1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Tilki, İsmail"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 3 of 3
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Farklı Bir Mikro Delikli Hymen: Mikro Üç Delikli Hymen
    (2021) Tilki, İsmail; Oymak, İsmail; Asirdizer, Mahmut; Sever, Demet
    Hymen gelişim anormallikleri, embriyolojik fazda genital tüberkülün kırılması veya yırtılmasındaki başarısızlıkların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Kalburumsu hymen, septalı hymen, öne yer değiştirmiş hymen, deliksiz hymen ve sert veya elastik hymen, hymenin embriyolojik gelişiminin varyasyonlarıdır. Keza mikro delikli hymen, küçük bir açıklığa sahip deliksiz hymen in değişik bir tipi olarak tanımlanmıştır. Bu makalede literatürde sınırlı sayıda bildirilmiş olan mikro delikli hymenin farklı bir tipi tanımlanmıştır. On yedi yaşındaki kadın hasta, savcının talebi üzerine adli tıp polikliniğine cinsel istismar muayenesi için başvurdu. Ekstra genital ve genital muayenede travmatik lezyon görülmedi. İlk bakışta hymen, deliksiz bir hymen gibi görünüyordu. Dikkatle araştırıldığında ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışıldığında, üzerinde üç hilal şeklinde delik görüldü. Bu, mikrodelikli hymenin literatürde daha önce belirtilmemiş değişik bir tipi olarak değerlendirildi.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Trafik Kazalarına Bağlı Ön Kol, El Bilek ve El Kemiği Kırıklarının Analizi
    (2021) Tilki, İsmail; Oymak, İsmail; Can, Hale Nur; Güven, Necip; Sever, Demet; Asirdizer, Mahmut; Bilvanisi, Sevdegül Karadaş
    Amaç: Trafik kazalarında ekstremite yaralanmaları önemli bir yer tutmaktadır. El, bilek ve önkol trafik kazalarında en sık yaralanan bölgeler arasında tanımlanmış olmakla birlikte; daha ağır yaralanmalar nedeniyle sıklıkla ihmal edilmektedir. Çalışmamızda trafik kazaları sonrası el, el bilek ve ön kol kırıkları saptanan olguların değerlendirilmesi, yaralanan kişilerin yaş ve cinsiyet dağılımlarının tanımlanması, araç içi veya dışı konumları ile meydana gelen kırıkların lokalizasyon ve tiplerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada 01.01.2013 – 31.12.2019 tarihleri arasındaki 7 yıllık dönemde trafik kazası sonrasında Tıp Fakültesi’nin Acil Servisi’ne ve Adli Tıp Polikliniği’ne müracaat etmiş olguların tıbbi dosyaları geriye dönük olarak incelenmiş, önkol kırıkları saptanan 300 olgu çalışma kapsamına alınmıştır. Bulgular: Çalışmamızda genellikle önkolun doğrudan darbesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ulna-radius diafiz kırıkları, sunulan serideki trafik kazalarına bağlı ön kol, el bilek ve el kemiği kırıkları meydana gelmiş tüm olguların %70’inden fazlasında görülmekteydi. Kırıkların meydana gelmesinde %65,9’unda direkt mekanizmalar etkili olup, direkt kırıklar özellikle yayalarda ve yolcularda ön plana çıkmaktaydı. Sonuç: Çalışmamızda genellikle önkolun doğrudan darbesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ulna-radius diafiz kırıklarına sunulan serideki olguların %70’inden fazlasında rastlanmış olması, kırıkların %65,9’unun direkt mekanizmalar ile meydana geldiklerinin saptanmış olması, yayalarda ve yolcularda direkt kırıkların ön plana çıkmış olması, trafik kazalarında sekonder yaralanmalardan ziyade primer yaralanmaların ön planda olduğunu ortaya koyan önemli göstergeler olarak kabul edilmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Type and Fusion Identification by Age and Sex in Human Hyoid Bone Using 3D CT Images in a Turkish Sample
    (Yuzuncu Yil Universitesi Tip Fakultesi, 2024) Göya, Cemil; Keskin, Sıddık; Asirdizer, Mahmut; Tilki, İsmail; Kartal, Erhan; Mutlu, Gizem Demet
    The morphometric measurement of the hyoid bone has been extensively studied in the literature, although morphological evaluations are covered in a limited number of studies. The aim of this study was to ascertain the fusion status and hyoid bone type and their relationships with age groups and sex. An examination was made of computed tomography scans of 320 patients. The types and degrees of fusion of the hyoid bone were determined. Hyoid type-U was most frequently observed in males (25.6%), type-D in females (31.9%) and the overall population (30.8%). There was no statistically significant difference in fusion formation on the right and left sides. The number of bones with fusion increased in both sexes with age (p=0.001). The earliest fusion observed was in a case aged 16 years, and 50% of the cases did not have fusion at age 61 years or older. Unlike previous studies, hyoid type and fusion status were evaluated using discriminant function analysis. Hyoid type and fusion cannot be indicative criteria for sex and age determination, but it might be feasible to accurately identify a person younger than twenty years old. The data obtained in the current study can be considered to make an important contribution to future studies.