Browsing by Author "Yazar, Mete"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Hiperkolesterolemik İnsanlarda Plazma Lipoprotein ve Fosfolipid Seviyeleri(2003) Yur, Fatmagül; Yazar, MeteKolesterol, insan vücudunda önemli fonksiyonlara sahiptir. Buna karşın, kanda yüksek düzeyde kolesterol bulunmasının (hiperkolesterolemi) zararlı etkileri bulunmaktadır. Kanda total kolesterol, LDL ve HDL kolesterol seviyeleri ile koroner arter hastalığı ve felç oluşumu arasında bir ilişki olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada 20-60 y aş arası, 35 kadın ve 15 erkekten oluşturulan hiperkolesterolemik bireylerin serum total kolesterol, HDL, LDL, VLDL, fosfolipid ve trigliserit düzeyleri tespit edilerek, sistemik bir hastalığı olmayan, çalışma grubunu oluşturan bireylerle aynı yaş aralığına sahip, 13 kadın, 7 erkekten oluşturulan kontrol grubu verileriyle karşılaştırıldı. Total kolesterol düzeyleri; sırasıyla kontrol grubunda 170.2 ± 7.28 mg/dl, hiperkolesterolemik grupta 279.8 ± 6.59 mg/dl, HDL düzeyleri; 42.60 ± 2.19 mg/dl, 50.02 ±2.17 mg/dl, VLDL düzeyleri; 18.95 ± 2.08 mg/dl, 51.94 ± 3.4 mg/dl, LDL düzeyleri; 1 09. 0 ±6. 90 mg/dl, 177.8 ±5.93 mg/dl, fosfolipid düzeyleri; 182.2 ± 13.26 mg/dl, 261.4 ±3.79 mg/dl, trigliserit düzeyleri; 100.2 ± 10.65 mg/dl, 262.4 ±15.69 mg/dl olarak tespit edildi. Sonuç olarak hiperkolesterolemik grupta total kolesterol, trigliserit, fosfolipid, LDL ve VLDL kolesterol seviyelerinin belirgin artışı ile bu bireylerin çeşitli hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğu, ancak HDL kolesterolün risk oluşturacak düzeyde düşmediği görüldü.Article Na+ Activity in Sheep With Natural Babesiosis(veterinarni A Farmaceuticka Univerzita Brno, 2010) Yur, Fatmaguel; Yazar, Mete; Deger, Yeter; Dede, SemihaThe aim of this study was to determine the Na+/K(+)ATPase activity in the erythrocytes of sheep naturally infected with Babesia ovis before and after treatment. Seven diseased sheep and seven control animals were used for the study. Babesia infection was confirmed with Giemsa's staining of blood smears. Na+/K(+)ATPase activity in erythrocyte was determined colorimetrically by the release of inorganic phosphate from ATP in the presence and absence of ouabain. A marked decrease of Na+/K(+)ATPase activity (p < 0.05) was obtained in infected sheep (0.81 +/- 0.28 mu mol inorganic phosphate/h.mg protein) compared to control animals (3.63 +/- 0.72 mu mol Pi/h.mg protein). Beside this decline, Na+/K(+)ATPase activity of treated animals (1.29 +/- 0.81 mu mol Pi/h.mg protein) were significantly (p < 0.05) decreased compared to control animals. It can be concluded that decreased erythrocyte Na+/K(+)ATPase activity in babesia ovis may be due to the usage of new permeation pathways (NPPs) for the flux of ions instead of Na+/K+ pump.Doctoral Thesis Serum Cytokine and Vitamin Levels in Experimental Diabetic Rats(2008) Yazar, Mete; Değer, YeterDiabetes Mellitus insülinin salgılanma, etki gösterme veya her ikisinden kaynaklanan yüksek kan glikoz düzeyi ile karakterize olan bir metabolik hastalıklar grubudur. Bu çalışmada 7-8 haftalık, 180-210 g ağırlıkları arasında bulunan erkek Wistar-Albino rat kullanıldı. 25 adet STZ ile diyabet oluşturulmuş rat çalışma grubunu oluştururken, kontrol grubu olarak 15 adet sağlıklı rat kullanıldı. Çalışmada serum IL-1ß, IL-2, IL-6 ve IL-10 sitokinleri ile retinol, ?-tokoferol ve vitamin D3 düzeylerinin araştırılması amaçlandı. Serum sitokin düzeyleri ELISA ve serum vitamin düzeyleri HPLC ile saptandı. Serum IL-1ß, IL-6 ve IL-10 sitokin düzeylerinde istatistiksel önem (p>0.05) gösterecek düzeyde değişim saptanmazken, serum IL-2 konsantrasyonunun diyabetik grupta kontrol grubuna göre azaldığı (p?0.05) görüldü. Gruplar arası serum vitamin düzeyleri incelendiğinde diyabet oluşturulan grupta kontrol grubuna göre retinol, ?-tokoferol ve vitamin D3 düzeylerinde düşüş (sırası ile p?0.05, p?0.07, p?0.05) olduğu saptandı. Sonuç olarak, sunulan çalışmada kontrollere göre hasta gruba ait serum sitokin düzeylerinde sapmaların meydana gelmesi, bu sitokinlerin Diabetes Mellitusun ortaya çıkmasında etki gösterdiğini ve vitamin düzeylerindeki azalmanın da bu vitaminlerin serbest oksijen radikallerini ortadan kaldırmak için kullanıldığının göstergesi olabilir. Bunun yanında vitamin D3 düzeyindeki azalmanın nedeni olarak vitamin D3'ün T hücre aktivasyonu inhibisyonunda, dolayısıyla Diabetes Mellitus oluşumunda etkili bazı sitokinlerin sekresyonunu engellemede kullanıldığı düşünülebilir. Elde edilen bu verilerin ışığında Diabetes Mellitusun teşhis ve patogenezinde yeni stratejiler geliştirilebileceği ve hasta diyetlerine retinol, ?-tokoferol ve vitamin D3 ilavesinin faydalı olacağı kanısına varılabilir.Anahtar Sözcükler: Diabetes Mellitus, Rat, Sitokinler, Vitaminler