Browsing by Author "Battal, Peyami"
Now showing 1 - 20 of 23
- Results Per Page
- Sort Options
Article Adsorption of the 2,4-Dichlorophenoxyacetic Acid Dimethylamine by Raw and Modified Bentonite(Asian Journal of Chemistry, 2012) Yonten, Vahap; Kubilay, Senol; Battal, PeyamiThe adsorption of the 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethyl amine on raw bentonite (Tokat, Turkey), modified bentonite with base and modified bentonite with acid has been studied using high pressure liquid chromatography (HPLC) and FT- infrared spectrophotometer. Sorption of 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethyl amine on raw bentonite, modified bentonite with base and modified bentonite with acid was compared solving in different solutions such as aqueous and aqueous-ethanol solutions based on adsorption isotherms. The effect of temperature, time and pH were observed on adsorption of 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethyl amine. Sorption mechanisms in soils, the effect of surface functional groups as well as parameters influencing adsorption were discussed. Then maximum adsorption of 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethyl amine capacity was measured on modified bentonite with base in pH 5 at 40 degrees C for 24 h. The modified bentonite with base used in experimental work played a major role than on the adsorption of 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethyl amine so, the modified bentonite with base has better characteristics than raw bentonite and modified bentonite with acid adsorbents. The Freundlich isotherms of aqueous-ethanol solution was better than isotherms of aqueous solution for much better to adsorb of 2,4-dichlorophenoxyacetic acid dimethyl amine.Research Project Bazı Zirai Bitki Türlerinin Kök ve Çevresinden Alınan Toprak Numunelerinden Actinomycetales' İn Bazı Cinslerine Ait Bakterilerin İzolasyonu ve Streptomyces Türlerinin Karakterizasyonu, Teşhisi ve Biyoçeşitliliğinin Tespiti(2005) Ogün, Erdal; Atalan, Ekrem; Berber, Peyami; Ozdemır, Kerem; Türker, Musa; Battal, PeyamiBu çalışmada, Van yöresinde yetiştirilen bazı ziraai bitki türlerinin kök ve çevresinde alman toprak numunelerinden Streptomyces ve diğer Actinomycetes bakterilerinin izolasyonu ve sayımı yapıldı. Seçilen bazı Streptomyces izolatlarmın fenotipik teşhisleri, kimyasal ve moleküler analizleri yapıldı. Ayrıca bazı patojen mikroorganizmalara karşı antagonistik etkileri incelendi ve potansiyel olarak biyolojik kontrol için kullanılabilecekleri kanısına varılmıştır. Sonuçta farklı bitki köklerinin bakteri sayıları arasında ciddi farklılıklar belirlenmediği gibi moleküler ve kimyasal tekniklerle yapılan karakterisazyon sonucunda bakteriler ayrı gruplara ayrılmadı.Article Cevizlerde (Juglans Regia L.) Mevsimsel Kambiyal Aktivite ile Hormonal Değişiklikler Arasındaki İlişkiler(2005) Kazankaya, Ahmet; Doğan, Adnan; Battal, Peyami; Yörük, İbrahim; Erez, M. Emre; Türker, MusaCevizlerde (Juglans regia L.) bitkisel hormonlar ile mevsimsel kambiyal farklılaşma arasındaki ilişkilerinin incelendiği bu çalışmada; kambiyumun 3-4 sıra hücreden oluştuğu, kambiyal aktivitenin Haziranın ortalarında başladığı gözlenmiştir. Bahar odunu oluşumu esnasında kambiyum hücrelerinin uzunluğu ve genişliği sırasıyla 12.50 fim ve 4.75 um olduğu tespit edilirken, yaz odunu oluşumu Temmuz'un sonlarında başladığı tespit edilmiştir. Yaz odununda ise kambiyum hücrelerinin uzunluğu ve genişliği sırasıyla 11.50- 5.75 $\\mu$ m olduğu, bahar odununda en büyük ve küçük trake çapının lümen büyüklüğü 52.25-16.50 $\\mu$ m olduğu saptanmıştır. Aynı örneklerde en büyük ve en küçük trakeid çapları sırasıyla 18.25-13.50 $\\mu$ m olarak, yaz odunda en büyük ve en küçük trake çapının lümen büyüklüğü 32.25-10.50 $\\mu$ m olduğu gözlenmiştir. Aynı örneklerde en büyük ve en küçük trakeid çapları sırasıyla 12.50- 7,25 $\\mu$ m olarak belirlendi. Bitkisel hormonlardan büyümeyi teşvik eden ve engelleyen indol asetik asit (IAA), gibberellik asit (GAs), zeatin ve absisik asit (ABA) gibi bitkisel hormonların seviyeleri kambiyal aktivite ile uyum göstermiştir.Article Changes in Anatomical Structure and Levels of Endogenous Phytohormones During Leaf Rolling in Ctenanthe Setosa Under Drought Stress(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2009) Kutlu, Nihal; Terzi, Rabiye; Tekeli, Cigdem; Senel, Guelcan; Battal, Peyami; Kadioglu, AsimLeaf rolling occurs as a response to water deficit and its level increases as the drought period is progressing in plants. Changes in anatomical structure and levels of endogenous phytohormones were investigated under drought stress during leaf rolling in Ctenanthe setosa. Leaf water potential (Psi(leaf)). some anatomical parameters, and the levels of phytohormones were determined at different visual levels of leaf rolling from 1 to 4. Psi(leaf), thickness of mesophyll and lamina. and width/length ratio of hypodermis cells of leaves decreased while leaf rolling level increased. Diameters of xylem vessels and median vein. and length of upper and lower stomatal guard cells also decreased during leaf rolling. The amount of indole-3-acetic acid (IAA) increased up to the 3(rd) level of leaf rolling but it declined to the value of the 1(st) level at the 4(th) level of rolling. The gibberellic acid (GA(3)) level changed irregularly during leaf rolling. Trans-zeatin and abscisic acid (ABA) amounts also increased during the rolling period. The analysis showed that changes in the levels of these phytohormones may affect the anatomical structure of the leaf during the rolling period under drought stress.Master Thesis Determination of the Effects of Exogenously Applied ABA (Abscisic Acid) and SA (Salicylic Acid) on Maize Plant Exposed to Salinity Stress(2007) Koçer, Mustafa Cem; Battal, PeyamiBu çalışmada tuz stresinin uygulandığı ortamlarda yetiştirilen mısır ( Zea mays L.) bitkisine absisik asit (ABA) ve salisilik asit ( SA)'in farklı konsantrasyonları uygulandı. Tuz stresine maruz bırakılan ve hormon uygulanan bitkilerde, şeker, yağ asidi ve hormon miktarları yüksek performanslı sıvı kromotografisi (HPLC) ile, klorofil a ve b, karotenoid ve prolin, seviyeleri spektrofotometre ile belirlendi. Ayrıca morfolojik gelişmeleri takip edildi ve yapraklardan alınan yüzeysel kesitlerde stoma sayıları ile birlikte stoma büyüklükleri, kök, gövde ve yaprak uzunluklarının yanı sıra kuru-yaş ağırlık oranları de belirlendi. Araştırma sonucunda morfolojik gelişme üzerine tuzun artan konsantrasyonlarının olumsuz etkilerinin de arttığı gözlenirken, absisik asit uygulanan bitkilerin, salisilik asit uygulanan bitkilere göre daha iyi geliştikleri gözlendi. Stoma sayıları ve büyüklükleri üzerinde hormonların herhangi ekstrem etkisi gözlenmezken, kök, gövde, yaprak uzunlukları ve kuru-yaş ağırlık oranları üzerinde değişik etkilere sahip oldukları belirlenmiştir. 150 ppm ABA uygulamalarında Total klorofil seviyelerinin arttığı gözlenmiştir. Total karotenoid seviyeleri de hemen hemen bütün ABA uygulamalarında yüksek olduğu görüldü. Endojen hormon seviyelerinin, şeker seviyelerinin ve yağ asidi seviyelerinin de hem tuz uygulamaları, hem de eksojen hormon uygulamalarıyla birlikte önemli düzeylerde değiştiği gözlenmiştir. Prolin seviyelerinde ise tuz uygulaması ile birlikte artarken, hormon uygulamalarının da konsantrasyonlarına bağlı olarak prolin seviyelerini önemli düzeyde arttırdığı ortaya konmuştur. Anahtar kelimeler: ABA (Absisik asit), HPLC, Mısır ( Zea mays L.), Prolin, SA (Salisilik asit), Şekerler, Tuz stresi, Yağ asitleriArticle The Effects of an Artificial and Static Magnetic Field on Plant Growth, Chlorophyll and Phytohormone Levels in Maize and Sunflower Plants(Ferdinand Berger Soehne, 2007) Turker, Musa; Temirci, Cabir; Battal, Peyami; Erez, Mehmet E.In the present study the effects of a continuous static magnetic field (SMF) on growth and concentration of phytohormones and chlorophylls were investigated in maize and sunflower plants. SMF was applied in two directions; parallel to gravity force (field-down) and anti-parallel (field-up). Chlorophyll concentrations decreased in maize plants, but increased in sunflower in SMF of either direction. Root dry weight decreased in maize and increased in sunflower plants. The changes of dry weight in stem and leaf were not significant (p >= 0.05). The root length decreased in both plant species. Leaf and stem length increased in maize plants in SMF of either direction. Leaf length did not change in sunflower, whereas stem length rose in field-down application of SME Concentrations of gibberellic acid-equivalents (GAs), indole-3-acetic acid (IAA) and trans-zeatin (t-Z) increased in sunflower plants under field-up application of SMF whereas they decreased in SMF of the opposite direction. The concentration of phytohormones decreased in maize plants in SMF of either direction.Article Endogenous Hormone Levels in Bearing and Non-Bearing Shoots of Walnut (Juglans Regia L.) and Their Mutual Relationships(Springer Heidelberg, 2010) Muradoglu, Ferhad; Balta, Fikri; Battal, PeyamiThe levels of endogenous gibberellic acid equivalents, indole acetic acid, trans-zeatin and trans-zeatin riboside in bearing and non-bearing shoots of walnut (Juglans regia L.) were detected by high-performance liquid chromatography during vegetation period. The levels of endogenous hormones were analysed in four different shoot types of current season, bearing terminal shoot, non-bearing terminal shoot, bearing lateral shoot and non-bearing lateral shoot. Their average levels differed statistically at five sampling times from 25 May to 23 September. Relationships among changes in endogenous gibberellin, auxin and cytokinin contents were computed using correlation and regression analyses. Remarkable positive correlation coefficients were found among changes in gibberellin, auxin and cytokinin contents. Statistical findings indicated that changes in endogenous hormones exhibited a collective behaviour in walnut shoots during vegetation period.Article Fatty Acid, Sugar and Vitamin Contents in Rose Hip Species(Asian Journal of Chemistry, 2008) Yoruk, I. Hakki; Turker, Musa; Kazankaya, Ahmet; Erez, M. Emre; Battal, Peyami; Celik, FeritThe content of oleic and linoleic acids, glucose, fructose, sucrose, maltose, vitamin C and E (alpha and delta-tocopherol) was determined in seeds and fruits of Rosa iberice, Rosa canina, Rosa villosa, Rosa dumalis and Rosa pisiformis. The highest level of the compounds in fruits was determined as follows: linoleic acid in R. dumalis (3.150 mu g/g), oleic acid in R. canina (0.57 mu g/g), delta-tocopherol in R. dumalis (10. 12 mu g/g), alpha-tocopherol in R. pisiformis (17.60 mu g/g), vitamin C in R. canina (2855.33 mu g/g), fructose in R. dumalis (18.44 mg/g), glucose in R. dumalis (10.04 mg/g), sucrose in R. canina (5.61 mg/g) and maltose in R. dumalis (1.92 mg/g). The highest level of the compound in seeds was also determined and sequenced as follows: linoleic acid in R. canina (3.97 mu g/g), oleic acid in R. dumalis (10.50 mu g/g), delta-tocopherol in R. canina (7.15 mu g/g), alpha-tocopherol in R. iberice (11.01 mu g/g), vitamin C in R. iberice (952.10 mu g/g), fructose in R. pisiformis (17.20 mg/g), glucose in R. iberice (9.83 mg/g), sucrose in R. dumalis (14.96 mg/g) and maltose in R. canina (2.46 mg/g).Master Thesis Inveatigation of the Effects of Exogenous Ja, Naa and Aba on Maize Plant (Zea Mays L.) Exposed To Drought Stress(2004) Çeçen, Ömer; Battal, PeyamiÖZET KURAKLIK STRESİNE MARUZ BIRAKILAN MISIR (Zea mays L.) BİTKİSİNE EKSOJEN OLARAK UYGULANAN NAFTALEN ASETİK ASİT (NAA), ABSİSİK ASİT (ABA) VE JASMONİK ASİT (JA) ' İN ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ ÇEÇEN, Ömer Yüksek Lisans Tezi, Biyoloji Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Peyami BATTAL Temmuz-2004, 78 sayfa Bu çalışmada, kuraklık stresine maruz bırakılan mısır (Zea mays L.) bitkisi yapraklarına eksojen olarak uygulanan Naftalen Asetik Asit (NAA), Absisik Asit(ABA) ve Jasmonic Asit (JA)' in bitkinin morfolojisine, kuru ağırlık oranlarına, stomalan üzerine, endojen hormon seviyelerine, proteinlere, klorofil ve karotenoid miktarlarına etkileri tespit edilmiştir. Hormon analizleri yüksek performanslı sıvı kromotografisi (HPLC), proteinler ise SDS-PAGE yardımı ile tayin edildi. Çalışma sonucunda ABA uygulanan bitkiler stres şartları altında iyi bir gelişim gösterdi. Ancak stres derecesinin artışı ile birlikte ABA etkisinin düştüğü tespit edildi. Stres şartlarına bağlı olarak değişik protein bantları belirlendi. NAA uygulanan ve değişik periyotlarda su verilen bitkilerde kuraklık stresinin şiddetine paralel olarak gelişimin azaldığı gözlendi. Su verilmeyen şartlarda ise NAA uygulamasının belirli kuraklık stresinde iyi gelişim gösterdiği tespit edildi. ABA ve NAA uygulanan bitkilerde, uygulanan hormon konsantrasyonu artışının gelişimi engellediği belirlendi. JA uygulanan bitkilerde ise diğer uygulamalardan farklı olarak bitkilerin bodurlaştığı ve kuraklık stresinin artışına paralel olarak JA uygulanan bitkilerin gelişimini tamamlayamadığı tespit edildi. Yapılan uygulama ve analizler sonucunda kuraklık stresine en iyi toleransın ABA uygulanan bitkilerde, en düşük toleransın ise JA uygulanan bitkilerde olduğu tespit edildi Anahtar Kelimeler: Kuraklık Stresi, Mısır (Zea mays L.), HPLC, SDS- PAGE, Absisik Asit (ABA), Naftalen Asetik Asit (NAA), Jasmonik Asit (JA)Doctoral Thesis Investigation of Allelopatic Potential of Lepidium Draba L., Acroptilon Repens (l.) Dc., Thymus Kotchyanus Boiss&hohen. Var. Kotchyanus, Inula Peacockiana (aitch.&hemsl.) Koravin, Salvia Kronenburgei Rech. F. and Phlomis Armeniaca Wild.plants(2009) Erez, Mehmet Emre; Battal, PeyamiBu çalışmada, temel olarak üç farklı özelliğe sahip olan 2 adet aromatik [Thymus kotchyanus Boiss&Hohen. var. kotchyanus., Inula peacockiana (Aitch.&Hemsl.) Koravin], 2 adet endemik (Salvia kronenburgei Rech. f., Phlomis armeniaca Wild.) ve 2 adet bulunduğu habitatta geniş yayılış gösteren [Lepidium draba L., Acroptilon repens (L.) DC.] toplam 6 adet bitki türünün allelopatik potansiyelleri araştırıldı. Bitkiler habitatlarından toplanarak, laboratuara taşındı. Laboratuarda bitkilerin ekstraktları elde edilerek çeşitli oranlarda seyreltildi ve yapılan uygulamalarda bu ekstraktlar kullanıldı. Ekstraktları elde edilen bitkilerin antibakteriyel ve antifungal etkileri incelendi. Yabancı ot ve kültür bitkilerinde ise tohum çimlenmesi ile bitki gelişim fizyolojileri üzerine etkileri araştırıldı.Laboratuar deneylerine başlanılmadan önce allelopatik özellikleri incelenecek olan bitkilerin habitat istekleri, yetiştikleri toprak özellikleri ve yaşadıkları ortamlardaki diğer organizmalar ile olan ilişkileri incelenerek bulundukları habitatlardaki fonksiyon ve etkileri hakkında veriler elde edildi.Çalışmanın birinci aşamasında, bitkilerin su, metanol ve hekzan ekstraktları Bacillus ceresus, Staphylococ aereus, Pseudomonas syringae ve Escherichia coli bakterilerine disk difüzyon yöntemi uygulanarak bitkilerin antibakteriyel etkileri incelendi. Inula peacockiana ve Acroptilon repens ekstraktlarının yüksek düzeyde antibakteriyel etkilere sahip oldukları görüldü.Antifungal etki için bitkilerin su ve metanol ekstraktları Rhizoctonia solani, Fusarium oxysporum ve Aspergillus niger mantarlarına disk dilüsyon yöntemi uygulandı. Antifungal etkide ise tüm bitkilerin su ve metanol ekstratlarının Rhizoctania solani ve Fusarium oxysporum mantarlarının gelişimini tamamen inhibe ettiği, ekstrakt uygulamasının Aspergillus niger mantarlarında ise spor gelişimini baskıladığı gözlendi. Bitki ekstraktlarının antifungal etkilerinin antibakteriyel etkilerinden daha yüksek oldukları tespit edildi.Çalışmanın ikinci aşamasında, bitki ekstraktlarının yabancı ot ve kültür bitki tohumlarının çimlenmeleri üzerine etkileri araştırıldı. Bitkilerin % 0.5, % 1 ve % 3'lük metanol ve su ekstratları hazırlanarak tohum çimlenmesine etkileri belirlendi. Çimlenme çalışması, hem yabancı otların (Amaranthus retroflexus L., Portulaca oleracea L.) ve hem de kültür bitkilerinin (Pisum sativum L., Hordeum vulgare L.) tohumlarında gerçekleştirildi. Çalışmada kullanılan tohumların çimlenme yüzdeleri, radikula ve plumula uzunlukları belirlendi. Ayrıca tohumların taze ve kuru ağırlık değişimleri de ölçüldü.Genel anlamda tüm bitki ekstraktlarının çimlenmeyi büyük oranda baskıladığı görüldü. Özellikle Inula peacockiana bitkisinin su ve metanol ekstraktlarının % 3'lük konsantrasyonları tüm tohumların çimlenmesini tamamen inhibe ettiği gözlendi. Bunun yanı sıra bazı istisnai sonuçlarda elde edildi. Örneğin, Phlomis armeniaca ve Tyhmus kotschyanus ekstratlarının çimlenmeyi uyarıcı etkisinin olduğu tespit edildi.Çalışmanın üçüncü aşaması olarak, bitki ekstraktlarının yabancı ot ve kültür bitkilerinin gelişimleri üzerine etkileri araştırıldı. Bu amaçla bitkilerin % 3'lük su ekstraktları sulama suyu olarak bitkilere uygulandı. Bitkilerin uygulamaya verecekleri cevapların belirlenmesi için de klorofil, hormon, şeker, enzim ve prolin miktarları ve protein profillerinin analizi yapıldı. Çalışmada özellikle Lepidium draba bitki ekstraktlarının morfolojik olarak hedef bitkilerdeki gövde uzamalarına engel olduğu veya yapraklarda lezyonlara yol açtığı görüldü. Inula peacockiana ve Lepidium draba bitki ekstraktı uygulamasının şeker seviyelerinde azalmaya neden olduğu görüldü. Acroptilon repens ve Tyhmus kotschyanus bitki ekstraktı uygulamalarının Gibberellik asit miktarını düşürerek, Absisik asit seviyelerinde artışa neden olduğu görüldü. Yapılan ekstrakt uygulamalarının kültür bitkilerinde protein profillerini ciddi oranda değiştirmediği, ancak yabancı ot bitkilerinin protein profillerinde ise yapısal proteinlerin yoğunluğunda azalmalara neden olduğu görüldü. Bitki ekstraktı uygulanan hedef bitkilerde antioksidan seviyelerinin yükseldiği tespit edildi.Tüm çalışma sonucunda, bitkilerin farklı yönleri ile çalışma yapılmasına rağmen özellikle allelopatik yönden yüksek potansiyele sahip oldukları görüldü. Bu bitkilerde bulunan allelokimyasalların uygun konsantrasyonlarının sentetik herbisitlere ve fungusitlere alternatif olacağı ve bu bağlamda da, doğal herbisit veya fungusit olarak sürdürülebilir tarımda kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu amaçla etken maddelerin belirlenip kullanılabilmesi için de interdisipliner çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.Master Thesis Investigation of the Effect of Peganum Harmala L. Extract on Development of Triticum Vulgare L. and Portulaca Oleracea L.(2011) Kara, Murat; Battal, PeyamiPeganum harmala L.(üzerlik) bitkisinin su ekstraktı Triticum vulgare L. (buğday) ve Portulaca oleracea L. (semizotu) bitkilerinde meydana getirdiği fizyolojik, morfolojik ve biyokimyasal değişiklikler incelenmiştir. P. harmala L. ekstraktının T. vulgare L. ve P. oleracea L. bitkilerinde kök ve gövde uzunluğu, hormon, şeker, klorofil, karotenoid ve osmotik potansiyel üzerine etkileri değerlendirilmiştir. Farklı konsantrasyonlardaki P. harmala L. su ekstraktı T. vulgare L. ve P. oleracea L. bitkilerinde genel anlamda kök ve gövde gelişimini baskılamıştır. Klorofil ve Karotenoid miktarlarında artışa, şeker seviyeleri tüm uygulamalarda düşmüştür. Hormon miktarlarında farklı veriler elde edilmiştir. Giberilik asit (GA) ve absisik asit (ABA) değerleri artarken, Indol-3- asetik asit (IAA) ve Zeatin (Z) değerlerinde azalma gözlenmiştir.Master Thesis Investigation of the Effects of Peganum Harmala L. Water Extract on Germination of Triticum Vulgare L. and Portulaca Leracea L. Seeds(2010) Kuru, İbrahim Selçuk; Battal, PeyamiPeganum harmala L. bitkisinin allelopatik potansiyelinin araştırıldığı bu çalışmada, bitki doğal yayılış alanından hasat edilerek laboratuar ortamında uygulama için hazır hale getirildi.Çalışmanın ilk aşamasında, Peganum harmala L. bitki su ekstraktının Triticum vulgare L. ve Portulaca oleracea L. bitki tohumlarının çimlenmeleri üzerine etkileri araştırıldı. Peganum harmala L. bitkisinin %2, %4, %6 ve %8'lik konsantrasyondaki ekstraktları hedef tohumlara uygulandı. Uygulama sonucunda bitki tohumlarının çimlenme yüzdesi, radikula ve plumula uzunlukları belirlenerek, fizyolojik analizler ile şeker, hormon ve ?-amilaz enziminin değişimleri belirlendi.Peganum harmala L. bitki ekstraktının her iki bitki türü tohumunun da çimlenmesini baskıladığı ve artan konsantrasyona bağlı olarak baskılamanın arttığı aynı şekilde radikula ve plumula uzunluklarının da baskılandığı saptandı. Peganum harmala L. ekstraktının uygulanması sonucu şeker miktarının her iki bitki türünde de bazı konsantrasyonlarda arttığı bazı konsantrasyonlarında ise azaldığı görüldü. Uygulanan bitki ekstraktının Portulaca oleracea L. tohumlarında ABA ve IAA miktarını arttırdığı, GA miktarını ise azalttığı tespit edildi. Triticum vulgare L. tohumlarında ise ABA miktarının arttığı, GA ve IAA miktarının azaldığı tespit edildi. ?-amilaz enzim aktivitesinin, hem Portulaca oleracea L. hem de Triticum vulgare L. bitkisinde uygulanan konsantrasyon arttıkça düşüş gösterdiği belirlendi. En yüksek konsantrasyon olan %8'lik bitki ekstraktı ile kontrol grubu arasındaki ?-amilaz aktivitesi farkı incelendiğinde Triticum vulgare L. bitkisinde ?-amilaz aktivitesinin Portulaca oleracea L. bitkisine oranla daha çok azaldığı söylenebilir.Tüm sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde, Peganum harmala L. bitkisinin allelopatik potansiyele sahip olduğu düşünülebilir. Bitki ekstraktının daha hassas aralıktaki konsantrasyonları çalışılarak bitkiden elde edilecek allelokimyasalların, alternatif pestisit olarak kullanılabileceği ve bu sayede sentetik pestisitlere bağımlılığın azalacağı söylenebilir.Master Thesis Investigation the Effect of Direct Electricty Current on Potato Tuber (Solanum Tuberosum L.) and Onion (Allium Cepa L.) Bulb Dormancy(2009) Ersalı, Yusuf; Battal, PeyamiBu çalışmada patates (Solanum tuberosum L.) ve soğan (Allium cepa L.) bitkilerine farklı gerilimlerde (10 volt, 20 volt) ve iki yönlü (yerçekimine paralel ve yerçekimine zıt yönde) doğru akım (DA) uygulanmıştır. DA 15 gün (24 saat) boyunca ekimin yapıldığı ortamlarda yumru ve soğanlara verilmiştir. DA'nın patates ve soğan bitkilerinin dormansisine etkilerini belirlemek amacı ile soğan ve patates bitkilerinin kök ve gövde uzunluğu, yaş ve kuru ağırlığı, osmotik potansiyeli, hormon ve şeker değerleri ölçülmüştür. Hormon ve şeker analizleri için Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) yöntemi kullanılmıştır. Gerilim ve akım yönüne bağlı olarak bitkilerin kök ve gövde uzunluğu, yaş ve kuru ağırlığı, osmotik potansiyeli, hormon ve şeker değerlerinin farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir. DA'nın verildiği patates yumrularının hiç birinde dormansi kırılmamıştır. Soğan bitkilerinin uygulama gruplarında kontrol grubuna göre daha çok kuru madde biriktiği halde büyüme ve gelişmenin daha az olduğu görülmüştür. Soğan bitkisi uygulama gruplarındaki şeker ve hormon değerleri, kontrol grubuna göre yüksek değerde olmasına rağmen ilk filizlenen grubun kontrol grubu olduğu görülmüştür.Research Project Kuraklık Stresi Altında Yetiştirilen Bazı Mercimek (Lens Culinaris Medik.) Çeşitlerinde Moleküler ve Fizyolojik Değişikliklerin Araştırılması(2006) Celik, Ismail; Berber, İsmet; Türker, Musa; Oğuz, Faruk; Erez, Mehmet Emre; Battal, Peyami; Erman, Murat-Article Levels of Selected Trace Elements, Phytohormones, and Sugars in Pseudomonas-Infected Lycopersicum Esculantum Mill Plants(Humana Press inc, 2010) Berber, Ismet; Ekin, Suat; Battal, Peyami; Onlu, Harun; Erez, M. EmreThe present study investigated the levels of trace elements (Zn, Cu, Fe, Pb, and Cd), major elements (Ca and K), phytohormones (trans-Zeatin [t-Z] and gibberellic acid [GA]), and sugars (sucrose and glucose) following inoculation with Pseudomonas syringae pv. tomato strain. The results of the trace elements analysis showed that Fe (in the first, fourth, eighth, and tenth study days), Cd (in the fourth, eighth, and tenth study days), Cu (in the fourth and eighth study days), and Zn (in the eighth and tenth study days) increased in bacterium-infected tomato plants, compared to healthy plants. The levels of Pb, Ca, and K did not meaningfully determine a change after inoculation with pathogen. In this vein, the increase accumulation rates of Cu, Zn, and Fe in the injured plants can be an important indicator for the plant defense processes towards pathogen attack. Furthermore, in the first, fourth, eighth, and tenth study days, the glucose and sucrose contents crucially decreased in bacterium-infected plants compared to the control groups. The lowest level of sucrose in bacterium-infected plants was observed on the first day. The findings displayed that, when endogenous t-Z levels did not change after inoculation with virulent bacterium strain, there was a reduction in the first, fourth, eighth, and tenth days in the level of GA when compared with the control group levels. Therefore, there may be a link between lower GA level and enhancement in the expression of defense-related genes. The results of this study showed that there are complex relationships among levels of sugar, trace element, and endogenous phytohormone in the regulation of defense mechanisms against bacterial pathogen attacks.Article Mısır Bitkisinde (Zea Mays L.) Farklı Mineral Besin Maddelerinin Sitokinin Seviyeleri Üzerine Etkileri(2001) Tileklioğlu, Bekir; Battal, PeyamiIn this study, Z (trans-Zeatin) and ZR (trans-Zeatin Riboside) levels in the roots, stems, leaves, flowers and fruits of maize plants (Zea mays L.) were determined using high performance liquid chromatography (HPLC). Plants were grown in media containing macro elements (nitrogen, phosphorus, potassium, calcium, magnesium, sulphur and iron) in optimum, deficient and excess concentrations. According to the average Z values for all periods, the highest Z levels were determined in the roots of plants treated with excessive P (-P); in stems, female flowers treated with excessive K (-K) and in leaves and kernels treated with excessive Ca (-Ca). The highest ZR levels were found in roots and stems treated with excessive Fe (-Fe), S (-S) and in leaves, female flowers and kernels treated with excessive K (-K).Article Molecular and Physiological Changes in Maize (Zea Mays) Induced by Exogenous Naa, Aba and Meja During Cold Stress(Finnish Zoological Botanical Publishing Board, 2008) Battal, Peyami; Erez, Mehmet E.; Turker, Musa; Berber, IsmetDifferent concentrations of abscisic acid (ABA), naphthalene acetic acid (NAA) and methyl jasmonate (MeJa) were applied to maize (Zea mays) plants exposed to cold stress. ABA enhanced plant resistance against the damaging effects of freezing. ABA-treated plants produced some specific proteins when exposed to cold. Prominent changes were observed in the size and number of stomata with the application of ABA during cold stress. MeJa inhibited root growth, but increased root dry weight during cold acclimation. The chlorophyll content was lower at 100 mu g ml(-1) NAA and 50 mu g ml(-1) MeJa and higher in the residual applications when compared with that in the control plants. Carotenoid levels increased in all NAA and some ABA treatments, decreased however in MeJa treatment. Exogenous MeJa treatments increased endogenous trans-zeatin (t-Z) and indole-3-acetic acide (IAA) in contrast decreased ABA levels. Exogenous NAA also increased endogenous IAA, ABA and zeatin riboside (ZR) levels, while exogenous ABA decreased endogenous IAA and ZR levels.Article Phytohormone Levels in Germinating Seeds of Zea Mays L. Exposed To Selenium and Aflatoxines(Springer, 2006) Agar, Guleray; Turker, Musa; Battal, Peyami; Erez, M. EmreSeeds of Zea mays L. were exposed to allatoxine B1 (AFB1), aflatoxine G1 (AFG1) and selenium (Se) alone and in combination and allowed to germinate. Phytohormone levels of GA-like substances (GAs), trans-Zeatin (t-Z) and Indole-3-acetic acid (IAA) were determined by High Performance Liquid Chromatography (HPLC) when the roots of the germinating seeds reach 1.5-3.0 cm in length. The levels of endogenous hormones decreased in seeds treated with AFB1 and AFG1 compared to control; however an increase was noted in seeds exposed to AFG1 and Se together. AFB1 and Se treatment caused reduced hormone levels in most of the treatments. When plants were exposed to Se alone, the highest levels of GAs, t-Z and IAA were observed in the application of 800 ppm Se. The highest levels of GAs, t-Z and IAA were observed when seeds were treated with 0.2 ppm AFG1 + 8 ppm Se, 0.2 ppm AFG1 + 8 ppm Se and 0.2 ppm AFG1 + 0.08 ppm Se, respectively, whereas the lowest levels of the hormones were observed in 0.2 ppm AFB1 + 8 ppm Se, 0.2 ppm AFB1 + 0.08 ppm Se and 0.1 ppm AFB1, respectively. In conclusion, the levels of phytohormones were reduced by the treatment of AFB1 and AFG1 alone. However Se removed the negative effect of AFB1 on phytohormones, but not AFB1.Article Phytotoxical Effect of Lepidium Draba L. Extracts on the Germination and Growth of Monocot (Zea Mays L.) and Dicot (Amaranthus Retroflexus L.) Seeds(Sage Publications inc, 2015) Kaya, Yusuf; Aksakal, Ozkan; Sunar, Serap; Erturk, Filiz Aygun; Bozari, Sedat; Agar, Guleray; Battal, PeyamiLaboratory experiments were performed to determine phytotoxic potentials of white top (Lepidium draba) methanol extracts (root, stem and leaf) on germination and early growth of corn (Zea mays) and redroot pigweed (Amaranthus retroflexus). Furthermore, the effects of different methanol extracts of L. draba on the phytohormone (indole-3-acetic acid (IAA), gibberellic acid (GA), abscisic acid (ABA) and zeatin) levels of corn and redroot pigweed were investigated. It was observed that all concentrations of methanol extracts of root, stem and leaf of L draba inhibited germination, radicle and plumule elongation when compared with the respective controls. Besides this, the degree of inhibition was increased in concert with increasing concentrations of extracts used. On the other hand, phytohormone levels changed with the application of different extract concentrations. Comparing with the control, the GA levels significantly decreased while the ABA levels increased in all the application groups. Zeatin and IAA levels showed changes depending upon the applied extracts and concentrations.Doctoral Thesis Research of the Allelopathic Effect of Verbascum Cheiranthifolium Boiss. Var. Asperulum (Boiss.) Murb., Achillea Filipendulina Lam. and Salvia Limbata C. A. Meyer Extracts on Zea Mays L. Ve Portulaca Oleraceae L. Seed Germination.(2013) Bingöl, Ömer; Battal, PeyamiBu çalışmada, temel olarak farklı özelliklere sahip olan iki adet aromatik (Achillea filipendulina Lam. ve Salvia limbata C.A. Meyer) ve bir adet endemik (Verbascum cheiranthifolium Boiss. var. asperulum (Boiss.) Murb.) toplam üç adet bitki türünün allelopatik potansiyelleri araştırıldı. Hedef bitki olarak da bir adet kültür (Zea mays L.) ve bir adet yabancı ot (Portulaca oleraceae L.) tohumu seçildi. Bitkilerin toprak üstü kısımlarından (gövde+yaprak) %3, %5, %7 ve %9'luk metanol ve su ekstraktları hazırlanarak ve hedef tohumların çimlenmesi üzerine etkileri araştırıldı. Çalışmada kullanılan tohumların çimlenme yüzdeleri, radikula ve plumula uzunlukları belirlendi. Bitkilerin uygulamaya verecekleri cevapların belirlenmesi için hormon, şeker, amilaz, mitotik indeks ve protein profillerinin analizi yapıldı. Bitki ekstraktlarının artan konsantrasyonunun, çimlenme yüzdesi, radikula, plumula ve taze/kuru ağırlık oranlarında azalmaya yol açtığı ve yabancı ot tohumlarına daha çok etki ettiği gözlendi. Konsantrasyon artışına bağlı olarak hormon, şeker, amilaz ve mitotik indeks değerlerinin azaldığı, ayrıca protein bantlarının farklılık gösterdiği tespit edildi. Çalışma sonucunda, çalışma bitkileri üzerinde daha ayrıntılı ve hassas çalışmalar yapılması durumunda, doğal herbisit olarak kullanılabileceği sonucuna varıldı.