Browsing by Author "Talmaç, Ahmet Cemil"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Article Ankaferd Kanama Durdurucunun Donör Bölgede Yara İyileşmesi Üzerine Etkisinin İncelenmesi(2023) Altındal, Dicle; Çalışır, Metin; Talmaç, Ahmet Cemil; Ege, BilalAmaç: Bu çalışmanın amacı, serbest dişeti grefti (SDG) cerrahisi sonrası palatinal donör alanda Ankaferd Kanama Durdurucu (AKD) kullanımının etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Toplam 12 hasta (24 palatal bölge) çalışmaya dahil edildi. Her hastada donör bölgeler rasgele iki gruba ayrıldı. Test grubuna AKD+kollajen ped uygulandı. Kontrol grubuna ise sadece kollajen ped uygulandı. Kanama, tam epitelizasyon, duyarlılık, ağrı skoru, alınan analjezik sayısı, yara boyutu, Landry, Turnbull ve Howley (LTH) indeksi ve doku kalınlığı (DK) açısından donör sahalar değerlendirildi. Bulgular: İntraoperatif kanama bakımından kontrol grubunda anlamlı şekilde daha fazla hastada (n=9) kanama gözlenirken; test grubunda hiçbir hastada kanama gözlenmedi (p=0.000). Test grubunda 14. günde daha yüksek tam epitelizasyon varlığı (33.3%) tespit edilmesine rağmen, epitelizasyon bakımından gruplar arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmedi. Gruplar arasında ağrı skorları, analjezik kullanımı, yara boyutu, LTH indeksi ve DK bakımından anlamlı bir farklılık tespit edilmedi. Zamanlar arasındaki değişim miktarı incelendiğinde sadece 21. gün ile 6. hafta arasındaki DK’daki değişim, istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,028). Sonuç: Çalışmamızda SDG cerrahisi sonrasında AKD kullanımının intraoperatif kanama, kısa dönem tam epitelizasyon ve uzun dönem DK’da olumlu etkisinin olduğu ancak erken dönem yara iyileşmesi, postoperatif ağrı ve analjezik tüketimi konusunda tek başına kollajen süngere üstünlük sağlayamadığı söylenebilir.Doctoral Thesis Evaluation of the Effects of Diode Lasers Addition To Inital Periodontal Theraphy in the Treatment of Periodontitis(2019) Akbal, Damla; Alkan, Eylem Ayhan; Talmaç, Ahmet CemilBu çalışmanın amacı; periodontitis tanısı almış bireylerde, başlangıç periodontal tedavi uygulamasına ek olarak uygulanan diyot lazerin periodontal tedavideki etkinliğinin klinik periodontal indeksler (Gingival İndeks, Plak İndeksi, Sondlamada Kanama, Sondlanabilir Cep Derinliği, Klinik Ataçman Seviyesi) ve biyokimyasal belirteçler (TNF-α, IL-1β, CTX) açısından değerlendirilmesidir. Çalışmamıza, 22 sistemik olarak sağlıklı, periodontitis hastası dahil edilmiştir. Başlangıçta, 1, 3 ve 6. aylarda klinik periodontal parametreleri kaydedilmiş ve DOS örnekleri toplanmıştır. Rastgele seçilen çenelerin bir tarafını kontrol grubu bir tarafını lazer grubu oluşturmuştur. Kontrol grubunda yalnız kök yüzeyi düzleştirmesi uygulanmış, lazer grubunda ise kök yüzeyi düzleştirmesine ilave olarak diyot lazer uygulanmıştır. Çalışmamızda elde edilen sonuçlara göre, klinik parametrelerde her iki grupta da anlamlı bir düşüş izlenmiştir ancak gruplar arasında anlamlı bir fark izlenmemiştir.Biyokimyasal parametreler yönünden değerlendirildiğinde, TNF-⍺ ve IL-1ß seviyelerinde her iki grupta da başlangıç seviyelerine göre anlamlı bir düşüş meydana gelmiştir. CTXI seviyelerinde ise kontrol ve test grubunda istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Biyokimyasal parametreler yönünden gruplar arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmamıştır. Çalışmamızın sonucunda, periodontitis tedavisinde diyot lazer uygulamasının klinik ve biyokimyasal parametreler açısından periodontal tedaviye istatistiksel olarak anlamlı bir yarar sağlamadığı izlenmiştir. Bu konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Periodontitis, Diyot lazer, TNF-⍺, IL-1ß, CTXIDoctoral Thesis Evaluation of the Efficacy of Different Intra-Oral Irrigation Solutions in the Non-Surgical Periodontal Treatment of Generalized (stage Iii-Iv, Grade A) Periodontitis(2022) Alsafadı, Anas; Talmaç, Ahmet CemilPeriodontitis, bağ dokusu ataşmanı ve kemik kaybı ile karakterize komplike, çok faktörlü inflamatuar bir hastalıktır. Periodontal hastalık cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemlerle çeşitli şekillerde tedavi edilebilmektedir. Subgingival irrigasyon, bakterilerin kolonizasyonunu ve çoğalmasını önlemenin güvenilir bir yoludur. Sitokinler, inflamasyonun tüm aşamalarında rol oynayan düşük moleküler ağırlıklı proteinlerdir. Bu çalışmanın amacı, generalize periodontitis (Evre III-IV, Derece A) hastalarının tedavisinde cerrahi olmayan periodontal tedaviye (NSPT) ek olarak Kalsiyum Glukonat(CG) ve Klorheksidin(CHX) irrigasyonlarının etkinliklerini değerlendirmektir. Bu çalışmada 28 hasta 3 farklı gruba ayrılmıştır: kontrol grubu ve 2 test grubu. olarak İlk seansta tüm klinik parametreler kaydedilmiştir ve SRP prosedürünü içeren NSPT uygulanmıştır. 1. hafta, 1. ay, 2. ay ve 3. ayda perio piezo cihazı ile Subgingival Tam Ağız Ultrasonik Debridman (FMUD) ve ek irrigasyon prosedürü uygulanmıştır. Plak indeksi(PI), gingival indeks(GI), sondalamada kanama(BOP), cep derinliği(PD), klinik ataşman kaybı(CAL), dişeti çekilmesi(GR), IL-1β ve diş mobilitesi(TM) kaydedilmiştir. başlangıç ve 6 ay. Sonuçlar, CG grubunda IL-1β değeri açısından zamanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğunu görülmüştür, bu da nihai değerin başlangıç değerinden önemli ölçüde düşük olduğunu göstermektedir (p=0,001). Bütün gruplarda tüm farklı zaman noktalarında GI, PI, BOP, PD, CAL ve TM'de hemen hemen benzer iyileşme bulunmuştur (p<0.05). Bu çalışma sonucunda en iyi sonuçları veren CG'nin ardından CHX'in periodontal parametreleri özellikle IL-1β sonuçlarını değerlendirirken NSPT'de faydalı olabileceği görülmüştür.Doctoral Thesis Investigation of the Effects of Andiz Extract on the Experimental Wound in the Palatine Region of Rats (rattus Rattus) by Microbiological and Gene Expression Methods(2023) Kavut, Büşra Sümeyye; Talmaç, Ahmet Cemil; Önalan, ŞükrüBu çalışmada salin ve klorheksidin glukonat ile karşılaştırılarak Andız ekstraktının yara yeri iyileşmesi üzerine etkisinin araştırılması hedeflenmiştir. Otuz iki erkek Wistar albino rat üzerinde 3 mm çapında punch ile standardize yara yeri oluşturulmuştur. Ratlar, Kontrol, Salin, Klorheksidin glukonat ve Andız ekstraktı olarak 4 gruba ayrılmıştır. Kontrol grubundaki 5 rat herhangi bir işlem görmeden sakrifiye edilmiştir. Salin grubu, CHX grubu ve Ekstrakt grubunun düzenli aralıklarla irrigasyonları sağlanmıştır. Birinci hafta ikinci hafta ve üçüncü hafta doku örnekleri alındıktan sonra, her hafta üçer rat sakrifiye edilmiştir. Alınan örnekler üzerindeki total bakteriyel DNA yükü nanospektrometre ile tespit edilmiştir. Housekeeping olarak β-actin seçilmiş ve TGF-β ve IL-1β için de hedef gen primerleri oluşturulmuştur. Oluşturulan primerlerin uygulanması ile hedef genlerin ekspresyon miktarları Real-Time PCR ile ölçülmüştür. Total bakteri yükü üzerine etkileri değerlendirildiğinde Ekstrakt grubu ile diğer gruplar arasında total bakteriyel DNA yükü açısından anlamlı fark bulunmaktadır. Ekstrakt grubu antibakteriyel etkisi başlangıç değerlerine göre %300 kat etki göstermiştir. Gen ekspresyonu açısından değerlendirilen TGF-β ve IL-1β genleri Ekstrakt grubunda en yüksek değerde ölçülmüştür. Bu çalışmanın sonuçları ile Ekstraktın antibakteriyel etkisi ve yara iyileşmesine olumlu katkıları gösterilmiştir.Doctoral Thesis Radiographic and Clinical Evaluation of the Use of Different Autologous Products in the Treatment of Periodontal Intrabony Defects(2022) Al-shujaa, Basem Abdulrahman Abdulwahıd; Talmaç, Ahmet CemilPeriodontitis, mikrobiyal birikimlere yanıt olarak bağ dokusu ataşmanının kaybı ve alveolar kemik, sementum, periodontal ligament ve diş eti yıkımı ile karakterize inflamatuar bir hastalıktır. Periodontitis tedavisi, cerrahi ve cerrahi olmayan tedaviyi içerir. Şu anda periodontitis tedavisi için kullanılan cerrahi tedavilerin çoğu enfekte dokuları çıkarmayı amaçlayan açık flep debridmanıdır (AFD). Otolog trombosit konsantreleri Periodontolojide yaygın şekilde kullanmaktadır. Otolog trombosit konsantrelerinde bulunan rejeneratif kapasitenin önemli faktörü, iyileşme sırasında salınan büyüme faktörüdür. Trombositten Zengin Fibrin (PRF), yaygın olarak kullanılan otolog trombosit konsantreleridir. Konsantre büyüme faktörü'nün (CGF) yoğun fibrin matrisi nedeniyle daha iyi rejeneratif yetenek içerdiği ve büyüme faktörlerinin salınımını uzattığı kanıtlanmıştır. Otojen kemik grefti, periodontal defektlerin rejenerasyonunda halen altın standarttır. Bu çalışmanın amacı, kemik içi defektleri olan hastaların tedavisinde PRF, CGF ve otojen kemik greftinin etkilerini karşılaştırmak ve kemik kazanımını radyografik ve klinik olarak değerlendirmektir. Çalışmamızda 80 kemik içi defekti biri kontrol, üçü test grubu olmak üzere 4 farklı gruba ayrılmıştır. Her bir grup 20 kemik içi defektten oluşmuştur. Gruplar şu şekilde oluşturulmuştur: Grup 1 (Yalnızca AFD), Grup 2 (AFD+PRF), Grup 3 (AFD+CGF) ve Grup 4 (AFD+Otojen Kemik Grefti). Plak indeksi, gingival indeks, ve Periotest M cihazı ile ölçülen diş mobilitesi başlangıç, 1. ay, 3. ay ve 6. ayda kaydedilmiştir. Cep derinliği ve klinik ataşman seviyesi başlangıç, 3. ay ve 6. ayda kaydedilmiştir. Panoramik röntgen ve bilgisayarlı tomografi, alveolar kemik kazanımını değerlendirmek için sadece başlangıçta ve 6. ayda alınmıştır. Tüm çalışma gruplarında tüm farklı zaman noktalarında hem gingival indekste hem de plak indeksinde hemen hemen benzer bir sonuç tespit edilmiştir. Cep derinliği 180. günde otojen kemik grubunda diğer gruplara kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir (p=0,001). Klinik ataşman seviyesi 180. günde otojen kemik grubunda diğer gruplara kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bir azalma tespit edilmiştir (p=0,001). Gruplar arasında kademeli olarak diş mobilitesinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma bulunmuştur (p=0,001). Diş mobilitesindeki azalma açısından en iyi grup otojen kemik grubu iken, bunu sırasıyla CGF, PRF ve kontrol grupları takip etmiştir. Gruplar arasında kademeli olarak alveolar kemik yüksekliğinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış tespit edilmiştir (p=0,001). Buna göre en iyi grup otojen kemik grubu iken bunu sırasıyla CGF, PRF ve kontrol grupları takip etmiştir.