Browsing by Author "Aktaş, Ramazansami"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
speacialist-thesis.listelement.badge Comparison of Medications Given To Patients Diagnosed With Myocardial Infarction in the Emergency Department and Their Heart Axis After Coronary Angiography(2022) Ergin, Abdulgaffar; Aktaş, RamazansamiMiyokard Enfarktüs Tanılı Hastalara Acil Serviste Verilen İlaçlar ile Koroner Anjiyografi Sonrasındaki Kalp Aksının Karşılaştırılması, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, Van, 2022. Amaç: Günümüzde elektrokardiyografi, kalp şikayetleri ile başvuran hastalar için ilk değerlendirmenin önemli bir parçasıdır. Spesifik olarak, aritmileri ve iskemik kalp hastalığını değerlendirmek için non- invaziv, uygun maliyetli bir araç olarak önemli bir rol oynar. EKG hızlı, ucuz ve ulaşılabilir bir araçtır. Özellikle göğüs ağrısı şikâyeti ile gelen hastalarda, AMI tanısı alan veya kontrol EKG'lerde kardiyak aksta anlamlı değişiklik olan hastaların acildeki sirkülasyonların hızlanması, Koroner Yoğun Bakıma yatışı ve anjiyo ünitesine varış süresinin kısalması önem arz etmektedir. Yöntem: Bu araştırmada, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dalı'nda Mart 2021 – Ocak 2022 tarihleri arasında Akut Koroner Sendrom tanısı ile Koroner Yoğun Bakım veya Kardiyoloji Servisine yatırılan 18 yaşını geçmiş 107 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaşı, cinsiyeti, tanıları, verilen ilaçlar ve çekilen elektrokardiyografileri; hemşire gözlem formları, hasta dosyaları ve veri kayıt sistemine bakılarak değerlendirildi. Hastaların ilaç öncesi çekilen EKG, ilaç verildikten sonraki EKG'lerindeki kalbin aksı, anjiyo öncesi ve anjiyo sonrası EKG'lerindeki kalp aksı ölçüldü. Ölçülen kalp aksındaki değişim birbiri ile karşılaştırıldı. Bulgular: Araştırmaya 18 yaş üstü 107 hasta dahil edildi. Hastaların %63,6'sı (n=68) erkek, %36,4'ü (n=39) kadın idi. Tüm hastalarda ortak ilaç olarak ASA (asetil salisilik asit) verildi. Akut koroner sendrom tanısı ile antiagregan ve antirombotik yani kanda pıhtılaşmayı önleyici ve kan sulandırıcı ilaç verilen hastalarda; ilaç sonrası aks değişimi ilaç öncesine göre anlamlı düşüş gösterdi. Verilen ilaçlar birbiri ile karşılaştırıldığında kalbin aksındaki değişimde anlamlı düşüş saptanmadı. Anjiyo sonrası aks değişiminde ilaç öncesi ve ilaç sonrasına göre anlamlı düşüş saptandı. Non STMI ve STMI gruplarında anjiyo sonrası aks değişiminde anlamlı farklılık saptanmadı. Sıklık oranına göre LAD (%23,36), RCA (%22,43), CX (%14,95) en sık işlem yapılan ilk damarlardı. LAD, CX, RCA, LAD-CX, medikal damar gruplarında birbiri ile karşılaştırıldığında anjiyo sonrası AKS değişimi anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç: Akut miyokart enfarktüsü tanı ve tedavideki yeniliklere karşın dünyada önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam etmektedir. Non invaziv, ucuz, kolay ulaşılabilir yöntemlerin efektif kullanılması hastalara tanı konulmasında ve etkin tedavinin erken başlanmasında önemli bir adımdır. Bu çalışmada AMI hastaların elektrokardiyografilerinde kardiyak akstaki değişim ilaç sonrasında ilaç öncesine göre, anjiyo sonrasında anjiyo öncesine göre anlamlı düşüş olmuştur. AMI tanısı alan veya kontrol EKG'lerde kardiyak aksta anlamlı değişiklik olan hastaların acildeki sirkülasyonların hızlanması, Koroner Yoğun Bakıma yatışı ve anjiyo ünitesine varış süresinin kısalması önem arz etmektedir. Kalp krizi karmaşık ve dinamik süreçler olduğundan, erken kanlanmayı geri getirecek kurtarma yöntemleri ve perkütan koroner girişim adaylarının erken seçilmesi için invaziv olmayan yöntemlerin kullanılması teşvik edilmelidirspeacialist-thesis.listelement.badge Retrospective Analysis of Patients Applying To Van Yüzüncü Yil University Faculty of Medicine Emergency Service With Head Trauma(2020) Eskin, Veysel; Aktaş, RamazansamiGiriş: Travmalar dünya çapında gerek morbidite gerekse mortalite bakımından önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kafa travmaları ise hafif kafa yaralanmalarından travmaya bağlı beyin hasarına kadar çok çeşitli yaralanmalara yol açabilir. Kafa travmaları her yıl önemli sayıda ölüme, geçici ve kalıcı sakatlığa neden olmaktadır. Amaç: Çalışmamızda kafa travmasına maruz kalan hastaların epidemiyolojik verilerini ortaya çıkarmayı, kafa travması sonucu BT'de patolojiye işaret edebilecek klinik parametreleri saptamayı ve bu hastaların acilde kalış sürelerini, hastaların son durumlarının ortaya çıkarılmasını hedefledik. Yöntem: Van YYÜTF Araştırma Hastanesi Erişkin Acil Servisi'ne 01 Ocak 2016 - 30 Haziran 2019 tarihleri arasında kafa travması nedeniyle başvuran ve beyin cerrahi bölümüne konsülte edilen hastaların bilgileri hastane otomasyon sistemi kullanılarak geriye dönük olarak incelendi. Çalışmaya dahil edilen hastaların hastane otomasyon sisteminden; yaş, cinsiyet, travma oluş mekanizması, amnezi, bilinç kaybı, baş ağrısı, kusma, otoraji, alkol, antikoagülan ilaç kullanımı, koagülopati ve beyin cerrahi operasyon öyküsü, GKS, baş dönmesi, nörolojik muayenede oryantasyon bozukluğu, kafa muayene bulguları, ek sistem travması, BBT sonuçları, acilde kalış süresi, beyin cerrahisi konsültasyon istemleri, konsültasyon sonuçları, hastaneye yatış kayıtları incelendi. Bulgular: Çalışmaya 822 hasta dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen kafa travmalı hastaların 587'si (%71,4) erkek, 235'i (%28,6) kadın idi. Vakaların çoğunluğu 13 ay-18 yaş arasındaydı. En sık travma mekanizması trafik kazası, en sık şikayet baş ağrısı, glaskow koma skoruna göre en sık saptanan hafif kafa travmalı hasta grubu olmuştur. Sonuç: Kafa travmasıyla başvuran tüm vakalar titizlikle incelenmeli, GKS 15 olan vakalarda bile bilinç takibi ve BBT seçeneğinden azami derecede faydalanılmalıdır. Acile basvuran hastaların hastane kayıtları epidemiyolojik veriler ve adli işlemler açısından özenle ve eksiksiz doldurulmalıdır