Browsing by Author "Yoruk, Mecıt"
Now showing 1 - 15 of 15
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bisfenol-a’nın Sıçanlarda Oksidatif Durum ve Bazı İnflamatuar Belirteçler Üzerine Etkisi: Deneysel Çalışma(2023) Çıbuk, Salıh; Yılmaz, Halil Cumhur; Mert, Handan; Mis, Leyla; Yoruk, Mecıt; Mert, NihatAmaç: Bisfenol-A [Bisphenol-A (BPA)], canlı dünyasında ve tüketici ürünlerinde yayg ın kullan ımı nedeniyle bir halk sa ğlığı sorunudur. Bu çalışmada, sindirilen BPA'nın sıçanlarda oksidatif durum ve baz ı inflamatuar belirteçler üzerindeki etkisinin ara ştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada, 24 adet Wistar Albino rat kullan ıldı ve 4 gruba (kontrol, sham, BPA25, BPA50) ayrıldı. Bu gruplardan birincisine herhangi bir uygulama yapılmazken, ikinci gruba (sham) m ısır ya ğı oral gavaj ı uygulandı. Deney gruplarından birincisine mısır yağında çözünmüş BPA 25 mg/kg/gün, ikincisine 50 mg/kg/gün dozlarda oral gavaj yoluyla verildi. Deneyin sonunda hayvanlara anestezi uyguland ı. Kalpten kan örnekleri al ındı ve serumlar ayrıldı. Toplam antioksidan kapasite, total oksidatif durum, tümör nekroz faktörü-alfa, interlökin (IL)-1 beta ve IL-6 düzeyleri enzim bağlı immünosorbent testi ile belirlendi. Bulgular: BPA 25-50 mg/kg/gün dozlarında uygulandığında, serum total antioksidan kapasite düzeyleri anlamlı derecede azalırken, toplam oksidatif durumda art ış görülmüş ve Oksidatif Stres İndeksi, BPA’n ın zararl ı etkilerini yansıtmaktadır. Ayrıca serum tümör nekroz faktörü-alfa, IL-1-beta ve IL-6 düzeyleri anlamlı olarak artmıştır (p≤0,05). Sonuç: Bu sonuçlar, BPA maruziyetinin inflamatuar belirteçleri indükledi ğini göstermektedir. BPA ayr ıca sadece oksidatif bile şiklerin üretimini teşvik ederek değil, aynı zamanda kontrol grubuna kıyasla antioksidan kapasiteyi azaltarak oksidatif strese neden olabilir. Tüm bu biyokimyasal değişiklikler, canlı organizmaların dokularındaki makro moleküllere zarar verebilir.Article The Effects of Bisphenol a on the Distribution and Heterogeneity of Mast Cells in Rat Digestive Tract(2022) Yoruk, Mecıt; Yılmaz, Halil CumhurBisphenol A (BPA) is a chemical component used in plastic products around the world. This study aims to examine the effects of these chemical compounds to which humans are frequently exposed in everyday life, on the heterogeneity and distribution of mast cells in the gastrointestinal system. For the study, 24 male Wistar albino rats were divided into 4 groups (control, sham, 25 mg/kg, and 50 mg/kg BPA treated). BPA was dissolved in corn oil and administration was done by oral gavage for thirty days. Gastrointestinal tissue samples taken from animals anesthetized with inhalation anesthesia were fixed using BLA (Basic Lead Acetate) and Carnoy fixation. Then, following routine tissue follow-up, they were blocked with Paraplast. Sections (6 µm) taken from the blocks were stained using Toluidine blue (TB) and Alcian blue-safranine O 8GX (AB-SO) combined dyes. Counting and statistical analysis of the mast cells in the TB-stained sections were performed. According to the results of the analysis, a higher number of mast cells was observed in the BLA fixation solution, while the increase in the number of mast cells was statistically significant in the groups treated with BPA (p<0.05). In the combined AB-SO 8GX staining results, AB (+), S (+), and Mix (+) mastocytes were found in almost all sections of the digestive tract. As a result of this staining process, again, no difference was found in the semi-quantitative evaluations performed including the groups treated with BPA. Although BPA does not affect the heterogeneity of mast cells, it does affect their distribution. Therefore, it is assumed that further studies will need to be carried out.Article Erkek Bıldırcın Rasyonlarına Belirli Oranlarda Katılan Sinir Otunun (Plantago Lanceolata) Sindirim Sistemi Organlarındaki Mast Hücrelerinin Dağılımı Üzerine Etkisi(2016) Uslu, Barış Atalay; Temur, Cüneyt; Yoruk, MecıtBu araştırma, erkek bıldırcın rasyon gruplarına (n=6, grup başına) %0, 1, 3, 5 oranlarında katılan Sinir Otu'nun (Plantago Lanceolata) bazı sindirim sistemi organlarında mast hücrelerinin sayısına etkilerini belirlemek amacıyla yapıldı. Bıldırcınlarda (n=24, toplam) önmide, duodenum, jejenum ve ileumundan alınan parçalar bazik kurşun asetat solüsyonunda 24 saat tespit edildikten sonra histolojik işlemlerden geçirilerek paraplastta bloklandı. Dokulardan alınan 6 µm kalınlığındaki kesitler %0.5'lik toludin blue (pH 0.5) ile boyandılar. Yapılan incelemelerde lamina propriya, submukoza, tunika muskularis + tunika seroza katmanları arasında en fazla mast hücresinin submukoza katmanında bulunduğu belirlendi. Bununla birlikte, sindirim sistemi organları arasında en fazla mast hücresi içeren organın önmideler olduğu tespit edildi. Rasyona katılan sinir otunun erkekbıldırcınlarda mast hücre sayısını arttırdığı belirlendiArticle Hindi Lenfoid Organlarında (Timus, ve Bursa Fabricius) Yaşa Bağlı Olarak Mast Hücrelarinin Dağılımı(2006) Yoruk, Mecıt; Karaca, Turan; Uslu, Barış AtalayBu çalısma, hindilerde bazı lenfoid organlarda yasa baglı olarak mast hücrelerinin dagılımının belirlenmesi amacıyla yapıldı. Arastırmada, yörede aynı kosullarda yetistirilen 15, 30 ve 120 günlük yaslarında ve her yas grubunda 6 adet olmak üzere toplam 18 Bronz hindi kullanıldı. Hindiler dekapite edilerek timus, dalak ve bursa Fabricius’dan doku örnekleri alındı. Alınan örnekleri Mota’nın bazik kursun asetat (BLA) tespit solüsyonunda tespit edildi. Mast hücrelerin demonstrasyonu için toluidine blue ve Alcian blue/safranin O boyama metotları kullanıldı. Timusda tüm yas gruplarında medullada korteksten daha fazla mast hücresi oldugu belirlendi. Timus ve bursa Fabricius’da 15. günde en yüksek seviyede olan mast hücre sayısı, 30 ve 120. günlerde anlamlı olarak düsüs gösterdi (P<0.05). Dalakta ise 30. günde 15. güne göre artma olmakla beraber 120. günde tekrar azaldıgı tespit edildi. Alcian blue/Safranin boyamasında safranin pozitif mast hücresine çalısılan yas gruplarında ve organlarda rastlanamadı. Sonuç olarak, yasa baglı olarak hindi lenfoid organlarında mast hücre dagılımının degistigi gözlendi. Anahtar Sözcükler: Mast hücresi, lenfoid organ, hindi, yasArticle Hindilerde Sindirim Sisteminde Mast Hücrelerinin Dağılımı ve Heterojenitesi Üzerine Morfolojik ve Histometrik Araştırmalar(2008) Uslu, Barış Atalay; Yoruk, MecıtBu çalışma hindilerde sindirim sisteminde bulunan mast hücrelerinin dağılımlarını ve heterojenitelerini ortaya koymak amacıyla yapıldı. Çalışmada, Van’da bulunun özel bir işletmeden temin edilen 9 adet erişkin ve sağlıklı hindi kullanıldı. Sindirim sisteminde bulunan dil, özofagus, kursak, ön mide, taşlık, ince ve kalın barsakların tüm bölümleri, karaciğer, pankreas gibi organlardan uygun büyüklükte parçalar alındı. BLA (Basic lead acetate), Carnoy ve IFAA (İzotonik Formaldehit Asetik Asit) ile tespit edildikten sonra rutin doku takibi yapılarak paraplast ile bloklandı. 6-7 µm kalınlığında alınan kesitler Toluidine blue ve Alcian blue – safranin O kombine boyalarında boyandılar. Toluidine blue ile boyanan kesitlerde lamina propriya, submukoza, tunika muskularis+tunika serozada 40’lık objektifte 1mm2’lik alandaki mast hücre sayıları belirlendi. Buna göre en fazla özofagus ve ön midede, en azda taşlık ve kolonda mast hücresi saptandı. Elde edilen bulgulara göre kullanılan tespitlerden BLA tespit solusyonu diğer ikisinden daha iyi sonuç verdi. Alcian blue –safranin O kombine boyaması ile MMC’ler Alcian blue ile pozitif reaksiyon vererek maviye, CTMC’ler ise safranin O ile (+) reaksiyon vererek kırmızıya boyandı ve heterojenite belirlendi. MMC’lere incelenen tüm organlarda rastlanırken, CTMC’lere dil, özofagus, kursak, ön mide, taşlık, duodenum ve sekumda rastlandı.Article İstanbul'da Satışa Sunulan Hazır Kıymaların Histolojik, Mikrobiyolojik ve Serolojik Kalitesi(2004) Sevinç, İrfan; Yıldız, Ahmet; Yoruk, Mecıt; Başkaya, Ruhtan; Çakmak, Ömer; Karaca, TuranBu çalışma, İstanbul’da tüketime sunulan hazır kıymaların histolojik, mikrobiyolojik ve serolojik kalitesinin saptanması amacıyla planlandı. Bu amaçla İstanbul’daki kasaplardan, marketlerden ve şarküterilerden toplam 27 hazır kıyma örneği toplandı. Histolojik kesitlerden hazırlanan preparatlarda örneklerinin 3’ünde (%11.1) kıkırdak dokuya ve 3’ünde (%11.1) sindirim kanalına ait organ; 12’sinde (%44.4) çok fazla, 7’sinde (%25.9) fazla, 5’inde (%18.5) normal, 3’ünde (%11.1) az miktarda iskelet kası dokusu; 11’inde (%40.7) çok fazla, 10’unda (%37) fazla, 5’inde (%18.5) normal ve 1’inde (%3.7) az miktarda yağ dokusu saptandı. Mikrobiyolojik analizler sonucunda toplam aerobik mezofilik genel canlı, koliform, Escherichia coli, Koagulaz pozitif Staphylococcus aureus, Bacillus cereus, maya ve küf sayısı sırasıyla 2.7x106, 4.1x104, 7.2x103, 3.2x103, 9.5x103, 1.4x105 ve 5.7x104 kob/g olarak tespit edildi. Numunelerin 20’sinde (%74) sülfit indirgeyen anaerob bakteri ve 3’ünde (%11.1) salmonella pozitif bulundu. İncelenen örneklerde at ve domuz etine rastlanmadı. Sonuçta, histolojik ve mikrobiyolojik olarak incelenen kıymaların istenen kalitede olmadığı, serolojik olarak ise uygun oldugu kanısına varıldı.Article İstanbul'da Tüketime Sunulan Köftelerin Histolojik, Mikrobiyolojik ve Serolojik Kalitesi(2004) Başkaya, Ruhtan; Yoruk, Mecıt; Karaca, Turan; Yıldız, Ahmet; Çakmak, ÖmerBu çalışma, İstanbul’da tüketime sunulan hazır köftelerin histolojik, mikrobiyolojik ve serolojik kalitesinin saptanması amacıyla planlandı. Bu amaçla İstanbul Anadolu yakasındaki Fast-Food ve süpermarketlerden 75 hazır köfte örneği toplandı. Histolojik kesitlerden hazırlanan preparatlarda örneklerin 4 (%5.4)’ ünde az ve 2 (%2.7)’ sinde çok az miktarda yenmeyen dokuya rastlandı. Mikrobiyolojik analizler sonucunda toplam aerobik mezofilik genel canlı, koliform, Escherichia coli, Koagulaz pozitif Staphylococcus aureus, maya ve küf sayısı sırasıyla 5.6x105, 5.2x103, 4.3x101, 3.2x103, 2.6x104 ve 9.6x104 kob/g olarak tespit edildi. Numunelerin 9 (%12)’ unda sülfit indirgeyen anaerob bakteri ve 4 (%5.4)’ ünde salmonella pozitif bulundu. İncelenen örneklerde at ve domuz etine rastlanmadı. Sonuç olarak, İstanbul’un Anadolu yakasında tüketime sunulan köftelerin histolojik ve mikrobiyolojik olarak istenen kalitede olmadığı, serolojik olarak ise uygun oldugu saptandı.Article Köpeklerde Soğanın (Allium Cepa) Bazı Hematolojik ve Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi(1998) Baydas, Burhanettin; Yoruk, Mecıt; Ceylan, Ebubekir; T.ağaoğlu, Zahid; Ertekin, AliBu çalışmada, köpeklerde soğanın bazı hematolojik ve biyokimyasal parametreler ile Heinz cisimciklerinin oluşumu üzerine etkisi irdelendi. Araştırmada 8-19 kg canlı ağırlıkta, 1-3 yaşında, sağlıklı 12 adet köpek kullanıldı. Hayvanlar deneme ve kontrol grubu olmak üzere iki eşit gruba ayrıldı. Deneme grubu köpeklere, 24 saatlik bir açlık periyodundan sonra kıyılmış soğanın (300 g/kg) suda 15 dk kaynatılmış-soğutulmuş ekstraktından 500 mi verildi. Uygulamanın 2,4,8,12 ve 24. saatlerinde normal, heparinli ve EDTA 'lı tüplere kan alındı. Yapılan analizlerde deneme grubu Hb, PCV ve RBC miktarlarında kontrol grubuna göre bir düşüş saptanmasına karşın bu fark istatistiki olarak önemli bulunmadı (p>0.05). G-6-PD aktivitesinde kontrol grubuna göre en fazla düşüş 8. saatte saptandı. Bu değer istatistiki olarak p<0.00l düzeyinde anlamlı bulundu. Uygulamanın 8. saatinde Heinz cisimciklerinin şekillendiği saptandı. SA ve LSA düzeylerinde denemenin 2. saatinden itibaren bir yükselme olduğu, 8. saatte en yüksek düzeye ulaştığı ve 24. saatte ise kısmen düştüğü gözlendi. Bu değerler kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiki olarak önemli bulundu (p<0.001). ALT ve ALP düzeylerinde ise herhangi bir değişiklik saptanmadı. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, soğandaki n-propil disülfitten kaynaklanan lipid peroksidasyonuna ve eritrositlerdeki deformasyona bağlı olarak SA ve LSA düzeylerinin arttığı, G-6-PD ile Heinz cisimcikleri arasında negatif bir korelasyonun var olduğu söylenebilir.Article Mast Hücre Heterojenitesi(2005) Yoruk, Mecıt; Karaca, TuranMast hücreleri organizmanın histamin ve heparin depo hücreleridir. Bağdokunun bu iri hücreleri granülleri içerisinde histamin ve heparin ile birlikte hayvan türlerine göre değişik oran ve miktarda serotonin, eozinofilik kemotaktik faktör, N - asetil – B – glukosaminidaz, B – glukoronidaz, triptaz, kimaz, prostaglandin D2, RMCP I ve RMCP II gibi maddeleri de taşımaktadırlar. Bu hücreler, rutin histolojik kesitlerin hematoksilen–eozin boyamasında görülemezler. Bu derlemede, mast hücrelerinin granül içeriği, boyanma özellikleri ve tespitlere karşı verdiği reaksiyonları gibi farklı kriterlerle ortaya çıkan heterojenitesinin açıklanması amaçlanmıştır.Article A Morphological and Histometrical Study on Distribution and Heterogeneity of Mast Cells of Chicken's and Quail's Digestive Tract(2004) Yoruk, Mecıt; Karaca, TuranBu çalışma, tavuk ve bıldırcın sindirim kanalındaki mast hücrelerinin dagılım ve heterojenitesini belirlemek amacıyla yapıldı. Çalısmada, 10’ar adet Leghorn ırkı tavuk ve Japon ırkı bıldırcın kullanıldı. Tavuk ve bıldırcınlar dekapite edilerek dil, kursak, özofagus, ön mide, mide, duodenum, jejunum, ileum, sekum ve kolondan doku örnekleri alındı. Alınan örnekler BLA (basic lead asetate – Mota), Carnoy ve IFAA (izotonic formaldehyde asetic acid) tespit solüsyonlarında tespit edilerek takip ve blokajı yapıldı. Hazırlanan histolojik kesitlere mast hücrelerinin dagılım ve heterojenitesini belirlemek amacıyla toluidine blue ve alcian blue - safranin boyamaları uygulandı. Mast hücrelerinin dagılımı ve heterojenitesinin sindirim kanalı organlarında farklılıklar gösterdigi ve bu organlar içerisinde her iki hayvan türünde de dil, kursak, özofagus ve ön midenin sayısal olarak en fazla, müsküler midenin ise en az olan organ oldugu belirlendi. Kullanılan tespit sıvılarından BLA ve Carnoy’un IFAA’ya göre mast hücrelerinin metakromatik özelliklerinin belirlenmesi ve sayısal dagılımın ortaya konmasında daha iyi sonuç verdigi kanısına varıldı. Alcian blue-safranin boyamasında, her iki hayvan türünde de, mukozal mast hücreleri alcian blue (+) reaksiyon verirken, safranin ile özofagus, ön mide, mide, kolon ve dilde pozitif reaksiyonlar gözlendi. Ayrıca bu organlarda seyrek olarak hem safranin (+) hem de alcian blue (+) hücreler de saptandı.Article Preimplantasyon Sürecindeki Keçilerin Dişi Genital Kanal Organlarında Plazma Hücresi ve Alfa Naftil Asetat Esteraz Pozitif Lenfositlerin Dağılımı(2009) Yoruk, Mecıt; Uslu, Barış Atalay; Karaca, Turan; Cetin, Yunus; Uslu, Barış AtalayBu çalışmada, keçilerde preimplantasyonun 6. gününde (Deneme grubu) ve anöstrusde (Kontrol grubu) dişi genital kanal organlarında plazma hücreleri ile alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) (+) lenfositlerin dağılımının belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada 2-4 yaşlarında, 12 adet renkli tiftik keçisi kullanıldı ve 2 eşit gruba ayrıldı. Keçilerden alınan doku örneklerinden bir kısmından kriyostat kesitler hazırlanarak ANAE (+) lenfositleri belirlemek için ANAE enzim demostrasyonu yapıldı. Doku örneklerinin diğer yarısı formol-alkol ile tespit edilerek plazma hücrelerinin belirlenmesi için rutin parafin kesitler hazırlandı. Kontrol grubuna göre preimplantasyon (deneme) grubunda hem ANAE (+) lenfositlerin hem de plazma hücrelerinin sayısının azaldığı belirlendi. Bununla birlikte, plazma hücrelerinin sayısının deneme grubunda korpus uteri, kornu uteri ve tuba uterinada, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede azaldığı belirlendi (p<0.05). ANAE (+) lenfositlerin deneme grubunda en yoğun olarak kornu uteride, en az olarak da serviks uteri ve tuba uterinalarda tespit edildi. Sonuç olarak, preimplantasyon sürecinde keçi genital kanal organlarında, plazma hücreleri ile ANAE (+) lenfositlerin sayısal dağılımlarının fizyolojik değişimlere bağlı olarak değiştiği belirlendi.Article Protective Mechanisms in Digestive Tract(2015) Uslu, Barış Atalay; Yoruk, MecıtSindirim Kanalında Bulunan Koruyucu MekanizmalarSindirim kanalı ağızla başlayıp anüsle biten bir kanaldan oluşmuştur. Sindirim sistemi dış ortamla direkt bağlantılıdır. Bu sebeple ömür boyu çeşitli antijenler, virüsler, bakteriler, mantarlar, parazitler ve bir çok patojen ile çok sık olarak karşılaşır. Bu etkenlerden sindirim kanalının korunması immunolojik (özel koruma mekanizmaları) ve non-immunolojik (özel olmayan koruma mekanizmalar) koruma mekanizmaları tarafından oluşan bariyer tarafından sağlanmaktadır. Bu derlemenin amacı, hastalık etkenlerine oldukça yakın olan sindirim kanalındaki koruma mekanizmalarının önemine dikkat çekmektir.Article Ruminant Plasentalarının Yapı ve Fonksiyonu(2010) Karaca, Turan; Yoruk, MecıtRuminantlar, epiteliokoryal ve kotiledonlu plasentaya sahiptirler. Ruminant plasentalarınınkarakteristik bir özelliği, trophoblastların farklı hücre popülasyonları taşımasıdır. Ruminantplasentaları, gebelikle ilişkili farklı glikoproteinler (PAGs), plasental laktojenler, büyüme faktörleri veKunitz domain proteinleri (TKDP) salgılar. Bu derlemede, ruminant plasentalarının yapısı, özelliklerive fonksiyonları hakkında değerlendirmeler sunulmuştur.Other Article Yerli Eşeklerin Üçüncü Göz Kapağı (Palpebra Tertia) Üzerinde Histolojik Araştırmalar(1997) Koç, Ahmet; Nur, İ. Hakkı; Yoruk, MecıtÇalışmada, 4 adet sağlıklı erişkin yerli merkebin palpebra tersiyaları ışık mikroskopik olarak incelendi. Genel olarak lamina epiteliyalisin çok katlı kübik veya pirizmatik nonkeratinize epitelden meydana geldiği ve epitel hücreleri arasında korneal yüzde daha az olmak üzere PAS pozitif kadeh hücreleri gözlendi. Palpebral yüzde, lamina epıteliyalisin yer yer kript benzeri çöküntülerine rastlandı. Subepiteliyal bağdokunun, çoğunlukla kollagen iplikleri seyrek olarak da elastik iplikleri içerdiği gözlendi. Palpebra tersiyanın ortasında yer alan \"T\" şeklindeki kıkırdağın hiyalin türde olduğu belirlendi. Gl.niktitans seröz karakterde ve PAS pozitifti. Medial göz açısındaki bağdokunun derinlerinde düz kas demetleri görüldü.