Browsing by Author "Yaşar, Fikret"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Determination of Genotypic Variation Some Species Grown in Turkey Pumpkin (Cucurbita Sp.) Terms of Drought Stress Tolerance(2011) Köse, Şerif; Yaşar, FikretBu çalışmanın amacı Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden toplanan ve Cucurbitaceae familyasının C. Pepo L., C. Moschata Poir, C. Maxima Duch. ve L. siceraria (Mol.) standl. türlerine ait olan toplam 38 adet kabak genotipinin kuraklık stresine tolerans mekanizmalarının belirlenmesi ve kurağa toleransta kullanılabilecek etkin seçim parametrelerinin belirlenmesidir. 38 farklı kabak genotipine ait fideler, iklim koşulları kontrol altında tutulan yetiştirme odasında, Hoagland besin çözeltisi içeren kaplarda kültüre alınmıştır. Kuraklık stresi uygulaması için besin çözeltisine -0,60 MPa ozmotik potansiyele denk olan %15 oranında Polietilen Glikol (PEG6000) eklenmiştir. Uygulama sonrasında kontrol ve kuraklık uygulanmış kabak bitkilerinin kök, gövde ve yaprak ağırlıkları ile yaprak sayılarına bakılmıştır. Ayrıca yapraklarda Nisbi Su İçeriği (NSİ), klorofil miktarı ile, antioksidatif enzim aktiviteleri (SOD: Süperoksit dismutaz; CAT: Katalaz; APX: Askorbat peroksidaz) belirlenmiştir. Ayrıca bitkilerin kök, gövde ve yapraklarında lipid peroksidasyon ürünü olan malondialdehid (MDA) miktarları ile potasyum (K), kalsiyum (Ca), demir (Fe), çinko (Zn) ve mangan (Mn) iyonlarının birikimleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda, antioksidant enzim aktivitelerinin kurağa tolerans üzerinde çok etkili olduğu; kurak koşullarda yaşayabilen kabak genotiplerinin antioksidatif enzim sistemlerini duyarlı genotiplere göre çok daha aktif kullandıkları belirlenmiştirAnahtar kelimeler: Kabak, Cucurbitaceae., kuraklık, oksidatif stres, enzim aktivitesi, iyon birikimi, klorofil, polietilen glikolMaster Thesis Determination of Morphologicalandphysiologicalchanges of Twodifferentlightintensities in Tomatoplant(2021) Akin, Seyfettin; Yaşar, FikretÇalışmada, kontrollü şartlar altında domates bitkilerine iki farklı ışık yoğunluğu uygulanmış ışığın bitkide meydana getireceği morfolojik ve fizyolojik değişiklikler belirlenmiştir. Çalışmada, sırık tip Adamset F1 hibrit domates çeşidine ait fideler kullanılmıştır. Kontrollü iklim odasında 16/8 saatlik aydınlık/karanlık fotoperiyotta, 27 0C sıcaklıkta, % 65 nemde, Hoagland besin solüsyonunda büyütülen fideler 400 ve 800 μmol m–1 s –1 luk iki farklı ışık yoğunluğunda büyütülmüştür. Bu çalışmada ışık kaynağı olarak güneş ışığına yakın olan LED lambaları kullanılmıştır. Ölçüm ve analizler için örnek alma işlemi, uygulamanın 40. gününde yapılmıştır. Her hafta hoagland besin çözeltisi yenilenmiştir. 40. günde alınan bitkilerin toplam bitki ağırlıkları (g), yaprak ağırlıkları, yaprak sayıları, gövde ağırlıkları, gövde boyları, boğum arası mesafeleri, gövde kalınlıkları ve kök ağırlıkları ölçülmüştür. Ayrıca bitkilerin orta bölümünden alınan yaprak örneklerinin klorofil miktarları, makro ve mikro (N, K, Ca, Fe, Cu, Zn, Mg ve Mn) besin içerikleri ile oksidatif stresin oluşup oluşmadığını analayabilmek için antioksidant enzimlerden olan süperoksit dismutaz(SOD), katalaz (CAT) ve askorbik peroksidaz (APX) aktiviteleri belirlenmiştir. Yüksek ışık yoğunluğunda yetiştirilen bitkilerin gelişim parametreleri düşük ışığa göre daha yüksek bulunmuştur. Bitkilerde oksidatif stres oluşmadığından dolayı antioksidatif enzim aktivitelerinde bir fark görülmemiştir. Işık yoğunluğunun iyon alım ve dağılımında etkili olmadığı görülmüştür.Master Thesis Determination of Optimal Food Solution in Tomato Seedlings Cultivation(2020) Ayaz, Özgür Umut; Yaşar, FikretBu tez çalışmasında, farklı besin solüsyonlarının domates fidesi yetiştiriciliğinde uygulayarak, domates fidelerinin büyüme parametreleri ve besin içeriklerine bakılmıştır. Çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Fizyoloji Laboratuarı İklim Odasında yürütülmüştür. Çalışma torf + perlit karışımında yetiştirilen Bandita F1 hibrit domates çeşidi bitkilerine uygulanan farklı besin eriyiği reçetelerinin uygulamaları sonucunda oluşan fidelerde en iyi, kaliteli ve en pişkin fidenin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışma üç aşamalı olarak yürütülmüştür. Birinci aşamada domates tohumları torf perlit karışımı bulunan viyollere ekilmiş, çimlenene kadar saf su ile sulanmıştır. İkinci aşamada yedi farklı besin solüsyonu uygulaması ile sulanmıştır. Yedi farklı besin reçetesinden kontrol grubu ticari gübre, diğerleri hoagland çözeltisine göre N, B ve Mg'un sabit tutulup P, K, Ca, Fe, Mn, Cu ve Zn'nun farklı konsantrasyonlarda kademeli olarak arttırılarak hazırlanmıştır. Üçüncü aşamada dikim olgunluğuna gelen fidelerin bitki ağırlığı, yaprak ağırlığı, gövde ağırlığı, yaprak sayısı, gövde çapı, gövde boyu, boğum arası mesafe, kök ağırlığı, yaprak renk değerleri, kök gövde ve yapraklardaki besin içerikleri belirlenmiştir. Yapılan analizler sonucunda en kaliteli, iyi ve pişkin fidenin; N (186 ppm), P (35 ppm), K (237.4 ppm), Mg (49.28 ppm), Ca (180 ppm), Fe (3 ppm), Mn (0.037 ppm), B (0.205 ppm), Cu (0.020 ppm) ve Zn (0.030 ppm) olduğu besin reçetesi olan üçüncü uygulamada yetiştiği sonucuna varılmıştır.Master Thesis Determination of Response of Common Bean (Phaseolus Vulgaris L.) Genotypes To Drought Stress(2008) Özpay, Taylan; Yaşar, FikretBu çalışmanın amacı Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden toplanan ve Phaseolus vulgaris L. türüne ait olan Gevaş Bodur64 (GB64), Samsun100 ( S100), Samsun95 (S95), 4F-89 Fransız (4F-89), Gevaş Sırık57 (GS57), Gevaş Sırık26 (GS26), Samsun96 (S96), Sırık Barbunya (SB), Kırkgünlük (KG), Oturak Barbunya (OB) gibi fasulye genotiplerinin kuraklık stresine tolerans mekanizmalarını ve kurağa toleransta kullanılabilecek etkin seçim parametrelerini belirlemesidir. On farklı fasulye genotipine ait fideler, iklim koşulları kontrol altında tutulan yetiştirme odasında, Hoagland besin çözeltisi içeren kaplarda kültüre alınmıştır. Kuraklık stresi uygulaması için besin çözeltisine %10 oranında Polietilen Glikol (PEG6000) eklenmiştir. Uygulama sonrasında yapraklarda Nisbi Su İçeriği (NSİ), klorofil miktarı ile, antioksidatif enzim aktiviteleri (SOD: Süperoksit dismutaz; CAT: Katalaz; APX: Askorbat peroksidaz) belirlenmiştir. Ayrıca bitkilerin kök, gövde ve yapraklarında lipid peroksidasyon ürünü olan malondialdehid (MDA) miktarları ile potasyum (K), kalsiyum (Ca), demir (Fe), çinko (Zn) ve mangan (Mn) iyonlarının birikimleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda, antioksidant enzim aktivitelerinin kurağa tolerans üzerinde çok etkili olduğu; kurak koşullarda yaşayabilen fasulye genotiplerinin antioksidatif enzim sistemlerini duyarlı genotiplere göre çok daha aktif kullandıkları belirlenmiştir. Oksidatif zararlanma derecesini belirten MDA ve toplam klorofil miktarları, enzim aktiviteleri ile paralel sonuçlar vermiş ve kurağa tolerans derecesinin belirlenmesinde fasulyede incelenen biyokimyasal parametrelerin kullanılabileceği gösterilmiştir.Anahtar kelimeler: Fasulye, Phaseolus vulgaris L., kuraklık, oksidatif stres, enzim aktivitesi, iyon birikimi, klorofil, polietilen glikolMaster Thesis Effecs of Di̇fferent Doses Potassium and Manganeseapplications on Growth and Quality of Tomato (solanum Lycopersicum L.) Seedling(2022) Söylemez, Hakan; Yaşar, FikretBu tez çalışmasında, Hoogland besin solüsyonuna farklı dozlarda Potasyum (K) ve Mangan (Mn) elementleri uygulanarak domates fidesi gelişimine ve kalitesi üzerindeki etkilerine bakılmıştır. Çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Fizyoloji Laboratuarı İklim Odasında yürütülmüştür. Çalışmada Pinaper Seed (H-2274) F1 hibrit domates tohumu elde edilen fideler materyal olarak kullanılmıştır. Domates tohumları torf + perlit karışımı bulunan viyollere ekilmiş, çimlenene kadar saf su ile sulanmıştır. Gerçek yaprakları görülmeye başlayan fidelerde altı farklı besin solüsyonu uygulaması ile sulanmıştır. Besin solusyonunda N, P, Mg, S, Ca, Fe, B, Cu ve Zn'nun sabit tutulurken, K ve Mn ise artan ve azalan oranlarda uygulanmıştır. Dikim olgunluğuna gelen fidelerin bitki ağırlığı, yaprak ağırlığı, gövde ağırlığı, yaprak sayısı, gövde çapı, gövde boyu, boğum arası mesafe, kök ağırlığı, yaprak renk değerleri, klorofil miktarı(spad), fotosentez oranı, fotosentez etkinliği ve yapraklardaki besin içerikleri belirlenmiştir. Yapılan analizler sonucunda en kaliteli, iyi ve pişkin fidenin; N (186 ppm), P (31 ppm), K (196 ppm), Mg (24 ppm), Ca (200 ppm), Fe (8.35 ppm), Mn (0.5 ppm), B (0.457 ppm), Cu (0.015 ppm), Zn (0.055 ppm) ve S (34 ppm) olduğu 8. uygulamada yetiştiği sonucuna varılmıştır.Doctoral Thesis Investigation of Hormonal Change and Interactions in Watermelon (citrullus Lanatus (thunb.) Mansf.) Plant With Drought Stress(2023) Alacı, Rana Baytin; Yaşar, FikretKüresel ölçekte yaşanan iklim değişiklikleri ve kuraklık önemli bir sorun olarak gündemi meşgul etmektedir. Kuralık stresinin olumsuz sonuçlarını gözlemleme ve çözüme odaklı çalışmalar önem kazanmıştır. Bu çalışma, karpuz (Citrullus lanatus (Thunb.) Mansf.) bitkisinin Crimson Sweet (standart) çeşidi ve Diyarbakır (yerel üreticilerden temin edildi) genotipi olmak üzere iki farklı karpuz genotipi kullanıldı. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre iklim odasında, 25 0C sıcaklık, %65 oransal nem ve 600 µmol m-2 s-1 ışık yoğunluğunda 16 saat aydınlık, 8 saat karanlık koşullarında yürütüldü. Bitkiler farklı Polietilen Glikol (6000) dozları kullanılarak hidroponik ortamda yetiştirildi. PEG (6000) dozları (%2.5, %5, %7.5 ve %10) kullanılarak, uygulama yapılması akabinde 4. ve 8. günler olmak üzere iki ayrı zamanda bitkilerden kantitatif örnekler alınmıştır. Kök, gövde ve yaprak ağırlıkları (g), gövde uzunluğu (cm) ve çapı (mm), boğum arası uzunluğu (mm), yaprak sayısı, 1-5 kuraklık stresi skala özellikleri incelenmiştir. Ayrıca incelenen karpuz bitkilerinin değişik kısımlarında (kök, gövde ve yaprak) makro ve mikro (K+, Ca2+, Mg2+, Fe2+, Mn2+, Cu2+ ve Zn2+) besin elementi içerikleri, antioksidatif enzim aktiviteleri (süperoksit dismutaz, katalaz ve askorbat peroksidaz) MDA içerikler, klorofil okuma değerleri (SPAD), net fotosentez oranları, hormonal düzeyleri (giberellik asit, indol asetik asit, absisik asit ve zeatin), uygulanan PEG dozları ile bitkilerde oluşan stresin bu parametreler açısından etkileri araştırıldı. Kuraklık stresinin, kullanılan PEG dozlarının yükselmesine paralel olarak bitki gelişim parametreleri üzerinde olumsuz etkileri bakımından artış gözlendi. Bitkilere uygulanan PEG dozlarının artışı ile ortaya çıkan önemli belirtiler, bitkilerde yaprak ağırlığı ve yaprak sayısında saptandı. Bu semptomları takiben, özellikle yaşlı yapraklardan başlayarak sararma, bu yapraklardan itibaren kuruma ve dökülme, yaprak alanının azalması ve kök gövde bütünlüğünü etkileyerek genel anlamda bitkinin büyümesinde sınırlanmalara neden oldu. Kuraklık stresinin bitkilerin gelişim parametreleri üzerinde farklı etkiler yarattığını ve çeşit/genotiplere bağlı olarak değişim gösterdiği saptandı. Oluşturulan stres %2.5 PEG ve %5 PEG uygulamalarında hafif düzeyde etkisini göstermiş ve %7.5 PEG uygulamasında karpuz bitkilerin savunma mekanizmalarını harekete geçirerek mücadele etmiş, %10 PEG uygulamasında ise belirgin kloroz ve gelişimde yavaşlama gözlemlenmiştir. İncelenen kapuz çeşitlerinin stres altında bulunma gün sayıları arttıkça kloroz ve gelişimde yavaşlama şiddetlendi. Diyarbakır genotipi, Crimson Sweet çeşidine nazaran gelişim parametreleri açısından PEG dozlarından daha az etkilendiği tespit edildi. Kuraklık stresi bitkilerde hormonal değişimlere neden olmuş, özellikle ABA, GA3, IAA, ve Zeatin miktarlarında belirgin artışlar gözlemlenmiştir. Her iki çeşitte de özellikle %7.5 ve %10 PEG uygulamalarında hormonal cevaplar daha belirgindir. Diyarbakır (Yerel) genotipi, özellikle ABA ve GA3 hormonlarında daha yüksek birikim göstermiştir. Bu değişiklikler, bitkilerin kuraklık stresine adaptasyon mekanizmalarını incelemek adına önemli veriler sunmaktadır. Her iki çeşitte de PEG dozları arttıkça ABA miktarında artış gözlemlenmiş, özellikle %7.5 ve %10 PEG uygulamalarında belirgindir. Karpuz bitkileri stres altında ABA gibi stres hormonlarının üretimini artırmıştır. Bu durum %7.5 ve %10 PEG uygulamalarında önemli bir stresle başa çıkmaya çalıştığının önemli bir göstergesidir. Kuraklık stresi altındaki karpuz bitkilerinde MDA ve antioksidan enzim aktivitelerinde genel anlamda artışlar saptandı. Kuraklık etkisi ile fotosentez hızında düşüşler görüldü. Bitkilerin kök, gövde ve yaprak aksamlarında farklı PEG dozları ve farklı günlerinde iyonlarındaki değişimler genellikle çeşitlere özgü olduğu belirlendi. Özellikle belirgin değişimler, çeşitlere ve iyon türlerine bağlı olarak farklılık göstermektedir.Doctoral Thesis Investigation of Some Physiological Parameters Effects of Kinetin Applications on Sweet and Hot Pepper (capsicum Annuum L.) Varieties Under Salt Stress(2023) Hassan, Dıyar Abdullah; Yaşar, FikretBitki büyüme düzenleyicilerinin bitkiler üzerindeki değişken etkinlik seviyeleri göz önünde bulundurularak, bu çalışma iki biber çeşidinin büyüme, besin alımı ve fizyolojik tepkilerini hidroponik ortamda ekzojen kinetin uygulaması ile birlikte tuz stresine karşı araştırmak üzere planlanmıştır. Denemelerde tatlı biber (Capsicum annuum, Yalova Çarliston 341) ve acı biber (Capsicum annuum, BT Ince Sivri Kıl Acı 016) olmak üzere iki farklı biber çeşidi kullanılmıştır. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre iklim odasında, 16 saat aydınlık (25±1oC), 8 saat karanlık (22±1oC) ve %70 nem oşullarında yürütülmüştür. Bu denemede kontrol ve 100 mM NaCl ile 8 farklı dozda kinetin yapraktan uygulamaları yapılmıştır. Kök, gövde ve yaprak ağırlıkları (g), gövde uzunluğu (cm) ve çapı (mm), boğum arası uzunluğu (mm), yaprak sayısı, 1-5 skala özellikleri incelenmiştir. Net fotosentez hızı, makro ve mikro (N, P, K+, Na+, Cl-, Ca2+, Mg2+, Fe2+, Mn2+, Cu2+, ve Zn2+) element içerikleri, SOD, CAT, APX, MDA, prolin içeriği, H2O2 seviyesi, klorofil değeri (SPAD), hormonal seviyeler olan GA, IAA, ABA ve Z'nin bitkilerin stres faktörlerine metabolik tepkileri araştırıldı. Biber çeşitleri tuz stresine farklı tepkiler göstermiştir. Sonuçlara göre, maksimum vejetatif parametreler tatlı ve acı çeşitlerin kontrol uygulamasına aittir. Kesin bir doz verilememekle birlikte tatlı biberde orta, acı biberde düşük dozlar olumlu yönde etki yapmıştır. Biber çeşitleri tuzlu koşullarda hormon içeriği açısından farklı tepkiler göstermiştir. Çalışmada tuz stresi altındaki biber çeşitlerinde H2O2 ve MDA içeriğinde artış olduğu tespit edilmiştir. Tatlı biberde 35 mg kg-1 kinetin uygulaması MDA içeriğini neredeyse kontrole düzeyine indirirken, aynı şekilde 25 mg kg-1 acı biber çeşitinde iyileştirici etki göstermiştir. Antioksidan enzim aktivitesinin genel olarak tuz stresi ile arttığı kaydedilmiştir. SOD aktivitesi üzerine yapraktan kinetin uygulamaları tatlı biberde çeşitinde 40 mg kg-1 ve acı biberde çeşitinde 5 mg kg-1 ile en yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Bu koşullarda CAT maksimum 30 mg kg-1 ve 20 mg kg-1 de not edilmiştir ve APX enzimi 40 mg kg-1 ve 35 mg kg-1 kinetin dozlarında saptanmıştır. Ayrıca kontrol uygulamasına göre prolin, klorofil ve net fotosentez hızının arttığı gözlenmiştir. Na miktarının artmasıyla birlikte Ca2+, K+, Mg2+ iyonlarının alımında azalma olmakta, bazı mikrobesinlerin alım oranlarında ise artış belirlenmektedir. Bu çalışma sonucunda tuzluluk stresine maruz kalan biber çeşitlerinde yapraktan düşük doz kinetin uygulamalarının iyileştirici yönde etkisinin olduğu sonucuna varılmıştır.Master Thesis Investigation of the Effect of Calcium Applications on Pepper Under Treatment of Salt Stress(2019) Yıldırım, Ömihan; Yaşar, FikretBu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Fizyoloji laboratuvarı iklim odasında ve su kültüründe yürütülmüştür. Demre biber çeşidinin kullanıldığı çalışmada tuz stresi altındaki biber bitkisine farklı dozlarda uygulanan kalsiyumun (Ca) morfolojik ve biyokimyasal etkileri araştırılmıştır. Çalışma kontrollü şartlardaki 16/8 saatlik aydınlık/ karanlık fotoperiyotta, 25°C'de ve %70 nemli iklim odasında yürütülmüştür. Çalışmada kök ağırlığı, gövde ağırlığı, yaprak ağırlığı, yaprak sayısı, bitki boyu ve bitki boğum arası mesafeleri ölçülmüştür. Ayrıca bitkilerin tuza dayanım skalaları belirlenmiştir. Stres altındaki bitkilerde meydana gelen biyokimyasal değişiklikleri belirlemek amacıyla bitki yapraklarındaki klorofil ve MDA (Malondialdehit) miktarları ile bitkilerin kök, gövde ve yapraklarındaki iyon miktarları (Na, K, Ca, Cl, Mg, Cu, Fe, Zn, Mn) ve antioksidant enzim aktiviteleri (Katalaz (CAT), Askorbat peroksidaz (APX), Süperoksit dismutaz (SOD)) belirlenmiştir. Tuz stresi altındaki bitkilere uygulanan kalsiyumun dozu arttıkça bitkilerin klorofil miktarlarında artış olurken, bitki hücrelerindeki hasarın miktarını gösteren lipid peroksidasyonun ürünü olan MDA (Malondialdehit) miktarlarında ise düşüşe sebep olmuştur. Bu sonuçlara parelel olarakta bitkiler strese girmedikleri için ya da çok az stres oluştuğu için her üç enzim aktivitesinde Ca doz artışına bağlı olarak düşüşler olmuştur. Tuzlu ortamda artan düzeyde kalsiyum, NaCl'nin zararlı etkisini azaltıcı ve/veya ortadan kaldırıcı yönde olmak üzere bitkide makro element miktarları üzerine genellikle olumlu etki yapmıştır. Na ve Cl iyonlarının birikiminin ise Ca dozu arttıkça kök, gövde ve yapraklarda düştüğü belirlenmiştir. Tuz stresi altındaki biber fidelerine artan dozlarda Ca uygulamalarının tuzun olumsuz etkisini azaltmada kısmen de olsa etkili olduğu yapılan ölçüm ve analizler sonucunda söylenebilir. Anahtar kelimeler: Antioksidant enzim aktiviteleri, Biber (Capsicum annum), İyon birikimleri, Kalsiyum, MDA, NaCl, Tuz stresiMaster Thesis Investigation of the Effect of Different Doses of Calcium (ca2) and Potassium (k +) on Tomato (solanum Lycopersicon L.) Plants Under Cold Stress(2020) Baytin, Muhammed Sıddık; Yaşar, FikretBu çalışma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Fizyoloji laboratuvarı iklim odasında ve su kültüründe yürütülmüştür. Adamset domates çeşidinin kullanıldığı çalışmada üşüme stresi altındaki domates bitkisine farklı dozlarda uygulanan kalsiyum (Ca+2) ve Potasyum (K+) 'un morfolojik ve biyokimyasal etkileri araştırılmıştır. Çalışmada kök ağırlığı, gövde ağırlığı, yaprak ağırlığı, yaprak sayısı, bitki boyu ve bitki boğum arası mesafeleri ölçülmüştür. Ayrıca bitkilerin üşümeye dayanım skalaları belirlenmiştir. Stres altındaki bitkilerde meydana gelen biyokimyasal değişiklikleri belirlemek amacıyla bitki yapraklarındaki klorofil ve MDA (Malondialdehit) miktarları ile bitkilerin kök, gövde ve yapraklarındaki iyon miktarları (Na, K, Ca, Cl, Mg, Cu, Fe, Zn, Mn) ve antioksidant enzim aktiviteleri Katalaz (CAT), Askorbat peroksidaz (APX), Süperoksit dismutaz (SOD) belirlenmiştir. Ayrıca lipid peroksidasyonun ürünü olan MDA (Malondialdehit) miktarlarında da artış görülmüştür. Sonuç olarak üşüme stresi altındaki domates bitkilerine uygun dozlarda kalsiyum ve potasyum uygulandığında, bu iyonlar domates bitkilerini stresin olumsuz etkilerinde koruduğunu ve üşüme stresine karşı domates bitkilerini koruyan en uygun 200 ppm Ca+2 dozu ve 216 ppm K+ dozu olmuştur. Ca + K dozları önerebileceğimiz net sonuçlar vermemiştir.Doctoral Thesis Investigation of the Effects of Giberalic Acid Hormone Application on Watermeon (citrillus Lanatus L.) Plant Applied To Drought Stress(2023) Kaymaz, Ömer; Yaşar, FikretBitkisel üretimi sınırlandıran ve bitki büyüme, gelişme ve üretkenliğini olumsuz yönde etkileyen kuraklık stresi, gün geçtikçe daha önemli bir hal almaktadır. Bu nedenle kuraklık stresinin olumsuz etkilerini gidermeye yönelik çalışmalar yapılmakta olup ekzogen madde uygulamaları da bunlardan biridir. Bu çalışma kuraklık stresi koşullarında gibberellik asit uygulamalarının karpuz bitkilerinde büyüme, besin elementi alımı ve fizyolojik değişimleri üzerine olan etkileri belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Denemede Crimson Sweet karpuz çeşidi (Standart) ile Diyarbakır karpuz genotipi (yerel üreticilerden temin edilmiş) kullanılmıştır. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre iklim odasında, 25 0C sıcaklık, %65 oransal nem ve 600 µmol m-2 s-1 ışık yoğunluğunda 16 saat aydınlık, 8 saat karanlık koşullarında yürütülmüştür. Kuraklık stresi uygulaması için besin çözeltisine %5 polietilen glikol 6000 (PEG 6000) eklenmiştir ve 4 farklı dozda gibberellik asit (GA3) hormon uygulaması yapılmıştır. Çalışmada uygulama yapılması akabinde 4. gün ve 8. gün olmak üzere iki kez kantitatif örnekler alınmıştır. Kök, gövde ve yaprak ağırlıkları (g), gövde uzunluğu (cm) ve çapı (mm), boğum arası uzunluğu (mm), yaprak sayısı, 1-5 kuraklık stresi skala özellikleri incelenmiştir. Ayrıca makro ve mikro (K+, Ca2+, Mg2+, Fe2+, Mn2+, Cu2+ ve Zn2+) besin elementi içerikleri, SOD, CAT ve APX enzim aktiviteleri MDA içerikler, klorofil okuma değerleri (SPAD), hormonal seviyelerin (GA3, IAA, ABA ve Zea) bitkilerin stres faktörlerine metabolik tepkileri araştırılmıştır. Crimson Sweet karpuz çeşidi ve Diyarbakır karpuz genotipinin kuraklık stresine verdiği tepkiler farklılık göstermiştir. GA3 hormonunun etkileri bitki organlarına ve uygulama süresine göre değişiklik göstermiştir. Çalışmada bitki büyüme parametreleri bakımından en yüksek değerler kontrol uygulamalarından elde edilmiştir. Kuraklık stresi süresine bağlı olarak 12.5 ppm GA3 uygulamasında MDA artmasına paralel olarak SOD, CAT ve APX enzim aktivitelerinde artış meydana gelmiştir. Ca2+, K+ ve Mg2+ iyonlarının alımında artış, bazı mikro besin elementlerinin alım oranlarında azalma ve bazılarında ise artış gözlemlenmiştir. Kuraklık koşullarında ABA konsantrasyonu artmıştır. Buna karşın hormonal konsantrasyonlarda dinamik dengenin korunmasıyla IAA, GA3 ve zeatin hormonları konsantrasyonlarında da artış olmuştur. Araştırma sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde farklı GA3 uygulamalarının karpuz bitkilerinin 4. gün örneklerinde uygulama zamanının kısa olmasından dolayı hormon konsantrasyonlarında tutarlılık olmadığı kanısına varılmıştır. 8 gün örneklerinde ise 12.5 ppm GA3 dozu metabolik dengeyi sağladığı ve büyümeyi teşvik ettiği böylece kuraklık stresinin olumsuz etkisini hafiflettiği ve savunma mekanizmalarına olumlu yönde etkisinin olduğu düşünülmektedir.Master Thesis Investigation of the Relationship Mansf. Salt Tolerance Features Between Cotyledon Leaf and Seed Size in Watermelon (Citrullus Lanatus(Thunb.)Mansf.)(2010) İhtiyaroğlu, Seda; Yaşar, FikretMaster Thesis Ion Movements in Young-Medium and Old Leaves of Pittle and Charleston Pepper Varieties Under Salt Stress(2022) Arslan, Merve Gül; Yaşar, FikretBu tez çalışması, bir sebze olarak seçilen çarliston ve acı biber fidesinin genç, orta ve yaşlı yapraklarının gelişme dönemlerinde, tuz stresi altında farklı dönemlerde hangi besin elementlerinin ne düzeyde alındığını, besin elementlerin birbirleri üzerindeki etkilerini ve hangi seviyedeki yaprakta biriktiğini belirlemek üzere yapılmıştır. Araştırma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Bitki Fizyoloji Laboratuvarında split klimalı iklim odasında gerçekleştirilmiştir. Çalışmada bitkisel materyal olarak, çarliston biber ve acı biber tohumu tedarik edilmiştir. Tuz uygulanacak fideler için Hoagland besin çözeltisine 50 mM tuz konsantrasyonunu sağlayacak NaCl ilave edilmiştir. Ölçüm ve analizler için örnek alma işlemi, tuz uygulamasının 5. 10. ve 15. gününde yapılmıştır. Alınan örneklerde, temel bazı büyüme parametrelerine, genç, orta ve yaşlı yapraklarda Na, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Cu, Mn birikimlerine bakılmıştır. Çalışma sonunda bitki büyüme ve gelişmesinde gerileme ve aksaklıklar görülmüştür. İyon birikimlerinde ise Na miktarının artışıyla beraber Ca, K, Mg iyon alımında düşüş görülürken, Fe, Mn, Cu, Zn miktarlarında artış olduğu görülmektedir. Tuz stresine maruz bırakılan bitkiler, iyonlarını genellikle yaşlı yapraklarda biriktirmiştir ve zamana bağlı gelişmelerde de bitkiler 15. güne kadar gelişmelerini devam ettirmişlerdir. En yüksek bitki toplam ağırlığı her iki çeşitte de 15. günlerde görülmüştür. Anahtar kelimeler: Acı biber, Biber, Çarliston biber, İyon hareketleri, Tuz stresiMaster Thesis The Most Suitable Nutrient for Watermelon Seedling Growing Determination of the Solution(2024) Ağar, Gökçe; Yaşar, FikretBu araştırma, farklı besin solüsyonlarının, karpuz bitkilerinin büyüme parametreleri ve fide kalitesi üzerine etkilerini araştırma amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Fizyoloji Laboratuvarı İklim Odası'nda gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, bitkisel materyal olarak Crimson Sweet karpuz çeşidi kullanılmıştır. Bu çeşide ait tohumlar torf ve perlit karışımında çimlendirilerek aynı ortamda farklı oranlarda besin içeriklerine sahip besin solüsyonları ile sulanarak yetiştirilmiştir. Araştırma iki aşamalı olarak yürütülmüştür. Birinci aşamada, karpuz tohumları torf ve perlit karışımı içeren viyollere ekilmiş ve çimlenene kadar saf su ile sulanmıştır. İkinci aşamada ise, yedi farklı besin solüsyonu uygulanarak sulama yapılmıştır. Çalışmada toplamda 8 uygulama bulunmaktadır. Bu uygulamalardan biri kontrol grubu, biri ticari gübre olup, geri kalan 6 uygulama ise modifiye edilmiş Hoagland çözeltisi temel alınarak hazırlanmıştır. Yapılan çalışmada, bitki gelişim parametreleri incelenmiştir. İncelenen parametreler arasında gövde boyu, gövde çapı, yaprak sayısı, boğum arası mesafe, kök uzunluğu, yaprak yaş ağırlığı, gövde yaş ağırlığı, toplam bitki yaş ağırlığı, yaprak kuru ağırlığı, gövde kuru ağırlığı, klorofil miktarı ve renk ölçüm değerleri (L*, a*, b*, C, hue) yer almaktadır. İncelenen parametreler Duncan çoklu karşılaştırma testi kullanılarak istatistiksel analizleri yapılmıştır. Elde edilen verilere göre en iyi sonuçlar 4. ve 5. uygulamalarda görülmüştür.Master Thesis Preparation of the Most Suitable Nutri̇ti̇on Solution for Pepper Seedling Growing(2021) Özbay, Şükrü; Yaşar, FikretBu tez çalışması, biber fidesi yetiştiriciliğinde en uygun besin solüsyonun bulunması amacıyla Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bahçe Bitkileri Bölümü Fizyoloji laboratuvarında yürütülmüştür. Bu amaçla Genetika F1 sivri biber çeşidi tohumları, viyollerdeki torf-perlit karışımına ekilmiş ve biber tohumları çimlenene kadar saf su ile sulanmıştır. Daha sonra çimlenen biber fidelerine N-P-K ticari gübresi artan besin elementleri dozları ile yedi farklı besin solüsyonu olarak uygulanmıştır. Olgun fideler, bitki gelişim kriterleri (bitki yaprak ve gövde ağırlığı, yaprak sayısı, gövde boyu ve çapı, boğum arası uzunluğu), yaprak renk değerleri, klorofil ve fotosentez değerleri, bitki besin elementi içeriklerinden; azot (N), fosfor (P), potasyum (K), magnezyum (Mg), kalsiyum (Ca), demir (Fe), bor (B), bakır (Cu), çinko (Zn), mangan (Mn) bakımından Duncan çoklu karşılaştırma testine tabi tutularak istatiksel olarak değerlendirilmiştir. Olgunluğa gelen fidelerin en kaliteli ve pişkin fide olduğu belirlenmek amacıyla, N-P-K ticari gübresi uygulanan kontrol uygulamasından sonra, Hoagland besin çözeltisine göre N ve B sabit tutulup artan dozda K, P, Mg, Ca, Fe, Mn, Cu, ve Zn besin elementleri uygulanarak bitkiler yetiştirilmiştir. Araştırma sonucunda en uygun besin solüsyonunun, 4. uygulamada yetiştirilen ve besin elementi dozları N (186 ppm), P(40 ppm), K (190 ppm), Mg (79,28 ppm), Ca (260 ppm), Fe (4,5 ppm), Mn (0,061 ppm), B (0,205 ppm), Cu (0,025 ppm), Zn (0,040 ppm), olan uygulama, olduğu belirlenmiştir.Master Thesis Research on the Effect of Potassium Applications on Pepper Plant Under Salt Stress(2018) Öztaş, Ömer; Yaşar, FikretTuz stresi altındaki biber bitkisine farklı dozlarda Potasyum (K+) uygulayarak bitkilerin stresten kurtulup kurtulmayacağını anlamak amacıyla yapılan bu çalışmada, materyal olarak Demre sivri biber çeşidi kullanılmıştır. Çalışma kontrollü şartlardaki 16/8 saatlik aydınlık/karanlık fotoperiyotta, 25 °C de ve % 70 nemli iklim odasında yürütülmüştür. Pomza içine ekilmiş tohumlar çimlendikten sonra, 2 gerçek yaprak oluşan fideler hidroponik kültüre alınmıştır. Hidroponik çözeltisindeki kültürde Hoagland besin çözeltisi kullanılmıştır. Mevcut Hoagland solusyonundaki K+ 136 ppm olarak hesaplanmış ve bu kontrol olarak kullanılmıştır. Diğer dozlar ise K1=116 ppm, K2=136 ppm, K3=156 ppm, K4=176 ppm olarak uygulanmıştır. Ayrıca bitkilere 100 mM NaCl tuz uygulanmıştır. Ölçüm ve analizler için örnek alma işlemi, tuz uygulamasının 20. gününde yapılmıştır. Alınan bu örneklerde, temel bazı büyüme parametrelerinden yaprak sayısı , yaprak ağırlığı, kök ağırlığı, gövde ağırlığı, bitki boyu ve boğum araları mesafe, tuza dayanım skalası ile bazı biyokimyasal parametrelerden klorofil, MDA (Malondialdehit), sodyum (Na+), Potasyum (K+), Kalsiyum (Ca+2), klorür (Cl-), demir (Fe+2), çinko (Zn+2), bakır(Cu+2), mangan (Mn+) ve mağnezyum (Mg+) içeriklerinin yanında Antioksidatif enzim aktivitelerinden Katalaz (CAT), Askorbat Peroksidaz (APX) ve Süperoksit dismutaz (SOD) belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlarda, K+ uygulamalarının K3=156 ppm ve K4=176 ppm'lik dozları bitkiyi tuzun zararlı etkisinden kurtarması yönünde etkili olduğunu, iyon alınım ve taşınım dengesinin sağlandığını, bitkilerin MDA miktarlarında azalmaların, klorofil miktarlarında kontrole göre yükselişlerin olduğu tesbit edilmiştir. Ayrıca bu dozların uygulandığı bitkiler tuz stresinin olumsuz etkisinden kurtuldukları için Antioksidan enzim aktiviteleri, kontrole ve K+'umun diğer dozlarına göre oldukça düşük bulunmuştur.Doctoral Thesis Researches on in Vitro Propagation of Tarragon (Artemisia Dracunculus L.)(2010) Türközü, Didem; Yıldırım, Bünyamin; Yaşar, FikretTıbbi ve aromatik bir bitki olan, kurutulmuş veya taze olarak tüketilen tarhun bitkisinin (Artemisia dracunculus L.) doku kültürü yoluyla çoğaltımı üzerinde çalışılmıştır. İki farklı ekotip üzerinde yapılan doku kültürü çalışmasında, in vitro koşullarda çoğaltım için en uygun eksplant tipi, karbonhidrat kaynağı, alt kültür sayısı ve köklenme için uygun ortam bileşimi belirlenmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışmada farklı besin ortamları denenmiş ve en uygun besin ortamının 1.8 µM BA, 0.3 µM NAA, % 3 toz şeker ve % 0.7 agar ilave edilen Murashige ve Skoog besin ortamı olduğu tespit edilmiştir. En yüksek gelişme oranı % 92.0 değeriyle `Sürgün ucu x Toz şeker' kombinasyonundan elde edilmiştir. İki kere alt kültür yapılmış, alt kültürlerde rozetleşme ve albino bitki oluşumu gözlenmiştir. Besin ortamına GA3 ilave edilmesi gelişmeyi olumsuz yönde etkilemiştir. En iyi durumda olan sürgünler ile köklendirme denemeleri kurulmuştur. Köklendirme aşamasında en uzun köklerin 0.5 mg/l IBA ilave edilen tam MS ve ½ MS ortamlarından elde edildiği (sırasıyla 44±14.0 ve 46±16.0 mm), hormonsuz ortamlardaki kök uzunluklarının daha kısa olarak belirlendiği görülmüştür (34±11.0 ve 35±08.0 mm). Köklendirme ortamına aktarılan sürgünler 6 haftalık olduklarında kökler uzamıştır ve en uzun köklerin K2 ortamından (1/2 MS hormonsuz) elde edildiği (173±25.5 mm), bunu K1 (MS hormonsuz), K4 (1/2 MS hormonsuz + 0.5 mg/l IBA) ve K3 (MS hormonsuz + 0.5 mg/l IBA) ortamlarının izlediği görülmüştür (157±20.4, 142±24.0 ve 121±18.4 mm). Köklenen tarhun bitkicikleri saksılara aktarılmıştır. Tarhunun doku kültürüyle çoğaltılması başarıyla gerçekleştirilmiştir. Klonal mikroçoğaltımı sınırlandıran bir sorun olarak görülen albino bitki oluşumu ve bunun giderilmesi konularında detaylı çalışmalar yapılması gerektiği ortaya konulmuştur.Anahtar kelimeler: Tarhun, Doku Kültürü, Mikroçoğaltım, İn vitro.Master Thesis The Effect of Different Wax Applications on Melons Storage(2011) Ceylan, Elif; Yaşar, Fikret; Çavuşoğlu, ŞeydaBu araştırmada Mercan- F1 kavun çeşidi kullanılmıştır. Kavun meyveleri steril kabin içerisinde 30 cm mesafede her iki yönüne 5 dakika kadar UV uygulandıktan sonra bir kısmı kontrol olarak bırakılarak ve diğer meyveler 3 farklı wax (Kontrol, Elma mumu, Citrosol Ak ve Citrosol Akue) materyali fırçalama yöntemi ile kaplandıktan sonra sonra 5ºC %85-90 oransal nemde 28 gün depolanmıştır. Çalışmada her 7 günde alınan meyve örneklerinde ağırlık kayıpları (%), suda çözünebilir kuru madde (SÇKM, %), pH, titre edilebilir asitlik (%), meyve eti rengi (L*, a*, b*, h, C), meyve kabuğu rengi (L*, a*, b*, h, C) ve C vitamini incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre 28 günlük muhafaza genelde titre edilebilir asitlikte azalmalar olurken, ağırlık kayıpları, pH ve SÇKM içeriğinde artışlar görülmüştür. Ağırlık kayıpları en fazla kontrol meyvelerinde (%3.565) olurken bunu Elma Mumu (3.150) ve Citrosol Akue (3.048) ile kaplanan meyveler takip etmiştir. Farklı mumlarla kaplanan kavun meyveleri 5ºC %85-90 oransal nemde 4 hafta başarı ile muhafaza edilebilmiştir. Bu tez çalışması sonucunda elma mumu ve Citrosol ak uygulamaları başarılı olsa da kavunda en iyi kalitenin korunduğu wax uygulamasının Citrosol Akue olduğu belirlenmiştir