1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Bayar, Erdal"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 4 of 4
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Afganistan’da Taliban İktidarı Sonrası Orta Asya Bölgesel Güvenliği
    (2022) Kaya, Rüştü; Bayar, Erdal
    Bu çalışma ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinin önümüzdeki süreçte Orta Asya bölgesel güvenlik ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusuna cevap aramaktadır. Afganistan kaynaklı güvenlik tehditleri doksanlı yıllar boyunca yeni bağımsız Orta Asya devletlerinin en önemli güvenlik sorunları arasında yer almıştır. 2021 Ağustos ayı itibariyle ABD’nin Afganistan’daki yirmi yıllık askerî varlığını sona erdirmesinin ardından Taliban’ın tekrar yönetime hâkim olması Orta Asya’da Afganistan kaynaklı istikrarsızlık potansiyelini yeniden gündeme getirmiştir. Bu makalede Orta Asya bölgesel güvenlik ilişkilerine etkisi bakımından doksanlı yıllardaki birinci Taliban iktidarı dönemi ile 2021 yılı Ağustos ayı sonrası Taliban’ın yönetime tekrar hâkim olması ile birlikte başlayan ikinci Taliban dönemi karşılaştırmalı yöntemle incelenmektedir. Afganistan’dan kaynaklanan güvenlik sorunlarının Orta Asya devletleri için gerçek bir güvenlik tehdidi olup olmadığı ve gerek bölge devletleri gerek de Rusya ve Çin gibi aktörler tarafından bu sorunların araçsallaştırılma potansiyeli güvenlikleştirme yaklaşımı çerçevesinde tartışılmaktadır. Karşılaştırmalı vaka analizi yöntemiyle, birincil ve ikincil kaynakların betimsel analizine dayanarak makalede şu üç temel bulguya ulaşılmıştır: Doksanlı yıllara kıyasla, Tacikistan dışındaki Orta Asya devletlerinin Afganistan’daki ikinci Taliban iktidarını daha az güvenlikleştirdikleri ve Taliban’ın iktidarı ele geçirmesini daha özgüvenli bir şekilde karşıladıkları görülmektedir. Doğrudan Taliban’dan olmasa da, Horasan İslam Devleti gibi Afganistan’daki diğer radikal dini örgütlerden kaynaklanabilecek tehditler özellikle de Afganistan’a sınırı olan bölge ülkeleri için belli ölçüde somut güvenlik riskleri oluşturmaktadır. Afganistan kaynaklı tehdit algısının hem bölge ülkelerindeki yönetimlerin kendi iktidarlarını korumasına, hem de Rusya ve Çin gibi devletlerin başta bölgesel güvenlik ilişkilerinde olmak üzere bölge ülkeleri üzerindeki etkisinin artmasına yardım edecek şekilde güvenlikleştirilerek araçsallaştırılma potansiyeli bulunmaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Autonomous Weapon Systems: a Legal Challenge for International Humanitarian Law
    (Kafkas University Iibf, 2025) Bayar, Erdal
    The increasing deployment of artificial intelligence (AI) technologies has highlighted the need for the adaptation of legal frameworks and the rectification of regulatory deficiencies. The implementation of these technologies in the military domain and the diminishment of human oversight over weaponry given rise to a multitude of debates, particularly in the realms of law and ethics. There has been considerable worldwide resistance to the dehumanization of individuals into objects, stereotypes, and data points by lethal robots aimed at humans. This study will examine the novel security dangers presented by artificial intelligence driven military technology and autonomous weapon systems (AWS) within the framework of Ulrich Beck's Risk Society theory and International Humanitarian Law. In conclusion, the increasing deployment of AI technologies in civilian and military contexts presents both opportunities and risks that demand attention, particularly given the ethical concerns and debates surrounding autonomous weapons systems (AWS) due to the current deficiencies in international legal regulations.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Avrupa’da İslamofobi: Aşırı Sağ/popülist Partilerin Seçim Malzemesi
    (2022) Güdül, Serpil; Bayar, Erdal
    İslamofobi kavramının içeriğini oluşturan düşüncelerin tarihi oldukça geriye götürülebilirse de kavramın yaygınlaşması 11 Eylül terör saldırıları sonrası dönemde gerçekleşmiştir. Hem medyada hem de siyaset alanında sıklıkla kullanılan ayrımcı söylem toplum içinde Müslümanlara ve İslam dinine bakışta olumsuz düşüncelerin artışında rol oynamıştır. Yaratılan olumsuz imaj ekonomik sıkıntılarla da birleşince popülist sağ siyaset için elverişli bir ortam oluşmuştur. Avrupa’da dini, etnik ve kültürel farklılıkları ülkelerine yönelmiş bir tehdit olarak algılayan, çok kültürlü ve çok etnikli Avrupa Birliği idealine şüphe ile yaklaşan kitleleri yönlendirmeye çalışan ve İslamofobiyi seçim malzemesi olarak kullanan aşırı sağ popülist partilerin Avrupa siyasetinde yükselişlerini sürdürdükleri görülmüştür. Bununla birlikte yabancılara, göçmenlere ve Müslümanlara yönelik nefret suçlarındaki artış Avrupa Birliği’nin çok kültürlü ve çok etnikli yapısının geleceği hakkındaki endişeleri arttırmıştır. Çalışmada Avrupa’da artan İslamofobi’nin ortaya çıkardığı durum üzerine, Gordon W. Allport tarafından oluşturulan bir ölçek üzerinden değerlendirme de yer almaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Otonom Silah Sistemleri: Uluslararası İnsancıl Hukuk İçin Hukuki Bir Zorluk
    (2025) Bayar, Erdal
    Yapay zeka (AI) teknolojilerinin giderek yaygınlaşması, yasal çerçevelerin uyarlanması ve düzenleme eksikliklerinin giderilmesi ihtiyacını ortaya çıkardı. Bu teknolojilerin askeri alanda uygulanması ve silahlar üzerindeki insan denetiminin azalması, özellikle hukuk ve etik alanlarında çok sayıda tartışmaya yol açtı. İnsanların ölümcül robotlar tarafından nesnelere, stereotiplere ve veri noktalarına indirgenmesine karşı dünya çapında önemli bir direnç oluştu. Bu çalışma, yapay zeka destekli askeri teknoloji ve otonom silah sistemlerinin (AWS) yarattığı yeni güvenlik tehlikelerini Ulrich Beck'in Risk Toplumu teorisi ve Uluslararası İnsani Hukuk çerçevesinde inceleyecektir. Sonuç olarak, AI teknolojilerinin sivil ve askeri bağlamlarda giderek daha fazla kullanılması, özellikle uluslararası yasal düzenlemelerdeki mevcut eksiklikler nedeniyle otonom silah sistemleri (AWS) etrafındaki etik kaygılar ve tartışmalar göz önüne alındığında, dikkat gerektiren hem fırsatlar hem de riskler sunmaktadır.