Browsing by Author "Uslu, Barış Atalay"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis Detection of Sperm Dna Damage in Benign Prostatic Hyperplasia Model in Rats(2018) Koşal, Volkan; Gülyüz, Fetih; Uslu, Barış AtalayKoşal V, Ratlarda deneysel benign prostat hiperplazisi modelinde sperm dna hasarı tespiti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı, Veteriner Programı Doktora Tezi, Van, 2018. Bu çalışmada testosteron hormonu kullanılarak oluşturulan benign prostat hiperplazisi modelinde sperm DNA hasarının tespit edilmesi amaçlandı. Bunun için ortalama 200 gr canlı ağırlığa ulaşmış erkek Albino Wistar Ratlar kullnıldı. Hayvanlar her bir grupta 6 rat olacak şekilde üç gruba ayrıldı. 1. Grup; placebo, 2. Grup; günlük 3 mg/kg dozunda, 3. Grup; günlük 5 mg/kg dozunda testosteron 30 gün süre ile intramusculer olarak yapıldı. Uygulamalar sonunda sacrifiye edilen ratlardan sperma örnekleri alındı. Sperm DNA hasarı, motilite, anormal sperm oranı ve yoğunluk analizleri yapıldı. Sperm DNA hasarı tespitinde COMET yönteminden faydalanılarak hazırlanan preperatlar 0 (hasarsız), 1 (az hasarlı), 2 (hasarlı), 3 (orta hasarlı), 4 (çok hasarlı) olarak derecelendirilerek her grup için yaklaşık 2000 adet sperm sayıldı. Derecelendirme sonucu üç farklı hasar tespit yöntemi kullanılarak hasar oranları tespit edildi. Sperm DNA hasar oranları; 1. grupta %3.87454, 2. grupta %9.35852, 3. grupta %15.2616. Arbitrary unite göre; 1. grupta %1.199262, 2. grupta %4.08116, 3. grupta %6.29845. Genetik hasar indeksine göre; 1. grupta %5.5351, 2. grupta %17.0475, 3. grupta %27.374 değerlerinde hasar boyutu gözlendi. Bu verilerin istatistiksel olarak anlamlı olup kullanılan testosteron miktarına bağlı alarak sperm DNA hasarının arttığı tespit edildi (p<0.001). Motilite muayenesi sonucu 1. grup %90, 2. grup %80, 3. grup %80 değerlerine sahipti. Uygulanan testosteron düzeyinden bağımsız olarak motilite oranında düşüş gözlendi (p<0.006). Sperm yoğunluğu muayenesi sonucunda tüm grupların etkilenmediği tespit edildi, istatistiki bir fark bulunamadı (p>0.05). Anormal sperm oranı 1. grup %5.75, 2. grup %11.88, 3. grup %17 değerlerine sahipti. Uygulanan testosteron düzeyine bağlı olarak anormal sperm oranında artış tespit edildi (p<0.001). Sonuç olarak; ekzojen testosteron hormonu kullanılarak oluşturulan benign prostat hiperplazisi modelinde, sperm DNA hasarı oranının arttığı, motilite ve anormal sperm oranının olumsuz olarak etkilendiği, sperm yoğunluğunun ise etkilenmediği tespit edildi. Anahtar Kelimeler: COMET, DNA hasarı, sperm.Anahtar Kelimeler: COMET, DNA hasarı, sperm.Article Erkek Bıldırcın Rasyonlarına Belirli Oranlarda Katılan Sinir Otunun (Plantago Lanceolata) Sindirim Sistemi Organlarındaki Mast Hücrelerinin Dağılımı Üzerine Etkisi(2016) Uslu, Barış Atalay; Temur, Cüneyt; Yoruk, MecıtBu araştırma, erkek bıldırcın rasyon gruplarına (n=6, grup başına) %0, 1, 3, 5 oranlarında katılan Sinir Otu'nun (Plantago Lanceolata) bazı sindirim sistemi organlarında mast hücrelerinin sayısına etkilerini belirlemek amacıyla yapıldı. Bıldırcınlarda (n=24, toplam) önmide, duodenum, jejenum ve ileumundan alınan parçalar bazik kurşun asetat solüsyonunda 24 saat tespit edildikten sonra histolojik işlemlerden geçirilerek paraplastta bloklandı. Dokulardan alınan 6 µm kalınlığındaki kesitler %0.5'lik toludin blue (pH 0.5) ile boyandılar. Yapılan incelemelerde lamina propriya, submukoza, tunika muskularis + tunika seroza katmanları arasında en fazla mast hücresinin submukoza katmanında bulunduğu belirlendi. Bununla birlikte, sindirim sistemi organları arasında en fazla mast hücresi içeren organın önmideler olduğu tespit edildi. Rasyona katılan sinir otunun erkekbıldırcınlarda mast hücre sayısını arttırdığı belirlendiArticle Erken Anöstrüs Döneminde Renkli Tiftik Keçilerinde İntravaginal Sünger, Cıdr-g ve Kulak İmplantı Uygulamalarını Takiben Gnrh Enjeksiyonunun Fertilite Üzerine Etkisi(2009) Uslu, Barış Atalay; Gülyüz, FetihBu çalışmada, Renkli Tiftik Keçilerinin anöstrüs döneminde vaginal sünger, CIDR-G ve kulak altı implant kullanılarak östrüslerinin uyarılmasına ilave olarak GnRH enjeksiyonu ile fertilitelerinin artırılması amaçlandı. Çalışmada hayvan materyali olarak 2-4 yaşlı 57 adet Renkli Tiftik Keçisi ve 12 adet Renkli Tiftik Tekesi kullanıldı. Keçiler rasgele üç eşit gruba ayrıldı. Keçilerin I. grubuna (n=19) 30 mg Flurogeston asetat (FGA) içeren süngerler 14 gün süreyle intravaginal uygulandı. Süngerlerin uzaklaştırıldığı gün keçilere 300 IU eCG yapıldı. Grup II’de (n=19) bulunan keçilere 0.3 g P4 içeren implantlar (CIDR-G) 13 gün süreyle intravaginal uygulandı. İmplantların çıkartıldığı gün keçilere 300 IU eCG yapıldı. Grup III’de (n=19) bulunan keçilere implanların yerleştirildiği gün 5 mg Östradiol Valerat, 3 mg norgestomed kas içi enjekte edildi ve 3 mg norgestomet kulak altı implantı 10 gün süre ile uygulandı. İmplantların çıkartılması sırasında keçilere 300 IU eCG yapıldı. Grup I, II ve III’te kızgınlık gösteren keçiler iki alt gruba ayrılarak bir gruba çiftleşmeyi izleyen 12. günde 1 ml GnRH (25 mg Lesirelin asetat), (grup IA, grup IIA, grup IIIA) ve diğer gruplara 1 ml serum fizyolojik (grup IB, grup IIB, grup IIIB) enjekte edildi. Gebelik oranları sırasıyla grup IA’da %60, grup IB’de %25, grup IIA’da %80, grup IIB’de %25 ve grup IIIA’da %33.33, grup IIIB’de ise hiç gebelik elde edilemedi. GnRH enjeksiyonu yapılan grup IA’daki 10 keçiden 6’sı, grup IIA’daki 10 keçiden 8’i ve grup IIIA’daki 9 keçiden 3’ünün gebe kaldığı belirlendi. Sonuç olarak; erken anöstrüs dönemindeki Renkli Tiftik keçilerinin kızgınlıklarının uyarılmasında her üç yönteminde etkili olduğu, FGA içeren vaginal sünger ve P4 içeren CIDR-G uygulamalarında kızgınlıkların daha erken gözlendiği belirlenmiştir. FGA içeren vaginal sünger, P4 içeren CIDR-G ve norgestomed içeren Crestar kulak altı implant uygulamalarını takiben 12. günde yapılan GnRH enjeksiyonunun gebelik oranı üzerene olumlu etki yapabileceği kanaatine varılmıştır.Article Hindi Lenfoid Organlarında (Timus, ve Bursa Fabricius) Yaşa Bağlı Olarak Mast Hücrelarinin Dağılımı(2006) Yoruk, Mecıt; Karaca, Turan; Uslu, Barış AtalayBu çalısma, hindilerde bazı lenfoid organlarda yasa baglı olarak mast hücrelerinin dagılımının belirlenmesi amacıyla yapıldı. Arastırmada, yörede aynı kosullarda yetistirilen 15, 30 ve 120 günlük yaslarında ve her yas grubunda 6 adet olmak üzere toplam 18 Bronz hindi kullanıldı. Hindiler dekapite edilerek timus, dalak ve bursa Fabricius’dan doku örnekleri alındı. Alınan örnekleri Mota’nın bazik kursun asetat (BLA) tespit solüsyonunda tespit edildi. Mast hücrelerin demonstrasyonu için toluidine blue ve Alcian blue/safranin O boyama metotları kullanıldı. Timusda tüm yas gruplarında medullada korteksten daha fazla mast hücresi oldugu belirlendi. Timus ve bursa Fabricius’da 15. günde en yüksek seviyede olan mast hücre sayısı, 30 ve 120. günlerde anlamlı olarak düsüs gösterdi (P<0.05). Dalakta ise 30. günde 15. güne göre artma olmakla beraber 120. günde tekrar azaldıgı tespit edildi. Alcian blue/Safranin boyamasında safranin pozitif mast hücresine çalısılan yas gruplarında ve organlarda rastlanamadı. Sonuç olarak, yasa baglı olarak hindi lenfoid organlarında mast hücre dagılımının degistigi gözlendi. Anahtar Sözcükler: Mast hücresi, lenfoid organ, hindi, yasArticle Hindilerde Sindirim Sisteminde Mast Hücrelerinin Dağılımı ve Heterojenitesi Üzerine Morfolojik ve Histometrik Araştırmalar(2008) Uslu, Barış Atalay; Yoruk, MecıtBu çalışma hindilerde sindirim sisteminde bulunan mast hücrelerinin dağılımlarını ve heterojenitelerini ortaya koymak amacıyla yapıldı. Çalışmada, Van’da bulunun özel bir işletmeden temin edilen 9 adet erişkin ve sağlıklı hindi kullanıldı. Sindirim sisteminde bulunan dil, özofagus, kursak, ön mide, taşlık, ince ve kalın barsakların tüm bölümleri, karaciğer, pankreas gibi organlardan uygun büyüklükte parçalar alındı. BLA (Basic lead acetate), Carnoy ve IFAA (İzotonik Formaldehit Asetik Asit) ile tespit edildikten sonra rutin doku takibi yapılarak paraplast ile bloklandı. 6-7 µm kalınlığında alınan kesitler Toluidine blue ve Alcian blue – safranin O kombine boyalarında boyandılar. Toluidine blue ile boyanan kesitlerde lamina propriya, submukoza, tunika muskularis+tunika serozada 40’lık objektifte 1mm2’lik alandaki mast hücre sayıları belirlendi. Buna göre en fazla özofagus ve ön midede, en azda taşlık ve kolonda mast hücresi saptandı. Elde edilen bulgulara göre kullanılan tespitlerden BLA tespit solusyonu diğer ikisinden daha iyi sonuç verdi. Alcian blue –safranin O kombine boyaması ile MMC’ler Alcian blue ile pozitif reaksiyon vererek maviye, CTMC’ler ise safranin O ile (+) reaksiyon vererek kırmızıya boyandı ve heterojenite belirlendi. MMC’lere incelenen tüm organlarda rastlanırken, CTMC’lere dil, özofagus, kursak, ön mide, taşlık, duodenum ve sekumda rastlandı.Article İnek ve Düvelerde Vücut Kondisyon Skorunun Östrus-ovulasyon Senkronizasyonu ve Gebelik Üzerine Etkisi(2021) Gülyüz, Fetih; Koşal, Volkan; Uslu, Barış AtalaySuni tohumlamanın başarısını etkileyen en önemli faktörler, hayvanların dengeli beslenmesi ve kızgınlığın belirlenmesidir. Kötü beslenme, Vücut Kondisyon Skorunda (VKS) bir azalmaya neden olur. Düşük VKS, sığırlarda hormon metabolizmasının bozulmasına, kızgınlık tespitinin zorlaşmasına ve döl veriminde azalmaya sebep olur. Bu çalışmada maksimum VKS ortalaması 2.95 olan inek ve düvelerden üç çalışma grubu oluşturularak östrus ve ovulasyon senkronizasyonu gerçekleştirilmiştir. Uygulama grupları; Grup I (n = 12) (VKS: 2.95 ± 0.62), Grup II (n = 13) (VKS: 2.03 ± 0.37) 18 - 22 aylık düvelerde en az 1 doğum yapan 3 - 6 yaş arası inekler, Grup III'de (n = 45) (VKS: 1.57 ± 0.38) en az 1 kızgınlık gösteren 18 - 22 aylık düveler kullanıldı. Tüm gruplarda progesteron implantları vajinada 10 gün kaldı. İmplantlar çıkartılmadan bir gün önce tüm hayvanlara 2000 IU PMSG ve 5 ml PGF2α enjekte edildi. İmplantlar 24 saat sonra çıkarıldı ve 1500 IU hCG enjekte edildi. İmplantlar çıkarıldıktan sonra 48. ve 72. saatlerde östrus semptomlarına bakılmaksızın tüm hayvanlar tohumlandı. Gruplara göre sırasıyla 58.33%, 38.46% ve 13.33% gebelik oranları elde edildi. Sonuçlar karşılaştırıldığında VKS oranı ile gebelik oranlarının paralel olduğu görüldü (P<0.01). Bu sonuçlar doğrultusunda beslenmenin ve daha önce doğum yapmanın önemi ortaya konmuştur.Article Investigation on the Seroprevalence of Toxoplasmosis, Listeriosis and Brucellosis in Goats Living in the Region of Van,turkey(2007) Çelebi, Bekir; Kılıç, Selçuk; Akkan, Hasan Altan; Keles, Ihsan; Uslu, Barış Atalay; Karaca, Mehmet; Babür, CahitBu çalışma Van yöresi keçilerinde toxoplasmosis, listeriosis ve brucellosis seroprevalansını belirlemek için yapıldı. Toxoplasma gondii, Listeria monocytogenes ve Brucella melitensis’e karşı oluşan antikorları belirlemek için sırası ile Sabin Feldman Dye Testi (SFDT), Osebold Agglutination Testi (OAT) ve Micro Agglutination Testi (MAT) uygulandı. 98 serum örneğinin, %80.61 toxoplasmosis, %34.69 listeriosis and %6.12 brucellosis yönünden seropozitif olduğu tesbit edildi. Bu sonuçlar ile Van yöresi keçilerinde Toxoplasmosisin, listeria ve brucella’ya göre çok daha yaygın olduğu görüldü.Article Preimplantasyon Sürecindeki Keçilerin Dişi Genital Kanal Organlarında Plazma Hücresi ve Alfa Naftil Asetat Esteraz Pozitif Lenfositlerin Dağılımı(2009) Yoruk, Mecıt; Uslu, Barış Atalay; Karaca, Turan; Cetin, Yunus; Uslu, Barış AtalayBu çalışmada, keçilerde preimplantasyonun 6. gününde (Deneme grubu) ve anöstrusde (Kontrol grubu) dişi genital kanal organlarında plazma hücreleri ile alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) (+) lenfositlerin dağılımının belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada 2-4 yaşlarında, 12 adet renkli tiftik keçisi kullanıldı ve 2 eşit gruba ayrıldı. Keçilerden alınan doku örneklerinden bir kısmından kriyostat kesitler hazırlanarak ANAE (+) lenfositleri belirlemek için ANAE enzim demostrasyonu yapıldı. Doku örneklerinin diğer yarısı formol-alkol ile tespit edilerek plazma hücrelerinin belirlenmesi için rutin parafin kesitler hazırlandı. Kontrol grubuna göre preimplantasyon (deneme) grubunda hem ANAE (+) lenfositlerin hem de plazma hücrelerinin sayısının azaldığı belirlendi. Bununla birlikte, plazma hücrelerinin sayısının deneme grubunda korpus uteri, kornu uteri ve tuba uterinada, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede azaldığı belirlendi (p<0.05). ANAE (+) lenfositlerin deneme grubunda en yoğun olarak kornu uteride, en az olarak da serviks uteri ve tuba uterinalarda tespit edildi. Sonuç olarak, preimplantasyon sürecinde keçi genital kanal organlarında, plazma hücreleri ile ANAE (+) lenfositlerin sayısal dağılımlarının fizyolojik değişimlere bağlı olarak değiştiği belirlendi.Article Protective Mechanisms in Digestive Tract(2015) Uslu, Barış Atalay; Yoruk, MecıtSindirim Kanalında Bulunan Koruyucu MekanizmalarSindirim kanalı ağızla başlayıp anüsle biten bir kanaldan oluşmuştur. Sindirim sistemi dış ortamla direkt bağlantılıdır. Bu sebeple ömür boyu çeşitli antijenler, virüsler, bakteriler, mantarlar, parazitler ve bir çok patojen ile çok sık olarak karşılaşır. Bu etkenlerden sindirim kanalının korunması immunolojik (özel koruma mekanizmaları) ve non-immunolojik (özel olmayan koruma mekanizmalar) koruma mekanizmaları tarafından oluşan bariyer tarafından sağlanmaktadır. Bu derlemenin amacı, hastalık etkenlerine oldukça yakın olan sindirim kanalındaki koruma mekanizmalarının önemine dikkat çekmektir.Article Sığırlarda Ultrasonografinin Seksüel Pre-seleksiyon Amacıyla Kullanılması(2017) Şendağ, Sait; Uslu, Barış Atalay; Çetin, NebiBu çalışmanın amacını gebe süt sığırlarında prenatal fötal cinsiyetin real-time transrektal ultrasonografi ile belirlenmesi oluşturdu. Bu amaç için 100 baş sütçü gebe sığır kullanıldı. İntrauterin fötal cinsiyetin belirlenmesinde, genital çıkıntıların pozisyonları (gebeliğin 55.-59. günleri arasında, n: 21) ayrıca eksternal genital yapılar (gebeliğin 60.-85. günleri arasında, n: 79) değerlendirildi. Belirlenen prenatal ultrasonografik fötal cinsiyetler, doğan buzağı cinsiyetleri ile karşılaştırıldı. Sonuç olarak ultrasonografi ile %100'e oldukça yakın bir doğruluk oranıyla seksüel pre-seleksiyon yapılabileceği kanıtlanmış oldu. Diğer taraftan sunulan bu çalışma, Türkiye'deki süt işletmeleri sürü yönetimi kapsamında, ultrasonografik seksüel pre-seleksiyon programının da olması gerekliliği tezini ortaya atmıştır. Gebe ineklerde buzağı cinsiyet kimliğinin bilinmesi hem doğum yönetimi hem de yetiştiricinin pazar ve üretim hedeflerine ciddi katkılar sağlayacaktır. Sunulan bu çalışma reprodüktif sürü idaresiyle ilgili ortaya attığımız bu yenilikçi yaklaşımların hem ulusal hem de uluslararası seviyelerde dikkate alınacağı kanaatini destekleyecektir.Article Üreme Sezonunda Oral Progestagen Uygulamasının Senkronize Keçilerin Fertilitesi Üzerine Etkileri(2024) Çetin, Nebi; Kuru, Mushap; Koca, Davut; Eski, Funda; Uslu, Barış Atalay; Şendağ, Sait; Wehrend, AxelBu çalışmanın amacı, üreme mevsiminde senkronize edilen keçilerde çiftleşmeden sonra uygulanan oral progesteronun (altrenogest) fertilite üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Çalışmada, toplam 47 Kıl keçisi kullanıldı. Hayvanlara 12 gün boyunca progesteron emdirilmiş intravajinal süngerler uygulandı. Vajinal sünger uygulamasının 10. gününde 480 IU PMSG ve 0.075 mg kloprostenol intramüsküler olarak uygulandı. Östrüsdeki hayvanlar, arama tekesi ile tespit edildikten sonra 12 saat tekelere maruz bırakıldı. Keçiler rastgele iki ayrı gruba ayrıldı: Grup 1 (G1, n=23) ve Grup 2 (G2, n=24). G1 keçilerine çiftleşmeden sonraki 30 gün boyunca günde 4.4 mg altrenogest oral olarak uygulandı. G2 keçileri ise kontrol grubu olarak değerlendirildi. Gebelik muayeneleri çiftleşmeden sonraki 30. ve 42. günlerde transrektal ultrasonografi ile yapıldı. Kan örnekleri çiftleşmeden sonraki günden 30 güne kadar (3 günlük aralıklarla) alındı. G1 ve G2 arasında istatistiksel analiz, progesteron konsantrasyonları, konsepsiyon oranı, gebelik oranı, kuzulama oranı, çoklu doğum oranı, fekundite ve bir batındaki yavru sayısı açısından gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığını ortaya çıkardı (p>0.05). Sonuç olarak, bu çalışmada oral progesteron kullanımının fertilite parametreleri üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı tespit edildi. Ayrıca, çeşitli oral progesteron analoglarının etkinliğini araştırmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.Article Van'da Kesilen Boğalarda Testis Anomalilerinin Histopatolojisinin Değerlendirilmesi(2019) Yurdakul, İbrahim; Uslu, Barış Atalay; Uyar, AhmetSperma üretiminde kullanılacak boğaların erken yaşta belirlenmesinde testisler çok önemlidir. Bu çalışmada, Van'da kesilen boğalarda testiküler anomalilerin ve patolojik vakaların insidansının belirlenmesi ve histopatolojik olarak sunulması amaçlanmıştır. Bu amaçla farklı ırklarda (DAK: Doğu Anadolu Kırmızı, İsviçre Kahvesi, GAK: Güney Anadolu Kırmızı, Holstein, Çapraz cins, Simental, Yerli Siyah) 1133 boğa testisi incelenmiştir. Patolojik muayene için testisler Bouin solüsyonunda tespit edilmiştir. 1133 boğanın 46'sında (%4.06) farklı testiküler patolojiler belirlenmiştir. Tüm ırklarda testis anomalisi ve patoloji oranı; Holstein %6.53, Simental %5.55, DAK %2.35, GAK %1.88 ve İsviçre Esmerinde % 1.90 olduğu saptanmıştır. Bu verilere göre, Holstein ve Simental ırkları diğer ırklara göre testis anomalileri ve patolojilerine daha eğilimlidir. Sonuç olarak; bu çalışmada, Van'da kesilen boğaların testislerindeki patolojileri incelenmiş ve bu bölgedeki boğalarda karşılaşılan testis anomalilerinin dağılımları ortaya konmuştur.