemlerden biri de indüklenmeyle yıldırımın düştüğü noktanın çevresinde oluşan geriliminkullanılmasıdır. Yıldırım akımı düştüğü noktada bir enerji ürettiğinden, bu akımın kuplaj yoluyla çevresindekiiletkenlerde indüklediği bir voltaj vardır. Bu çalışmada bir iletkene yıldırım düşmesiyle yakınındaki yere dik duranbaşka bir iletkende indüklediği gerilimin analizi için yeni bir yöntem geliştirilmiş ve MATLAB programıyardımıyla enerji dağılımının benzetimi yapılmıştır. Öncelikle iki iletkenin ortak empedans hesabı yapılmış vedaha sonra bu iletkenlerin arasındaki uzaklık ve iletkenlerin boyu üç farklı değerde alınarak indüklenen geriliminbenzetimi yapılmıştır. Bu benzetim sonuçlarına göre iletkenlerin birbirine olan mesafesi ile ters orantılı olarakindüklenen gerilim değerinin değiştiği görülmüştür. Ayrıca ikinci iletkenin yüksekliği ile doğru orantılı olarakindüklenen gerilimin arttığı benzetim sonucunda görülmüştür.Article Yüksek İzolasyonlu Mımo Anten Dizisi İçin Fss Duvar Tasarımı(2020) Tütüncü, BilalMIMO antenlerinde, anten performansını olumsuz etkileyen karşılıklı kuplaj, yüzey akımlarından kaynaklanır. Bugüne kadar bu yüzey akımlarını bastırmak için, Elektromanyetik Bant Boşluğu (EBG) yapıları, metamalzeme birim hücresi, bant durdurma filtreleri ve Frekans Seçici Yüzeyler (FSS) gibi birçok teknikler önerilmiştir. FSS'ler, uygun şekilde tasarlandıklarında, belirli bir frekans aralığında bir bant durdurma filtresi olarak işlev görebilir ve bu nedenle bu yüzey dalgalarının mikro şerit yama dizilerinde yayılmasını önlerler. Bu çalışmada, 3.49 GHz çalışma frekansına sahip iki özdeş 2x1 yama anten dizisi arasındaki yüzey akımlarının neden olduğu karşılıklı eşleştirme etkisini azaltmak için yeni bir FSS birim hücresi tasarlanmıştır. Bu tasarlanan FSS birim hücreleri, 1x5 periyodik diziyle yamalar arasına yerleştirilir. Simülasyon sonuçlarına göre, karşılıklı bağlantı etkisi, iletim bandında herhangi bir kayma olmadan 26,6 dB azaldı ve S11'de ise sadece 0,48 dB'lik bir değişim gözlendi. Son olarak, ECC eğrileri FSS duvarı olan ve olmayan anten dizisi için ayrı ayrı çizildi. Anten dizisinin ECC' sinin, önerilen yalıtkan duvarı uygulanarak 0.16'dan 0.07'ye düşürüldüğü gözlendi.