Browsing by Author "Yergin, Haluk"
Now showing 1 - 14 of 14
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis Analysis of the Effects of Macroeconomic Variables on Democracy With Panel Qualitative Preference Models(2022) Yılmaz, Ahmet Baran; Yergin, HalukDemokrasi ile iktisadi değişkenler arasındaki ilişki sosyal bilimler alanında özellikle iktisatçılar tarafından incelenen konular arasında yer almaktadır. Buna bağlı olarak son yıllarda dünya genelinde ortaya çıkan demokratikleşme çabaları, demokrasi ile iktisadi değişkenler arasındaki ilişkinin ön plana çıkmasına yol açmıştır. Bu çalışmada demokrasi ile makroekonomik değişkenler ele alınarak küreselleşen dünyada iktisadi değişkenlerin, seçilmiş ülkeler üzerindeki etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda seçilen 55 ülkenin 2006 – 2020 yılları arasında yolsuzluk, askeri harcamalar, doğrudan yabancı yatırımlar, cari açık, milli gelir ve enflasyon gibi makroekonomik değişkenlerinin demokrasi endeksi üzerindeki etkileri panel rassal etkiler sıralı logit ve panel rassal etkiler sıralı probit yöntemleri ile araştırılmıştır. Çalışmada demokrasi endeksi tam demokrasi, kusurlu demokrasi, karma rejimler ve otoriter rejimler olmak üzere dört gruba ayrılmıştır. Bu grupların her biri için makroekonomik değişkenler ile demokrasi endeksi arasındaki ilişkiler ayrı ayrı incelenmiştir. İncelenmesi aşamasında yapılan ekonometrik analizin ilk adımında panel rassal etkiler sıralı probit modeli ikinci adımda panel rassal etkiler sıralı logit modeli uygulanmış ve her bir model için marjinal etkileri ile katsayıları yorumlanmıştır. Ortalama ve ayarlı Gause Hermite yöntemi kullanılarak tahmin edilen modellerde sıralı probit modelde standart normal birikimli dağılım fonksiyonu kullanırken sıralı logit modelde lojistik birikimli dağılım fonksiyonu kullanılmıştır. Her iki modelde genel anlamda birbiri ile benzer ve yaklaşık sonuç vermiştir. Çalışmanın sonuçları incelendiğinde seçilen ülkelerin bulundukları demokrasi kategorisine göre ekonomik değişkenlerin etkisi de farklılaşmaktadır. Ekonomik göstergelerden doğrudan yabancı yatırımlar, Gayri safi yurt içi hasıla ve yolsuzluk indeksi ülkelerin tam ve kusurlu demokraside olma olasılıkları üzerinde pozitif etki yapmasına karşın, askeri harcamalar, enflasyon ve cari açık ise negatif etki yaratmaktadır. Diğer taraftan, Karma ve otoriter rejimlere sahip ülkelerde iktisadi değişkenlerden doğrudan yabancı yatırımlar, Gayri safi yurt içi hasıla ve yolsuzluk indeksindeki artış ülkelerin tam ve kusurlu demokraside olma olasılıkları üzerinde negatif etki yapmasına karşın, askeri harcamalar, enflasyon ve cari açıktaki artış ise ülkelerin demokrasi kategorilerine pozitif etki yapmaktadır. Sonuç olarak, ülkelerin ekonomik durumlarındaki iyileşmeler, daha iyi demokrasi kategorisinde yer almasını sağlarken, ekonomik göstergelerdeki bozulmalar ise ülkelerin demokrasi düzeylerinde gerilemeye yol açacaktır.Master Thesis Comparative Evaluation of Economic Growth and Employment Rates of G-7 Countries and Fragile Five Countries(2022) Ötün, Fatma Nur Oto; Yergin, HalukEkonomik büyüme, istihdam ve işsizlik oranları ekonominin temel kavramlarındandır. 1970'li yıllardan itibaren küreselleşme kavramının ortaya çıkması ile birlikte refah devleti anlayışında bir değişim yaşanmıştır. Yoksulluk ve gelir dağılımı arasındaki yakın ilişki, sosyal devlet anlayışına ek olarak, devletin gelir dağılımını ve refah seviyesini yükseltmek için harcamalar yoluyla serbest piyasa ekonomisine doğrudan müdahale etmesi ile mümkündür. Ekonomik kalkınma ve büyüme yatırımların artmasına bağlıdır. Bu çalışmada hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuz Kırılgan Beşli Ülkeler ile dünyada bulunan kaynakların %65'ine sahip G7 ülkelerinin ekonomik büyüme ve istihdam oranlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Ekonomik olarak farklı konumlarda olan ülke gruplarının 1997-2021 yılları arası incelenmektedir. Bu çalışmada, 1997-2021 yılları arası Kırılgan Beşli Ülkeler olarak adlandırılan ülkeler (Hindistan, Brezilya, Endonezya, Türkiye ve Güney Afrika) ile 1975 yılında kuruluşu tamamlanan G-7 ülkelerinin (Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, Kanada, Japonya, İtalya) ekonomik büyüme ile istihdam oranları arasındaki ilişki panel veri analizi ile açıklanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre Kırılgan Beşli Ülkelerde ekonomik büyüme ve istihdam arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur. G-7 ülkelerinde ise sadece ekonomik büyümeden istihdama doğru tek yönlü bir panel nedensellik ilişkisine ulaşılmıştır. Buradan hareketle ilgili ülkelerde ekonomik büyümenin yeni istihdam alanları oluşturabileceği fakat istihdamın ise ekonomik büyümeyi açıkça etkileyen bir değişken olmadığı bulgusuna ulaşılabilir. Teknolojiyle beraber yeni sektörlerin ortaya çıkması, literatürde istihdam yaratmayan büyüme olgusuna ters olarak büyümeye neden olmayan bir istihdam olarak karşımıza çıkmaktadır. İstihdam oranının artmasının ekonomik büyümeyi incelenen dönemde etkilemediği bulgusundan yola çıkarak çağın gerekleri doğrultusunda artan sektörel değişiklikler, otomasyon sisteminin gelişmesi ve akıllı sistemlerle birlikte işgücünün sistem içerisindeki payının azalması gösterilebilir.Master Thesis A Distrubition Analysis for E-Commerce Use of Various Occupational Groups in Turkey (research on Occupational Group in Bitlis)(2020) Şimşek, Gözde; Yergin, HalukBu tez çalışmasında; E-ticaret kullanımının hangi meslek gruplarında yaygın olarak kullanıldığı, kaç yaş aralığında, hangi cinsiyet tarafından ağırlıklı kullanıldığı, hangi eğitim düzeyine bağlı olarak değişkenlik gösterip göstermediği ve gelir düzeyiyle ilişkisi olup olmadığı analiz edilmiştir. Araştırmanın kapsamı, Bitlis ili ve ilçeleri sınırları içerisinde bulunan demografik yapılar çerçevesinde cinsiyet farkı gözetmeksizin, yaşı 18'den büyük, eğitim durumu okuryazar olup olmaması dikkate alınmadan, aylık gelirine bakılmadan, 15 farklı meslek grubu içerisinde yer alan kitlelerden oluşmaktadır. Betimsel yöntemle yapılan çalışmamızda, veriler anket aracı kullanılarak toplanılmış, araştırma verilerinin analizinde SPSS 22.0 programı kullanılmıştır. Araştırmamıza 500 meslek grubu mensubu katılmış olup, katılımcıların %74'ünün (370 kişi) e-ticareti kullandığını gözlemlenmiştir. Araştırmamızda kadınların oranı erkeklere göre sayıca az kalmış anketin sadece %28,2'lik (141 kadın) oranı kadınlardan oluşmaktadır. Ayrıca katılımcıların eğitim durumları göz önüne alındığında en yüksek katılımın %35'2 ile (176 kişi) lisans mezunları olduğu görülmüştür. E-ticaret kullanımı için medya okuryazarlığı eğitimlerinin artırılması, hayat boyu eğitim merkezlerinde e-ticaret kullanımı eğitimleri düzenlenmesi, e-ticaret kullanımı konusunda firmaların daha açık, net ve anlaşılır şekilde bilgilendirme çalışmaları yapmaları önerilmektedir. Sonuç olarak, meslek grubu mensuplarının e-ticaret kullanım oranlarının yüksek olduğu ve bu oranların zamanla daha da yükselebileceği, bireylerin ihtiyaçlarını zamanla daha çok elektronik ticaret kullanarak karşılayabileceği öngörülmüş, elektronik ticaretin hayatımızın vaz geçilmez bir parçası haline gelebileceğini söyleyebiliriz.Master Thesis The Effect of Devaluation Policy on the Economic Balance in Turkey(2021) Allevi, Abdullah; Yergin, HalukHükümetler uluslararası ödemelerini belirli bir düzen içinde gerçekleştirmek amacıyla, dış ödeme dengesi üzerinde etkili olabilmek için çeşitli döviz kuru politikaları uygulamaktadır. Döviz kuru politikasının uygulanmasında ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, uygulanacak politikayı ve döviz kuru kriterini oluşturan önemli bir etkendir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için ise döviz kuru politikalarının amacı, orta vadede sürdürülebilir ve seviyesi korunabilir gerçekçi ve istikrarlı bir döviz kuru yaratmaya çalışmaktır. Sabit kur rejiminde, döviz kurlarının parasal otorite tarafından belirlenmesi, devalüasyon olgusunun ortaya çıkmasını ve yalnızca bu rejimde geçerli olmasını sağlamaktadır. Sabit döviz kuru rejiminin geçerli olduğu ve ödemeler bilançosu açık veren bir ülkede resmi olarak belirlenen NDK (nominal döviz kuru) dövizin gerçek değerini yansıtmaktan uzaklaşır. Merkez Bankasına resmi NDK'dan döviz satışı azalır, aksine Bankadan döviz talebi artar ve sonuçta resmi kuru ayarlamak zorunlu hale gelir. Bu durum gerçekleştiğinde, hükümet bir karar alarak ülke parasının fiyatını yabancı paralar karşısında döviz kurunu yükselterek düşürmektedir. Ülke parasının yabancı paralar karşısında fiyatının düşürülmesi devalüasyon olarak adlandırılmaktadır. Bir para biriminin devalüasyonu, bir ülkenin para politikasının sonucudur.Doctoral Thesis The Effect of Remote Working on Bank Employees in Van City(2023) Günsan, Nida; Yergin, HalukBu tez çalışması, uzaktan çalışmanın banka çalışanları üzerine etkisinin incelenmesini amaçlamaktadır. Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bu doğrultuda Van ilinde çalışan 260 banka çalışanı ile 2022 Mayıs-2022 Temmuz tarihleri arasında anket yapılmıştır. Uzaktan çalışmayı ölçmek için Susilo (2020) tarafından geliştirilen, Güzel ve Aydın (2021) tarafından Türkçe diline uyarlanan Uzaktan Çalışma Politikaları ölçeği kullanılmıştır. Bu bağlamda Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) kullanılmıştır. Katılımcılardan elde veriler SPSS 26 ve Lisrel 8.80 programı kullanılarak Bağımsız t Testi(t), Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Pearson Korelasyon testleri ile analiz edilmiştir. Katılımcıların cinsiyet, medeni durum ve banka türüne göre yapılan Bağımsız t Testi (t) analizinde; cinsiyet ve banka türüne göre uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Fakat medeni duruma göre; uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin çalışma alanı, iş memnuniyeti, iş motivasyonu, iş performansı arasında anlamlı bir fark bulunmazken; uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutu uzaktan çalışmada anlamlı bir fark bulunmuştur. Katılımcıların eğitim düzeyi, yaş, kurumda çalışma süresi, çalışılan pozisyon türüne göre yapılan ANOVA analizinde; eğitim düzeyi, yaş, çalışma süresine göre uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Fakat çalışılan pozisyon türüne göre; uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutları uzaktan çalışma, çalışma alanı, iş memnuniyeti, iş motivasyonu arasında anlamlı bir farklılık bulunmazken; uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutu iş performansında anlamlı bir fark bulunmuştur. Farkın hangi gruplar arasında olduğunu bulmak için Çoklu Karşılaştırma Yöntemi (LSD) kullanılmıştır. Son olarak uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin değişkenleri arasındaki ilişkiyi bulmak için Pearson Korelasyon yöntemi kullanılmış ve pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre Van ilinde uzaktan çalışmanın banka çalışanları üzerinde olumlu bir etkisi olduğu bulgusu elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler : Esnek Çalışma, Uzaktan Çalışma, Bankacılık Sektörü, Çalışan, Yapısal Eşitlik Modeli, Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA)Article Enflasyon Dinamiklerinin Yönlendirilmesi: Şirket Karları, Arz Yönlü Faktörler ve Politika Müdahalelerinin Karşılıklı Etkileşimi(2024) Yigenoglu, Kaan; Günsan, Nida; Yergin, HalukBu çalışma, enflasyon ile arz yönlü faktörler, özellikle de firma kârları ve piyasa gücü arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Enflasyonun yayılmasını önlemek için stratejik fiyat kontrollerinin kullanılmasını önermekte ve vergilerin aşırı piyasa gücü sorununu ele alabileceğini ve enflasyonist baskıları azaltabileceğini öne sürmektedir. Ayrıca, çalışmada merkez bankalarının enflasyonla mücadeledeki rolü tartışılmakta ve aşırı piyasa gücü sorununu ele almak ve enflasyonist baskıları azaltmak için vergi gibi politika önlemlerinin kullanılması önerilmektedir. Çalışma, aşırı kârların vergilendirilmesinin faiz oranlarını artırmaktan daha etkili olabileceği, ancak başarısının tasarım ve uygulamaya bağlı olduğu sonucuna varmaktadır. Piyasa gücü nedeniyle aşırı fiyatlandırma politikaları uygulayan firmalara vergi uygulanması, enflasyonu ele almak için önerilen bir başka önlemdir. Vergiler, transferler ve kamu harcamalarındaki değişiklikler gibi maliye politikası önlemleri, enflasyonla mücadele için faiz oranlarının artırılmasından daha uygun görülmektedir. Firma kârları ve firmaların piyasadaki hakimiyetleri enflasyonun arkasındaki birincil faktör olarak tanımlanmaktadır. Politika yapıcılar enflasyonla mücadele etmek ve istihdamı korumak için etkili politikalar geliştirirken bu faktörleri göz önünde bulundurmalıdır.Master Thesis Foundations as Economic and Social Institutions: Economic and Social Effects of Cash Foundations in the Ottoman 16th and 19th Centuries(2024) Bilici, Hasan; Yergin, HalukVakıflar yardımlaşma ve dayanışmanın duygusu içinde sosyal bütünleşme ve dengenin sağlanmasına katkı sağlayarak günümüzde devlet eliyle gerçekleştirilen kamu hizmetlerini yerine getirmiş ve bunu asırlar boyunca başarıyla geçekleştiren kurumlardır. Sosyal dengenin sağlanması için zenginden alıp ihtiyacı olana vererek toplumsal barışı sağlayarak ekonomik ve sisyasi istikrarın sağlamsında merkezi yönetimin önemli yardımcı kuruluşlarıdır. Özelikle devletin ulaşamadığı ya da yetmediği ve günümüzde devlet eliyle yapılan dini, kültürel, bayındırlık ve belediye hizmetleri gibi birçok kamu hizmetinin yerine getirilmesinde vakıfların rolü çok fazladır. Gönüllülük esasına dayanarak servetin büyük bir payını özel mülkiyetten çıkarılarak toplumsal mülkiyet grubuna aktarılmıştır. Bu aktarım Osmanlıyı diğer medeniyetlere karşı ileri taşıyarak Osmanlı Devleti vakıf medeniyeti olarak nitelendirmiştir. Vakıfların yaygınlaşarak kurumsallaşması çeşitlenmesiyle para vakıflarını ortaya çıkarmıştır. Para vakıfları sermayesi tamamen nakit paradan oluşan vakıflardır. Ekonomik ve sosyal hizmetlerin yerine getirilmesinde katkı sunmuş, diğer yandan bu hizmetlerin yürütülmesinde finans desteği vermiştir. Para vakıfları ortaya çıkmadan önce tüketiciler ve üreticiler finansman ihtiyacını karşılamak için %50-60 oranlarında faizli krediler almak zorunda kalmışlardır. Para vakıfları alternatif finans kuruluşları olarak hizmet vererek %10-15 oranlarında finans desteği sağlayarak yüksek faiz uygulamaları ve tefeciliğin önüne geçilmiştir. Günümüzde finans kuruluşları ve katılım bankalarının işleyişleri benzer olan para vakıfları Osmanlı Devletinde banka görevini yürütmüştür. Çalışmamızda, vakıf sistemi ile para vakıfları iktisadi ve sosyal hayata etkileri hakkında bilgi vermek ve para vakıflarının geçmişten günümüze kadar işleyişi ve günümüze uygulanıp uygulanmayacağını değerlendirerek farklılıklar ortaya koymaktır.Doctoral Thesis Hisba Organization Within the Framework of Islamic Economic Mentality(2025) Özar, Şenay; Yergin, HalukHisbe Teşkilatı, İslami kurallar çerçevesinde, ahlaki boyutu olan ve İslam zihniyetini temsil etmesi amacıyla oluşturulan Medine pazarının işleyişini esas alan bir yapıdır. Söz konusu pazar, 'Emr-i bi'l ma'ruf nehy-i ânil-münker' çerçevesinde ele alınmıştır. Bu çalışmada İslam ekonomi pratiğinin bir unsuru olan, Hisbe Teşkilatının, kuruluşu, yapısı, işleyişi ve tarihsel süreci bir çerçevede ele alınmıştır. Ayrıca günümüz piyasa/pazar bozuklukları ele alınarak, hisbe anlayışı ve zihniyeti çerçevesinde tartışılmıştır. Amaç, piyasanın yüksek bir ahlak seviyesine erişebileceği bir sistemin mümkün olabileceğini ve toplumun kötü isçilikten, kötü tüccardan, kötü üreticiden, dolandırıcılıktan, stokçuluktan, karaborsacılıktan, zorbalıktan, sömürüden koruyacak bir iktisat sisteminin geçmişte nasıl uygulandığını ve bugünkü iktisadi sistemde mevcut sorunların giderilmesi için yol gösterici olup olamayacağını veya hangi ölçüde rehber olabileceği araştırmaktır. İdeal İslami ekonomik sistemde hak, adalet, ahlak, gibi değerlerin Hisbe Teşkilatı'ndaki piyasaya yansımasını ele alarak bugünün ekonomiye bir katma değer yaratılmaya çalışılmaktadır. Dünyada, hâkim ekonomik anlayış ve politikalarının insanlığa mutluluk getirmediği gerçeği zihniyet yapısının ahlaki değerler doğrultusunda değişimini gerekli kılmaktadır. Sonuç olarak, İslam ahlak ve ekonomi politikasının, zihniyet çerçevesinde tekrar ele alınması gerekliliğidir. Bu doğrultuda ekonomi politikasının da temelini oluşturabilecek alternatif maddeler sıralanmıştır.Master Thesis The Impact of Monetarypolicy on Inflation in Iraq for the Period (2004-2018) Analytical Study(2020) Abbas, Alı Adil; Yergin, HalukPara politikası, dünyadaki birçok ülke tarafından kullanılan politika araçlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu ülkelerden biri de Irak'tır. Faiz, döviz ve para arzı değiĢkenleri üzerinde etkili ve denetleyici politikalar çizmek, enflasyon üzerinde doğrudan etkili olmalıdır. Irak'ta da ekonomi, gerçek ve parasal yönleriyle 2004 yılından sonra çok önemli değiĢikliklerin yaĢandığı yeni bir döneme tanıklık etmiĢtir. Bu değiĢikliklerin en önemlisi, Irak Merkez Bankası'nın para politikası çizme ve bunun uygulanması için uygun araçları belirleme konusundaki yüksek yargı kurulu tarafından çıkarılan 2004 senesi 56 yasa gereğince bağımsızlık kazanmasıdır. Buna ek olarak, Irak'taki para politikası hedefleri yönelimlerine uygun yeni araçların güncellenmesidir. Belki de en önemlisi fiyat istikrarı ve dinarın değerinin yükselmesi ve 2004 yılında %27.0'den 2018 yılında %0.4'e inen enflasyon oranlarının kontrol altına alınmasıdır. Bu, döviz kurunda istikrara ve genel düzeyde fiyat istikrarına yol açmıĢtır. Para politikasının, 2004- 2018 dönemi sırasında Irak'taki enflasyonun Ģiddeti üzerindeki etkisini analiz etmek ve ölçmek için 'ARDL' modeli kullanılan ölçme araĢtırmasının en önemli sonuçları Ģöyledir: Dövize, 0.05'lik önem seviyesinde direkt anlamlı etkisi ve para arzının enflasyona 0.01'lik önem seviyesinde ters anlamlı etkisi. Ayrıca, uzun vadeli yanıt sonuçları, Irak'taki enflasyon ve faiz oranı değiĢkeni arasında somut bir ters etki olduğunu da göstermektedir. Böylece 2008-2014 döneminde Irak ekonomisinde enflasyon oranlarında düĢüĢ meydana gelmesi en önemli sonuçlardandır. Bu merkez bankası'nın para arzına müdahalesinin ve para kütlesinin geniĢlemesini belirlemesinin bir sonucu olarak gerçekleĢmiĢti. AraĢtırmacı, bir dizi tavsiye sıralamıĢtır. Bu tavsiyelerin en önemlileri Ģunlardır: - Yurtiçi faiz oranlarının kademeli olarak serbestleĢtirilmesi, kabul edilebilir enflasyon oranları ile tutarlı bir Ģekilde Merkez Bankası ve ticari bankalar arasında faiz oranlarının serbestleĢtirilmesinden baĢlanmasının öneminin vurgulanması. - Enflasyonla mücadeleye ve enflasyonu hedeflemek için Merkez Bankası tarafından benimsenen döviz kuru üzerinden hedeflenmesine devam etmek. Anahtar Kelimeler: yönelimleri, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, para politikasının 2004 - 2018 döneminde Irak'taki analizi ve ölçümü. Anahtar Kelimeler: Para politikası, enflasyon, Irak'ta para politikasının enflasyon üzerindeki etkisiMaster Thesis A Important Item Threating the Development of Turkish Economy: the Medium Income Trap(2020) Tulay, Abdullah Hakan; Yergin, HalukÜlkelerin refah düzeyini belirleyen en önemli unsur gelir düzeyidir. Bu yüzden de ülkeler gelir seviyelerini sürekli olarak artırmayı hedeflerler. Böylelikle ülke vatandaşlarının müreffeh bir ülkede yaşayabilmeleri ve ihtiyaçlarını kolaylıkla giderebilmeleri mümkün olur. Ayrıca küresel dünyada gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktör gelir seviyesidir. Yüksek gelirli ülkelerin önemli bir kısmı gelişmişlik düzeyi açısından da iyi bir noktadadır. Bu durum gelirin ana hedef olarak belirlenmesinin yolunu açmaktadır. Ancak gelirin sürekli olarak artırılması aynı yapısal sistem içerisinde mümkün değildir. Belirli bir aşamadan sonra ülkede sistemi oluşturan tüm alt sistemlerde yapısal değişikliklerin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu yapısal değişiklikleri gerçekleştirebilen ülkeler üst gelir sınıfına geçerken diğerleri ise orta gelir tuzağı denilen iktisadi sınırlamanın içerisinde kalmaktadır. Türkiye uzun yıllardır orta gelir düzeyine sahip olan ülkeler arasında yer almaktadır. Çeyrek yüzyıldan uzun bir süredir Türkiye'nin yüksek gelir sınıfına sahip olan ülkeler arasına giremediği görülmektedir. Bu anlamda Türkiye'nin de bir süredir orta gelir tuzağı içerisinde yer aldığı söylenebilecektir. Türkiye'nin bu durumdan kurtulması ve yüksek gelir düzeyine sahip olması için birçok konuda reform uygulamasını gerçekleştirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde orta gelir tuzağı Türkiye'nin kaderi olmaya devam edecektir.Article Konut Talebinin Dinamikleri: Van İli Örneği, Türkiye(2020) Arvas, Mehmet Akif; Yergin, Haluk; Özen, Kerem; Levent, CemalettinKüresel olarak, son yıllarda inşaat sektöründeki büyümeyle birlikte konutarzındaki büyük artış tüketicilerin satın alma davranışını etkilemiştir. Emlaksektörünün ilerlemesinde, tüketicilerin artan refahı ve düşen faiz oranları daetkili olmuştur. Pek çok tanımı olmasına rağmen, mesken, bireylerinhayatlarını sürdürebilmelerini sağlayan mutfak, içme suyu tesisatları ve atıksistemi gibi alanların toplamı olarak tanımlanmıştır. Sonuç olarak, bir evsosyal, kültürel, ekonomik, yasal ve teknolojik faktörler gibi çok yönlübileşenlere sahip bir bütündür. Konut piyasası kavramı son yıllarda yerel vemerkezi hükümetler için önem kazandığından, bu konuda çeşitli araştırmave çalışmalar yapılmıştır. Literatürde konut piyasası ile ilgili çalışmalar sonyıllarda önemli bir artış göstermiştir. Küresel finansal piyasalarda faizoranlarındaki düşüş ve artan likidite nedeniyle, konut yatırımları bu alanayapılan sermaye akımlarının bir kısmını çekmiştir. Konut piyasasının gerçeketkileri gelir artışı, genel tasarruf ve yatırım seviyesi, istihdam ve işgücühareketliliği düzeyi açısından incelenmektedir. Konut talebine ilişkinampirik çalışmalar temel olarak konut fiyatları ile bazı makroekonomikgöstergeler arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle,konut piyasasında il düzeyinde yürütülen çalışma sayısı oldukça düşüktür.Bu bağlamda, bu çalışmanın temel amacı, Türkiye'nin Van ilinde yakıngelecekte ev satın alma kararlarını etkileyen temel faktörleri araştırmaktır.Talep denkleminde yer alan cinsiyet, medeni durum, gelir, yaş, hane halkıbüyüklüğü, evin yeri, evin tipi, cazibe merkezlerine yakınlık gibi bazıhedonik (fiyat dışı) faktörlerin konut talebine etkileri analiz edilmiştir. Buamaçla, tüketicilerin satın alma kararlarını tahmin etmek için şehirmerkezinde yaşayan ve rasgele seçilmiş olan 450 kişiye anket uygulanmıştır.Logit model tahmin sonuçlarına göre, cinsiyet, medeni durum, yaş, çalışmadurumu, eğitim ve gelir gibi faktörlerin bir ev sahibi olma olasılığınıarttırdığı görülmüştür. Ayrıca merkezdeki evler daha çok talep edilirken,işyeri, okul ve hastane gibi yerlere yakınlık, bu talepte güvenlik, kira gelirive yatırım faktörlerinden çok daha az etkili olmuştur.Article Kovid-19 Pandemisinin Ekonomi Politikası Belirsizliklerine Etkisi(2023) Yergin, Haluk; Günsan, Nida; Yigenoglu, KaanKOVİD-19 salgını, ekonomi politikası belirsizliği üzerinde 2007-2008 küresel mali krizine kıyasla daha büyük bir etkiye neden olmuştur. Hükümetler, dünya çapında ülkelerin mali ve ekonomik performansını etkileyen pandeminin neden olduğu ekonomik serpintiyi hafifletmek için benzeri görülmemiş önlemler almıştır. Yakın zamanda yapılan bir çalışma, küresel bir sorun olarak salgının ekonomi politikası belirsizliği üzerindeki etkisini araştırmış ve bu belirsizlikte önemli bir artışa neden olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada, aylık küresel ekonomi politikası belirsizlik endeksi, CBOE VIX endeksi ve haber bazlı ekonomi politikası belirsizlik endeksi olmak üzere çeşitli ekonomik göstergeler kullanılmış ve 2007-2022 dönemi için ABD ekonomi politikası belirsizliği analiz edilmiştir. Sonuçlar, KOVİD-19 salgınının 2007-2008 küresel finansal krizinden farklı olarak daha önce görülmemiş düzeyde bir belirsizliğe neden olduğunu göstermiştir. Çalışma, hükümetlerin ekonomik büyümenin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için artan kamu harcamaları, krediye erişim ve gelişmiş mali gözetim gibi alanlarda alınan önlemleri uygulamaya devam etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.Article Türkiye’de Uygulanan Orta Vadeli Programlar: Sorunlar ve Çözüm Önerileri(2023) Yergin, Haluk; Günsan, Nida; Yigenoglu, KaanTürkiye, stratejik amaçlar temelinde kamu politikalarını şekillendirmek ve kaynak tahsisini bu çerçevede yönlendirmek için, ilk Orta Vadeli Programını (OVP) 2006-2008 dönemini (ilk OVP'nin uygulama yılı aynı zamanda Avrupa Birliği'ne katılım müzakerelerinin başlangıç yılıdır) kapsayacak şekilde hazırlamıştır. İlk OVP dahil günümüze kadar toplam 18 tane OVP ilan edilmiştir ve son OVP 2023-2025 dönemini kapsamaktadır. OVP'ler bütçe politikası açısından bir rehber olduğu gibi aynı zamanda kamu maliyesi açısından büyük öneme sahiptir. Ülkemizde uygulanmaya başlandığı dönemlerde OVP kapsamında genel olarak büyüme ve istihdam, kamu maliyesi, ödemeler dengesi ve fiyat istikrarı gibi hususlar değerlendirilmiştir. Dünya ekonomisindeki gelişmelere ve önceliklere bağlı olarak son yıllarda OVP'lerin içeriğinde değişikliklere gidilmiştir. Bu kapsamda 2023-2025 dönemini kapsayan OVP'de \"Yeşil Dönüşüm\" ve \"Finansal İstikrar\" başlıklarına da yer verilmiştir. OVP'lerde ortaya konulan hedeflerin ve gerçekleşen rakamların bütçe performansının doğru şekilde değerlendirilmesi ve kamu maliyesindeki istikrarın devamlılığı açısından takip edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, OVP'lerde belirlenen hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı ve ulaşılmadıysa bunun sebeplerinin neler olduğu analiz edilmektedir. Çalışmada 2006 yılından günümüze kadar ilan edilen OVP'ler incelendiği için Türkiye ekonomisinin performansı hakkında önemli çıkarımların yapılacağı ve ayrıca sorunların tespitinde ve çözümünde daha doğru değerlendirmelerin yapılacağı düşünülmektedir.Article Uzaktan Çalışma Modelinin Uygulanmasında Banka Çalışanları Üzerine Bir Araştırma(2024) Günsan, Nida; Yergin, HalukCovid-19 pandemisi ile birlikte iş organizasyonlarının yapısında köklü değişiklikler yaşanmıştır. Uzaktan çalışmanın birçok sektör tarafından uygulanmaya başlanmasıyla birlikte dünya genelinde uzaktan çalışmanın popülaritesi artmaya başlamıştır. Bu çalışmada uzaktan çalışmanın banka çalışanları üzerindekietkisi incelenmiştir. Çalışmada Van’daki özel ve kamu bankası çalışanlarına uzaktan çalışma politikaları ölçeği kullanılarak anket uygulanmıştır. Veriler SPSS 26 ve Lisrel 8.80 yazılımları kullanılarak t-testi, Tek Yönlü Varyans Analizi ve Pearson Korelasyon testleri ile analiz edilmiştir. Cinsiyet, medeni durum ve banka türüne göre bağımsız t-testi analizi yapılmıştır. Cinsiyet, banka ve medeni duruma göre uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutları arasında anlamlı bir farklılık bulunmazken, medeni duruma göre uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutunda anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Katılımcının eğitim düzeyi, yaşı, kurumdaki çalışma süresi ve çalışılan pozisyon türüne göre yapılan ANOVA analizinde; eğitim düzeyi, yaş, çalışma süresi ve çalışılan pozisyon türüne göre uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin alt boyutları arasında anlamlı bir farklılık bulunmazken; çalışılan pozisyon türüne göre uzaktan çalışma politikaları ölçeğinin iş performansı alt boyutunda anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Değişkenler arasındaki ilişkiyi bulmak için Pearson Korelasyon yöntemi kullanılmış ve pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur.