Browsing by Author "Öztürk, Fatih"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akut Koroner Sendrom Hastalarında Syntax Skoru İle Epikardiyal Yağ Doku Arasındaki İlişki(2021) Kilinc, Ali Yasar; Öztürk, Fatih; Atıcı, Adem; Okudan, Yunus Emre; Sımsek, Hakkı; Demir, Koray; Yaman, MehmetAmaç: Çalışmanın amacı akut koroner sendromlu (AKS) hastalarda epikardiyal yağ dokusu (EYD) kalınlığı ile SyntaxSkoru arasındaki ilişkiyi değerlendirmektedir. Yöntemler: Çalışmaya AKS geçiren 200 ve AKS geçirmemiş olan 150 hasta dahil edilmiştir. Her hasta için sistolik(S-EYD)ve diyastolik(D-EYD) EYD kalınlığı ölçülmüştür. EYD kalınlığı ve EYD ile Syntax Skoru arasındaki ilişki hastalar ve kontrolgrupları arasında karşılaştırılmıştır. Bulgular: Hastalar ve kontrol grubu karşılaştırıldığında yaş, vücut kitle indeksi, hipertansiyon ve diyabet varlığı anlamlıolarak farklı iken, tütün kullanımı ve hiperlipidemi varlığı açısından her iki grup arasında farklılık saptanmamıştır. HemS-EYD hem de D-EYD kalınlığı her iki grup arasında farklı olarak bulunmuştur (5.57±1.15 vs. 4.47± 0.60, p<0.001; 3.18±0.81 vs. 2.71±1.90, p=0.014, sırasıyla). Hasta grubunda EYD kalınlığı Syntax Skoru ile önemli bir korelasyon göstermiştir (p<0.001; r=0.740). Sonuç: EYD kalınlığı hasta grubunda daha fazla bulunmuş ve Syntax Skoru ile anlamlı bir korelasyon göstermiştir. Budurum bize hastalara koroner anjiografi yapmadan önce hastalığını ciddiyetini, noninvaziv bir yöntemle belirleme fırsatısunmaktadır.Article Merkezimizde Miyokardiyal Köprüleşmenin Anjiyografik Sıklığı(2017) Babat, Naci; Akdag, Serkan; Öztürk, Fatih; Aşker, Müntecep; Demirel, Koray Celal; Akyol, AytaçAmaç: Koroner arter anomalisi olan Myokardiyal köprüleşme (MB), epikardiyal koroner arterlerden birinin bir segmentinin miyokardiyum içerisinde seyretmesi ile karakterize bir durumdur. MB tarafından oluşturulan koroner obstrüksiyonun derecesi, MB'nin yerleşimine, kalınlığına, uzunluğuna ve kardiyak kontraktilitenin derecesine bağlıdır. Otopsi çalışmalarında prevalansı %80 kadar yüksek bulunmasına rağmen, koroner anjiografi çalışmalarında prevalansı %0,5 ile %16 arasında değişmektedir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız retrospektif olarak yapıldı. 2006 Kasım ve 2015 Eylül tarihleri arasında yüzüncü yıl üniversitesi tıp fakültesinde koroner anjiografi yapılan 18500 hastanın anjiografik kayıtları MB'nin prevalansını araştırmak için retrospektif olarak tarandı. Bulgular: Koroner anjiografi yapılan toplam 18500 hastanın 203'ünde MB bulundu ve anjiografik prevalansı %1,11 olarak hesaplandı. Hastaların yaş ortalaması 59,3 iken, en küçük yaş 28, en büyük yaş 84 olarak bulundu. Toplam hastaların 163'ü (%80) erkek iken, 40'ı (%20) kadın olarak bulundu. MB en sık olarak sol ön inen (LAD) arterde bulundu. Distal LAD'de 59 hastada (%29), midLAD'de 142 hastada (%70), sirkumfleks (Cx) arterde 2 hastada (%1) olarak tespit edildi. Sonuç: Çalışmamızda MB'nin prevalansı literatürdeki anjiografi çalışmalarına benzer olarak bulundu. Erkeklerde belirgin olarak daha yaygın tespit edildi. Ayrıca MB en sık olarak LAD arterde tespit edildi.Article Sekundum Tip Atriyal Septal Defektlerin Perkütan Kapatılmasının Etkinlik ve Güvenliği: Tek Merkez Deneyimi(2020) Öztürk, Fatih; Tüner, HaşimAmaç:Atriyal septal defekt (ASD) en sık görülen doğuştan kalp defektlerinden biridir. Sekundum ASD ASD’lerin %80’ini oluşturmaktadır.TedaviedilmemişASD'lerin komplikasyonları arasında atriyal aritmiler, paradoksal emboli, sağ ventrikül yetersizliği ve geri dönüşsüz olabilen pulmoner hipertansiyon sayılabilir. Perkütan ASD kapatma ise kolay uygulanabilirliği, düşük komplikasyon oranı, düşük maliyeti, kısa hastane kalış süresi, daha az girişimsel oluşu ve uzun dönemdeki başarılı sonuçları gibi nedenlerden dolayı cerrahiye üstünlük sağlamaktadır.Gereç ve Yöntem:Çalışma kayıtlardan elde edilen veriler ışığıında retrosapektif olarak yapıldı. Temmuz 2017-Temmuz 2019 tarihleri arasında Kardiyoloji polikliniğine başvuran transtorrasik ekokardiyografi(TTE)vetransözefagial ekokardiyografi(TEE)ile sekundumASDtanısı alıp transkateter yolla kapama işlemine uygun olan 75 olgu dahil edildi. Aortik rim dışında 5mm'den fazla rimleri olmayan hastalar ve total septum uzunluğu 38 mm'den büyük olan hastalar çalışmaya alınmadı. Sağ ventrikül hacim yüklenmesi ve Qp/Qs >1,5 olan hastalar çalışmaya alındı.Bulgular:Yetmiş beş hasta veri tabanına dahil edildi. İşlem 69 hastada (% 92) başarılıydı. Olguların 41'i kadın 34' ü erkek cinsiyete sahipti Olgularımızın yaş ortalaması 36± (18-59) olarak saptandı. Hastaların yüzde 92'sinde Qp/Qs> 1,5 Diğer endikasyonlar arasında tromboembolizm öyküsü, azalmış egzersiz toleransı, atriyal aritmi, pulmoner hipertansiyon kanıtı veya sağ kalp aşırı yüklemesi vardı. Ekokardiyografik olarak belirlenen ortalama Qp/Qs:1.9±08(1.29-2.6)idi. Sonuç: Amplatzer septal occluder ile peruktan olarak ASD kapatmak cerrahi yöntem ile karşılaştırıldığında daha az maliyet ve hastanede kalış süresi nedeniyle öne çıkmaktadır. İşlem başarı oranın yüksek olmasının yanı sıra komplikasyon oranın da düşük olması nedeniyle bugün ilk yaklaşım olarak kabul görmektedir ancak söz konusu işlemin yüksek deneyimli operatörlerce tecrübeli merkezlerde gerçekleştirilmesi önerilir.