Browsing by Author "Atan, Özkan"
Now showing 1 - 14 of 14
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis 3d Image Segmentation With New Generation Fuzzy Logic Method(2022) Türkan, Sümeyra; Atan, ÖzkanBulanık mantık temelli görüntü işleme ve görüntü sınıflandırması son yıllarda hava radar görüntü tespiti için kullanılan yöntemlerin başında gelmektedir. Belirlenen yöntemler doğrultusunda matematiksel algoritmalarla çok farklı kümeleme analizleri yapmak mümkündür. Bu nedenle, yapılan çalışmalarda kümeleme teknikleri arasında birçok yöntem geliştirilmeye başlanmış, geliştirilen bu yöntemler arasından farklı bulanık mantık yöntemlerinin başarımı incelenmekte ve iyi çalışmalar uygulamacılar tarafından kullanılmaktadır. Bu çalışmada ise komşu piksel değerlerinin üyelik derecesini de kullanılarak yeni bir kümeleme yöntemi incelenmiş ve literatürde bulunan benzer çalışmalardan farklı olarak sınıflama algoritması renkli görüntü için gerçekleştirilerek bulut radar sistemlerine uyarlanmıştır. Elde edilen sonuçlarda bulutların yoğunluğu, algoritmanın başarısı gösterilmiş ve çalışmada görüntü üzerinde gürültü oluştuğu gözlemlenmiştir.Master Thesis Adaptive Sliding Mode Controler Design of Optical Interferometer(2019) Birgül, Adnan; Atan, ÖzkanBu çalışma, uyarlamalı kayan kipli denetleyici ile interferometri için yeni bir doğrusal olmayan kontrol sistemi sunmaktadır. Bu yönteme dayanan yaklaşım, sıfırlama devresine ihtiyaç duymadan, lineer kontrol sistemine kıyasla interferometrenin doğrusal olmayan davranışını tam olarak telafi edebilir. Ayrıca gürültülü ortamlarda bile yüksek doğruluk, düşük maliyet ve uygulama kolaylığı gibi avantajlara sahiptir. Sistemin küresel asimptotik kararlılığı, derin bir stabilite analizi ile gösterilmiştir. Yüksek gürültülü ortamlarda bile, rastgele sinyaller, sinüzoidal sinyaller veya sıfır giriş sinyalleri için doğrusal olmayan kontrolörün interferometreyi dörtlü noktada tutabildiğini gösterir. Piezoelektrik aktüatörü karakterize etmek için, yarım dalga boyundan daha küçük yer değiştirmelerin sistem için uygun olduğunu gözlemledik. Fabrika gibi ağır çalışma ortamlarında sistemde yer alarak interferometrelerin yüksek dayanıklılıkta kullanılmasını sağlar. Önermiş olduğumuz bu yöntem daha yüksek bir dinamik aralığa, çözünürlüğe sahip olup zaman gecikmesini ölçebilir ve isteğe bağlı zaman sinyalleriyle çalışabilir. Ayrıca, küçük genlikli sinyallerin doğruluğunu artıran zamansal demodülasyon yöntemlerini iyileştirir, karesel koşulun korunması (maksimum hassasiyet noktası) ve bu nedenle, sıcaklık değişimi ve hava akımı gibi güçlü dış bozucular altında bile sinyal solmasının etkisini ortadan kaldırır.Doctoral Thesis Attitude and Docking the Cube Satellite To the Non-Cooperative Target With the New Generation Fuzzy Logic Method(2023) Silahtar, Onur; Atan, ÖzkanSon dönemlerde uzay çalışmaları alanında küp uydu projelerinin sayısı ve popülerliği gittikçe artmaktadır. Özellikle düşük maliyetli, kolay tasarlanabilir ve büyük uyduların yapabileceği bazı görevleri yerine getirebilmesi sebebiyle her geçen gün yeni çalışmalar yapılarak tasarlanan ve üretilen küp uydular gittikçe nitelikli hale gelmektedir. Küp uyduların uzayda senkron çalışabilmesi veya büyük uydulara kenetlenebilmesi fikrine dayanan yönelme ve kenetlenme operasyonları da önem kazanır hale gelmektedir. Bu tez çalışmasında, bir servis ve hedef uydusunun yönelme hareketi kapsamında ve uygun parametre değerleri altında kaotik bir hareket yapabildiği teorik olarak ispatlanmaya çalışılmıştır. Ardından kaotik senkronizasyon tekniği kullanarak 'bulanık kayan kipli kontrolcü (fuzzy sliding mode controller) (FSMC)' ve 'sezgisel bulanık kayan kipli kontrolcü (intuitionistic fuzzy sliding mode controller) (IFSMC)' tasarlanarak iki farklı kontrolcüye ait sistemlerin simülasyonu yapılmıştır. Simülasyon sonuçları alındıktan sonra ulaşılan teorik bilgiler ışığında bir deney seti ve küp uydu tasarlanıp üretimi yapılmıştır. Ardından servis uydusu olarak bilinen kovalayıcı bir uydunun, hedef uydusu olarak bilinen işbirliksiz bir uyduya yönelim operasyonu 2 eksen üzerinde simule edilmiştir. Bunun için deney düzeneği olarak 'Jiroskop Deney Seti' kullanılmış ve bir adet servis uydusu prototipi entegre edilmiştir. Hareketini 2 adet fırçasız DC motora bağlı reaksiyon tekerleri vasıtasıyla sağlayacak olan servis uydusunun, öncelikle iskeletinin tasarımı 3D çizim programında yapılarak 3 boyutlu yazıcı vasıtasıyla üretilmiştir. Ardından tasarlanan güç devresi ve mikrodenetleyici olarak kullanılan 'Raspberrypi' kartının, motorlara entegrasyonu gerçekleştirildikten sonra kontrol aşamasına geçilmiştir. Bu aşamada, öncelikle servis uydusunun ön kısmına yerleştirilen bir mini kamera vasıtasıyla görüntüler alınarak görüntü işleme algoritmaları tasarlanmıştır. Mini kameranın göreceği görüntü iki boyutlu olduğu için ve servis uydusu da iki eksende hareket edeceği için hedef uyduyu taklit edecek bir kare düzlemin kullanılması yeterli olmuştur. Bu kare düzlem, mavi renge boyanarak servis uydusunun gördüğü görüntüdeki mavi renkli kare düzlemin orta noktasını tespit edip konum bilgisini çıktı olarak verme fikri, görüntü işleme algoritmasının temelini oluşturmuştur. Ardından bu konum bilgileri kontrolcü bloklarına gönderilerek servis uydusunu, hedef uydusunun tam karşısında konumlandıracak motor hızlarını üretecek kontrol algoritmaları kullanılmıştır. Bunun için bulanık mantık temelli 'bulanık kontrolcü' ve 'sezgisel bulanık kontrolcü' tarafından denetlenen iki adet sistem oluşturularak tüm sistem, gerçek zamanlı olarak hareketlendirilmiştir. Yapılan deneyler sonucunda her iki kontrolcünün sistem üzerindeki etkileri gözlenerek avantaj ve dezavantajları mukayese edilmiştir.Master Thesis Brushless Dc Motor Driver Application and Design(2023) Taher, Alı Ismael Taher; Atan, ÖzkanÖZET FIRÇASIZ DC MOTOR SÜRÜCÜ UYGULAMASI VE TASARIMI TAHER, Ali İsmail Yüksek Lisans Tezi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Doç Dr. Özkan ATAN Nisan 2023, 95 sayfa Onlarca yıldır endüstriyel ve ticari sektörlerde elektrikli makineler kullanılmaktadır. Mikrodenetleyiciler ve güç transistörleri gibi yarı iletkenlerin artan gelişimi nedeniyle motor sürücüleri, elektrikli makinelerin yüksek kontrol performansına ve hızlı dinamik yanıtına ulaşabilir. Fırçasız DC motor (BLDC) sürücüleri, asenkron motor sürücülerine göre daha yüksek verimlilik, daha küçük boyut, daha düşük rotor kayıpları ve daha hızlı tork dahil olmak üzere çeşitli avantajlar sağlar. Tezin temel amacı, Fırçasız DC (BLDC) motor ve asansör-kapı kontrol sistemleri, elektrikli araçlar ve çeşitli sürüş modları gibi çeşitli alanlardaki uygulamaları hakkında kapsamlı bir çalışmadır. kendine özgü özellikleri, avantajları ve dezavantajları ile birlikte. BLDC motoru ve kontrol yöntemi ve tasarımı ile ilgili mevcut araştırmanın bir literatür taraması sunulmaktadır. BLDC motor sürücülerinin matematiksel modeli, karakteristik analizi ve simülasyonu, PID, Fuzzy ve anti-wind-up kontrolörleri kullanılarak hız kontrolünün simülasyonundan elde edilen değerlendirme ve sonuçlarla birlikte tartışılacak, ayrıca S-fonksiyonu simülasyonuna odaklanılacak ve MATLAB / Simulink kullanarak BLDC motor sürücüsünün simülasyonu. Anahtar kelimeler: BLDC, Bulanık mantık, PID, Sarma önleyiciMaster Thesis Controller design for FPGA-based chaos synchronization(2018) Silahtar, Onur; Atan, ÖzkanElektronik kaotik osilatörlerin her kaotik sistem için ayrıca tasarlanma zorunluluğu ve tasarımların zaman alması yeni bir yönteme olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Son yıllarda gömülü sistem teknolojinin gelişmesiyle, kaotik çalışmaların uygulaması kolaylaşmış ve kısa zamanda daha çok çalışma yapılmasının önü açılmıştır. Bu çalışmada Lorenz ve Chen kaotik sistemlerine aynı şartlar altında ve aynı başlangıç koşullarında, aktif kayan kipli kontrol (active sliding mode control) ve uyarlamalı kontrol (adaptive control) yöntemleri kullanılarak senkronizasyon yapıldı. Ardından Matlab/Simulink ortamında kaos senkronizasyon modeli oluşturulup simülasyon gerçekleştirildi. Son olarak elde edilen kaos senkronizasyon modeli bu defa da Alanda Programlanabilir Kapı Dizileri'ne (Field Programmable Gate Aray - FPGA) yüklendi ve FPGA'nın, Donanım Yardımcı Simülasyonu (Hardware Co-Simulation) özelliği sayesinde gerçek zamanlı sonuçlar elde edildi. Hem ortaya çıkan gerçek zamanlı sonuçlar ile simülasyon sonuçları karşılaştırıldı hem de aktif kayan kipli kontrol ile uyarlamalı kontrol yönteminin senkronizasyon sistemi üzerinde etkileri karşılaştırıldı. Sonuç olarak FPGA'nın gerçek zamanlı sonuçlarının Matlab/Simulink simülasyon sonuçlarıyla çok büyük oranda örtüştüğü gözlendi. Ayrıca FPGA'nın daha kolay, hızlı ve güvenilir sonuçlar verdiği gözlemlendi. Bunun yanısıra aktif kayan kipli kontrol yöntemiyle yapılan senkronizasyon sonucunda sistemin, uyarlamalı kontrol yöntemine göre aşma miktarı ve oturma süresinin ise daha az olduğu gözlemlenmiştir.Doctoral Thesis Deep Learning Based Bearing Fault Detection and Classification Via Diversified Inputs(2024) Rajabıoun, Ramın; Atan, ÖzkanElektrik motorları, sabit performansları ve kullanım kolaylıkları sayesinde pek çok endüstriyel alanda tercih edilmektedir. Ancak, rulman arızaları, motor bozulmaları içinde en sık karşılaşılan sorunlardan birisidir. Rulman bozukluklarının erken aşamalarda ve doğru bir şekilde teşhisi, maliyetli arızaların önlenmesi ve operasyonel verimlilik için kritik önem taşımaktadır. Arıza teşhis tekniklerinin geliştirilmesi, arızalanmış parçaların düşük maliyetle değiştirilmesine veya yerinde en etkin şekilde onarılmasına olanak sağlayarak, motorun ömrünü uzatır ve bakım masraflarını azaltır. Mevcut literatürdeki çalışmalar genellikle basit kategorizasyonlar ve hata tespiti için temel yöntemleri esas almıştır. Bu yaklaşımlar çoğunlukla az sayıda sensör verisi kullanmaktadır ve bu da teşhis sürekliliği ve doğruluğu konusunda sınırlamalara sebep olmaktadır. Bu çalışma kapsamında, Dallas üniversitesinde geliştirilmiş özel bir sensör seti kullanılarak, motor ve rulmanlardan elde edilen sekiz çeşit veri üzerinden analiz yapılmıştır. Hedefimiz, rulmanlardaki beş farklı arıza tipi yanında bir sağlıklı durum olmak üzere altı farklı durumu doğru şekilde sınıflandırmaktır. Bu amaç doğrultusunda elde ettiğimiz deneysel verilere dayanarak, hangi giriş verilerin daha informatik ve öngörülebilir olduğunu değerlendirip, farklı girdi kombinasyonları ve modelleme teknikleri ile performans ve doğruluk oranları incelenmiştir. Böylece, rulman arızalarının teşhisi ve izlenmesi konusunda, mevcut literatürdeki eksikliklerin giderilmesi ve alanın ilerlemesine katkıda bulunacak yeni ve daha kapsamlı bir metodoloji sunulmuştur. Bu çalışmanın sonuçları, endüstriyel uygulamalarda kullanılan elektrik motorlarının güvenilirliğini artırarak, arıza yönetimi ve bakım stratejilerinin optimizasyonuna önemli bir katkı sağlayacaktır.Master Thesis Detection of Fm Transmitter Device Malfunctions With Artificial Neural Networks(2024) Yalıcı, Şahabettin; Atan, ÖzkanBu çalışma, günümüzde popülerliği yüksek olan yapay sinir ağlarını kullanarak FM verici cihaz arızalarını tespit etme üzerinedir. Yapay sinir ağları, 1940'lı yıllarda ortaya çıkan, matematiksel formüller ile biyolojik sinir ağlarının modelleme işlemidir. Birçok alanda kullanılan bu yöntem karmaşık problemlerin çözümünde güvenli sonuçlar vermektedir. Avantajlarının yanında dezavantajları da bulunan Yapay sinir ağları (YSA) ile yapılan bu çalışmada elektronik bir cihaz olan FM vericinin parametreleri kullanılmıştır. Veri seti MATLAB programının içinde bulunan YSA modelleri ile denenmiş ve en iyi sonuç veren yöntem bulunmuştur. Elektronik cihaz arızalarını tespit etmede kullanılabilecek bir yöntem mi sorusunun cevabını aramaktayız. FM verici iki kısımdan oluşur. Bunlar; Exciter ve Amplifikatördür. Exciter olarak; İDİL elektronik firması tarafından üretimi yapılan AFM-30 isimli cihaz kullanılmıştır. Bu çalışma Exciter ünitesinde meydana gelen ve gelebilecek olan arızaların tespiti, Yapay sinir ağı modelleri kullanılarak yapılmıştır. Yapay sinir ağı mimarisinde, 12 adet girdi verisine karşılık binary sayı sistemi kullanılarak kodlanmış şekilde 3 adet çıktı verisi üretmesi sağlanmıştır. Bu tez çalışmasında amplifikatörün ne olduğundan bahsedilmiş ancak konu dışı olduğu için ayrıntılara girilmemiştir. İlkel yöntemlerin dışında teknolojinin gelişmesi de göz önüne alınarak farklı yöntem ve tekniklerin bulunmaya çalışıldığı günümüz dünyasında bir başka yöntem olan YSA ile de arızaların tespit edilebildiğini söyleyebiliriz.Master Thesis Durable Control of Time Delayed Systems(2023) Demirbacak, Tuğçe; Atan, ÖzkanZaman gecikmeli sistemlerin kontrolü uygulamada en çok karşılaştığımız kontrol problemleri arasında yer almaktadır. Literatür incelendiğinde, zaman gecikmeli sistemlerin kontrolüyle ilgili birçok çalışma ve uygulama bulunduğu görülmektedir. Zaman gecikmeli sistemlerle ilgili sorunların temelinde, sistem üzerinde gözlenen bilginin geçmişe ait olması yatmaktadır. Bu durum kontrolör tarafından algılanamaması nedeniyle başarısız sonuçlara yol açabilir. Karşılaştığımız sorunu temel bir bakış açıyla ele alırsak, kontrol sistemi tarafından kullanılan bilginin geçmiş zamana ait olduğu durumlarda algılanması ve buna bağlı olarak ayarlamaların yapılmasıyla bu sorunun çözülebileceği düşünülür. Sistem modelleri oluşturulduğunda, olası zaman gecikmelerinin dikkate alınması önemlidir. Ancak zaman gecikmesi gerçekte elde edilen modelde bulunan değerinden farklı olduğu durumlar ile karşılaşılabiliriz. Sistemler üzerinden zaman gecikmeleri incelendiği zaman kontrol yöntemlerine karşı verdiği sonuçları gözlemleyebilmekteyiz. Bu tez çalışmasında öncelikle zaman gecikmeli sistemler incelenmiştir. Daha sonra Sliding Mode Control ve PID kontrol yöntemleri ile elde ettiğimiz matematiksel model üzerinden sistemdeki zaman gecikmelerini Matlab/Simulink programı üzerinden elde edilen sonuçlara göre değerlendirilmiştir ve özellikleri incelenerek zaman gecikmeli sistemlere uygulanmıştır.Master Thesis Fractional Order Extremum Seeking Control of the Synchronous Generator Exciter System(2023) Arvasi, Ebru; Atan, ÖzkanKesir dereceli ekstremum arama denetleyicinin; oransal-integral denetleyici ve klasik ekstremum arama denetleyiciye göre üstün kontrol performansı göstermesi araştırmacıların ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu çalışmada, değişken yapı sistemlerine karşı, senkron generatör uyartım sistemi farklı kontrol yöntemleriyle denetlenerek kararlılık sınırı değişimi gerçek zamanlı simülasyon ile incelenmiştir. İlk aşamada ekstremum arama denetleyici yöntemi üzerinde durulmuş ve denetleyici yapısını oluşturmak için kullanılan farklı yaklaşımlar açıklanmıştır. Literatürdeki farklı ekstremum arama denetleyici algoritma türleri; analog tabanlı ekstremum arama denetleyici ve sayısal optimizasyon tabanlı ekstremum arama denetleyici ana başlıkları altında incelenmiştir. Analog tabanlı ekstremum arama denetleyici ana başlığı altında yer alan, eğim tabanlı ekstremum arama denetleyici, kaydırma modu tabanlı ekstremum arama denetleyici ve bozucu sinyali tabanlı ekstremum arama denetleyici yöntemleri tanımlanmıştır. İkinci aşamada, kesir dereceli ekstremum arama denetleyici sistemini temsil eden matematiksel eşitlikler çıkarılmış ve denetleyicinin simülasyonu gerçekleştirilmiştir. Üçüncü aşamada senkron generatör yapısı incelenmiş ve elektriksel eşdeğer devresi aracılığıyla matematiksel modeli ortaya konulmuştur. Senkron generatörün mekanik, elektriksel ve dinamik eşitlikleri elde edildikten sonra durum-uzay eşitlik formunda ayrık zaman eşitliği çıkarılmıştır. Böylece senkron generatör, bir denetim algoritmasıyla kontrol sistemi için uygun olarak ifade edilmiştir. Bu bağlamda, ekstremum arama denetleyicinin senkron generatör uyartım sistemlerinde bir denetleyici olarak kullanılması için MATLAB/Simulink programı kullanılarak bir model geliştirilmiş ve simülasyon çalışması yapılmıştır. Dördüncü aşamada oransal ve integral denetleyici yöntemi ile simülasyon ortamında performansları incelenmiştir. Son olarak senkron generatörün oransal-integral kontrol, ekstremum arama denetleyici ve kesir dereceli ekstremum arama denetleyici yöntemleri kullanılarak uyartım denetleyici simülasyon sonuçları karşılaştırılmıştır. Elde edilen teorik ve simülasyon çalışmalarına göre, ekstremum arama denetleyicinin senkron generatör uyartım sistemi kontrolü için oransal-integral ve kesir dereceli ekstremum arama denetleyiciden daha üstün performans sergilediği sonucuna varılmıştır. Ayrıca ekstremum arama denetleyicinin, bozucu etkilere karşı analizi yapılan diğer denetleyici yöntemlerinden daha hızlı yakınsama sağladığı, sistem çıkışında harmonikleri azaltılmış bu sayede toplam sistem kaybını önleyen ve sistem performansı iyileştirildiği sonucuna varılmıştır.Master Thesis Modelling and Controlling of Brushless DC Motor by Using PWM Method(2007) Atan, Özkan; İnanç, NihatBu çalısmada; fırçasız dogru akım (DA) motorunun darbe genisligi modülasyonu (PWM) yöntemiyle hız ayarı simülasyon ve uygulama olarak gerçeklestirilmistir. Sistemin temelinde, motora uygulanan gerilimin kontrollü bir sekilde anahtarlanması yatmaktadır. Bu nedenle, PWM yönteminin fırçasız DA motorunun üzerindeki etkisi, simülasyon ve uygulama yapılarak gözlenmistir. Ayrıca simülasyonda; oransal integral ve türev (PID) tipi bir kontrolör ile hız kontrolü yapılarak akım, gerilim, moment ve hız degisimi incelenmistir. Uygulamada ise; kontrolör olarak bir kisisel bilgisayar (Personal Computer-PC) ve PC' nin paralel portuna baglı bir sürücü tasarlanmıstır. PWM yöntemiyle fırçasız DA motorunun kontrolü ve hız ayarının oldukça ekonomik ve etkin oldugu gösterilmistir. PWM yönteminde yüksek frekanslı osilasyonlar gözlenmesi tek dezavantaj olarak gözlenmistir. Bu dezavantajın yüksek frekans filtreleriyle giderilebilecegi düsünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Fırçasız DA motor, PWM, PIDMaster Thesis Next-Generation Fuzzy Logic Method for Drug Dosage Determination in Cancer Treatment(2023) Göz, Nisa Tuğrul; Atan, ÖzkanYeni nesil bulanık mantık yöntemi, kanser tedavisinde ilaç dozu belirlenmesi konusunda kullanılan bir yaklaşımdır. Bulanık mantık, belirsizlikle ilgili problemleri ele almak için kullanılan bir yapay zeka yöntemidir. Kanser tedavisinde ilaç dozunun doğru bir şekilde belirlenmesi, hastanın bireysel özellikleri, kanserin tipi ve evresi gibi birçok faktörü dikkate almayı gerektirir. Bu noktada bulanık mantık, bu karmaşık faktörleri hesaba katarak ilaç dozunun en uygun seviyede belirlenmesine yardımcı olabilir. Bulanık mantık, kesin olmayan ve belirsiz verileri işleyebilme yeteneğine sahiptir. Kanser tedavisinde ilaç dozu belirlenmesi için kullanılan bulanık mantık yöntemi, hasta özelliklerini ve kanserle ilgili verileri (örneğin; tümör büyüklüğü, metastaz durumu, genetik faktörler) değerlendirir ve bu verileri kullanarak ilaç dozunu belirler. Yeni nesil bulanık mantık yöntemi, kanser tedavisinde ilaç dozu belirleme sürecinde kullanılabilir ve hastanın kişisel özellikleri ve tıbbi durumunu dikkate alarak daha doğru bir tedavi planı oluşturulmasına yardımcı olabilir. Bu yöntem, kanser tedavisindeki başarı oranlarını artırabilir ve aynı zamanda hastaların tedavi sürecindeki yaşam kalitesini artırabilir. Dolayısıyla bu tezde, yeni nesil bulanık mantık yöntemiyle kanser tedavisinde tümör hücrelerini azaltmak için ilaç dozu kontrolü yapmayı gerçekleştirmeyi hedeflenmektedir. MATLAB ortamında gerçekleştirilecek olan benzetim sonuçlarında belirlediğimiz alanlardaki ilaç dozu kontrolünü sağlamak, tedavinin konfor alanını genişletmek ve ne tür problemler olabileceğini inceleyerek çözümler üretmektir.Master Thesis Speed Control of Dc Motor With Fractional Order Sliding Mode Controller(2019) Ömeroğlu, Abdullah; Atan, ÖzkanKesir dereceli kayan kipli kontrolcüsünün (KDKKK), oransal ve integral kontrolcü (PI) ve klasik kayan kipli kontrolcü (KKK) göre üstün kontrol performans göstermesi araştırmacıların ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu kontrol yönteminin amacı, değişken yapı sistemlerine karşı, DC motorun hız ve torkunu kontrol etmek, tepe değerinin aşma miktarını azaltmak ve istenen değerlere oturma süresini azaltmaktır. İlk aşamada, DC Motorun hızını kontrol etmek için KKK ve PI denetleyicisi kullanılmıştır. Matlab / Simulink kullanılarak bir model geliştirilmiş ve simülasyonu tasarlanmıştır. Sonradaki aşamada, KDKKK sistemini temsil eden matematiksel denklemler çıkarılmıştır ve aynı şekilde denetleyicinin simülasyonu yapılmıştır. Robotik uygulamalarda yük altında çalışan motorların, yük durumuna bağlı değişikliklerden etkilenmemesi istenmektedir. DC motorun PI, KKK ve KDKKK sistemi kullanılarak hız kontrolü çalışılmış ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Ayrıca motorun değişen yük durumları analiz edilmiştir. Elde edilen teorik ve simülasyon sonuçlara göre, KDKKK sisteminin DC motorun hız ve moment kontrolü için PI ve KKK'den üstün olduğu görülmüştür. Ayrıca KDKKK yönteminin bozucu etkilere karşı daha gürbüz bir davranış gösterdiği saptanmıştır. Verilen referans hız mükemmel bir şekilde takip edilmiştir.Master Thesis Temperature Control With Fractional PID Method in Induction Heating Systems(2025) İnanç, Muhammed Zeki; Atan, Özkanİndüksiyon ile ısıtma sistemi diğer ısıtma sistemlerine nazaran yüksek verimliliği, ısıtma işleminin hızlı olması, ısı kaybının az olması ve yanma gibi durumlara izin vermeyen güvenli bir sistem olmasından dolayı günümüzde endüstriyel uygulamalar başta olmak üzere birçok alanda kullanımı her geçen gün daha da artmaktadır. Bu tez çalışmasında teknolojinin gelişmesiyle farklı alanlarda kullanımı artan indüksiyonla ısıtma yönteminin tasarımı ve kontrolü gerçekleştirilmiştir. Endüstriyel uygulamalar başta olmak üzere sıcaklık kontrolü bir cihazın kararlı çalışması veya ısıtılacak malzemenin özellikleri açısından oldukça önemlidir. Sıcaklık kontrolünde amaç ısıtılacak malzemenin istenen seviyede ısıtılarak hassas bir şekilde kontrolünün yapılarak uzaktan takibinin gerçekleştirilmesidir. Tez çalışmasında Matlab/Simulink ve Arduino IDE kullanılarak tasarımı gerçekleştirilen indüksiyon ısıtma sisteminin kontrolü ve gerçek zamanlı sıcaklık ölçümü gerçekleştirilmiştir. Arduino IDE üzerinden PID kontrol ve kesir dereceli PIλDμ kontrol algoritma yazılımı oluşturulmuştur. Çalışmada sıcaklık ölçümü mikro denetleyici tabanlı bir sistemde kullanılabilen MLX 90614 DCI kızıl ötesi sıcaklık sensörü ile yapılmıştır. Sıcaklık geri beslemesi alınan sistemde ısıtılan malzemenin referans sıcaklık değerine kadar ısıtılması gerçekleştirilmiştir. İndüksiyon ısıtma sisteminin matematiksel modeli oluşturularak PID ve kesir dereceli PIλDμ kontrol yöntemleri Matlab/Simulink üzerinden uygulanarak simülasyon sonuçları elde edilmiştir. Uygulanan kontrol yöntemleri sonucunda elde edilen simülasyon sonuçları karşılaştırılmış ve kesir dereceli PIλDμ kontrolün PID kontrole nazaran hassas sıcaklık kontrolü gerçekleştirilen uygulamada daha başarılı sonuçlar verdiği gözlenmiştir.Master Thesis Variable Order Memristors and Applications(2022) Beyzade, Sümeyra; Atan, ÖzkanChua tarafından 1971 yılında dördüncü temel devre elamanı olarak tanımlanan Memristörlerin varlığı 2008 yılında HP laboratuvarında yapılan çalışmalar sonucu memristör benzeri bir elaman ile keşfedildi. Bu çalışmada farklı kesir dereceli memristörlerin ve değişken dereceli yapıların etkisi incelenecektir. Böylece yeni nesil memristörlerin karakteristik özellikleri ve davranışları incelenecek ve örnek tasarım çalışmaları ile simülasyonda elde edilen davranışın aşarımı incelenecektir. Klasik memristörlerin davranışı kesir dereceli olarak modellendiğinde karakteristiğinde ciddi değişimler olduğu bilinmektedir. Literatürde bu değişikliğin sağladığı avantajlar ve dezavantajlar kısmen incelenmiş ve tartışılmıştır. Bu tez çalışmasında ise değişken dereceli memristörlerin davranışı incelenmiştir. Bu devre elemanının davranışı aktif filtrelere uygulanarak analiz edilmiş ve literatürdeki benzer çalışmalar ile tartışılmıştır