1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Akbulut, Haluk"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 1 of 1
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    According To Archive Documents Relation Between Turkish-French-Armenian (1856-1920)
    (2006) Akbulut, Haluk; Mercan, M. Salih
    Yıllardır, Ermeni Komitelerinin Osmanlı Hükümetine karşı olan tutumları veulaşmak istedikleri amaç, bugün inkârı imkânsız, kesin kanıt ve belgelerle açıklığakavuşmuştur. Osmanlı Devleti'nin dışta ve içte güç durumlarla karşı karşıya kaldığızamanlardan başlayarak, özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonrayapılan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın 16'ncı ve Berlin Antlaşması'nın61'inci maddeleriyle ortaya atılan Ermeni sorunu; bundan sonra her elverişliortamdan yararlanılarak öne sürülmüş ve bazen hızını yitirerek, bazende OsmanlıHükümetinin iç işlerine karışmak için bir bahane olarak kullanılmıştır. BalkanSavaşı'ndan sonra ise en aşırı dönemine girmiştir.Bu inceleme Ermeni Sorunundan ziyade, Fransız-Türk ve Ermeni ilişkilerikapsamında gelişen olayların belgelerle ifadesi üzerinde yoğunlaşarak hazırlandı.Fransa ve büyük devletlerin desteğiyle kurulan Ermeni Komiteleri, hükümetinkendilerine karşı olan acıma ve hoşgörüsünden yararlanarak, kendilerine gösterilenbu iyi niyeti fırsat bilmiş, yaşam ve mutluluklarını sağlayan hükümeti yıkmak,Türkler ve Ermeniler arasında sürekli bir milli soğukluk yaratmak ve bunuşiddetlendirmenin yollarını aramışlardır. İleri gelen din adamları, öğretmenleri,yazarları bile bu konuyu aşılamaktan hiçbir zaman geri kalmamışlar, bir yandanikiyüzlülük yaparak temiz bir vatandaş yüzü gösterirken öte yandan Türklerin endoğal haklarına saldırmaktan, el altından ve düzenli bir program hazırlayıp,uygulamaktan çekinmemişlerdir. Bu girişimlerinde ise her zaman ?Ermenilereyardım, insanlığa hizmettir.? diyen Fransız Pierre Geillard gibi yazarlar, görünüşteErmeni isteklerinin elde edilmesi gerçekte ise kötü politikalarını bunlar aracılığıylauygulanma öncülük etmişlerdir.Malesef Batı, 1915'te yaptıklarını gizlemek için hala o dönemde başlattığıfakat bugün kendisinin bile inanmadığı bir politikayı devam ettirmekte ısrarlıgörünüyor. Ancak, dünya tarihine baktığımızda, hiçbir tarihi gerçeğingizlenemediğini görürüz. Elbette bu sorun da bir gün aydınlanacak, bu husumeteneden olanlar, tarihin yargısından kurtulamayacaklardır.