Browsing by Author "Acar, Onur Çağlar"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Beta Talesemi Major Tanılı Çocuk Hastalarda Kardiyak Fonksiyonların Değerlendirilmesi(2018) Epçaçan, Serdar; Ece, İbrahim; Üner, Abdurrahman; Acar, Onur Çağlar; Öner, Ahmet FaikGİRİŞ ve AMAÇ: Talasemiler, globulin zincir sentezindedefektler sonucu oluşan kalıtsal hastalıklardır. Bu hastalarda,şelasyon tedavisine rağmen demir birikimi sonucu oluşankardiyak disfonksiyon önemli mortalite ve morbidite nedenidir.Kardiyak disfonksiyonun nedenleri kronik hemolitik anemiilişkili ventrikül kaslıma disfonksiyonu ve kardiyak output artışıile birlikte ventriküler dilatasyon ve demir birikimidir. Buçalışmanın amacı oral şelasyon tedavisi alan beta talasemimajör tanılı hastalarda kardiyak fonksiyonların Dopplerekokardiyografi ile incelenmesidir.YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmada, Ocak-Eylül 2014tarihleri arasında, beta talasemi major tanılı, 2-16 yaşarasında 49 hasta ve kontrol grubu olarak da aynı sayıda 49sağlıklı hasta incelendi. Tüm hastalara ayrıntılı fizik muayanesonrasında elektrokardiyografik ve ekokardiyografik incelemeuygulandı.BULGULAR: Hasta grubunun ortalama ferritin değeri1275+904 ng/ml idi. Grupların ekokardiyografik bulgularıkarşılaştırıldığında, hasta grubunda miyokardiyal performansindeksi istatistiksel olarak yüksek bulundu (p=0.017). Ekolarak, hasta grubunda sol ventrikülde tip 1 diyastolikdisfonksiyon saptanırken, sol ventrikül sistolik, sağ ventrikülsistolik ve diyastolik disfonksiyon görülmedi.TARTIŞMA ve SONUÇ: Talasemi majör tanılı hastalardabaşta kardiyovaskuler sistem olmak üzere birçok sistemdedemir birikimi toksik etki göstermektedir. Demir şelasyontedavisi ile hastalığın prognozu düzelse de yüksek morataliteve morbidite halen önemli bir problem olarak kalmaktadır.Çalışmamız beta talasemi majorlu hastalarda erken dönemdesubklinik sol ventrikül diyastolik disfonksiyonu geliştiğini, bunakarşın sağ ventrikül fonksiyonlarının ve sol ventrikül sistolikfonksiyonlarının bozulmadığını göstermektedir.Article Çocukkardiyolojipolikliniğinebaşvurandownsendromlu Hastalardaekokardiyografibulguları(2015) Epçaçan, Serdar; Üner, Abdurrahman; Ece, İbrahim; Acar, Onur ÇağlarAMAÇ: Down sendromu kromozom 21'de trizomi nedeniyle meydan gelen insanlardaki en yaygın otozomal anöploidi sendromudur. Görülme sıklığı toplumlara göre 319 canlı doğumda bir ile 1000 canlı doğumda bir arasında değişmektedir. Down sendromu'nda kalpte özellikle endokardiyal yastıkçıkların anormal gelişimi nedeniyle kalp ve büyük damarların konjenital anomalileri sağlıklı topluma göre daha sık görülmektedir. Bu çalışmada Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji polikliniğine müracaat eden Down sendromu tanısı almış hastalarda doğumsal kalp hastalığı sıklığını saptamak amaçlanmıştır. YÖNTEMLER: Bu prospektif araştırma Ağustos 2010-Eylül 2012 tarihleri arasında ileri tetkik için Çocuk Kardiyoloji polikliniğine gönderilen Down sendromu tanısı karyotip analizi ile konmuş 198 olguda yapılmıştır. Tüm hastalar ekokardiyografi ile değerlendirilmiştir. BULGULAR: Hastaların yaş aralığı 1 ay ile 13 yaş arasındadır. Down sendromu tanısı alan hastalarda doğumsal kalp hastalığı oranı %54 saptanmıştır. Doğumsal kalp hastalığı olarak %49.9 görülme oranıyla en sık atriyoventriküler septal defekt görülmüştür. Atriyoventriküler septal defekti sırasıyla atriyal septal defekt (%14.1), ventriküler septal defekt (%11.3) ve patent duktus arteriyosus (%8.5) izlemiştir. SONUÇ: Van ve çevresindeki Down sendromlu hastalarda doğumsal kalp hastalığı sıklığı ve atriyoventriküler septal defekt oranı literatürle uyumlu bulunmuşturSpecialist Thesis Evaluation of Ventricule Functions by Conventional and Tissue Doppler Echocardiography in Children and Adolescents With Type 1 Diabetes(2013) Acar, Onur Çağlar; Üner, AbdurrahmanTip 1 diyabet çocukluk çağının en sık rastanılan kronik hastalıklarındandır. Bu çalışmada tip 1 diyabetli çocuk ve adölesanlarda glisemik kontrolün kardiyak fonksiyonlara etkisi konvansiyonel ve doku doppler ekokardiyografi ile incelendi. HbA1c düzeyine göre diyabetik hasta grubu orta-iyi ve kötü kontrollü olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Diyabetik gruplarla yaş, cinsiyet, boy ve kilo bakımından benzer özelliklere sahip kontrol grubu oluşturuldu. 24 saatlik idrarında mikroalbuminüri saptanan diyabetik hastalar çalışmaya alınmadı. Tüm olgulara M mod, 2B, Doppler ve doku Doppler ekokardiyografi yapılarak sağ ve sol ventrikülün sistolik ve diyastolik fonksiyonları değerlendirildi. Tüm çalışma ve kontrol grubundaki hastalara pulse wave Doppler ölçümü sırasında valsalva manevrası yaptırılarak yalancı normal dolum örneği araştırıldı. Gruplar arası değerlerin araştırılmasında One Way Annova testi, gruplar arası bazal değerlerdeki farklılıkların sonuca etkisini engellemek için ?univariate covariance? analiz yapıldı. Tip 1 diyabetli gruplar ve kontrol grubu cinsiyet, yaş, boy, ağırlık bakımından benzerdi. Diyabetli gruplar arasında hastalık süresi bakımından fark saptanmadı (sırasıyla 4.4+2.5, 4.1+2.6 yıl; p>0.05). M-mod ölçümlerinde gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Mitral kapak pulse wave Doppler ölçümlerinde E akım hızı, E/A oranı kötü kontrollü grupta iyi kontrollü grup ve sağlıklı çocuk grubuna göre anlamlı olarak düşük bulundu (p<0.05). A akım hızı, DZ, İVGZ, MPİ kötü kontrollü grupta diğer 2 gruba göre anlamlı olarak yüksek saptandı (p<0.05). İVKZ ve EZ değerleri arasında 3 grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Triküspit kapak pulse wave Doppler ölçümlerinde 3 grup arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Mitral kapak lateral anülüs PW doku Doppler ölçümlerinde Em ve Em/Am orta-iyi kontrollü grupta kontrol grubuna göre, kötü kontrollü grupta orta-iyi kontrollü gruba göre anlamlı olarak düşük bulundu (p<0.05). Am, İVGZ ve MPİ kötü kontrollü grupta diğer iki gruba göre anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0.05). İVKZ ve Sm değerleri arasında 3 grup arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Triküspit kapak lateral anülüs pulse wave doku Doppler ölçümleride üç grup arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). TAPSE değerleri arasında gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı.. E/Em orta-iyi ve kötü kontrollü gruplarda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek saptandı (p<0.05). E/Et bakımından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Pulse wave Doppler sonuçlarına göre orta-iyi kontrollü grubun %13.6?sında, kötü kontrollü grubun %31?inde tip 1 diyastolik disfonksiyon saptandı. Mitral anulus doku Doppler sonuçlarına göre orta-iyi kontrollü grubun %18?inde, kötü kontrollü grubun %40.4?ünde tip 1 diyastolik disfonksiyon tespit edildi. Tip 1 diyabetin çocuk ve adölesanlarda erişkinlerde olduğu diyastolik fonksiyonlarda bozulma yaptığını saptadık. Sol ventrikül diyastolik fonksiyonlardaki bozulmanın glisemik kontrolle direkt ilişkili olduğu ve kötü metabolik kontrollü çocuklarda diyabetik kardiyomiyopatinin çok daha fazla oranda görüldüğü tespit edildi. Çocuk ve adölesan hastalarda uzun süre HbA1c?nin takibinin yapıldığı, ventrikül fonksiyonlarının belli zaman aralıklarında değerlendirildiği ve hasta sayısının fazla olduğu çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar kelimeler: Tip 1 diyabetes mellitus, HbA1c, diyastolik disfonksiyon, miyokardiyal performans indeksi, TAPSE