Browsing by Author "Şah, Volkan"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Other Diz Osteoartritinde Hastalık Aktivitesinin Yaşam Kalitesi ve Uyku Kalitesi İle İlişkisi(2021) Şah, VolkanAmaç: Bu çalışmanın amacı diz osteoartritinde hastalık aktivitesinin yaşam kalitesi ve uyku kalitesi ile ilişkisini değerlendirmektir. Yöntem: Bu çalışma diz osteoartriti olan hastalar üzerinde yapıldı (n = 100; 28 erkek, 72 kadın; ort. yaş 58.09 yıl; dağılım 23-85 yıl). Kellgren-Lawrence (KL) sınıflandırma sistemi, Görsel Analog Skala (VAS), Western Ontario ve McMaster Üniversiteleri Osteoartrit İndeksi (WOMAC), Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi (WHOQOL-BREF) ve Pittsburgh Uyku Kalitesi Endeksi (PSQI) sırasıyla radyolojik derecelendirme, ağrı, fiziksel fonksiyon (hastalık aktivitesi), yaşam kalitesi ve uyku kalitesini değerlendirmek için kullanılmıştır. Bulgular: KL, VAS, WOMAC ve PSQI skorları arasında anlamlı pozitif, WHOQOL-BREF profilleri ile KL, VAS, WOMAC ve PSQI skorları arasında anlamlı negatif korelasyon bulundu (tümü p<0.01). Sonuçlar: Sonuçlarımız diz osteoartritinde daha yüksek hastalık aktivitesinin daha düşük yaşam kalitesi ve daha kötü uyku kalitesi ile ilgili olduğunu göstermektedir.Article Effects of Blood Hemoglobin Levels on Vertebral Discal Degeneration(2023) Cetin, Eyup; Şah, Volkan; Arslan, Mustafa; Arabacı, Ozkan; Akyol, Mehmet Edıp; Ünlü, İlkerIntroduction: Vertebral discopathies are one of the most important causes of low back pain, which is very common in the community. Although there are many biochemical and mechanical causes of discogenic low back pain, the most important is discal degeneration. Many studies have been conducted suggesting that disc degeneration could be associated with various factors. In our study, we aimed to reveal a possible relationship between disc degeneration and levels of hemoglobin (HGB). Methods: We investigated the connection between discal degeneration and certain parameters, especially HGB levels, in a total of 174 patients in two separate groups; those with and without disc degeneration. Age, weight, height, body mass index, chronic diseases, mean HGB, hematocrit (HTC) level, white blood cell (WBC), high-density lipoprotein, low-density lipoprotein (LDL), and triglyceride (TG) values of the patients were recorded. Results: No significant difference was detected (p>0.05) between the groups with and without degeneration in terms of HGB, HTC, WBC, and LDL values. The TG level in the group with disc degeneration was significantly (p<0.05) higher than the group without disc degeneration. Discussion and Conclusion: Lumbar disc degeneration is a public health problem that continues to be discussed in the literature. There was no significant difference in terms of HGB levels between the groups, with and without degenerated disc.Article Elektrokonvulsif Tedavi Sonrası Bilateral Total Supraspinatus Tendon Yırtığı: Olgu Sunumu(2009) Hız, Özcan; Şah, Volkan; Yazmazlar, Levent; Tekeoglu, Ibrahım; Karaaslan, GülşahElektrokonvulzif tedavi (EKT), major depresyon, katatoni ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen mani gibi hastalıklarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Genel olarak güvenli bir yöntem olarak kabul edilmesine rağmen, dorsal vertebra kırıkları, el bileği kırığı, santral asetabuler fraktur veya dislokasyonu, omuz ve temporomandibuler eklem dislokasyonları, kas veya ligament yırtıkları gibi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bu yazıda, major depresyon tanısı ile EKT uygulanan ve sonrasında bilateral total supraspinatus tendon yırtığı gelişen bir olgu sunulmuştur.Article Impact of Using Surgical Face Masks on Exercise Test Parameters in Professional Athletes(2023) Aladağ, Nesim; Kaplan, Şeyhmus; Şah, Volkan; Duz, Ramazan; Özkan, Zekiye; Ak, CeydaAmaç: COVID-19 pandemisi nedeniyle yüz maskesi tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak yüz maskelerinin avantajları ve dezavantajları konusundaki tartışmalar devam etmektedir. Yüz maskeleri COVID-19'dan korunmak için önerilse de, çeşitli popülasyonlarda kardiyorespiratuar sistemler üzerindeki potansiyel riskleri araştırılmaktadır. Bu çalışma, profesyonel sporcularda yüz maskelerinin egzersiz testi parametreleri üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya toplam 25 profesyonel sporcu (ortalama yaş: 19,6±2,4 yıl; K/E: 11/14; VKİ: 20,2±1,6 kg/m2) dahil edildi. Bu sporcular, 48 saat arayla yüz maskesi takarak ve takmayarak iki kez egzersiz testi yaptılar. Profesyonel sporcularda kardiyorespiratuar yanıtları belirlemek için, yüz maskeli ve yüz maskesiz yapılan egzersiz testi parametrelerinin karşılaştırılması yapıldı. Bulgular: Yüz maskesi takan ve takmayan katılımcıların nihai oksijen doygunluğu, test süresi (dk) ve en yüksek kalp hızı dışındaki test parametreleri istatistiksel olarak benzerdi. Yüz maskesi takan katılımcılar, yüz maskesi takmayan katılımcılarla karşılaştırıldığında, anlamlı olarak daha düşük nihai oksijen satürasyonu (p<0.001), test süresi (p<0.001) ve tepe kalp hızı (p=0.004) skorlarına sahiptiler. Sonuç: Çalışmamızın sonuçları, egzersiz testi sırasında yüz maskesi kullanımının daha düşük oksijen satürasyonu skorları, test süresi ve tepe kalp hızı ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.Article Radyal ve Odaklı Ekstrakorporeal Şok-dalga Terapilerinin Subakut Koksidini Tedavisinde Yaşa ve Vücut Kitle İndeksine Göre Etkinliği(2023) Şah, VolkanAmaç: Bu çalışmanın amacı, subakut koksidini tedavisinde radyal Ekstrakorporeal Şok Dalga Tedavisi (r-ESWT) ve focused/odaklı ESWT (f-ESWT) yöntemlerinin etkilerini yaşa ve vücut kitle indeksi (VKİ)’ne göre araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Altmış hasta, üç ESWT grubuna (r-ESWT, f-ESWT, Sham ESWT) randomize edildi. Tüm hastalar tedavi öncesi, 4 seans tedaviden hemen sonra (4. hafta), tedavi bitiminden 1 ay sonra (8. hafta) ve tedavi bitiminden 3 ay sonra (16. hafta) Görsel Analog Skala (VAS) ve Oswestry Engellilik İndeksi (ODI) ile değerlendirildi. Bulgular: 18-35 yaş arası hastaların ortalama VAS skorları tedavi öncesi ile karşılaştırıldığında, sadece Radial ESWT grubunda 4. haftada istatistiksel olarak anlamlı düşüş gösterdi. 18-35 yaş aralığında 16. haftada VAS skorları r-ESWT grubunda Odaklı ESWT grubuna göre daha fazla düşüş göstermiştir. 16. hafta ODI skorları; 18-35 yaş aralığında r-ESWT grubunda f- ESWT grubuna göre daha fazla, 36-50 yaş aralığında ise f-ESWT grubunda r-ESWT grubuna göre daha fazla düşüş göstermiştir. Normal kilolu hastalarda 16. haftadaki VAS ve ODI skorları r- ESWT grubunda daha fazla düşerken, aynı haftada aşırı kilolu/obez hastalarda bu iki skor f-ESWT grubunda daha fazla düşüş göstermiştir. Sonuç: Koksidini tedavisinde; r-ESWT erken erişkinlik döneminde (18-35 yaş) ve normal kilolu hastalarda (VKİ <25) tercih edilebilir, f-ESWT ise orta erişkinlik döneminde (36-50 yaş) ve aşırı kilolu/obez (VKİ ≥25) hastalarda tercih edilebilir.Specialist Thesis The Relationship Between Disease Activity and the Quality of Sleep and Life in Patients With Knee Ostoarthritis(2010) Şah, Volkan; Hız, ÖzcanOsteoartrit (OA) eklem hastalıkları içinde en sık görüleni, diz de OA'nın en sık tuttuğu eklemdir. Diz OA'sının yaşam kalitesi üzerine olumsuz etkisi olduğu önceki yayınlarda bildirilmiştir. Ancak uyku kalitesi üzerine etkisi konusunda çalışma yoktur. Bu çalışma, diz OA'lı hastalarda hastalığın klinik aktivitesinin uyku ve yaşam kalitesi ile olan ilişkisini değerlendirmek amacı ile yapıldı.Çalışmaya ACR kriterlerine göre diz OA tanısı konmuş, radyolojik evreleri Kellgren-Lawrence sınıflamasına göre evre 2, 3 ve 4 olan 100 hasta alındı. 100 hastanın 72'si kadın, 28'i erkek idi. Hastaların yaş ortalamaları ise 58.09 idi.Hastalığın klinik aktivitesinin değerlendirilmesinde istirahat sırasında VAS (Vizüel Analog Skala), pasif ve aktif fleksiyon sonrası VAS, 20 metre yürüme sonrası VAS, pasif ve aktif maksimum fleksiyon derecesi, 20 m yürüme süresi ve WOMAC (The Western Ontorio and Mc Master University Osteoarthritis İndeksi) değerleri kullanıldı. Uyku kalitesinin değerlendirilmesinde PUKI (Pittsburgh Uyku kalitesi indeksi) ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde SF-36 (Kısa form 36) ve WHOQOL-BREF (Dünya sağlık örgütü yaşam kalitesi kısa formu) kullanıldı.Klinik aktivite parametrelerinin tamamı ile PUKI, SF-36 ve WHOQOL-BREF'in tüm alt parametreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki vardı (p<0.01). PUKI ile SF-36 ve PUKI ile WHOQOL-BREF arasında da istatistiksel olarak anlamlı ilişki vardı (p<0.01).Sonuç olarak diz OA hastalarında hastalık aktivitesi arttıkça uyku ve yaşam kalitesinin, anlamlı şekilde bozulduğu bulundu. Ayrıca uyku kalitesi bozuldukça yaşam kalitesi bozulmaktaydı. Bu nedenle, OA hastalarının değerlendirilmesinde yaşam kalitesinde bozulmaya yol açabilecek bir parametre olarak uyku kalitesi de sorgulanmalıdır.