Browsing by Author "Alemdar, Süleyman"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Article The Antibacterial Efficiency of Some Herbs Used in Herby Cheese(2005) Alemdar, Süleyman; Dostbil, Nursel; Ağaoğlu, SemaBu çalışmada, otlu peynire katılan otlardan sirmo, mendo, heliz, sov ve siyabu’nun bazı patojen bakteriler üzerindeki inhibitör etkinliği araştırıldı. Örneklerin dietil eter ekstraktları Klebsiella pneumoniae, Pseudomonas aeruginosa, Enterococcus faecalis ve Staphylococcus aureus üzerinde disk difüzyon yöntemi ile in vitro olarak denendi. Sonuç olarak; sirmo’nun test suşlarının tümü üzerinde değişik düzeylerde olmak üzere inhibitör bir etkiye sahip olduğu tespit edildi. Mendo K. pneumoniae, P. aeruginosa ve S. aureus üzerinde etkili olurken, heliz’in P. aeruginosa, E. faecalis ve S. aureus üzerinde inhibitör etki gösterdiği belirlendi. En zayıf inhibitör aktivite sov ve siyabu’da gözlendi.Article Antimicrobial Effect of Seed Extract of Cardamom (Elettaria Cardamomum Maton)(2005) Dostbil, Nursel; Alemdar, Süleyman; Ağaoğlu, SemaBu çalışmada, kakule tohumunun (Elettaria cardamomum Maton) bazı mikroorganizmalar üzerindeki inhibitör etkinliği araştırıldı. Bu amaçla kakule tohumunun dietil eterde hazırlanmış ekstraktı P. aeruginosa, M. smegmatis, K. pneumoniae, S. aureus, E. coli, E. faecalis, S. typhimurium, M. luteus ve C. albicans üzerinde disk difüzyon metodu kullanılarak in vitro olarak denendi. Sonuç olarak; kakule tohumundan elde edilen ekstrenin test suşlarından M. smegmatis, K. pneumoniae, S. aureus, E. coli, E. faecalis, M. luteus ve C. albicans üzerinde farklı düzeylerde inhibitör aktivite gösterdiği, ancak P. aeruginosa üzerinde benzer etkinin oluşmadığı tespit edildi. Kakuleye karşı en hassas suşun S. aureus olduğu belirlenirken, en zayıf inhibitör etki E. coli’de gözlendi.Article Bitlis İli İçme Sularının Bazı Mikrobiyolojik ve Fizikokimyasal Özellikleri(2009) Ağaoğlu, Sema; Alemdar, Süleyman; Kahraman, Tahir; Alişarlı, MustafaBu çalışmada, Bitlis merkez ve ilçelerindeki (Adilcevaz, Ahlât, Güroymak, Hizan ve Tatvan) içme sularının bazı mikrobiyolojik ve fizikokimyasal niteliği araştırılmıştır. ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde bölgedeki depo ve musluk sularından alınan toplam 164 örnek materyal olarak kullanılmıştır. Genel canlı sayımında dökme plak yöntemi; enterokok, koliform, E. coli ve sülfit indirgeyen anaerob'ların aranmasında membran filtrasyon yöntemi ve fizikokimyasal analizlerde ise standart metotlar kullanılmığtır. Örneklerde belirlenen fizikokimyasal veriler standart değerlere uygun bulunmuştur. Ancak, mikrobiyolojik analizler sonucunda %30'u enterokok, %12'si koliform, %24'ü sülfit indirgeyen anaerob'lar ve %8'i E. coli yönünden standartlarda bildirilen kriterlere uygunluk göstermemiştir. incelenen örneklerde ortalama pH, Na ve Mg düzeyleri ile E. coli dışında tüm bakterilerin pozitiflik oranı sonbahar mevsiminde daha yüksek bulunmuştur. Yerleşim yerlerinin genel canlı, koliform ve E. coli sayısı üzerine etkisinin önemsiz (p>0.05), ancak diğer tüm değişkenler üzerine etkisinin önemli (p<0.05) olduğu tespit edilmiştir.Other Çiğ Süt ve Bazı Süt Ürünlerinde Baccillus Cereus'un Varlığının Araştırılması(1999) Ağaoğlu, Sema; Ekici, Kamil; Guducuoglu, Huseyin; Alemdar, SüleymanBu çalışma, Van'da tüketime sunulan çiğ süt, otlu peynir ve tereyağlarında Bacillus cereus'un varlığını belirlemek amacıyla yapıldı. Çalışmada materyal olarak 40 adet çiğ süt, 75 adet otlu peynir ve 25 adet tereyağı olmak üzere toplam 140 örnek materyal olarak kullanıldı. Sonuç olarak, çiğ süt örneklerinin %10'unda (4 örnek) $1.0x10^2-2.8 x 10^4$ kob/ml, otlu peynirlerin %1.3'nde (1 örnek) $9.0 x 10^2$ kob/g düzeyinde Bacillus cereus izole ve identifiye edildi. Tereyağı örneklerinin hiçbirinden Bacillus cereus izole edilemedi.Other Hamburger ve Piliçburgerlerin Mikrobiyolojik Kalitesi(2000) Ağaoğlu, Sema; Alişarlı, Mustafa; Alemdar, SüleymanBu çalışma, Van 'da tüketime sunulan hamburger ve piliçburgerlerin mikrobiyolojik kalitelerini belirlemek amacıyla yapıldı. Çalışmada çeşitli firmalara ait toplam 30 adet hamburger (ambalajsız) ve piliçburger(ambalajlı) örneği materyal olarak kullanıldı. Mikrobiyolojik analiz sonuçlarına göre, hamburgerlerde total mezofil genel canlı, koliform, fekal streptokok, maya-küf, sülfıt indirgeyen anaerob ve mikrokok-stafılokok sayı ortalamaları sırasıyla $3.8x10^5, 3,8x10^2 9.1x10^3, 2.6x10^4, 0.2x10^1$ ve $9.3x10^3$kob/g olarak tespit edildi. Piliçburgerlerde sülfıt indirgeyen anaeroblara rastlanmazken, diğer mikroorganizma sayı ortalamaları aynı sıra ile $6.9x10^4, 0.2x10^1, 1.5x10^1$ , $3.3x10^1$ ve $1.0x10^3$ kob/g olarak belirlendi, incelenen örneklerin hiçbirinde gıda intoksikasvonları açısından önem taşıyan koagulaz, pozitif stafılokok izole edilemedi. Fiziko-kimyasal analiz bulgularına göre, ortalama pH değerleri hamburgerlerde 6.18, piliçburgerlerde ise 6.61 olarak saptandı. Sonuç olarak, bu çalışmada incelenen hamburger ve piliçburgerlerin mikrobiyolojik kalitesinin standartlar dahilinde olduğu, ancak hamburgerlerde sülfit indirgeyenen anaerob düzeyi standart değerleri aştığından, tüketici sağlığını korumaya yönelik önlemlerin alınması gerektiği kanısına varıldı.Other Kremalı Pastalarda Staphylococcus Aureus Suşlarının Gelişme ve Enterotoksin Oluşturma Özellikleri Üzerine Etki Yapan Faktörler(2002) Akkaya, Levent; Sagun, Emrullah; Alişarlı, Mustafa; Alemdar, Süleyman-Master Thesis Microbiological and Chemical Quality of Feta Cheeses Consumed in Van(2013) Akel, Enise; Alemdar, SüleymanBu çalışma, Van il merkezinde tüketime sunulan Feta peynirlerinin mikrobiyolojik ve kimyasal kalitesini belirlemek amacıyla yapıldı. Çalışmada 50 adet Feta peyniri materyal olarak kullanıldı. Feta peynirlerinin mikrobiyolojik analizleri sonucunda, ortalama olarak toplam aerob mezofil genel canlı sayısı 5.49 log kob/g, laktik asit bakteri sayısı 5.20 log kob/g, koliform grubu mikroorganizma sayısı 0.78 log kob/g, E. coli sayısı 0.10 log kob/g, mikrokok/stafilokok sayısı 0.58 log kob/g, koagülaz pozitif S. aureus sayısı 0.53 log kob/g, C. perfringens sayısı 0.08 log kob/g, enterobakteri sayısı 0.96 log kob/g ile maya ve küf sayısı 5.18 log kob/g olarak saptandı. Kimyasal analizler sonucunda ise ortalama pH değeri 4.38, titre edilebilir asitlik derecesi %1.41 LA, kurumadde miktarı %41.21, yağ miktarı %18.12, kurumaddede yağ miktarı %44.18 ve tuz miktarı %8.36 olarak tespit edildi. İncelenen Feta peynirleri enterobakteri, C. perfringens ve titre edilebilir asitlik yönünden standartlara uygun bulundu. Ancak örneklerin %8'i koagülaz pozitif stafilokok, %52'si pH ve tüm örnekler kurumaddede tuz yönünden standartlara uygun bulunmadı. Ayrıca kurumaddede yağ yönünden Feta peynirlerinin %50'si tam yağlı, %28'i yağlı, %18'i yarım yağlı ve %4'ü az yağlı peynir grubunda yer aldığı belirlendi. Sonuç olarak, Van il merkezinde tüketime sunulan Feta peynirlerinin mikrobiyolojik ve kimyasal kalitesinin yetersiz olduğu, etkin kontrollerinin yapılmadığı ve halk sağlığı açısından risk oluşturabileceği sonucuna varıldı.Research Project Sığır Kesim Hattında Tehlike Analizleri. Kesimhane Koşullarının Sığır Karkas Kalitesi Üzerine Etkileri(2001) Alemdar, Süleyman; Alişarlı, Mustafa; Akkaya, LeventBu çalışmada; etin mikrobiyal kontaminasyonunda mezbaha işletmesinin rolünü belirlemek amacıyla, 50 sığır karkasından toplam 1000 svab örneği analiz edildi. Analiz örnekleri; deri üzerinden (boyun, kol ve karın) ve karkas yüzeyinden deri yüzüldükten sonra (boyun lateral, kol, kürek, karın ve döş), barsakların çıkarılmasından sonra (döş, kol ve boyun) ve son yıkama işlemi tamamlanıp damgalandıktan sonra (boyun lateral ve medial, kol, kürek, karın, döş, kuyruk bitimi, but lateral ve medial) yaş-kuru svab metodu ile alındı. İşletme ve personel hijyeninin de kontaminasyondaki rolünü belirlemek amacıyla, personele ve ekipmana ait 120 svab örneği, 45 defa personel eli ve 15 defa işletme suyu örneği incelendi. Mikrobiyolojik analizler kapsamında aerob genel canlı, enterobakteriler, fekal streptekoklar, pseudomonas, maya/küf ve mikrokok/stafilokok sayıları damla plak tekniği ile tespit edilmiştir. Sülfid indirgeyen anaerob (clostridium) sayımında Roll-tüp tekniği ile ekim yapılmıştır. Ayrıca örneklerde L. monocytogenes, Salmonella spp.'de belirlenmiştir. Analiz bulgularına göre, deri en önemli kontaminasyon kaynağı olarak belirlendi. Deride L. monocytogenes %15,3 (23/150) ve Salmonella spp. %4,6 (7/150) oranında tespit edildi. Bunu iç organların çıkarılması aşaması izledi. Bu aşamada L. monocytogenes %7,3 (11/150) ve Salmonella spp. %2 (3/150) oranında bulundu. Karkaslar yıkanıp damgalandıktan sonra alınan svablarda L. monocytogenes %6,2 (28/450) ve Salmonella spp. %2 (9/450) oranında saptanmıştır. Deri yüzülmesinden hemen sonra alınan svablarda ise L. monocytogenes %4 (l 1/250) ve Salmonella spp. %0,8 (2/250) olarak belirlenmiştir. İşletme suyunda ve personel elinde Z. monocytogenes belirlenmezken, personel elinde Salmonella spp. %4,4 (2/45) olarak pozitif bulundu. Diğer örneklerde ise (kasap bıçağı, iş elbisesi, testere) L. monocytogenes %11,6 (14/120) ve Salmonella spp. %2,5 (3/120) oranında saptandı. Sonuçlar göstermiştir ki, kesim hayvanının derisi, iç organların çıkarılması yanında, ayrıca işletme ve personel hijyenindeki eksiklik de kontaminasyonda önemli rol oynamıştır. Eğer ekipman ve personele ait genel hijyen kurallarına uyulursa, kontaminasyon derecesi oldukça azalabilir. Mezbaha işletmelerine ait HACCP programı çerçevesinde bu iki bakterinin de dikkate alınması önerilebilir.Other Ton Balık Konservelerinde Nitrat ve Nitrit Düzeyleri(2002) Ağaoğlu, Sema; Kahraman, Tahir; Alemdar, SüleymanBu çalışma, ton balık konservelerinde nitrat ve nitrit düzeylerini belirlemek amacıyla ele alındı. Çalışmada toplam 50 adet balık konservesi materyal olarak kullanıldı. Örneklerde ortalama nitrat düzeyi 46.88 ± 4.89 ppm, nitrit düzeyi ise 6.23 ± 2.06 ppm olarak belirlendi. Sonuç olarak, örneklerde saptanan nitrat ve nitrit düzeyleri Dünya Sağlık Örgütü ve Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği 'nde işlenmiş et ürünleri ile kutu konserveleri için bildirilen kriterlere uygun bulundu.Article Van Bölgesi İçme ve Kullanma Sularında Nitrat ve Nitrit Düzeylerinin Araştırılması(2007) Ağaoğlu, Sema; Alemdar, Süleyman; Alişarlı, Mustafa; Dede, SemihaBu çalısmada, Van bölgesi su kaynaklarında nitrat ve nitrit düzeylerinin arastırılması amaçlanmıstır. Bu amaçla, Van merkez ve ilçelerinde (Ercis, Özalp, Saray, Muradiye, Çaldıran, Gürpınar, Gevas ve Edremit) bulunan kuyu, dere, kaynak/çesme, musluk ve depo sularından alınan toplam 366 adet su örnegi materyal olarak kullanılmıstır. Örneklerde nitrat ve nitrit düzeyleri spektrofotometrik yöntem ile belirlenmistir. Analiz bulgularına göre; Van merkez ve ilçelerinde bulunan su kaynaklarında ortalama nitrat düzeyleri sırasıyla 35.927±5.706 ppm ve 24.752±9.262 ppm (kuyu), 5.158±0.931 ppm ve 4.990±0.665 ppm (dere), 19.065±3.770 ppm ve 14.610±2.523 ppm (kaynak/çesme), 9.609±3.021 ppm ve 14.114±2.503 ppm (musluk), 6.325±2.850 ppm ve 7.390±1.582 ppm (depo) olarak saptanmıstır. Nitrit düzeyi; Van merkez ve ilçelerden alınan içme suyu örneklerinde genelde standartlara uygun bulunmus ve 0,1 ppm’in altında belirlenmistir. Ancak Van merkezdeki bir kuyuya ait su örnegi (% 2) ile bir kaynak suyu örnegi (% 3), ilçelerde ise Erçis’te bir kaynak suyu örnegi (% 2) standart degerlerin üzerinde çıkmıstır. Nitrit düzeyi, gerek Van merkez gerekse ilçelerdeki dere sularının tamamında 0.691 ppm ile 0.060 ppm arasında belirlenmistir. Sonuç olarak; nitrat düzeyi yüksek suların uzun süre ve fazla miktarda kullanımı zehirlenmelere sebep olabilir. Çevre ve su kaynaklarının kirlenmesinin önlenmesi, ilgili kurumların uyarılması ve denetimlerin sıklastırılması toplum saglıgının korunması açısından büyük önem tasımaktadır.Article Van Bölgesi İçme ve Kullanma Sularının Mikrobiyolojik Kalitesinin Halk Sağlığı Yönünden İncelenmesi(2007) Ağaoğlu, Sema; Alemdar, SüleymanBu çalışmada, Van bölgesi sularının mikrobiyolojik kirlilik durumları araştırılmıştır. Bu amaçla, merkez ve ilçelerde (Erciş, Özalp, Saray, Muradiye, Çaldıran, Gürpınar, Gevaş ve Edremit) bulunan kuyu, dere, kaynak/çeşme, musluk ve depo sularından alınan toplam 366 adet su örneği materyal olarak kullanılmıştır. Örnekler, mezofil ve psikrofil aerob genel canlı, enterokok, koliform grubu mikroorganizma, E. coli ve sülfit indirgeyen anaeroblar yönünden incelenmiştir. Enterokok, koliform grubu mikroorganizma, E. coli ve sülfit indirgeyen anaerob sayıları membran filtrasyon yöntemi ile mezofilik ve psikrofilik genel canlı sayıları ise dökme plak metodu ile araştırılmıştır. Analiz bulgularına göre, koliform grubu mikroorganizmalar diğer indeks mikroorganizmalarına oranla daha fazla bulunmuş, ayrıca bazı örneklerde doğrulama testleri sonucunda E. coli de belirlenmiştir. Bulgular yerleşim yerlerine göre incelendiğinde, musluk ve depo sularının hijyenik kalitesi Van merkezinden alınan örneklerde ilçelere göre daha iyi bulunmuş, ancak kuyu ve dere sularında benzer sonuç elde edilememiştir. Bu sonuçlar, Van merkezdeki içme ve kullanma sularının hijyen kontrollerinin ve dezenfeksiyon işlemlerinin düzenli yapıldığını, ancak kuyu ve derelerin yerleşim yoğunluğuna bağlı olarak daha fazla kirlendiğini göstermiştir. Sonuç olarak; halk sağlığı açısından sularda mikrobiyolojik analizlerin rutin olarak yapılması, sulardan kaynaklanan enterik hastalıkların bulaşmasına karşı koruyucu önlemlerin başında gelmektedir.Article Van Bölgesi Su Kaynaklarında Ağır Metal Kirlilik Düzeyleri(2007) Ağaoğlu, Sema; Alemdar, Süleyman; Alişarlı, Mustafa; Dede, SemihaBu çalışmada, Van merkez ve ilçelerinde (Erciş, Özalp, Saray, Muradiye, Çaldıran, Gürpınar, Gevaş ve Edremit) bulunan kuyu, dere, kaynak/çeşme, musluk ve depo sularında ağır metal (Fe, Cu, Zn, Mn, Cd, Cr, Ni ve Co) düzeyleri araştırıldı. Bu amaçla ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış dönemlerinde 100 farklı kaynaktan sağlanan toplam 366 örnek materyal olarak kullanıldı. Araştırma bulgularına göre; incelenen su kaynaklarının tamamında Mn ve Cd değerleri, merkez ve ilçelerdeki kuyu ve kaynak/çeşme sularında Fe, merkezdeki kuyu sularında ise Zn düzeyi İçme ve Kullanma Suları Standardı'nda bildirilen kriterlere uygun bulunmadı. Ayrıca, merkez ve ilçelerdeki kaynak/çeşme sularında Fe, Mn, Cd ve Ni; musluk sularında Mn, Cd ve Ni; depo sularında Mn ve Cd, ilçelerdeki depo sularında ise Ni düzeyi ilgili yönetmelikte bildirilen değerlere uygunluk göstermedi.Article Van Bölgesi Su Kaynaklarında Flor Düzeylerinin Belirlenmesi(2007) Ağaoğlu, Sema; Alemdar, Süleyman; Alişarlı, MustafaBu çalışmada, Van bölgesi sularının flor düzeyleri araştırılmıştır. Bu amaçla, merkez ve ilçelerdeki (Erciş, Özalp, Saray, Muradiye, Çaldıran, Gürpınar, Gevaş ve Edremit) kuyu, dere, kaynak/çeşme, musluk ve depo sularından alınan toplam 366 adet su örneği materyal olarak kullanılmıştır. Örneklerde flor düzeyinin belirlenmesinde spektrofotometrik yöntem kullanılmıştır. Van merkez ve ilçelerinden alınan içme suyu örneklerinde ortalama flor değerleri standartlara uygun şekilde 1.5 ppm’in altında belirlenmiştir. Ancak flor düzeyi, merkez ve ilçelerdeki kuyu suyu örneklerinde sırasıyla % 4 ve % 3, Çaldıran ilçesindeki depo suyu örneklerinde ise % 10 oranında standart değerlerin üzerinde bulunmuştur.Sonuç olarak, incelenen örneklerde belirlenen flor düzeylerinin genelde normal sınırlarda bulunması, bölge sularında flor toksikasyonu açısından bir risk olmadığını göstermiştir. Ancak, yine de bölgenin volkanik toprak yapısının kontaminasyona sebep olabileceği göz önüne alınarak düzenli ve yeterli denetimlerin yapılması toplum sağlığının korunması açısından önem taşımaktadır.Article Van Bölgesi Su Kaynaklarının Fiziko-kimyasal Kalitesi(2007) Ağaoğlu, Sema; Alemdar, Süleyman; Dede, SemihaBu çalışmada, Van merkez ve ilçelerinde (Erciş, Özalp, Saray, Muradiye, Çaldıran, Gürpınar, Gevaş ve Edremit) bulunan kuyu, dere, kaynak/çeşme, musluk ve depo sularının fiziko-kimyasal nitelikleri incelendi. Bu amaçla ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış dönemlerinde 100 farklı kaynaktan sağlanan toplam 366 örnek materyal olarak kullanıldı. Örneklerde pH, renk, bulanıklık, sıcaklık, toplam sertlik, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, klorür, elektriksel iletkenlik, karbondioksit, karbonat, bikarbonat, sülfat, fosfat ve organik madde analizleri yapıldı. Araştırma bulgularına göre; merkez ve ilçelerdeki kaynak/çeşme sulan ile ilçelerdeki depo sularında belirlenen bulanıklık düzeyleri ilgili yönetmelikte bildirilen kriterlere uygun bulunmadı. Ayrıca, merkez ve ilçelerdeki kuyu sularında klorür, renk, bulanıklık, elektriksel iletkenlik ve sülfat, kaynak/çeşme sularında renk ve sülfat, derelerde sertlik; merkezdeki derelerde magnezyum ve renk, kaynak/çeşme sularında klorür ve bulanıklık, ilçelerdeki kaynak/çeşme sularında ise elektriksel iletkenlik düzeyi İçme ve Kullanma Suları Standardı'nda bjldirilen sınır değerlerden daha yüksek bulundu. İncelenen su kaynaklarında tespit edilen karbondioksit düzeyleri su kalite kriterlerine uygun bulunmadı.Article Van'da Açık Olarak Tüketime Sunulan Ayranların Mikrobiyolojik ve Kimyasal Kalitesi(1998) Ağaoğlu, Sema; Ekici, Kamil; Alemdar, SüleymanBu çalışma, Van'da açık olarak tüketime sunulan ayranların mikrobiyolojik ve kimyasal kalitelerini belirlemek amacıyla yapıldı. Değişik lokanta ve pastanelerden sağlanan toplam 30 adet ayran örneği materyal olarak kullanıldı. Mikrobiyolojik analizler sonucunda ortalama küf-maya sayısı $7.6x10^5$ kob/ml, koliform grubu mikroorganizma sayısı $2.2x10^1$ kob/ml, fekal streptokok sayısı $3.4x10^2$ kob/ml olarak saptandı. Kimyasal analizler sonucunda ise ortalama pH değeri 3.2, asidite değeri laktik asit cinsinden (L.A.) % 0.40 olarak tespit edildi.Sonuç olarak, incelenen ayranların hijyenik kalitelerinin düşük olduğu, örneklerin %100'ünün mikrobiyolojik, % 80'inin ise kimyasal yönden Gıda Maddeleri Tüzüğü ve ilgili standarda uymadıkları belirlendi.Other Van'da Tüketime Sunulan Bazı Gıda Maddelerinde Bacillus Cereus'un Varlığı(1999) Ekici, Kamil; Alemdar, Süleyman; Ağaoğlu, SemaBu çalışmada Van piyasasında tüketime sunulan bazı gıda maddelerinde (tatlı çeşitleri, paket çorba, paket toz dondurma, tahıl ve baklagiller) Bacillus cereus'un varlığı araştırıldı. Çalışmada toplam 270 örnek materyal olarak kullanıldı. Mikrobiyolojik analizler sonucunda örneklerin %8.5'dan Bacillus cereus izole ve identifiye edildi. Bacillus cereus sayısı pudingte $1.0x10^2-2.3x10^4$ kob/g, sütlaçta $4.0x10^2-1.6x10^3$ kob/g, yaş pastada $2.0x10^2-6.0x10^3$ kob/g, yayla çorbasında $1.0x10^2$ kob/g, nohutta $1.0x10^2-5.0x10^3$ kob/g, kırmızı mercimekte 1.0x10^2-3.2x10^2$ kob/g, bulgurda $3.8x10^3-2.5x10^4$ kob/g ve mısırda $2.0x10^2-3.6x10^3$ kob/g değerleri arasında saptandı. Sonuç olarak, Bacillus cereus ile kontaminasyon oranı tatlı çeşitlerinde %14, paket çorbalarda %1.1, tahıl ve baklagillerde %18.7 olarak belirlendi. İncelenen paket toz dondurma örneklerinin hiçbirinden Bacillus cereus izole edilemedi.Article Van'da Tüketime Sunulan Dondurmalarda Bazı Patojenlerin Varlığının Araştırılması(2004) Ağaoğlu, Sema; Alemdar, SüleymanBu çalışmada, Van'da perakende satılan hazır kıymalarda Escherichia coli O157'nin varlığı araştırılmıştır. Bunun için, kasap ve marketlerden sağlanan 150 adeti dana ve 150 adeti koyun olmak üzere toplam 300 adet kıyma örneği incelenmiştir. Örneklerin analizinde, Novobiocin katkılı Tryptone Soy Broth ile Cefimixe-Tellurit Supplement içeren Sorbitol MacKonkey Agar ve methyl-umbellipherylglucorunidase ilave edilmiş Violet Red Bile Agar kullanılmıştır. İndol pozitif, sorbitol ve fi-glukoronidaze negatif (366 nm) ve O157 lateks aglütinasyon test kiti ile aglütinasyon oluşturan koloniler E. coli O157 olarak identifiye edilmiştir. E. coli O157 dana kıyma örneklerinde % 4,66 (7/150) oranında, koyun kıymalarında ise % 2 (3/150) oranında belirlenmiştir. Sonuçlar, hazır kıymaların Escherichia coli 0157 ile kontaminasyon oranın azımsanmayacak düzeyde olduğunu ve halk sağlığı açısından risk taşıdığını göstermiştir.