Browsing by Author "Temizöz, Osman"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akut Karın Şeklinde Prezente Olan Bir Salmonella Mezenter Lenfadenit Olgusu(2004) Köseoğlu, Burhan; Doğan, Murat; Bay, Ali; Temizöz, Osman; Etlik, Ömer; Öner, Ahmet FaikMezenter lenfadenit akut apandisiti taklit edebilir ve sağ alt kadran karın ağrısı nedeniyle acil servise başvuran çocuk hastalarda ayırıcı tanıda karışıklığa yol açarak gereksiz yere cerrahi girişim yapılmasına sebep olabilir. Bu çalışmada 7 yaşında şiddetli karın ağrısı, ateş ve kusma şikayetleri ile akut karın tablosu ile başvuran bir salmonella mezenter lenfadenit olgusunu sunduk. Olgumuzda büyümüş nıezenterik lenf bezleri apandisit benzeri tabloya neden olmuştu. Serolojik testlerde Salmonella O antijenine karşı oluşan antikor titresi 1:800 saptanan hasta, uygulanan seftriakson tedavisi ile cerrahi operasyona gerek kalmadan tedavi edildi.Other Bronkojenik Kist: Olgu Bildirimi(2000) Etlik, Ömer; Uzun, Kürşat; Gencer, Mehmet; Temizöz, Osman; Sakarya, Mehmet EminBronkojenik kişiler trakeobronşial ağacın anormal tomurcuklanması sonucu oluşur. Genellikle orta mediastende ve karinaya komşu olarak yerleşirler. Bronkojenik kist öksürük ve dispneye neden olabilir. Göğüs radyografisinde orta medtastende yuvarlak veya oval kitle şeklinde görülür. Bilgisayarlı tomografide kist veya solid kitle yoğunluğunda kitlenin görülmesi ile bronkojenik kist tanısı düşünülür. Bu makalede, öksürük ve dispneye neden olan bronkojenik kist olgusu radyolojik bulguları ile birlikte sunulmuştur.Article İmmatür Kistik Teratom: Olgu Sunumu(2005) Bay, Ali; Temizöz, Osman; Etlik, Ömer; Doğan, Ekrem; İzmirli, MustafaBu vaka sunumunun amacı immatür teromun MDBT bulgularını matür kistik teratomun radyolojik bulguları ile karşılaştırmaktır. Patolojik olarak tanı konmuş immatür kistik teratomlu olgunun MDCT bulgularında tümörün boyutu, yağ miktarı ve natürü, solid komponent varlığı, asit ve implant varlığı araştırıldı. MDBT kesitlerinde lezyon içlerinde yağ, kalsifikasyon, punktat kalsifikasyonlar, solid komponentler ve kistler izlendi. İmmatür teratomun MDBT bulgularında solid komponentin daha fazla, yağın ve kalsifikasyonun ise daha az olduğu izlenirken matür teratomlarda kistik alanın, kalsifikasyon ve yağ miktarının fazla olduğu olduğu izlenmiştir.Article Malign Bilier Obstrüksiyonlarda Preoperatif Perkütan Bilier Drenajın Prognoza Etkisi(2005) Başer, Murat; Arslan, Halil; Temizöz, Osman; Harman, Mustafa; Doğan, Ekrem; Etlik, ÖmerAmaç: Malign bilier obstrüksiyonlarda preoperatif prekütan bilier drenajın perioperatif mortalite ve morbitide üzerine olan etkilerini sunmak. Gereç ve yöntem: Malign bilier obstrüksiyonu olan (MBO), yaşları 45 ile 72 arasında değişen (ort.57.66) 32 hastaya (22 E, 10 K) ultrasonografi ve x-ray floroskopi rehberliğinde preoperatif PBD uygulandı. 14 olguya external, 18 olguya intexternal drenaj kateteri yerleştirildi. Hastaların PBD öncesi ve sonrasındaki bilirübin düzeyleri takip edildi. Genel durumunda düzelme olanlar ve bilirübin düzeyi 10 mg/dl'nin altına düşen olgular operasyona alındılar. Bulgular: Malign bilier obstrüksiyon nedeni pankreas başı karsinomu (n=13), kolangiokarsinoma (n=4), klatskin tümörü (n=7), metastatik kitle (n=2), safra kesesi tümörü (n=2) ve peri-ampüllerkarsinoma (n=4) idi. PBD öncesinde bilürubin düzeyleri ortalama 17.8 4 mg/dl üzerinde iken drenaj sonrasında ortalama 8.1 3 mg/dl düzeyine kadar düştü. PBD sonrası operasyona alı¬nan hastalardan 4'ü perioperatif 4 günlük periyotta ex oldular. Hastaların ölüm nedenleri multiorgan yetmezliği, sepsis, sklerozan kolanjit ve genel durum bozukluğu idi. Diğer hastalar da ise PBD'ye ait önemli bir komplikasyon izlenmeyip, hastalar operasyonu iyi tolere ettiler. PBD sonrası cerrahi uygulanan hastalarımızda mortalite oranı %12.5 idi. Sonuç: Preoperatif PBD, bozulmuş olan hepatik fonksiyonların düzelterek hastanın genel durumunun düzelmesine imkan vermekte böylece hastanın elektif şartlarda öpere edilerek cerrahi tedaviye bağlı morbidite ve mortalite oranlarında azalmalar olmaktadır. Malign bilier obstrüksiyonlarda preoperatif perkütan bilier drenaj, prognoza olumlu etkisi olan ve rutin olarak uygulanması gereken bir yöntemdir.Article Malign Transformasyon Gösteren Osteokondromatozis Olgusunda Radyografik Bulgular(2003) Akpınar, Fırat; Bayram, İrfan; Etlik, Ömer; Sakarya, M. Emin; Temizöz, Osman; Güler, MesutOsteokondromlar (eksositoz) en sık rastlanılan benign kemik tümörü olup tüm benign kemik tümörlerinin %35-50'sini oluşturmaktadır. Osteokondromlar herediter geçiş gösterebilirler. Lezyon tek olabildiği gibi nadiren birden fazla formları da görülebilmektedir. Malign transformasyon vakaların %5-25'inde görülmekte ve genellikle 20-40 yaş arasında ortaya çıkmaktadır. Osteokondromlardaki malign transformasyonu göstermede radyolojik incelemelerin önemli bir yeri bulunmaktadır. Bir eksositozun malign transformasyon gösterdiğinin erken radyolojik bulguları kitle konturunun düzensizleşmesi, kitle lezyona eşlik eden kalsifiye olmuş yada olmamış yumuşak doku kitlesi ve kaftilaj kep komşuluğunda kitle lezyon içerisinde radyolusent bir alanın ortaya çıkması olarak sayılabilir. Bu makalede sekonder kondrosarkom gelişen osteokondromatozisli bir hastayı sunduk.Article Perikard Tutulumu Olan Bir Castleman Hastalığı(2005) Köseoğlu, Burhan; Bayram, İrfan; Etlik, Ömer; Temizöz, Osman; Bay, Ali; Öner, Ahmet FaikCastleman hastalığı (CH) lenf bezlerinin malign olmayan büyümeleri ile karakterize nadir bir hastalıktır. CH'nın Hiyalin vasküler, plazma hücreli ve mikst tip olmak üzere üç histopatolojik tipi ve lokalize ve multisentrik olmak üzere iki klinik formu vardır. Nadiren ekstralenfatik bölgelerde tutulabilmekle beraber perikard tutulumu çok nadiren rastlanan bir durumdur. Tanı cerrahi olarak lenf bezinin çıkarılıp histopatolojik incelemesiyle konur. Multisentrik yerleşimli olgular histopatolojik olarak genellikle plazma hücrelidir ve malignensi gelişme olasılığı lokalize forma göre daha yüksektir. Biz burada iki ay içinde boyundan inguinal bölgeye kadar ve büyüklüğü 2cm den 8cm ye kadar değişen çok sayıda lenf bezinin büyümesi ile kliniğimize başvuran ve histopatolojik inceleme sonrası CH tanısı koyduğumuz 12 yaşında bir kız olgu sunduk. Olgumuz histopatolojik olarak hiyalen vasküler tip olmasına rağmen multisentrik yerleşim göstermesi ve perikart'da kalınlaşma ve 0.5 cm çapında nodul olması ilginçti.Article Trakeal Tümörü Taklit Eden Özefagus İndentasyonunda Sanal Bronkoskopinin Tanıya Katkısı(2003) Davran, Ramazan; Sakarya, M. Emin; Temizöz, OsmanMultidedektör bilgisayarlı tomografi (BT) cihazlarının geliştirilmesinden sonra hava yollarının yüksek rezolüsyonlu sanal endoskopik görüntüleri elde edilebilmiştir. Sanal bronkoskopi ile lümen içerisinde fiberoptik bronkoskopi görüntülerine benzer görüntüler elde edilmektedir. Sanal bronkoskopi özellikle lümen içerisindeki tümörlerin ve trakeobronşial stenozlarm değerlendirilmesinde yararlı noninvaziv bir görüntüleme yöntemidir. Bu makalede aksial BT görüntüleri ile yanlış tanı konulan, özefagusun trakea lümenine indentasyonu olgusu sunulmuştur. Bu hastada doğru tanı sanal bronkoskopi ile konuldu. Sonuç olarak sanal bronkoskopinin intratrakeal tümör ve anatomik yapıların ayırıcı tanısına katkıda bulunabileceğini düşünüyoruz.Article Trakeobronşial Obstrüksiyonlarda Multidedektör Bt Sanal Bronkoskopi(2004) Sezgi, Cengizhan; Yuca, Köksal; Temizöz, Osman; Sakarya, M. Emin; Harman, Mustafa; Uzun, Kürşat; İşlek, AytenAmaç: Trakeobronşial stenozu bulunan hastalarda multidedektör bilgisayarlı tomografi (MDBT) ile yapılan sanal bronkoskopinin fiberoptik bronkoskopi ile karşılaştırılması ve tanı değerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Nisan 2003 ile Nisan 2004 tarihleri arasında trakeobronşial stenozu bulunan 29 hastaya multidedektör BT ile sanal bronkoskopi ve fiberoptik bronkoskopi incelemeleri yapıldı. BT incelemesi 4x1 kolimasyon kullanılarak multidedektör BT cihazı ile yapıldı. Sanal bronkoskopi bulguları fiberoptik bronkoskopi bulguları ile karşılaştırıldı. Bulgular: Obtrüksiyon yapan 36 lezyohun 33'ü sanal bronkoskopi ile belirlendi. Trakeobronşial stenozun belirlenmesinde sanal bronkoskopi bulgularının duyarlılığı yüksek bulundu (sensitivitesi %92, spesi-fisitesi %96). Sonuç: Multidedektör BT sanal bronkoskopi trakeobronşial stenozların değerlendirilmesini sağlayan noninvaziv güvenilir bir yöntemdir. Bununla birlikte, çevre yapıların değerlendirilmesi ve optimal oryantasyonun sağlanması için aksial ve multiplanar rekonstrükte BT görüntüleriyle birlikte değerlendirilmelidir.