Browsing by Author "Çimrin, K. Mesut"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Other Adi Fiğ (Vicia Sativa L.) + Arpa (Hordeum Vulgare L.) Karışımında Azot ve Fosforlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Etkileri(2002) Karaca, Siyami; Çimrin, K. MesutBu araştırma, adi fiğ + arpa (Vicia sativa L. + Hordeum vulgare L.) (3Fiğ+1Arpa) karışımında azot ve fosforlu gübrelemenin verim ve kaliteye etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, 1999 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi deneme alanında yürütülmüştür. Deneme, tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak kurulmuş olup, ekim 29 Nisan 1999 tarihinde yapılmıştır. Denemede, adi fiğ D-120 hattı ve Tokak 157 arpa çeşidi kullanılmıştır. Azotun iki farklı dozu (O, 6 kg N/da) % 21 azot içeren amonyum sülfat formunda, fosforun dört farklı dozu da (0, 4, 8,12 kg $P_2O_5$/da) % 42-44 $P_2O_5$ içeren TSP (triplesüperfosfat) formunda uygulanmıştır.Araştırmada; bitki boyu (cm), yeşil ot verimi (kg/da), kuru ot verimi (kg/da), yeşil ot ve kuru ot verimine göre botanik kompozisyon (%), azot içeriği (%), ham protein oranı (%), fosfor içeriği (%), potasyum, içeriği (%), kalsiyum içeriği (%), magnezyum içeriği (%) belirlenmiştir. Azotlu gübreleme ile bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi, azot içeriği, ham protein oranı ve potasyum içeriği artmıştır. Fosforlu gübreleme ile karışımın fosfor içeriği artmıştır. En yüksek yeşil ot ve kuru ot verimi dekara 6 kg N ve 12 kg $P_2O_5$ dozlarında sırasıyla 668 kg/da ile 291 kg/da olmuştur.Other Aynı Koşullarda Yetiştirilen Üç Farklı Elma Çeşidinde Beslenme Durumlarının Değerlendirilmesi(2000) Çimrin, K. Mesut; Bozkurt, Mehmet Alı; Karaca, SiyamiBu araştırmada Van tarım Meslek Lisesi elma bahçesindeki üç farklı elma çeşidinde beslenme durumunu incelemek amacıyla yürütülmüştür. Starking Delicious, Golden Delicious ve Amasya elma çeşitlerinden toplam 40 ağaç denemeye alınarak, yapraklarında besin elementi analizleri yapılmıştır. Deneme alanı topraklarında fiziksel ve kimyasal analizler yapılarak, toprak ve bitkinin besin elementi yeterlik düzeyleri ve verimlilik durumları belirlenmiştir. Toprak analiz sonuçlarına göre, deneme alanı toprağı tınlı bünyede, hafif alkalin reaksiyonlu, orta düzeyde kireçli ve değişebilir K, Ca ve Mg miktarlarının fazla olduğu belirlenmiştir. Deneme alanı toprağında, organik madde ile yarayışlı fosfor ve çinko miktarları düşük, yarayışlı Fe, Mn ve Cu miktarları yeterli düzeyde bulunmuştur. Yaprak analiz sonuçlarına göre, bitkide azot ve çinko miktarları yetersiz, P, K, Fe, Mn ve Cu miktarları yeterli, Ca ve Mg miktarlarının fazla düzeyde olduğu belirlenmiştir. Yaprak besin elementi içerikleriyle verim arasında korelasyon analizleri yapılarak, azot içeriği ile verim arasında pozitif önemli ilişkinin olduğu saptanmıştır.Other Azot ve Fosforun Biberin (Capsicum Annuum L.) Meyve ve Yaprak Besin Elementi İçeriğine Etkisi(2000) Çimrin, K. Mesut; Bozkurt, Mehmet Alı; Akıncı, Irfan ErsınBu araştırma, azotlu ve fosforlu gübrelemenin biber bitkisinin, hasat başı ve sonunda meyve ve yaprak besin elementlerine etkilerini belirlemek amacı ile yürütülmüştür. Çalışmada, azotlu gübre amonyum sülfat formunda ve 0, 8, 16, 24 kg N/da dozlarında, fosforlu gübre triple süper fosfat formunda ve 0, 12, 24 kg P2O5 /da dozlarında uygulanmıştır. Azotlu gübreleme, biber meyvesi örneklerinin N, Ca, Fe ve Mn içeriklerini, hasat başında alınan yaprak örneklerinin N, K ve Zn içeriklerini, hasat sonunda alınan yaprak örneklerinin N, P, Zn ve Cu içeriklerini önemli olarak etkilemiştir. Fosforlu gübreleme, biber meyvesinin P içeriğini, hasat başında alınan yaprak örneklerinin P ve Mg içeriklerini, hasat sonunda alınan yaprak örneklerinin N ve P içeriklerini önemli olarak etkilemiştir. Azotlu gübreleme ile hasat başında bitkilerin azot beslenmesinin yeterli düzeyde olduğu, fakat hasat sonunda bitkilerin azot beslenmesinin yetersiz olduğu bulunmuştur.Other Azotlu Gübrelemenin Bazı Tritikale Genotiplerinde Azot Kullanım Özelliklerine Etkisi(2001) Sekeroglu, Nazım; Çimrin, K. Mesut; Bozkurt, Mehmet AlıBu araştırma Van koşullarında artan azotlu gübre düzeylerinin (0, 4, 8, 12 ve 16 kg N/da) dört tritikale genotipinde (X Triticosecale Wittmack) azot içeriğine, azot alımına, azot kullanım etkinliğine ve azot hasat indeksine etkilerini belirleyebilmek için yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre, azotlu gübreleme ile sap ve tanede azot içeriği ile alımı önemli düzeyde artarken, azot kullanım etkinliği ve azot hasat indeksi azotlu gübreleme ile azalmıştır. Azot içeriği ve alımı 12 kg N/da düzeyinde en yüksek değere ulaşmıştır. Azotlu gübreleme ile azot kullanım etkinliği 46.4' ten, 37. 0' a, azot hasat indeksi 76.0' dan 68.4' e gerilemiştir. Tane azot içeriği hariç, incelenen diğer özelliklere tritikale genotiplerinin etkisi önemli bulunmamıştır. En düşük tane azot içeriği 9 nolu tritikale genotipinde belirlenmiştir. Azot kullanım etkinliği ile tane verimi arasında, kontrol ve orta düzeyde azot uygulamalarında (4 ve 8 kg N/da) çok önemli ilişkiler belirlenmiş ancak, bu ilişkinin derecesi yüksek azot dozlarında (12 ve 16 kg N/da) azalmıştır. Azotlu gübrenin artan dozlarında azot kullanım etkinliğinin düştüğü ve azot kullanım etkinliği ile tane verimi arasındaki ilişkinin zayıfladığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar, tritikalede azot kullanım özelliklerinin azotlu gübreleme ile önemli düzeyde değiştiğini göstermektedir.Other Çeşitli Meyve Ağaçlarında Beslenme Durumlarının Belirlenmesi(2001) Çimrin, K. Mesut; Yarılgaç, Tarık; Bozkurt, Mehmet AlıBu araştırma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi meyve bahçesindeki elma, armut, kayısı, şeftali ve erik ağaçlarının beslenme durumlarını ve bitki besin elementi içeriği ile verim arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla, her meyve türünden 10 ağaç olmak üzere toplam 50 ağaçtan yaprak örneği alınarak besin elementi analizleri yapılmıştır. Meyve bahçesindeki her meyve türü için ayrı ayrı toprak örneği alınmış ve fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Elde edilen toprak ve bitki analiz sonuçlan sınır değerlerle karşılaştırılarak, toprak ve bitkinin besin elementi yeterlik düzeyleri ve verimlilik durumları ortaya konulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, tüm meyve bahçesi topraklarının, tınlı bünyede, hafif alkalin reaksiyonlu, organik madde ve yarayışlı fosfor bakımından yetersiz, kireç içerikleri bakımından ise, armut ve kayısı bahçesi topraklarının az, elma, şeftali ve erik bahçesi topraklarının orta düzeyde kireçli oldukları belirlenmiştir. Deneme alanı topraklarında K ve Ca miktarları fazla, Mg, Fe, Mn ve Cu miktarları yeterli, Zn miktarının kritik düzey civarında olduğu saptanmıştır. Denemeye alınan tüm meyve ağaçlarında N içerikleri yeterli düzeyin altında, P, Fe, Mn ve Cu içerikleri yeterli, K, Ca -ve Mg miktarları yeterli veya fazla bulunmuştur. Bitkide Zn içeriği sadece erik ağaçlarında yeterli, diğer meyve ağaçlarında yetersiz bulunmuştur.Master Thesis Effects of Sewage Sludge and Humic Acid Treatments on Yield, Nutrient and Heavy Metal Contents of Corn(2010) Demir, Erol; Çimrin, K. MesutBu araştırmanın amacı, artan dozlarda arıtma çamuru (0, % 10, % 20 ve % 30) ve humik asit (0, 1000 ppm, 1500 ppm ve 2000 ppm HA) uygulamalarının kireçli bir toprakta yetiştirilen mısır bitkisinin gelişimine, besin elementi ve ağır metal kapsamları ve uygulamaların hasattan sonra bazı toprak özelliklerine etkilerini belirlemektir.Artan dozlarda uygulanan arıtma çamuru, hasattan sonra deneme toprağının pH ve kireç içeriğinde azalmalara neden olurken, toprağın tuz, organik madde P, Ca, Mg, Fe, Mn, Zn, Cu, Cd, Ni, Pb ve Co içeriklerinde önemli artışlara neden olmuştur. Arıtma çamuru dozları mısır bitkisinin kök ve kök üstü aksamlarının yaş ve kuru ağırlıklarını ile bitki boyunu önemli olarak artırmıştır. Artan arıtma çamuru ile mısır bitkisi kök P, K ve Zn, mısır kök üstü kısımlarında ise P, K, Ca, Mg, Fe, Mn, Zn, Cu, Cd, Ni, Pb ve Co içeriklerinde önemli artışlar saptanırken, kök Fe, Mn, Cd, Ni, Pb ve Co içeriklerinde önemli azalmalar saptanmıştır. Artan dozlardaki humik asit uygulamaları toprağın organik madde ve alınabilir P, Ca ve Mg içerikleri üzerinde önemli etkide bulunurken, diğer toprak özelliklerine önemli bir etkisi saptanmamıştır. Mısır bitkisinin kök ve kök üstü kısımlarının yaş ve kuru ağırlıkları ile bitki boyu humik asitin 1000 ppm'lik dozuna kadar artmış bu dozdan sonra önemli olarak azalmışlardır. Humik asit uygulamaları ile mısır bitkisi kök mikro element içeriklerinde azalmalara neden olmasına rağmen bu azalmalar istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Sonuç olarak, çalışma koşullarında mısır bitkisi için arıtma çamurunun %20'lik, humik asitin 1000 ppm'lik dozlarının uygun olduğu kanısına varılmıştır.Other Elma Ağaçlarına Yapraktan ve Topraktan Demir Uygulamalarının Yaprak Mineral İçeriği ve Bitki Gelişimine Etkisi(2000) Bozkurt, Mehmet Alı; Çimrin, K. Mesut; Gülser, FüsunBu araştırmanın amacı; elma ağaçlarına toprak (0, 6, 12 ve 18 g Fe/Ağaç), ve yapraktan (0, 1, 2 ve 3 g Fe/Ağaç) olmak üzere iki farklı şekil ve dörder dozda kileyt formunda artan demir uygulamalarının elma bitkisinin bir kısım meyva özellikleri ile yaprak mineral besin maddeleri kapsamına etkilerini incelemektir. Artan miktarlarda toprak ve yapraktan uygulanan demir, elma meyvesinin çap, boy ve ağırlığına istatistiki olarak önemli bir etkisi belirlenemezken, bitki sürgün uzunluğunu istatistiki anlamda önemli ölçüde artırmıştır. Artan demir dozları elma bitkisi yaprağının toplam demir ve suda çözünebilir kapsamını istatistiki olarak önemli ölçüde artırmıştır. Ancak bu artış topraktan uygulamalara göre yapraktan uygulamalarda daha yüksek olmuştur. Elma yaprağının toplam demir kapsamı ile suda çözünebilir demir kapsamı arasında pozitif (P<0.001), suda çözünebilir demir ile toplam çinko arasında negatif önemli (P<0.05) ilişkiler bulunmuştur.Other Fiğ+arpa Karışımlarında Gübrelemenin Otun Verim ve Kimyasal Kompozisyonuna Etkisi(2001) Bozkurt, Mehmet Alı; Çimrin, K. Mesut; Karaca, SiyamiBu araştırma, Van koşullarında değişik dozlarda azot (0 ve 6 kg N / da) ve fosforlu (0, 4, 8, 12 kg P2O5 / da) gübrelemenin fiğ+arpa (Vicia villosa spp. dasycarpa+ Hordeum vulgare L.) karışımında, kuru ot verimi ve kimyasal kompozisyona etkilerini belirlemek amacı ile yürütülmüştür. Azotlu gübreleme, karışımın yaş ve kuru ot verimi ile bitki boyu, otun N ve P içeriklerini önemli olarak artırırken, botanik kompozisyondaki fiğ oranını azaltmıştır. Fosforlu gübreleme ise karışımın yaş ve kuru ot verimleri ile N ve P içeriklerini önemli olarak artırmışlardır. Kaliteli ve yüksek ot verimi için fiğ+arpa karışımına, bu koşullarda tesis gübrelemesi olarak dekara 6 kg N ve 8-12 kg fosforlu gübre verilmesi önerilebilir. Bitki analizleri sonucunda, karışımdaki otun P, K, Ca, Mg, Zn ve Mn içerikleri hayvan beslemesi açısından yeterli düzeyde bulunmuştur.Article Gübrelemenin Şeker Pancarının N, P, K İçeriği ve Alımına Etkisi(2001) Çimrin, K. MesutVan koşullarında şeker pancarına, 0, 9,18 kg N/da; 0, 7.5,15 kg $P_2O_5$ /da ve 0, 5,10 kg $K_2O$ /da gübre uygulamalarının şeker pancarı kuru madde miktarı, N, P, K içeriği ve alımlarına etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak; Azotlu gübrelemenin etkisiyle şeker pancarının kuru madde miktarı, şeker oranı ile fosfor içeriği azalırken, azot içeriği ve alımı artmıştır. Fosforlu gübrelemenin etkisi ile pancar fosfor içeriği ve alımı artarken, fosfor alîıriırida NXP interaksiyonu önemli bulunmuştur; Şeker pancarı potasyum içeriğine azot, fosfor ve potasyumlu gübrelemenin bağımsız etkileri gözlenememiş ancak NXK mteraksiyprt etkisi önemli olmuştur. Şeker pancarı dekardan artan azot dozları ile 23.16 ile 34.74 kg azot, artan fosfor dozlanyla 3.08 ile 3,94 kg fosfor ve potasyum uygulamaları ile 26.45 ile 28.82 kg potasyum kaldırıldığı belirlenmiştir.Article Hasbey Ovası (Van) Topraklarının Oluşumu: Van Gölü Havzası Toprakları için Bir Model(2003) Çimrin, K. Mesut; Kapur, Selim; Köse, Onur; Şenol, Muzaffer; Üner, Tijen; Akça, ErhanGüneyden Bitlis masifi (Permiyen, Paleozoyik metamorfîtleri, Üst Kretase kireçtaşları ve ofiyolitler), doğudan Üst Kretase ve Tersiyer birimleri, kuzeyden ve batıdan Tendürek, Süphan ve Nemrut volkan kütleleri ile sınırlanmış olan Van Gölü kapalı bir havza durumundadır. Van Gölü tamamen tektonik kökenli bir havza üzerinde yer almaktadır. Yaşının en çok 100 bin yıl olabileceği önceki çalışmalarda önerilen Van Gölü'nde, gerek tektonik ve/veya volkanik aktivitelere gerekse paleoiklimlerdeki değişimlere bağlı olarak son buzul dönemi ile günümüz arasında (kabaca son 20 bin yılda) göl su seviyesinin önemli mertebelerde değişimlere uğradığı bilinmektedir. Bu dönem içersinde, güncel seviyesine (1646 m) kıyasla-340 m ile +72 m Paleoiklimin kurak olduğu dönemlerde göldeki su seviyesi göreceli olarak düşmeye başlamış, günümüzdeki su düzeyinden yaklaşık 340 m daha aşağılara inmiştir. Buna karşın iklimin yağışlı olduğu dönemlerde, göl suyu seviyesi göreceli olarak yükselmeye başlamış, aşağı yukarı günümüzden 18000 yıl öncesinde şimdiki seviyeye nazaran 72 m kadar yükseklere erişmiştir. Bu zamandan sonra oluşan iklim salmımları sonucu su seviyesinde düşmeler olmuş ve Van Gölü havzasındaki göl sekileri meydana gelmiştir. Bu sekilerin oluşumu sırasında tektonizmamn aktif olduğu zamanlarda ve bölgelerde dağ ve dağ eteklerinden göle doğru alüvyon yelpazesi-moloz ve çamur akıntısı ve akarsular aracılığı ile yakın çevredeki jeolojik birimlerden kırıntılar taşınmıştır. Hatta kuzeydeki volkanik aktivitenin olduğu zamanlarda göle volkanik kırıntılar gelmiştir. Bu malzemeler ve kırıntılar göl tarafından işlenerek göl sekisi düzlüklerini ya da göl deltası düzlüklerini oluşturmuştur. Kırıntıların olmadığı kesimlerde göl suyu metamorfikler, ofiyolitler veya Neojen birimleri gibi ana kayalan işleyerek (aşındırarak) seki şeklinde düzeltmiştir (aşınma sekisi). Daha sonra su yüzüne çıkan sekiler üzerinde ayrışma ve toprak oluşumu başlamıştır. Van Gölü havzasında bulunan sekiler üzerindeki toprakların jenezinin saptanabilmesi için gölün güneybatı kesiminde yer alan Hasbey Ovası toprakları seçilmiştir. Farklı düzeylerdeki sekilerden oluşan Hasbey Ovası topraklarının çoğunluğu alüvyal kökenli ve karbonat içeriklidir. Göl sekilerindeki toprak oluşumları genellikle Hasbey Ovası topraklarına benzerlik göstermektedir. Bu nedenle Hasbey topraklarının oluşum özelliklerinin belirlenmesi Van Gölü havzasındaki sekiler üzerinde oluşan topraklar için bir model olacaktır.Other Hümik Asit ve Fosfor Uygulamalırının Mısır Bitkisinin (Zea Mays L.) Fe, Zn, Mn ve Cu İçeriği Üzerine Etkisi(2000) Çimrin, K. Mesut; Bozkurt, Mehmet Alı; Erdal, İbrahimBu çalışmada, toprağa değişik dozlarda uygulanan hümik asit ve fosforun kireçli bir toprakta yetiştirilen mısır bitkisinin (Zea mays L.) Fe, Zn, Mn ve Cu içeriğine etkisini incelemek ve bu etkiyi toprakta kalan yarayışlı besin maddesi konsantrasyonları ile karşılaştırmak amaçlanmıştır. Bu amaçla toprağa 3 dozda hümik asit (0, 250, 500 mg/kg) ve 4 dozda P (0, 20, 40, 80 mg/kg) uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, hümik asit uygulamalarının bitki kuru ağırlığı üzerine etkisi önemsiz olurken P uygulamaları ile bitki kuru ağırlığı artmıştır. Hümik asit uygulamaları ile Bitkinin Fe, Zn ve Mn konsantrasyonları ile topraktan sömürülen miktarları artmış, fakat Cu konsantrasyonu azalmıştır. Bitkinin Fe, Zn, Mn ve Cu konsantrasyonları üzerine P uygulamaları genelde olumlu etki göstermiş olup, bu olumlu etkinin P'nin düşük dozlarında daha fazla olduğu görülmüştür. Hümik asit uygulamaları ile toprakta kalan Fe, Zn, Mn ve Cu konsantrasyonları azalmış olup, bu azalmanın hümik asitin düşük dozunda genelde daha fazla olduğu görülmüştür. Fosfor uygulamaları ile topraktaki Fe konsantrasyonu artmış, Zn ve Cu miktarı azalmış, Mn konsantrasyonu ise uygulamadan etkilenmemiştir.Other Kentsel Arıtma Çamırunun Tarımda Fosfor Kaynağı Olarak Kullanılması(2000) Bozkurt, Mehmet Alı; Erdal, İbrahim; Çimrin, K. MesutTarımda bitki fosfor ihtiyacının karşılanmasında fosfor kaynağı olarak, TSP (Triple Süper Fosfat) fosforu ile arıtma çamuru kombinasyonlarının mısır bitkisinin gelişimi ve bazı bitki besin maddelerine etkisini belirlemek amacı ile kireçli bir toprakta saksı denemesi yürütülmüştür. Arıtma çamuru ve TSP fosforu kombinasyonlarının fosfor kaynağı olarak kullanılması tanığa göre mısır bitkisinin, bitki kuru ağırlığı, toprak üstü aksam ağırlığı, bitkinin fosfor, çinko ve demir içeriğini önemli düzeyde artırmıştır. Uygulamalar bitki kök kuru ağırlığı ve bitki mangan içeriğini önemli olarak etkilemez iken bitki bakır içeriğini önemli olarak azaltmışlardır. Arıtma çamuru ve TSP kombinasyonları ve 80 ppm arıtma çamuru uygulamaları tanığa göre mısır bitkisinin fosfor içeriğini önemli olarak artırmalarına karşılık, kombinasyonlar içerisindeki arıtma çamuru miktarı arttıkça bitkinin fosfor içeriği azalmış, ancak bu azalma fosforun tümünün 80 ppm arıtma çamuru ile verildiği uygulamaya kadar kendi aralarında istatistik olarak önemsiz bulunmuştur. Antma çamuru bitkinin fosfor ihtiyacının bir kısmının karşılanmasında kullanılabilir.Other Kentsel Arıtma Çamurunun Kışlık Arpada Azot Kaynağı Olarak Kullanılması(2001) Çimrin, K. Mesut; Bozkurt, Mehmet Alı; Yılmaz, İbrahim HakkıBu araştırma, Van ekolojik koşullarında arpanın azot ihtiyacını inorganik azotlu gübre ve kentsel arıtma çamuru vererek karşılaştırmak amacıyla yürütülmüştür. Tokak kışlık arpa çeşidi kullanılan denemede, inorganik azotlu gübre, 0-3-6-9-12 kg N/da dozlarında, arıtma çamuru 0-400-800-1200-1600 kg/da düzeylerinde verilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, inorganik azotlu gübre ve arıtma çamuru uygulamaları bitkinin azot içeriğini ve alımını artırmıştır. Artış, arıtma çamuru uygulamalarında daha fazla olmuştur. Bu sonuç, bitkinin azot ihtiyacının, bir bölümünün arıtma çamuru uygulaması ile karşılanabileceğini göstermektedir. Artan arıtma çamuru dozları tane P, Fe, Mn ve Cu içeriklerini artırmasına karşılık, diğer ağır metal içeriklerini önemli düzeyde artırmamıştır. Artan arıtma çamuru uygulamaları ile toprakta toplam Zn ve Cu miktarları artmıştır. Ancak, toprakta ağır metal kapsamları toksik düzeyin oldukça altında bulunmuştur.Other Kireçli Bir Toprakta Yetiştirilen Mısır Bitkisi (Zea Mays L.) Gelişimi ve Fosfor Alımı Üzeine Hümik Asit ve Fosfor Uygulamasının Etkisi(2000) Karaca, Siyami; Çimrin, K. Mesut; Sağlam, Mustafa; Bozkurt, Mehmet Alı; Erdal, İbrahim-Other Mısır Bitkisinin Gelişimi ve Beslenmesi Üzerine Hümik Asit ve Npk Uygulamalarının Etkisi(2001) Bozkurt, Mehmet Alı; Çimrin, K. Mesut; Karaca, SiyamiBu çalışmada, toprağa azot, fosfor ve potasyumlu gübre kombinasyonları ile hümik asit uygulamalarının mısır bitkisinin gelişmesi ve mineral beslenmesine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla toprağa katı ve sıvı formda 1000 mg/kg hümik asit ile iki farklı gübre kombinasyonu NPK/2 (150 mg N /kg + 50 mg P /kg + 40 mg K /kg) ve NPK (300 mg N /kg +100 mg P /kg + 80 mg K /kg) uygulanmıştır. Gübre kombinasyonları ile birlikte hümik asit uygulamaları, mısır bitkisinin kuru ağırlığı ile bitkinin N, P, K, Fe, Zn ve Mn kapsamlarını çok önemli düzeyde artırırken, Ca ve Mg kapsamlarını azaltmışlardır. Gübre kombinasyonu uygulanmaksızın sadece hümik asit uygulamaları ise bitkinin K, Ca, ve Mg içeriklerini azaltırken, Fe içerİğini önemli olarak artırmışlardır. Gübre ve hümik asit uygulamaları bitkinin topraktan sömürdüğü N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn ve Mn miktarlarını tanığa göre önemli olarak artırmasına karşılık, sadece hümik asit uygulamaları bitkinin K, Ca ve Mg alımlarını istatistiksel olarak önemsiz olmasına karşın azaltmışlardır. Hümik asitin katı veya sıvı formda verilmesi arasındaki fark, gübresiz uygulamalar içerisinde sadece K içeriğinde önemli olarak bulunmuştur. Gübre dozları ile beraber ise sadece NPK/2 dozunda bitkinin N ve Mn içeriklerinde istatistiksel açıdan önemli farklar bulunmuştur.Article Van Yöresi Tarım Topraklarının Besin Elementi Durumları ve Bunları Bazı Toprak Özellikleri ile İlişkileri(2006) Canal, Sibel Boysan; Çimrin, K. MesutBu araştırma, Van İli çevresi tarım topraklarında bazı makro ve mikro besin element içeriklerini belirlemek ve bunların bazı toprak özellikleri ile ilişkilerini saptayarak, verimlilik durumlarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Bu amaçla, buğday tarımı yapılan alanlardan yöreyi temsil edecek şekilde 0-20 ve 20-40 cm olmak üzere iki farklı derinlikten 26 noktadan toplam 52 toprak örneği alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, toprakların % azot içerikleri 0.35-1.96 ile alınabilir fosfor, 3.3-20.0 ppm; değişebilir potasyum, 82-1314 ppm; alınabilir Cu, 0.32-4.60 ppm; Fe, 2.54-23.0 ppm; Mn, 1.80-14.70 ppm ve Zn, 0.13-1.26 ppm arasında bulunmuştur.Toprakların %11.5 i azotça fakir, %36.5’ i orta, % 46.0’si iyi, % 6’ sı zengin durumdadır. Toprakların %30.8’i fosfor içeriği çok az, %50.0’ı az, %19.2’ sinde orta düzeyde fosfor bulunmuştur. Heybeli köyü toprak örnekleri hariç tüm toprak örneklerinin değişebilir potasyum içerikleri bakımından yeter ve çok yüksek düzeyde oldukları saptanmıştır. Toprakların büyük bir çoğunluğunda fosfor ve alınabilir çinko açısından noksanlık gözlenirken, alınabilir bakır, demir ve mangan açısından herhangi bir noksanlık bulunmamaktadır. Toprakların toplam azot ile kum içerikleri, alınabilir fosfor ile pH ve kireç içerikleri, değişebilir potasyum ile kum içerikleri, alınabilir bakır ile kum içerikleri ve alınabilir demir ile kum ve pH değerleri arasında negatif önemli ilişkiler belirlenmiştir. Toprakların toplam azot ile kil, silt, KDK ve organik madde içerikleri, alınabilir fosfor ile organik madde içerikleri, değişebilir potasyum ile kil, silt, KDK ve organik madde içerikleri, alınabilir bakır ile kil, silt, KDK ve organik madde içerikleri, arasında pozitif önemli ilişkiler saptanmıştır.Article Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kampüs Alanı Toprak Profillerinde Fosfor Fraksiyonlarının Dağılımı(1997) Karaçal, İlhan; Çimrin, K. Mesut: Çalışma, Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampus alanı toprak profillerinde inorganik fosfor fraksiyonlarının miktar ve dağılımlarının belirlenmesi, fosfor fraksiyonlarının birbirleri ile ilişkilerinin ve inorganik fosfor fraksiyonlarının bitkiye yarayışlı toprak fosforuna olan katkılarının tesbit edilmesi amacı ile yapılmıştır. Kireçli ve alkalin reaksiyonlu bu toprakların toplam fosfor miktar-lan 426.1-736.9 ppm arasında, ortalama 554.3 ppm olarak saptanmıştır. Toplam fosforun ortalama % 71.35'ini oluşturan ve bu topraklarda hakim fosfor fraksiyonu olarak belirlenen kalsiyum fosfatlar 292.5-530.8 ppm arasında belirlenmiştir. Kalsiyum fosfatlardan sonra bu topraklarda miktar olarak ikinci sırayı alan hapsedilmiş fosfatlar 13.22-169.1 ppm arasında, daha sonra ise ilk ekstraksiyon sırasında karbonatlar tarafından tutulan fosfatlan (CB-P) 5.36-49.16 ppm arasında ve hapsedilmemiş alüminyum ve demir fosfatlar (Al-P+Fe-P) 1.41-11.25 ppm arasında, bu topraklarda en az miktarlarda bulunan fosfor fraksiyonları olarak bulunmuştur. Ayrıca bu topraklarda bitkiye yarayışlı fosforu, başta hapsedilmemiş alüminyum ve demir fosfatlar olmak üzere kalsiyum fosfatlar ve ilk ekstraksiyon sırasında karbonatlar tarafından tutulan fosfatlar temsil etmektedir.