Browsing by Author "Acar, Rezzan Deniz"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article The Association of Left Ventricular End-Diastolic Pressure With Global Longitudinal Strain and Scintigraphic Infarct Size in St-Elevation Myocardial Infarction Patients Undergoing Primary Percutaneous Coronary Intervention(Springer, 2021) Cap, Murat; Erdogan, Emrah; Karagoz, Ali; Den Hartigh, Ozden Savas; Acar, Rezzan Deniz; Gecmen, Cetin; Ozdemir, NihalLeft ventricular end-diastolic pressure (LVEDP) is an independent predictor for prognosis in ST-elevation myocardial infarction (STEMI) patients. We aimed to investigate the relationship of admission LVEDP measured after a successful primary percutaneous coronary intervention (pPCI) with scintigraphic infarct size (IS) and global longitudinal strain (GLS), a strong predictor of IS, in STEMI patients. A total of 62 consecutive patients with STEMI were enrolled in the study. LVEDP measurements were performed after pPCI in patients who had TIMI-3 flow. Echocardiography was performed 24 h after pPCI and repeated 3 months later. GLS was calculated as an average peak strain from the 3 apical projections. IS was evaluated at the third month by technetium 99m sestamibi. The mean age was 56 +/- 8 years in the study population. The mean LVEDP was found 19.4 +/- 4.4 mmHg. Median IS was 4% (0-11.7 IQR).The mean GLS at the 24th hour and the third month were found to be - 15.4 +/- 2.8 and - 16.7 +/- 2.5 respectively. There was a moderate negative correlation between LVEDP and GLS (24th-hour p < 0.001 r = - 0.485 and third-month p < 0.001 r = - 0.489). LVEDP had a moderate positive correlation with scintigraphic IS (p < 0.001 r = 0.545). In the multivariable model, we found that LVEDP was significantly associated with scintigraphic IS (beta coefficient = 0.570, p = 0.008) but was not associated with the 24th hour (beta coefficient = 0.092, p = 0.171) and third month GLS (beta coefficient = 0.037, p = 0.531). This study demonstrated that there was a statistically significant relationship between LVEDP and scintigraphic IS, and IS was increased with high LVEDP values. However, there was not a relationship between LVEDP and GLS.Article Yüksek Serum Trigliserit Seviyesi Karotis Stentleme Sonrası Dw-mrg ile Saptanan Sessiz İskemik Lezyonların Bir Prediktörü Olabilir(2022) Özdemir, Nihal; Acar, Rezzan Deniz; Bayram, Zübeyde; Efe, Süleyman Ç.; Kaymaz, Cihangir; Güvendi, Büşra; Karaduman, AhmetGiriş ve Amaç: Karotis arter stentleme (KAS) sonras ı sessiz iskemik lezyonlar (SİL) s ık gelişmektedir ve uzun dönem kötü prognoz ile ilişkilidir. Kan trigliserit (TG) seviyesinin KAS sonrası SİL üzerine etkisi iyi bilinmemektedir. Çalışmamızda, KAS yapılan hastalarda işlem öncesi serum TG seviyesinin işlem sonrası gelişen SİL üzerine etkisini inceledik. Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya KAS yapılan 57 olgu alındı, KAS öncesi ve sonras ı difüzyon a ğırlıklı manyetik rezonans görüntüleme (DW-MRG) yapıldı. Çalışmanın primer sonlan ım noktası KAS sonrası yeni gelişen S İL’lerdi. Hastaların i şlem öncesi TG, total kolesterol, HDL ve LDL seviyelerinin primer sonlanım noktası üzerine etkisi araştırıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 46 (%80,7)’sı erkek olup, medyan yaş 69 (60-73) yıl olarak saptand ı. Olguların 27 (%47,3)’si semptomatikti. İşlem sonras ı hastaların 28 (%49,1)’inde DW-MRG’de ipsilateral yeni S İL saptandı. İpsilateral lezyonu olanlarda NASCET (North American Symptomatic Carotid Endarterectomy Trial) darlık yüzdesi ve semptomatik olma durumu daha yüksek izlenmiş olup aspirin kullananların oranı düşüktü. Çoklu lojistik regresyon analizinde, işlem öncesi TG seviyesi, işlem sonrası yeni gelişen ipsilateral SİL varlığının tek bağımsız prediktörü olarak saptandı. Tartışma ve Sonuç: Çal ışmamız, yüksek TG seviyesinin, KAS sonrası yeni gelişen S İL’ler için ba ğımsız risk faktörü oldu ğunu ortaya koymaktadır. SİL’ler daha sonraki iskemik olaylar için bir risk faktörü oldu ğundan, kan TG seviyesi, basit, ucuz, etkili ve değiştirilebilir bir markir olarak; erken medikal tedavi, erken girişim kararının verilmesi ve hastanın prognozu hakkında bilgi verebilir.