Browsing by Author "Tanin, Hayriye"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Specialist Thesis Retrospectively Evaluating the Clinicopathologic Features of Patients With Non-Metastatic Right Gastric Cancer at the Time of Diagnosis and Survival Analysis(2018) Tanin, Hayriye; Kalkan, Nurhan ÖnalTanin Hayriye, Tanı anında metastatik olmayan opere mide kanserli hastaların klinikopatolojik özelliklerinin retrospektif değerlendirilmesi ve sağkalım analizleri, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Uzmanlık Tezi, Van, 2018. Amaç: Tanı anında metastatik olmayan ve opere olan mide kanserli hastaların klinik verilerinin geriye dönük olarak değerlendirilerek prognostik önemi olabilecek faktörlerin belirlenmesi ve belirlenen bu prognostik faktörlerin sağkalım üzerine etkisinin saptanması Gereç ve yöntem: Çalışmamıza Ocak 2013 ve Kasım 2017 tarihleri arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Kliniği'ne başvuran ve patolojik olarak mide kanseri tanısı almış olan hastalar dahil edildi. Bu hastalar içerisinden tanı anında metastatik olmayan ve mide kanseri nedeniyle opere olan 109 hasta seçildi. Cinsiyet, yaş, tümörün yerleşim yeri, tümörün makroskobik görünümü, histolojik alt tipi, tümörün invazyon derinliği, tümörün evresi, lenfatik invazyon, perinöral invazyon, vasküler invazyon, hastaların ECOG performans skoru durumlarının prognostik önemi ve sağkalım ile ilişkisi değerlendirildi. Bulgular: Tanı anında metastatik olmayan opere mide kanserli hasta grubu 109 kişiden oluşuyordu. Hasta grubunun tamamı histopatolojik olarak adenokanser türündeydi. Olguların %62.3'ü (68 olgu) erkek, %37.6'sı (41 olgu) kadındı. Tüm olgular içerisinde en erken tanı yaşı 24 (yıl), en ileri tanı yaşı ise 81 (yıl) idi. Ayrıca median tanı yaşı (ortanca tanı yaşı) 59, mean tanı yaşı (ortalama tanı yaşı) 58.81 olarak bulundu. Tümörün lokalizasyon durumuna bakıldığında, olguların %36.7'si (39 olgu) korpusta, %27.3'ü (29 olgu) kardiada, %26.4'ü (28 olgu) antrumda, %9.4'ü (10 olgu) ise özofagogastrik bileşkede lokalize idi. Tümörlerin makroskobik görünümleri değerlendirildi ve %37.6 (41 olgu) olgu ülserovejetan, %33 (36 olgu) olgu ülsere, %14.7 (16 olgu) olgu ülseroinfiltratif, %11.9 (13 olgu) olgu ise infiltratif görünümde saptandı. Tümörün histopatolojik alt tipleri (lauren sınıflamasına göre) değerlendirildiğinde olguların %59.5'inin (53 olgu) intestinal tipte, %30.3'ünün (27 olgu) diffüz tipte, %10.1'inin (9 olgu) mikst tipte olduğu görüldü. T evrelemesine göre %6.4 olgu (7 olgu) T1, %6.4 (7 olgu) olgu T2, %50.9 (55 olgu) olgu T3, %36.1 (39 olgu) olgu ise T4 evresine sahipti. N evrelemesine göre N0 olan %30.5 (33 olgu) olgu, N1 olan %25.9 (28 olgu) olgu, N2 olan %15.7 (17 olgu) olgu, N3 olan %27.7 (30 olgu) olgu saptandı. Hastaların klinik evreleri değerlendirildiğinde evre1 olan %13.8 (15 olgu), evre2 olan %33 (36 olgu) ve evre3 olan %53.2 (58 olgu) olgu görüldü. Çalışmada yer alan 89 hastanın tümör diferansiayon derecesi belirlenmiş olup bunların %10.1'i (9 olgu) iyi diferansiye, %55'i (49 olgu) orta diferansiye ve %34.8'i (31 olgu) undiferansiye idi. Toplam 104 olgunun lenfatik invazyon verisi mevcuttu ve %69.2 (72 olgu) olguda lenfatik invazyon var iken %30.7'sinde(32 olgu) lenfatik invazyon bulunmuyordu. Vasküler invazyon durumu 105 hasta için belirlendi ve bunların %64.7'sinde (68 olgu) vasküler invazyon var iken % 35.2'sinde (37 olgu) vasküler invazyon yoktu. Olguların 103'ünde perinöral invazyon bilgisi mevcut olup %68.9'unda (71 olgu) perinöral invazyon olduğu ve %31'inde (32 olgu) perinöral invazyon olmadığı görüldü. ECOG performans skoru açısından tüm vakalar değerlendirildi. ECOG 0 grubuna dahil %33.9 (37 olgu), ECOG 1 grubuna dahil %43.1 (47 olgu) ve ECOG 2 grubuna dahil %22.9 (25 olgu) olgu mevcuttu. Hastaların hastalıksız sağkalımları belirlenirken hastalıksız sağkalım süresi, metastaz veya lokal nüks gelişme tarihine kadar geçen süre olarak tanımlandı. Çalışmamızda tümör lokalizasyonu ile ilgili verilerimiz antrumun mide kanserinde en sık tutulum yeri oluşuyla ilgili bilgilerimizle çelişkili, proksimal mide kanserlerinde artış bildiren yayınlarla uyumlu idi. Ayrıca çalışmamızda tümör lokalizasyonu ile hastalıksız sağkalım arasında anlamlı fark saptanmadı. Perinöral invazyon ve lenfovasküler invazyonun hastalıksız sağkalım ile ilişkisine bakıldığında lenfovasküler invazyon durumu ile hastalıksız sağkalım arasında anlamlı korelasyon görülürken perinöral invazyon ile hastalıksız sağkalım arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmadı. Çalışmamızda yer alan olgulara ait T evresi, N evresi, klinik evre, ECOG performans skoru arttıkça hastaların hastalıksız sağkalım sürelerinin azaldığı görüldü. Sağkalım ile anlamlı ilişkisi olan diğer faktörler Lauren sınıflaması ve tümöre ait diferansiasyon derecesi idi. Anahtar Kelimeler: mide kanseri, prognostik faktör, hastalıksız sağkalım