1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Özmen, Ramazan"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 16 of 16
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Book Review
    Ahmed B. Yahyâ B. El-murtazâ'nın Tabakâtu'l-mu'tezile Adlı Eseri Üzerine Bir Değerlendirme
    (2023) Özmen, Ramazan
    İslam düşünce tarihindeki en renkli ve karizmatik fırkalardan birisi, şüphesiz İslâm’ın ilk rasyonalistleri olarak adlandırılabilecek olan Mu’tezile fırkasıdır. İslâm’da akılcı düşüncenin öncüleri olan Mu’tezile’nin tarihinin incelenmesi aynı zamanda genelde İslâm düşünce tarihinin özelde ise kelam tarihinin incelenmesi demek olacaktır. Biz bu çalışmada Ahmed b. Yahyâ b. el-Murtazâ'nın Tabakâtu'l-Mu'tezile adlı eserini inceleyerek Mu’tezile’nin bazı yönleri hususunda bilgiler aktarmış olacağız. Çalışmada deskriptif bir yöntem kullanılmıştır. Eser baştan sona taranmış ve dikkat çekici bilgiler çalışmaya yansıtılmıştır. Gerekli görülen bazı yerlerde eserde dile getirilen bazı fikirlere eleştiriler yöneltilmiştir. Çalışmamız İbnu’l-Murtazâ’nın Tabakâtu'l-Mu'tezile adlı eserinin tasvîrî bir yöntemle tanıtılmasından ibarettir. İlgili eser özellikle Mu’tezile’nin hadis ve rivâyetlere yaklaşımı açısından mercek altına alınmıştır. İslâm'da hadis ve sünnetin yeri etrafındaki tartışmaların tarihi çok gerilere gitmektedir. Bu tartışmalar gündeme geldiğinde ise ilk akla gelen itikâdî fırkalardan birisi Mu'tezile olmaktadır. Ancak hadis ve Mu'tezile yan yana zikredildiğinde, genelde ehl-i sünnet çevrelerinde zihinlerde oluşan ilk düşünce tamamen olumsuzdur. Bu kısa kitap kritiği çalışması çerçevesinde Mu’tezile’nin hadise karşı yaklaşımı ile ilgili önemli ip uçları tespit edilmiştir. En azından Tabakâtu'l-Mu'tezile çerçevesinde Mu’tezile’nin hadis inkarcısı bir fırka olarak tanımlamayacağı sonucuna ulaştığımızı söylememiz mümkündür. Eserden edindiğimiz intibaların en önemlilerinden birisi de şudur: Mu’tezile kendini ana İslâmî eğilimden ayrıştırmak yerine kendini İslam dininde merkezde konumlandırmaya önem vermektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Clothing Colors and the Approach of Prophet Muhammad
    (2023) Kaynak, Mesna; Özmen, Ramazan
    Allah'ın kâinatta yaratmış olduğu cisimlerin bir rengi vardır. O'nun 'Cemâl' isminin ifade edilen güzellik, renkler vasıtasıyla yeryüzüne yansımıştır. Nesneleri tanınma ve onların tanıtılma sürecinde belirleyici bir rol oynayan renkler, aynı zamanda tarih boyunca insanlar üzerinde etkili olmuş ve düşünce dünyalarını etkileyerek davranışlarını şekillendirmiştir. Renkler, dilin, dinin ve kültürün parçasıyken günümüzde daha farklı sembolik anlamlar da içermektedir. İnsanlık tarihi boyunca toplumlar ve kültürler renkleri farklı anlmalarda ilişkilendirmiş bu kullanım dinde de yer bulmuştur. Toplumda İslam dininin çağrıştırdığı renk, yeşil ve beyaz olarak kabul görmektedir. Zihinlerde yeşil ve beyaz renklerin iyi, siyah ve kırmızı renklerinin ise kötü olduğu algısı yer almaktadır. Giyim ve süslenme konusu, renklerin dinî ve kültürel bağlamlarda nasıl kullanıldığını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek alanlardır. Çalışmamızda yer alan giyim ve süslenme konusundaki rivayetlerde sarı ve kırmızı rengin yasaklandığı veya hoş görülmediğine dair ifadeler yer aldığı gibi Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından kullanıldığına dair örnekler de bulunmaktadır. Ayrıca beyaz renge teşvikle ilgili hadislerin bulunması ve yeşil rengin cennetle ilişkilendirilmesi bu iki rengin önemini daha da arttırmaktadır. Tüm bu bulgular, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) söz ve uygulamalarında yer alan renklerin tercih edilme sebebini, tercih edilen renklerin, insanlar tarafından nasıl anlaşıldığını düşünmeye sevk etmektedir. Hadislerde geçen renkler ile ilgili birçok örneğe ulaşmak mümkündür. Klasik hadis kaynaklarının 'Libas', 'Ziynet' bölümlerinde yer alan renklerin tercihi/tafzili veya tekrihi ile alakalı hadisler üzerinden incelemeye çalışacağız.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    The Concept of Nafs in Hadiths
    (2022) Demir, Hacer; Özmen, Ramazan
    Bu çalışma, Allah tarafından insanoğluna yaratılışı sırasında iyi ve kötüye yönelme eğilimi olarak verilen nefs kavramının, hadislerde hangi anlamlarda kullanıldığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmanın giriş bölümünde konunun önemiyle birlikte nefs kavramının kendisiyle ilişkili diğer kavramlara yer verilmiştir. Daha sonra ise kavramın Kur'ân-ı Kerîm, hadislerdeki kullanımının yanı sıra felsefe, kelâm ve tasavvuf gibi disiplinlerde hangi anlamlara geldiğinin üzerinde durulmuştur. Son olarak ise Hz. Peygamber'in, nefsin olumsuz özelliklerine bakış açısı ve bu özelliklerin nasıl terbiye edilerek ne şekilde olumlu hale dönüştürülebileceği ifade edilmeye çalışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    A Content Criticism on the Menâkib Sections of Sahîh-I Buhari and Sunen-I Tirmizi
    (2024) Bayat, Zeynep; Özmen, Ramazan
    Bu çalışmanın yapılış amacı Buhârî'nin Sahîh'inde ve Tirmizî'nin Sünen'inde yer vermiş oldukları 'Kitâbu'l-Menâkıb' bölümleri üzerine bir içerik incelemesi yapmaktır. Çalışma Sahîh-i Buhârî ve Sünen-i Tirmizî'nin menâkıb bölümlerini kapsamaktadır. Çalışmada veri analiz toplama yöntemi yöntemi izlenmiş olup literatürden gerekli alıntılar yapılmıştır. Menâkıb kavramının anlam sahası ve menâkıb rivâyetlerinin tarih ilmine olan katkısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Buhârî'nin bab başlıkları Hz. Peygamber'in ve kavimlerin menâkıbı adı altında ele alınmıştır. Tirmizî'nin bölüm başlıkları bu ikisine ek olarak şehirlerin ve sahabenin menâkıbı adı altında ele alınmıştır. Buhârî'nin 28 babta 148 hadis rivâyet ettiği, Tirmizî'nin 75 bölüm başlığında 351 hadis rivâyet ettiği tespit edilmiştir. Hz. Peygamber'in menâkıbında peygamberlerin sonuncusu olması, vefatı, künyesi, mührü, yaşı, vahiy alışı, peygamberlik alâmetleri gibi konuları içeren rivâyetler nakledilmiştir. Sahabenin, kavimlerin ve şehirlerin menâkıbında Hz. Peygamber'in övgüsüne dair rivâyetler nakledilmiştir. Hz. Peygamber'in Yemen, Kureyş, Evs, Hazrec, Cuheyne, Muzeyne, Eşlem, Eşca' ve Gıfâr kabileleri hakkında olumlu ifadeler kullandığı saptanmıştır. Mekke ve Medine şehirlerinin harem ve mübarek beldeler olmalarına dair rivâyetler nakledilmiştir. Buhârî ve Tirmizî'nin menâkıb kavramını mefhareyi (övünme, iftihar etme) kullandıkları belirlenmiştir. Buhârî ve Tirmizî'nin menâkıb bölümleri güzel ahlaki tutum ve davranışların tespit edilmesini sağlamıştır. Günahtan sakınma olan takvanın kişinin soyundan daha önemli olduğu vurgulanmıştır. Menâkıb rivâyetlerinin sonraki nesiller için hadisleri değerlendirmede yardımcı olacak materyaller oldukları saptanmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Eloquence in Al-Hadith Al-Nabawirepsesentative Analogy as an Example
    (2018) Özmen, Ramazan
    Analogy is considered one of the beautiful rhetorical methods that has an impact on the listener’s mind. It is the broadest and most spread kind of rhetoric types in the speech, and some of the beauties and aesthetics of speech are referred to it as it contains approximation of meanings and picture is in sensory image where the listener sees it pictured clearly to him. It has been said: the feasible is closer to the soul than rational, and the soul is more attached to what it sees and feels; therefore, analogy has a great impact on the listener’s soul and that is why we found it in a great deal in the speeches and poems. The Holy Quran contains analogy in much of its verses with the aim of bringing the meanings closer to listeners and to portray it to them in a tangible way accepted by the soul and adapted to it quickly. Analogy with all its types was found in Prophet Mohammed’s Hadiths, there is no classic speech without analogy, and analogy is a method of transferring meanings and ideas in a sensory image pictured in the listener’s eyes. Prophet’s Sunnah contains much of this delicate rhetoric type, and it is observed in education, advice and guidance sections. Thus I preferred to present this research of mine, titled “Eloquence in Prophet Mohammed’s Hadith”, and eloquence is a branch of analogy, and I found out that many of prophet’s Hadiths used this rhetorical method to explain, show and highlight the Hadith’s meanings through that rhetorical method. Thus, I wanted to demonstrate the characteristics and rhetorical characteristics of the Prophet's Hadiths to view myself and the reader the beauty of using analogy in Hadith through giving examples of Prophet’s Hadiths that I examine to show its rhetorical secrets.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Hz. Veysel Karani in Hadis Literature
    (2011) Cellek, Abdurrahman; Özmen, Ramazan
    Uveys el-Karanî, târih boyunca çağdaşlarına göre daha çok meşhur olmuştur. Bu durum günümüze kadar devam edip gelmiştir. Uveys el-Karanî'deki peygamber aşkı, anne sevgisi, zühdü ve takvâsı halk kitleleri tarafından sempatiyle karşılanmış ve târih boyunca kendisine örnek şahsiyet gözüyle bakılmıştır.Uveys el-Karanî, Yemen'e bağlı Karan Köyü'nde dünyaya gelmiştir. Karan, Murad kabilesinin bir koludur. Uveys el-Karanî'nin ailesi ile ilgili çok fazla bilgimiz yoktur. Fakir bir ailenin çocuğu olan Uveys el-Karanî, yaşamını deve çobanlığı yaparak sürdürmüştür.Uveys el-Karanî, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) zamanında yaşamasına rağmen kendisiyle görüşememiştir. Bundan dolayı kendisine ?sahâbi? denilememiş, ancak o dönemde Müslüman olduğu için kendisine ?muhadram? denilmiştir. Sahâbe ile görüşmesi ve Efendimiz'in (s.a.v.) kendisi hakkındaki ?Tâbiînin hayırlısıdır.? sözüne binâen kendisine ?tâbiîn? de denilmiştir.Uveys el-Karanî hakkında bir takım rivâyetler vardır. Bu rivâyetler, hadis kaynaklarında bulunduğu gibi tabakât, târih ve tasavvuf kaynaklarında da bulunmaktadır. Özellikle tabakât kaynaklarında Uveys el-Karanî'nin, zâhid, âbid ve güvenilir bir şahsiyet olduğu nerdeyse ittifakla belirtilmiştir. Dolayısıyla Uveys el-Karanî hakkında tereddüt etmeye ve şüpheye düşmeye yer olmadığı, kendisi ve hakkındaki rivâyetlerin şöhreti ile beraber târih boyunca Müslüman halk kitlelerinin teveccühü bunun birer delili olduğu vurgulanmıştır.Tasavvuf çevrelerince Uveys el-Karanî'nin, âbid ve zâhidliği sebebiyle tasavvufun öncüsü kabul edilmiş ve ?Uveysîlik? adında bir tarîkat kurulmuştur.Her ne kadar farklı zaman ve yerlerde vefât ettiği ile ilgili çeşitli bilgiler varsa da büyük ihtimalle Uveys el-Karanî, Sıffîn Savaşı'nda şehid olmuştur.Ülkemizde ve farklı ülkelerde, Uveys el-Karanî'nin türbelerinin olduğu söylenmektedir. Bu yerlerden biri de Siirt İli Baykan İlçesi Ziyaret Beldesi'dir. Siirt halkı, Uveys el-Karanî'nin Ziyaret Beldesi'nde medfun olduğuna inanmaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    İn the Context of the Parables of Prophets the Evuluati̇on of the Kitab Al Anbiya Chapter of As- Sahih Al Bukhari
    (2019) Tatar, Veli; Özmen, Ramazan
    Peygamber kıssaları hakkında tefsir, hadis ve tarih kaynaklarında birçok rivayet mevcuttur. Bu rivayetlerin bir kısmı sahih, bir kısmı zayıf bir kısmı da İsrailiyyât olup mevzû hadislerden oluşmaktadır. Bu çalışmada Sahîhu'l-Buhârî'nin Kitâbu'l-Enbiyâ bölümündeki peygamber kıssaları ile ilgili hadisler incelenmeye çalışılmıştır. Çalışma, giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Girişte araştırmanın konusu, önemi, amacı ve yöntemi hakkında bilgiler verilmiştir. Çalışmada geçmekte olan bazı kavramların tanımları yapılmıştır. Birinci bölümde peygamber kıssalarına genel bir bakış başlığı altında kıssa kelimesinin kökeni, Cahiliye, Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Sahabe dönemlerinde peygamber kıssalarına ne şekilde yer verildiğine ve bu konuda yapılan rivayetlere değinilmiştir. Ayrıca bu tarzda yazılmış olan literatür hakkında da bilgi verilmiştir. Hemen ardından peygamber kıssalarının hadis ilmi ile olan bağlantısı ele alınmıştır. Ardından Kutub-i Sitte kaynaklarından Müslim'in el-Câmiu's-Sahîh'i ile et-Tirmizî, Ebû Dâvûd ve İbn Mâce Sünen'lerinde peygamber kıssaları ile ilgili hadislerin rivayet tarzına ayrı birer başlık altında yer verilmiştir. İkinci bölümde Peygamber kıssaları bağlamında Sahîhu'l-Buhârî ve Kitâbu'l-Enbiyâ bölümü, başlığı altında Kitâbu'l-Enbiyâ bölümünün muhtevası, bab başlıkları, kaynakları ve içerisinde geçmekte olan rivayetler ele alınmıştır. Kitâbu'l-Enbiyâ bölümünde geçen her bir peygamberle ilgili rivayetler, kendi adı altında açılmış olan başlık altında değerlendirilmiştir. Kitâbu'l-Enbiyâ bölümünün sonunda, İsrailoğulları ile ilgili rivayetlere de değinilmiştir. Bu çalışma sonuç ve bibliyografya ile sona ermektedir. Anahtar Kelimeler : Kıssa, Hadis, Peygamber, Kutub-i Sitte, İsrailoğulları
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    The Life of Ebû Katâde and His Narratives
    (2018) Karadenız, Ümit; Özmen, Ramazan
    Hz. Peygamber'i (sav) en iyi anlayanlar hiç şüphesiz ki sahabedir. Ümmetin sahâbeyi bilmesi, Hz. Peygamber'i (sav) de anlamayı kolaylaştıracaktır. Bu çalışmanın amacı sahâbeden Ebû Katâde'nin hayatını ortaya çıkarmak, anlamak ve rivayet ettiği hadisleri tespit etmektir. Bu çalışmada ilk yazılı dinî eserlerden yararlandık. Ebû Katâde'nin yaşamını ve diğer sahâbiler gibi Hz. Peygamber'e (sav) olan bağlılığını gördük. Kendisi, daha çok savaşlarda gösterdiği kahramanlıklarla tanınmasına rağmen rivayet ettiği hadislerin çoğunun hayatın değişik alanlarıyla ilgili olduğuna şahit olduk. Böylece her sahâbinin örnek alınması gerektiğine olan inancımız daha da kuvvetlendi. Tezimiz kısaca üç bölümden oluşur. Birinci bölümde Ebû Katâde'nin hayatına yer verdik. Bu bağlamda Ebû Katâde'nin asıl adını, doğumunu, Müslüman olma sürecini, ailesini, katıldığı seferleri ve vefatını araştırdık. İkinci bölümde Ebû Katâde'nin rivayet ettiği hadisler ve bu hadislerin hangi kaynaklarda geçtiğini ele aldık. Üçüncü bölümde ise Ebû Katâde'nin rivayet ettiği hadisleri konu ve ravi bakımından değerlendirmesini yaptık. Sonuç bölümünde genel bir değerlendirme yaptık ve tespit ettiğimiz hususlara değindik. Anahtar Kelimeler: Ebû Katâde, Peygamber'in Süvarisi, rivayet, sahâbe, hadis.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Muhammad Al-ghazali's Approach To Hadith and Sunnah (specific To His Work Titled Prophetic Sunnah According To Fiqhists and Hadithists)
    (2020) Demirtaş, Ümit; Özmen, Ramazan
    Son dönemin önemli davetçi ve mütefekkirlerinden olan Muhammed el-Gazzâlî'nin Hadis ve Sünnet'e yaklaşımının ele alandığı bu çalışma bir giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş kısmı çalışmanın amacı, kapsamı, önemi, sınırlılığı, konu hakkında yapılan çalışmalar ve literatürün yanında, Gazzâlî'nin hayatı, hocaları ve eserlerinden oluşmaktadır. Birinci bölümde müellifin sünnet tanımı, sünnetin kaynağı, bağlayıcılığı, kitap nezdindeki konumu, Kitap ve Sünnet arasındaki nesh ilişkisi, haber anlayışı, hadislerin taksimi, sened ve metin tenkidi prensipleri, hadislerin doğru anlaşılmasında etkili olan faktörler, temel hadis kaynakları hakkındaki görüşleri, fiten, gayb ve kader konusunda rivâyet edilen hadislere yaklaşımı ile dini ve sosyal açıdan kadınlar hakkında bazı meselelere yaklaşımına değinilmiştir. Belirtilen konular ele alınırken varsa müellife yöneltilen eleştirilere ilgili yerlerde değinilmiştir. Ayrıca gerekli görülen yerlerde ulemanın konu hakkındaki görüşlerine de yer verilmiştir. İkinci bölümde ise, Gazzâlî'nin tenkit ettiği bazı rivâyetler konu edinilmiştir. Öncelikle Gazzâlî'ye Hadis ve Sünnet konusunda yöneltilen eleştirilere özetle yer verildikten sonra, konu merkezli ele alınan rivâyetlerindeğerlendirilmesine geçilmiştir. Bu bağlamda rivâyetler tefsir ile ilgili olanlar, fıkıh ile ilgili olanlar ve diğer konular olmak üzere üç başlık altında ele alınmıştır. Gazzâlî'nin tenkit ettiği rivâyetler hakkındaki değerlendirmelerine yer verildikten sonra söz konusu rivâyetler hakkında müellife yöneltilen eleştirilere yer verilmiştir. Bunun yanında söz konusu rivâyetler hakkında hem önceki ulemanın hem de rivâyetler hakkında çalışma yapmış çağdaş araştırmacıların görüşlerine de yer verilmiştir. Gazzâlî'nin rivâyetlere temelde metin eksenli yaklaşımından dolayı, senedden çok metin üzerinde durulmuştur. Sonuç kısmında ise Gazzâlî'nin Hadis ve Sünnet ile ilgili tespit edilen görüşleri ile kendisine yöneltilen eleştiriler objektif bir şekilde değerlendirilmeye tabi tutulmaya çalışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Mütevâtir Haberlere Yaklaşımları Açısından Se- Rahsî ile Gazzâlî Arasında Bir Mukâyese
    (2023) Özmen, Ramazan
    Hadis usûlcüleri kesin/yakînî bilgi içermesinden do- layı mütevâtir haberler meselesini derinlemesine ele al- mamışlardır. Buna karşılık fıkıh usûlcüleri mütevâtir ha- ber meselesini ilmî açıdan tüm detaylarıyla birlikte ele almışlardır. Hadis âlimlerinin bu meseleye yeterince yer vermemesi, mütevâtir konusunu hadis usûlü konusu ola- rak görmemelerinden dolayıdır. Ancak gayeleri deliller- den kural elde etmek olan fıkıh usûlcülerinin erken dö- nemden itibaren mütevâtir haberin epistemolojik değeri üzerinde ayrıntılı olarak durmuş olmaları, sonraki dönem hadis âlimlerinin de usûl eserlerinde bu konu üzerine eğil- melerini beraberinde getirmiştir. Bu anlamda mütavâtir hadisin bilgi ve amel değerine yönelik efradını cami ağ- yarını mâni olacak şekilde önemli tartışmalara yer veren âlimler arasında Hanefî usûlcü Serahsî (ö. 483/1090 [?]) ile Şâfiî usûlcü Gazzâlî (ö. 505/1111) de bulunmaktadır. Dönemin meşhur fıkıh usûlcüleri arasında yer alan bu âlimlerin kaleme aldığı eserler, sonraki dönem âlimleri- nin çalışmalarına önemli birer kaynak olmuştur. Nitekim Hanefi furû fıkhında en meşhur çalışmalardan biri olan el-Mebsûṭ adlı eser, Serahsî tarafından kaleme alınmıştır. Şafiî usûlcüsü Gazzâlî ise Eş‘arî kelâmcısı olmakla ve fıkıh usûlü sahasında önemli eserler telif etmiş olmakla çok sayıda âlimi görüşleri ile etkileyebilmiştir. Bu çalış- mada mütevâtir haberlere yönelik Hanefî ve Şafiî fıkıh usûlcülerinin yaklaşımları, mukayeseli olarak Serahsî ile Gazzâlî ekseninde ele alınacaktır. Bu iki âlimin seçilme nedeni, onların hem kendi mezhepleri içerisindeki ve hem de umûmî olarak diğer âlimler arasındaki şöhretle- rine binaendir. Bu alimlerin mütevâtir haberlere yakla- şımları arasında kısmen farklılık olsa da mezhebî sâik- lerin bu âlimlerin konuya ilişkin değerlendirmelerinde etkili olmadığı, bilakis haber anlayışlarının birbirlerine çok benzediği, meseleleri tartışırken aynı argümanlardan istifade ettikleri tespit edilmiştir. Buradan hareketle iki sünnî mezhebin önemli temsilcilerinin mütevâtir habere dair yaklaşımlarının büyük oranda aynı olduğu ve aynı kaynaklardan beslendiği söylenebilir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Peygamber Kıssalarının Aktarımında Sahîhu’l-buhârî’nin Özgünlüğü (Kitâbu’l-Enbiyâ Özelinde)
    (2023) Tatar, Veli; Özmen, Ramazan
    Temel hadis, tefsir ve tarih kaynaklarında Peygamber kıssaları ile ilgili çok sayıda rivâyet mevcuttur. Kur’an-ı Kerim’in yanı sıra peygamber kıssaları ile ilgili birtakım bilgiler Tevrat ve İncil’de de yer almaktadır. Peygamber kıssaları İslam gelmeden önce de Yahudi ve Hristiyanlarca bilinmekte idi. Hatta cahiliye dönemi Arapları da kıssalar hakkında kısmen bazı bilgilere sahip olmuşlardı. Peygamber kıssaları ile ilgili vahiy indiğinde ise müşrikler bundan son derece rahatsız olmuş ve bu kıssalar için “esâtîru’l-evvelîn” nitelemesinde bulunmuşlardı. Peygamber kıssaları ile ilgili Kur’an-ı Kerim’deki ayetler dışında gerek hadis kaynaklarındaki hadisler olsun gerekse de tarih kaynaklarında birçok rivayet bulunmaktadır. Bunlar arasında sahih olanlar olduğu gibi zayıf ve İsrailiyyât türünden rivâyetler de vardır. Kısasu’l-Enbiyâ eserlerini telif eden müelliflerin temel kaynaklarda yer alan hadislerden ne şekilde etkilendikleri ve bu rivâyetleri eserlerine alıp almadıkları hususu önem arz etmektedir. Dolayısıyla bu çalışmamızda en önemli hadis eserlerinden olan ve Kur’an’dan sonra en güvenilir kitap kabul edilen Sahîhu’l-Buhârî’nin “Kitâbu’l-Enbiyâ” bölümündeki peygamber kıssaları ile ilgili bazı hadisler incelenmeye çalışılmıştır. Özellikle Kısasu’l-Enbiyâ eserlerini telif eden müelliflerin Sahîhu’l-Buhârî’de geçtiği halde eserlerine almadıkları bazı rivâyetler ele alınmıştır. Aslında konu ile alakalı Sahîhu’l-Buhârî’de çok sayıda hadis mevcuttur. Ancak bu çalışmada özellikle tarih, tefsir ve Kısasu’l-Enbiyâ müelliflerinin değinmediği altı rivâyete yer verilmiştir. Mezkûr rivâyetlere değinirken konunun amacının dışına çıkmamak ve çalışmanın sınırlarını aşmamak için hadislerin herhangi bir tahkiki yapılmamıştır. Bu rivâyetlerin Kısasu’l-Enbiyâ literatüründe referans olmamalarının sebepleri üzerinde durulmuştur. Böylece Kısasu’l-Enbiyâ eserlerinde geçmeyip Sahîhu’l-Buhârî’nin Kitâbu’l-Enbiyâ bölümünde geçen bu rivâyetlere değinilerek Peygamber kıssaları için kaynaklık değeri tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca Kısasu’l-Enbiyâ ile ilgili müstakil bölümlere yer veren hadis alimlerinin az olması konusunda Sahîhu’l-Buhârî’nin özgünlüğü tespit edilmeye çalışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Profiteering in Hadiths
    (2023) Karaalp, Mehmet Hadi; Özmen, Ramazan
    Savaş ve doğal afet gibi olağanüstü zamanlarda hayatın idamesi zorlaşır. Böyle durumlarda normal zamanlarda rahat ulaşılabilen beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında zorluklar yaşanır. Bazen de suni krizler oluşturularak piyasada ürünlere ulaşmada sıkıntılar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda ürünlere olan yüksek talep fırsatçılar tarafından kötüye kullanılır. Ürünler stoklanarak bir süre bekletilir ve fahiş fiyatlarla satılır. Bu şekilde stokçuluk yapılarak karaborsa, tekelcilik, vurgunculuk benzeri ihtikâr faaliyetleri yapılır. Halkın büyük çoğunluğu zorluk ve sıkıntı içinde yaşarken küçük bir azınlık hak etmediği halde bolluk içinde yaşar. Günümüzde neredeyse hayatımızın her alanında gerek küçük işletmeler gerekse de büyük şirketler ve devletler tarafından ihtikâr faaliyetleri farklı şekillerde yapılmaktadır. İhtikâr ile ilgili Kur'an'da sarih bir delilin bulunmaması ve fıkhi bir konu olmakla beraber ihtikâr ile ilgili hükümlerde temel dayanağın hadisler olması çalışmamızın önemini arttırmaktadır. Çalışmada, Hz. Peygamber'den günümüze kadar ihtikâr faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirildiği, ihtikârın zararları ve ekonomiye yansımaları ile ilgili bilgiler verilerek ihtikâr ve benzeri faaliyetler ele alınmış, ihtikâr ile ilgili rivayetlerin isnad incelemesi yapılarak muhaddislerin değerlendirmelerine yer verilmiştir. Her ne kadar Hz. Peygamber döneminde ihtikâr yasağı gıda ürünleri ile sınırlandırılmışsa da günümüzde fiyatları yükseltmek amacıyla insanların ihtiyaçları olan her türlü malın stoklanmasının ve sonuçta insanların mağdur olacağı her türlü stokçuluk faaliyetinin ihtikâr olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Book Review
    Suud Selefiliği - Hadis İlmi Bağlamında Bir Araştırma Mazhar Tunç, İz Yayıncılık, İstanbul 2018, I. Baskı. 335 S. Isbn: 978-605- 326-341-8
    (2018) Özmen, Ramazan
    Selef, selefiyye ve selefilik kavramlarının neyi ifade ettiği geçmişten günümüzetartışmalı bir konudur. Bu çerçevede selefiyye’nin müstakil bir mezheb olupolmadığı da öteden beri tartışılagelmiştir. Selefiyye dendiğinde ilk akla gelenisimler Ahmed b. Hanbel, İbn Teymiye ve Muhammed b. Abdilvehhâb gibişahsiyetlerdir. Selefilik dendiğinde ülke olarak ise ilk akla gelen Suudî ArabistanKrallığı’dır. Ayrıca selefiyye’nin çağımızdaki İslâmî hareketlerdeki rolü de gerekilmi ortamlarda ve gerekse medyada sık sık tartışılan bir konudur. Diğer taraftanselefiyye’nin hadislere yaklaşımı da yeterince aydınlatılmış bir konu değildir. Buaçıdan Mazhar Tunç tarafından kaleme alınan Suud Selefîliği-Hadis İlmiBağlamında Bir Araştırma adını taşıyan eseri önemlidir. Biz bu yazıda sayınTunç’un bu eserini çeşitli açılardan kritik etmeye çalışacağız.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    The Teaching of Hadith Sciences in the Eastern and Southeastern Anatolia in the Period of Modern Turkish Republic
    (2011) Güneş, Seyfullah; Özmen, Ramazan
    Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, hadis öğretimi bölgenin İslam'la tanışmasından günümüze kadar yapılmış ve yapılmaktadır. Bu çalışmada Hadis öğretiminin bölgedeki tarihi süreci incelenmektedir. Hadis öğreten kurumlar, hadis konusunda müstakil eser vermiş veya eserlerinde hadisle ilgili konulara yer vermiş ilim adamları ele alınmaktadır. Bölgede Hadis öğretimi örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yapılmaktadır. Ayrıca değişik etkinliklerle de hadisler halka ulaştırılmaktadır. Hadisler ağırlıklı olarak medreselerde, camilerde ve sohbet halkalarında talebelere ve halka aktarılmaktadır. Hadis öğretiminde hadis metinlerine ağırlık verilmiştir. Hadis usulü ise imam-hatip liseleri, ilahiyat fakültelerinde ve kısmen de olsa medreselerde verilmektedir. Bölgede yetişen hocaların yeterli düzeyde olmasa da azımsanmayacak derecede telif çalışmaları vardır. Bu telif çalışmaları şerh ve haşiye şeklinde oldukları gibi müstakil uslüple yazılanları da vardır. Bu çalışmalar hadis ilmine katkı sunmaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Van Merkez İlçelerde Lise Son Sınıf Öğrencilerinin Hadis ve Sünnet Kültürü Üzerine Bir Alan Araştırması
    (2025) Deniz, Ayşegül; Özmen, Ramazan
    Bu araştırma, Van merkez ilçelerinde okuyan lise son sınıf öğrencilerinin demografik ve kültürel profillerini, hadis ve sünnet algıları ile dindarlık düzeylerini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmaya 2014 yılında başlandı, ancak yasal sürede tez bitirilemedi. 2022 yılında çıkan öğrenci affıyla birlikte çalışmaya yeniden başlandı ve verilerin güncellenmesi için 2023 yılında alan araştırması tekrarlandı. Bu durum, iki farklı dönemde elde edilen verilerin karşılaştırılmasına olanak tanıdı. Araştırma, 2014 ve 2023 yıllarında gerçekleştirilen 82 sorudan oluşan anketler aracılığıyla elde edilen verileri analiz ederek, öğrencilerin hadis ve sünnete ilişkin bilgi,anlama-kavrama-yaşama aktarma düzeyleri, bilgi kaynakları ile dindarlık algılarındaki değişimleri ortaya koymaktadır. Öğrencilerin okuduğu kitap sayısında belirgin bir artış yaşanmış, özellikle dini kitapların okuma oranı yükselmiştir. Ancak, hadis kitaplarına olan ilginin azaldığı ve öğrencilerin hadisleri tanıma konusunda zorluk yaşadığı dikkat çekmektedir. Dindarlık göstergeleri açısından, öğrencilerin vakit namazı kılmasında belirgin bir azalma yaşanmış, hiç namaz kılmayanların oranı artmıştır. Cuma ve bayram namazı kılma sıklığı da benzer bir eğilim göstermektedir. Ramazan Orucu ise öğrenciler arasında en yaygın ibadet olarak kalmaya devam etmiştir. Öğrencilerin hadis ve sünnet algılarında önemli değişiklikler gözlemlenmiştir. Hadislerin bireyin davranışlarını etkileme düzeyi 2014'te yüksek iken, 2023'te bu etki azalmıştır. Hadis ve sünnet kültürü, toplumumuzda artan sekülerleşmeye rağmen, gençlerin hayata bakışları ile dini duyguları arasında hala önemli bir köprü görevi görmektedir. Sonuç olarak, bu araştırma, öğrencilerin hadis-sünnet bilgi düzeylerinin, yaşama aktarma becerilerinin ve dindarlık algılarının zamanla değiştiğini ortaya koymaktadır. Var olan hadis-sünnet bilgilerini pratize etmede zorlandıkları gözlemlenmektedir. Bu nedenle gençlerin dini değerleri içselleştirmeleri ve uygulamaları için daha etkili yöntemlerin geliştirilmesi önem arz etmektedir. Bu bağlamda eğitimcilerin ve öğrenci ailelerinin, gençlerin dini bilgiye erişimini artırmak ve bu bilgileri içselleştirmelerine yardımcı olmak için daha fazla çaba göstermeleri gerekmektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Women's Fiqh in the Narrations of Hazrat Aisha
    (2022) Maviş, Sümeyye; Özmen, Ramazan
    Bu çalışmada Hz. Âişe'nin kadın fıkhına yönelik başlıca rivayetlerini belli bir çerçeve özelinde bir araya getirmeyi ve kadınlara ilişkin rivayetlerindeki fıkıh anlayışını tespit etmeyi amaçladık. Bu bağlamda hedefimiz Hz. Âişe'nin kadın fıkhını bizzat bir kadın olarak nasıl anlayıp yorumladığını, bu rivayetlerin mezheplerin görüşlerine nasıl ve ne ölçüde yansıdığını ortaya koymaktır. Bu yönüyle çalışmanın özgün bir muhtevaya sahip olduğuna ve bu husustaki boşluğun doldurulmasına katkı yapacağına inanıyoruz. Çalışmamızda öncelikle söz konusu rivayetler verildikten sonra Hz. Âişe'nin bu rivayetlere ilişkin yorumları aktarılmakta, mezheplerin bu rivayetler bağlamında ortaya koydukları görüşlere değinilmekte ve bu rivayetlerin mezheplerin kadın fıkhına dair görüşlerinin şekillenmesindeki etkisi ortaya konulmaktadır. Hz. Âişe'den gelen rivayetlerin kadın fıkhına kaynaklık ettiği, kadına yönelik olumsuz algıyı yok ettiği ve birçok konunun izaha kavuşmasına olanak sağladığı, rivayetlerin bizlere ulaşmamış olması halinde ise hükümlerde noksanlıkların oluşacağı görülmektedir.