Browsing by Author "Şahin-sak, İkbal Tuba"
Now showing 1 - 13 of 13
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bir Araştırma Yöntemi Olarak Doküman Analizi(2021) Nas, Eşref; Sak, Ramazan; Şendil, Çağla Öneren; Şahin-sak, İkbal TubaDoküman analizi, araştırma verilerinin birincil kaynağı olarak çeşitli dokümanların toplanması, gözdengeçirilmesi, sorgulanması ve analizi olarak tanımlanabilen bilimsel bir araştırma yöntemidir. Bu yöntem,alanyazında çoğunlukla diğer araştırma yöntemlerinin tamamlayıcısı olarak hizmet ederken, tek başınabir yöntem olarak da kullanılmaktadır. Sosyal bilimlerde çalışma yöntemi olarak doküman analizininkullanıldığı araştırmaların sayısında bir artış göze çarpmaktadır. Bu artışa rağmen diğer yöntemlerlekarşılaştırıldığında doküman analizinin kullanımının oldukça sınırlı olduğu söylenebilir. Dokümananalizinin bir araştırma yöntemi olarak birçok avantajı olmasına rağmen az kullanılmasınınsebeplerinden birinin bu yöntem hakkındaki bilgi yetersizliği olduğu düşünülmektedir. Bir araştırmayöntemi olarak doküman analizi hakkında daha detaylı bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle buçalışmada doküman analizinin tanımı, mantığı, aşamaları, avantajları ve dezavantajlarının ortayakonulması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, doküman analizine ilişkin bazı yanlış çıkarımlar sözkonusudur. Buradan yola çıkarak bu çalışma kapsamında, (1) doküman analizi bir araştırma yöntemi mi,bir nitel veri toplama tekniği mi yoksa bir nitel veri analiz yöntemi mi, (2) yöntem çeşitlemesi(triangulation) ile veri çeşitlemesi aynı şey mi ve (3) doküman analizinin kullanıldığı bir araştırma biralanyazın taraması mı tartışmalarına değinilmiştir. Ayrıca, doküman analizi yönteminde geçerlik vegüvenirliği sağlamak için dokümanları yalnızca incelemek yerine, kaynağı ve oluşma biçimiyle birlikteyorumlamaya çalışmak, dokümanlardan çıkarılan sonuçları farklı kaynaklardan doğrulamak vegerektiğinde doküman analizi dışındaki yöntemleri de kullanmak ve bütün araştırma yöntemlerindeolduğu gibi doküman analizinde de araştırma standartlarına ve etiğe sıkı sıkıya bağlı kalmak gerektiğiüzerinde durulmuştur.Article Ebeveyn Olarak Okul Öncesi Öğretmenleri: Nitel Bir Çalışma(2017) Sak, Ramazan; Ayyürek, Osman; Şahin-sak, İkbal Tuba; Taskın, NecdetÖğretmenlerin çocuk gelişimi ve eğitimine ilişkin anne-babalara söylediklerini, veliler, -öğretmenin- kendi çocuğunda da uyguladığını görmek isterler. Bu çalışmada da, okul öncesi öğretmenlerinin velilerine çocuk bakımı ve eğitimi ile ilgili söylediklerini kendi çocuklarında uygulayıp uygulamadıklarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlandı. Bu nitel çalışmanın katılımcılarını 50 okul öncesi öğretmeni oluşturuyor. Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış bir görüşme formu kullanıldı. Veri analizi için ise kelime listeleme tekniğinden yararlanıldı. Çalışmanın bulgularına göre, okul öncesi öğretmenleri, velilerden çocuklarıyla ilgilenmelerini ve onların özellikle öz bakım becerilerini desteklemelerini beklediklerini ifade ettiler. Bununla birlikte, çalışmaya katılan öğretmenler, öğretmen olarak velilerden beklentileri ile anne-baba olarak kendi uygulamaları arasında farklılıklar olduğunu dile getirip; bu farklılığa neden olarak da, kendi çocuklarına karşı duygusal davranmalarını ve kararlı olamamalarını gösterdilerArticle Ebeveyn Tutumları İle Yetişkin Ayrılık Kaygısı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(2019) Şahin-sak, İkbal Tuba; Savaşlı, EbruBu nicel çalışmada, çocukları okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 493 ebeveynin ebeveynlik tutumları ile yetişkin ayrılık kaygıları arasındaki ilişki incelemiştir. Veri analizi için bağımsız örneklemler için t-testi, tek yönlü ANOVA ve Pearson korelasyon analizleri yapılmıştır. Analiz sonucunda, anne babaların eğitim durumlarına göre bütün ebeveynlik tutumlarında anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir. Annelerin Erişkin Ayrılma Anksiyetesi Ölçeği’nden aldıkları ortalama puanların babaların aldığı puanlardan yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Ebeveynlerin Erişkin Ayrılma Anksiyetesi Ölçeği puanlarındaki önemli farklılıklar, yaşları, eğitim düzeyleri, yaşadıkları ev tipi ve aylık gelirleriyle ilişkilidir. Ayrıca, yetişkin ayrılık kaygısı ile demokratik/yetkili ebeveynlik tutumu arasında negatif, diğer üç tutum (otoriter, izin verici, aşırı koruyucu) arasında ise pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür.Article Eğitim Paydaşlarının Okul Öncesi Eğitimin Zorunlu Olmasına İlişkin Görüşleri(2020) Sak, Ramazan; Taskın, Necdet; Şahin-sak, İkbal Tuba; Şendil, Çağla ÖnerenBu nitel çalışmanın amacı, okul öncesi öğretmen, veli ve yöneticilerinin Türkiye’de okul öncesi eğitimin zorunlu olmasına ilişkin görüşlerini incelemektir. Çalışmaya, çeşitli okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan 25 öğretmen, 15 yönetici ve çocuklarıbu okullara devam eden 14veli katılmıştır. Verisiyarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanan ve kelime tekrarı ile kesme-sınıflandırma teknikleri kullanılarak analiz edilen çalışmanın sonundabeş ana temaya ulaşılmıştır. Bunlar, okul öncesi eğitimin (1) zorunlu olup olmaması, (2) zorunlu olma yaşı, (3) zorunlu olmasının çocuklar açısından değerlendirilmesi, (4) zorunlu olmasının aileler açısından değerlendirilmesi ve (5) zorunlu olmasının okulöncesi öğretmenleri açısından değerlendirilmesidir. Çalışmanın bulguları, katılımcıların büyük çoğunluğunun (n=50) okul öncesi eğitimin zorunlu olması gerektiğini,yaklaşık yarısının (n=29) ise zorunlu okul öncesi eğitim yaşının 48 ay olması gerektiğini düşündüklerini göstermiştir. Ayrıca okul öncesi eğitimin zorunlu olmasının, çocuklar, veliler ve okul öncesi öğretmenleri açısından birtakım olumlu ve olumsuz yönleri olacağı, bütün katılımcılar tarafından farklı şekillerde dile getirilmiştir.Article Öğretmenlerin Mesleki Tükenmişlik Düzeyleri ile Örgütsel Sinizm Tutumlarının İncelenmesi(2020) Sak, Ramazan; Duman, Neşe; Şahin-sak, İkbal TubaBu araştırmanın amacı, farklı branşlardan öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeyleri ile örgütselsinizmtutumlarının incelenmesidir. Tarama modelindeki bu araştırmanın örneklemini seçkisiz örnekleme yöntemiyle belirlenen farklı branşlardan 313 öğretmen oluşturmuştur. Maslach Tükenmişlik Envanteri-Eğitimci Formu, Örgütsel Sinizm Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılarak toplanan verilerin analizinde bağımsız örneklemler için t testi,TekFaktörlüANOVAvePearsonKorelasyonAnalizigibiparametriktestlerkullanılmıştır.Analizlersonucunda,öğretmenlerinmeslekitükenmişlikdüzeyleri cinsiyetlerine, yaşlarına, kıdemlerine, öğrenim düzeylerine, sınıf mevcuduna, son bir yılda meslekleriyle ilgili bir eğitime/etkinliğe katılma durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemiş; ancak, branşlarına, okuldaki çalışma durumlarına (kadrolu-ücretli), eğitim kademelerine ve çalıştıkları sektöre (özel-devlet) göre öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeylerinde anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Öğretmenlerin örgütsel sinizm tutumları ise, öğrenim düzeylerine göre anlamlı bir farklılık göstermezken, branşlarına, cinsiyetlerine, yaşlarına, kıdemlerine, çalışma durumlarına (kadrolu-ücretli), çalıştıkları kademeye, sektöre (özel-devlet) ve bir eğitime/etkinliğe katılma durumlarına göre anlamlı bir şekilde farklılaşmıştır. Ayrıca, öğretmenlerin mesleki tükenmişlik alt boyutlarıile örgütsel sinizm tutumları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.Article Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Ön Yargıları: Fenomenolojik Bir Çalışma(2019) Şahin-sak, İkbal Tuba; Çelik, Meryem NurOkul öncesi dönem çocuklarının ön yargılarını belirlemek amacıyla yapılmış olan bu fenomenolojik çalışmanın verisi, araştırmacıların geliştirmiş oldukları bir görüşme formu ile toplanmıştır. Çalışmanın katılımcılarını, amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilen ve Van’da yaşayan, dört-altı yaş grubu 100 çocuk oluşturmaktadır. Çalışmada nitel veri analizi için iki teknik kullanılmıştır. İlkinde katılımcılar tarafından tekrar edilen kelime ve ifadeler belirlenmiş, diğerinde ise katılımcıların kullandıkları bağlaçlar incelenmiştir. Veri analizi sonunda, literatüre ve bu çalışmada temel alınan ön yargılara paralel olarak yedi ana tema belirlenmiştir: (1) ırk, (2) yaş, (3) fiziksel yeterlilikler, (4) fiziksel özellikler, (5) ekonomik durum, (6) cinsiyet ve (7) aile yapısı. Çalışmanın bulguları, çocukların her bir temaya ilişkin farklı ön yargıları olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, bazı durumlarda bu ön yargılar iç içe geçmiş durumdadır. Örneğin çocuklar yaş ile ilgili durumları açıklarken cinsiyet veya fiziksel özelliklerle ilgili ön yargılarını da ortaya koyabilmektedir.Article Okul Öncesi Dönem: Anne Baba Tutumları(2015) Atli, Sibel; Yonca, Betül Kübra Şahin; Şahin-sak, İkbal Tuba; Sak, RamazanBu çalışmanın amacı 4-6 yaş aralığında çocuğu olan anne babaların ebeveynlik tutumlarını incelemektir. Çalışmada açıklayıcı karma yöntem kullanılmış; bu nedenle de ilk olarak nicel veriler toplanmış, ardından nicel verilerin açıklanması için nitel veriler toplanmıştır. Veri toplama sürecinde öncelikle 258 anne-babaya Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ) uygulanmış, sonrasında ise bu annebabalardan 20'si ile görüşmeler yapılmıştır. Nicel verilerin analizinde bağımsız örneklemler için t testi ve tek faktörlü ANOVA kullanılmıştır. Nitel veriler ise kelime listeleme tekniği kullanılarak kodlanmıştır. Çalışma sonucunda, anne-babaların cinsiyetlerine, yaşadıkları bölgeye, öğrenim durumlarına, yaşlarına, evlendikleri yaşa ve sahip oldukları çocuk sayısına göre ebeveynlik tutumları arasında anlamlı farklar bulunmuştur. Çalışmanın sonuçlarına göre, anne-babaların çoğunun, kendi anne-babalık tutumu hakkında bir farkındalık sahibi olduğu ve sahip oldukları tutumları açıklarken alan yazına paralel ifadeler kullandıkları belirlenmiştir. Ayrıca, anne-babalar sahip oldukları anne-babalık tutumlarını etkileyen faktörler olarak en çok yetiştirilme tarzlarını ve psikolojik durumlarını ifade etmişlerdirArticle Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında ve İlkokul Kademesinde Görev Yapan Rehber Öğretmenlerin Mesleki Tükenmişliklerinin Karşılaştırılması(2017) Şahin-sak, İkbal Tuba; Nas, Eşref; Sak, RamazanBu çalışmanın amacı, okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokul kademesinde görev yapan rehber öğretmenlerin mesleki tükenmişliklerinin karşılaştırılmasıdır. Tarama modelinde planlanan bu çalışmanın katılımcılarını, okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan 72 ve ilkokul kademesinde görev yapan 143 rehber öğretmen olmak üzere toplamda 215 rehber öğretmen oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve Maslach Tükenmişlik Envanteri kullanılmıştır. Veriler, bağımsız örneklemler için t testi ve bağımsız gruplar için iki yönlü ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, rehber öğretmenlerin mesleki tükenmişliklerinin hizmet verdikleri eğitim kademesine (okul öncesiilkokul) göre Duygusal Tükenme alt ölçeğinde anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenirken, Duyarsızlaşma ve Kişisel Başarı alt ölçeklerinde anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilkokullarda görev yapan rehber öğretmenlerin mesleki tükenmişlikleri Duygusal Tükenme alt ölçeğinde okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan rehber öğretmenlerin mesleki tükenmişliklerinden daha yüksektir. Bununla birlikte, cinsiyet, yaş ve medeni durum değişkenlerinin rehber öğretmenlerin Duygusal Tükenme, Duyarsızlaşma ve Kişisel Başarı alt ölçeklerine ilişkin tükenmişlik düzeyleri üzerindeki etkisinin anlamsız olduğu bulunmuştur. Rehber öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeylerinde cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları ve hizmet verdikleri eğitim kademesinin (okul öncesi-ilkokul) ortak etkisine bağlı olarak ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştırArticle Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Etkili Öğretmenlik Eğitim Modeline İlişkin Görüşleri ile İletişim Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(2022) Kardeş, Servet; Sak, Ramazan; Şahin-sak, İkbal TubaBu çalışma tarama modelinde desenlenmiş nicel bir araştırmadır. Çalışmanın amacı, 221 okul öncesi öğretmen adayının Gordon'un Etkili Öğretmenlik Eğitimi Modeline ilişkin görüşleri ile adayların iletişim becerileri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Ayrıca öğretmen adaylarının demografik özelliklerine göre de model hakkındaki görüşleri ve iletişim becerileri incelenmiştir. Veriler, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimleri Yayın Etik Kurul Başkanlığı’nın 01/10/2020 tarih ve 2020/10-04 sayılı onayı ile, demografik bilgi formu, Disiplin Stratejileri Anketi ve İletişim Becerileri Ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Çalışmanın bulguları, kadın öğretmen adaylarının Etkili Öğretmenlik Eğitimi Modeline ilişkin görüşlerinin erkek adaylardan daha olumlu olduğunu ve yine kadın adayların iletişim becerilerinin erkek öğretmen adaylarınkinden daha iyi olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca katılımcıların Etkili Öğretmenlik Eğitimi Modeline ilişkin görüşleri ile iletişim becerileri arasında olumlu bir ilişki olduğu görülmüştür. Ancak, öğretmen adaylarının modele ilişkin görüşleri de iletişim becerileri de yaşlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Sonuçlar, öğretmen adaylarının Etkili Öğretmenlik Eğitim Modelini uygulayabilmeleri için sınıf yönetimi konusunda daha fazla deneyim fırsatlarına ihtiyaçları olduğunu göstermektedir.Article Okul Öncesi Öğretmenleri ve Bilgisayarlar: İnançları ve Kendi Söylemlerine Dayanan Uygulamaları(2016) Erden, Feyza Tantekin; Esmeray, Hadi; Şahin-sak, İkbal Tuba; Sak, RamazanBilgisayar kullanımının avantajları olduğu kadar dezavantajları da bulunmaktadır ve okul öncesi öğretmenleri bilgisayar teknolojisinin öğrenme sürecine uygun şekilde adapte edilmesinde önemli bir rol oynamaktadırlar. Bu görevi yerine getirmek için öğretmenlerin kısmen daha yeni sayılan bu öğrenme yolunu yalnızca bilmeleri veya bununla ilgili birtakım becerilere sahip olmaları yeterli değildir. Bunlara ilaveten sınıfta bilgisayar teknolojisini kullanmanın doğruluğu ile ilgili inançları ve olumlu tutumları da oldukça önemlidir. Bu nedenle, özellikle öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarını da anlamak açısından okul öncesi öğretmenlerinin bilgisayar kullanımı ile ilgili inançlarını analiz etmek gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye bağlamında okul öncesi öğretmenlerinin bilgisayar kullanımı ile ilgili inanç ve kendi söylemlerine dayanan uygulamalarını belirlemektir. Çalışmanın katılımcılarını amaçlı olarak seçilmiş 16 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışmanın verisi yarı yapılandırılmış bir görüşme formu ile toplanmış ve kelime tekrarı tekniği ile analiz edilmiştir. Veri analizi sonucunda, beş tema belirlenmiştir: (1) bilgisayar ve İnternet ulaşılabilirliği ve kullanımı, (2) bilgisayar kullanımının amaçları, (3) bilgisayar kullanımının avantaj ve dezavantajları, (4) bilgisayar kullanımında öğretmenin rolü ve (5) okul öncesi sınıflarında etkili bilgisayar kullanımı için öğretmen önerileri. Çalışmaya katılan öğretmenlerin, bilgisayar teknolojisinin faydalarının farkında olduklarını söylemek mümkündür. Bununla birlikte öğretmenler, hem teknolojiyle ilgili daha fazla eğitime ihtiyaç duyduklarını, hem de teknolojiye daha fazla erişim imkânlarının olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar ışığında, teknoloji-gelişim projelerinin de yardımıyla okul öncesi eğitimin geliştirilmesi beklenmektedirArticle Okul Öncesi Öğretmenlerinin Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi(2019) Sak, Ramazan; Şahin-sak, İkbal TubaBu çalışmanın amacı, okul öncesi öğretmenlerinin mesleki tutumlarının farklı değişkenler açısındanincelenmesidir. Çalışmanın örneklemini 417 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplamak içinKişisel Bilgi Formu ve Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda, çalışmayakatılan okul öncesi öğretmenlerinin öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumlarının, cinsiyetlerine, yaşlarına, kıdemlerine,sınıflarındaki çocuk sayısına ve son bir yılda meslekleriyle ilgili bir etkinliğe katılıp katılmamalarına göre bir farklılıkgöstermediği belirlenmiştir. Ancak, tutumların öğretmenlerin çalıştıkları sektöre, çalıştıkları kurum türüne, eğitimverdikleri yaş grubuna, çalışma şekillerine ve öğrenim durumlarına göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca,özel okulda görev yapan öğretmenlerin mesleki tutum puanlarının devlet okullarında çalışanlarınkinden,anasınıflarında görev yapanların puanlarının bağımsız anaokullarında çalışanlarınkinden, 6 yaş grubu öğretmenlerininpuanlarının dört yaş ve karma yaş grubu öğretmenlerinkinden, ücretli öğretmenlerin puanlarının kadroluöğretmenlerinkinden ve ön lisans mezunu öğretmenlerin puanlarının lisans mezunu öğretmenlerin puanlarından dahayüksek olduğu bulunmuştur.Article Ortaokul Son Sınıf Öğrencilerinin Merhamet Düzeyleri İle Yaşam Doyumlarının İncelenmesi(2022) Sak, Ramazan; Nas, Eşref; Şahin-sak, İkbal TubaBu çalışmanın amacı ortaokul son sınıf öğrencilerinin merhamet düzeyleri ile yaşam doyumlarının incelenmesidir. Tarama modelindeki bu çalışmanın örneklemini, Diyarbakır ilinde ortaokul son sınıfta okuyan 175 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Merhamet Ölçeği ve Çok Boyutlu Öğrenci Yaşam Doyumu Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmanın veri analizinde, SPSS 22 istatistik paket programı kullanılarak bağımsız örneklemler için t-testi ve Pearson korelasyonu gibi parametrik testler yapılmıştır. Çalışmanın sonunda, ortaokul son sınıf öğrencilerinin merhamet ve yaşam doyum düzeylerinin orta seviyede fakat yüksek düzeye yakın olduğu belirlenmiştir. Cinsiyet değişkenine göre öğrencilerin merhamet düzeyleri anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Çok Boyutlu Öğrenci Yaşam Doyumu Ölçeğinde ise, aile, arkadaş ve okul alt boyutlarında cinsiyet faktörünün etkili olmadığı ancak benlik, çevre alt boyutlarında ve ölçeğin genel toplamında erkeklerin yaşam doyum ortalamalarının kızların yaşam doyum ortalamalarından daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca ortaokul son sınıf öğrencilerinin merhamet düzeyleri ile yaşam doyum düzeyleri arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuştur.Article Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Mesleki Tükenmişlik Düzeylerinin ve Öz-yeterlik İnançlarının İncelenmesi(2022) Aydın, Talat; Merey, Zihni; Şahin-sak, İkbal TubaBu araştırmanın amacı sosyal bilgiler öğretmenlerinin mesleki tükenmişlik düzeylerinin ve öğretmen öz-yeterlik inançlarının incelenmesidir. Nicel araştırma yöntemlerinden tarama modelinde desenlenen bu çalışmanın örneklemi Van ili merkez ilçelerindeki Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullarda görev yapan 154 sosyal bilgiler öğretmeninden oluşmuş, veriler “kişisel bilgi formu”, “Tükenmişlik Envanteri Eğitimci Formu” ve “Öğretmen Öz-yeterlik İnancı Ölçeği” ile toplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, sosyal bilgiler öğretmenlerinin mesleki tükenmişliğin duygusal tükenme boyutundaki tükenmişliklerinin orta düzeyde olduğu, duyarsızlaşma boyutundaki tükenmişliklerinin düşük düzeyde olduğu, kişisel başarı alt boyutundaki tükenmişliklerinin ise yüksek düzeyde olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte öğretmen öz-yeterlik inanç düzeylerinin akademik öz-yeterlik, mesleki öz-yeterlik, sosyal öz-yeterlik boyutlarında ve öz-yeterlik inanç ölçeğinin genel toplamında yüksek olduğu, entelektüel boyutta ise orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, mesleki tükenmişliğin duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutları ile öğretmen öz-yeterlik inançlarının akademik öz-yeterlik, mesleki öz-yeterlik, sosyal öz-yeterlik, entelektüel öz-yeterlik boyutları ve toplam öz-yeterlikleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Mesleki tükenmişliğin kişisel başarı boyutu ile öğretmen öz-yeterlik inançlarının akademik öz-yeterlik, mesleki öz-yeterlik, sosyal öz-yeterlik, entelektüel öz-yeterlik boyutları ve toplam öz-yeterlikleri arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur.