Browsing by Author "Bazancir, Recai"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Article Anadolu Alevi Ritüellerinin Dile, Edebiyata ve Müziğe Yansımaları(2023) Bazancir, RecaiBu yazıda Alevilerin kısa bir sözlü tarihi ele alınmıştır. Alevi söylemi ayrıca “mâni, koşma ve deyiş” olarak adlandırılan başka bir şiir biçimini de içermektedir. Araştırmamızda Alevi kültürünün inanç yapısı ve ibadet şekli mâni ve koşma temelinde ele alınmıştır. Ayrıca mâni, koşma ve deyiş kelimelerinin hece yapısı ve anlamları Türkçe ve İngilizce örneklerle sunulmuştur. Türk halk edebiyatında anonim bir halk şiiri olan mâni, kafiye düzenine sahip bağımsız bir dörtlükten oluşmaktadır. Bu nazım biçimi Türk halk edebiyatında da 13. yüzyıldan itibaren bilinmektedir. Her bir dizedeki hece sayısı 7'den 11'e kadar değişmektedir. Mâni, özellikle genç erkek ve kadınlar tarafından evlilik ve sosyal toplantılar gibi resmî törenlerde, kültürün ve geleneğin gereği olarak duygular ve beklentilerin ifadesi için kullanılmıştır. Ancak Kaygusuz Abdal ve Hatayi (Şah İsmail'in müstear adı), Muhiddin Abdal gibi birçok Alevi âşık, mahlaslarını bu kısa manzum forma sokarak mahlaslarını bireysel yaratıma dönüştürmüştür. Alevi âşıkların yazdığı bu formda onların dini ideolojilerinin ve Alevi toplumunun temel norm, ilke ve değerlerinin ifadesini bulunmaktadır. Koşma olarak adlandırılan Alevi şiirinin temel şiirsel biçiminde yerel gelenek, sosyal bağlam, coğrafi bölge ve diğer icra unsurları içinde ilişkilendirildiği ezgiye göre koşma, deme, duvazimam, mersiye, şarkı, lehçe gibi isimlerle anılabilmektedir. Bu kelime yapıları ve formüller, dini ritüellerde, müzikte ve sanatta Alevi inancının kültürel yapısını ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmada Alevi ritüel ve inançlarının anlatıcı performansı üzerindeki etkisine değinilmesinin yanında, formülistik sayılarla halk deyişlerinin Alevi kültürü özelinde dil, edebiyat ve deyişlere yansımasına belli örnekler sınırlılığında değinilmeye çalışılmıştır.Article Elektronik Edebiyatta E-Folklor ve Dil Tartışması(Rector Ciu Cyprus Int Univ, 2025) Bulduk, Nurten; Bazancir, RecaiThe Electronic Literature Organization (ELO) is a pioneer of literature-technology studies. According to ELO, all elements of computer-assisted literature are evolving, such as reading and writing styles, the reality of the work, and related elements. Writers and readers from Generation Z and Alpha create literature on a virtual basis using augmented reality, digital media, and a visual literacy model. " Language, the primary tool of literary studies, is also evolving from formulaic language to visual and techno-language. In her publication on formulaic language, Alison Wray notes that "online speakers use expressions stored in memory rather than creating new expressions through language processing. This idea is valid for a certain group of online speakers and text producers. In this study, issues related to e-folklore and language are explored discussed through the example of memory and the place of technology in creating meaning; Formulaic language and "Verbal Formula Theory" were used in verbal language studies in folk literature, and "Visual Language Theory" was used in visual-techno-language studies in electronic literature. According to the obtained data, Wray's conclusion is found to be valid for generations born before the 1990s. Digital natives use the visualtechno language system. We conclude that, in addition to formulaic language, visual-techno language structuring should also be considered for the creation of memory and meaning for electronic literature.Master Thesis Legends of Bingöl(2010) Bazancir, Recai; Başgöz, M.ilhanYapılmış bu çalışmada Bingöl yöresi efsaneleri ele alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, Bingöl yöresinin sözlü halk kültürü içindeki efsaneler konusunda, zengin bir içeriğe ve etno-folklorik özelliklere sahip olduğu görülmektedir.Çalışmanın inceleme kısmına bakıldığında, efsanelerin bölgesel farklılıkları ve bu farklılıkların coğrafyada dağılımı, derlemelerde karşılaşılan güçlükler ve derlenilen efsane metinleriyle Türkiye'de yapılan bazı önemli efsane çalışmalarının Bingöl Efsaneleri ile benzerlikleri ve farklılıkları belirtmeye çalışıldı.Derlenen efsaneler, anlatıcılarla yüz yüze görüşülerek yapıldı. Kürtçe( Zazaca) metinler Türkiye Türkçesine çevrildi. Çeviri esnasında asıl metnin muhteva ve etno-kültürel özellikleri mümkün olduğunca korunmaya çalışıldı.Derlenen efsanelere bakıldığında, klasik sınıflandırmada yer alan bütün türlere ait efsanelere rastlanmaktadır; fakat yöreye özgü, dini motifli efsaneler (menkıbeler), olağanüstü kuvvetler ve varlıklar üzerine efsaneler, Hızır İlyas ile ilgili efsaneler veya Alevi geleneğine bağlı efsanelerin ön plana çıktığı görülmektedir. Bunu bölge halkının etnik kökenlerine ve yaşayış tarzlarına bağlayabiliriz.Efsaneler bize, farklı inanışlara sahip olsalar da, bölge halkının birbiriyle ne kadar kaynaşmış, birlikte ortak bir kültür zenginliği ortaya koymuş olduğunu göstermektedir.Article Siyasi ve Sosyolojik Bağlamda Alevi-bektaşi Sözlü Geleneğini Yansıtan Bazı Metinlerın Tasnif ve Analizi(2023) Bazancir, RecaiAraştırmamızda Alevi- Bektaşi inancında sözlü olarak başlayıp bir ritüele dönüşen ayin-i cem, semah, dua, ilahi, halk şiiri, türkü, nefes, deyiş, duvazimam vb gelenekleri ve bu geleneksel ritüellere bağlı olarak meydana gelen muhabbetlerin sosyal, eğitimsel, kültürel, politik boyutlarının yanında içsel ve dini boyutları araştırmamızın kapsamı ve ana hedefini oluşturmaktadır. Çalışmamızda metodolojik olarak, karşılaştırmalı litaratür taraması ve analiz yöntemi belirlenmiştir. Bulgular ise bu tarama sonucuna bağlı olarak örneklendirilmiş ve tartışılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekmektedir ki, Alevi kültürü esas olarak sözlü bir söylem olarak yaratılmış, aktarılmış ve varlığını sürdürmüştür. Bu süreçte en büyük rolü Alevi şiiri oynamıştır. Alevi şiirsel söylemini de içine alan bu araştırmada, bir Alevi ritüeli olan cem, şiir, dans, semah, dua ve ilahilerin okunması da ele alınmıştır. Araştırmamız kapsamında Alevi şiiri, klasik Osmanlı edebiyatının şiirsel biçimlerini kullanan kentli Alevi şairler ya da saray edebiyatı tartışmamın dışında tutulmuştur. Bu formlar arasında cebel, kaside, kıt'a, terciibend, terkib-i bend, mersiye vb. formlar arasında esas olarak Medrese eğitimli saray şairlerinin kullandığı biçim, üslup ve metrik sistemi takip etmektedir. Cem ritüelleri, halk şiirleri ve dansları bir bölgeden diğerine değişmektedir. Aralarındaki farklılıklara rağmen, \"özlerinin\" aynı olduğuna inanılmaktadır. \"Bir yol var ama bin yol var\" deyişinin kozmolojilerindeki ana kavram olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmamızda Alevi kültürünün inanç yapısı ve ibadet şekli mani ve koşma temelinde ele alınmıştır. Ayrıca mani, koşma ve deyiş kelimelerinin hece yapısı ve anlamları Türkçe ve İngilizce örneklerle sunulmuştur. Kaygusuz Abdal, Hatayi ve Muhiddin Abdal gibi Alevi âşıklar mahlaslarını o kısa manzum forma sokarak bireysel bir yaratıya dönüştürmüşlerdir. Koşma, yerel gelenek, sosyal bağlam, coğrafi bölge ve diğer icra bileşenlerinde ilişkilendirildiği ezgiye bağlı olarak deyiş, deme, düvaz imam, mersiye gibi isimlerle anılabilmektedir. Bu kelime yapıları ve formüller, dini ritüellerde, müzikte ve sanatta sosyo kültürel bağlamda Alevi inanç yapısını ortaya koymaktadır. Bu inanç yapısının temelini oluşturan Alevi-Bektaşi toplumunun kısa tarihçesi de çalışmamızda ayrıca değerlendirilmiştir.Article Wilhelm Dilthey ve Clifford Geertz Karşılaştırmasında Hermenötikten Yorumcu Antropolojiye Görsel Medya Toplumu-Metin-Dil İlişkisi(2024) Bazancir, Recai; Bulduk, NurtenAntropolojinin insanlığa yaptığı en önemli katkılardan birinin “öteki”ni anlamaya yardımcı olabilecek yolları sunmak olduğu iddia edilebilir. Bu anlama girişimine yönelik farklı yaklaşımlar ve paradigmalar, farklı epistemolojik ve metodolojik yollar önerilmektedir. Evrensellik-tikellik, kuramsal-empirik gibi kimi sorunsalların ve tartışmaların, antropoloji bir bilim olarak adlandırılmadan önce felsefe ve bilim içinde tartışıldığı görülmektedir. Bu tür tartışmalar sosyal/kültürel bilimcilerin kültür nosyonunu nasıl inşa ettiklerine ilişkin konularda yol gösterici olmaktadır. Dijital Çağ’ın getirisi olan görsel medya toplumunda dijital ve medya kültür nosyonun inşa ediliş şekillerine ve bugün öteki gibi görünen Z, Alfa kuşağına paralel bu yeni toplumun ve kültürünün metin ile olan ilişkisi irdelenmiştir. Wilhelm Dilthey’ın hermenötik kuramını etnografide ilk kez uygulayan Clifford Geertz’in yorumcu antropoloji yaklaşımından yararlanılarak elde edilen veriler çerçevesinde dijitalleşme, yeni medya ve yeni gerçeklik türlerinin ilişkisiyle şekillenen “metin” kavramının artık bilinegelen “metin” kavramı ve anlayışından “hiper-metin” veya “elektronik metin” kavramına evirildiği söylenebilir. Dolaysıyla 21. yüzyılda “metin” kavramı ele alınırken dijital çağın yeni medyalarının etkisiyle görselliğin öne çıktığı, görsel dilin başat kılındığı elektronik zeminde üretilen “hiper-metin” şeklinde düşünülmelidir. Bu yeni “metin” Dilthey’ın ve Geertz’in dikkat çektiği kültür-gerçeklik ilişki kapsamına giren bir yapı sergileyerek dijital kültür içinde algılamaya çalışmaktan ziyade anlamayı gerektiren bir sistemi işaret eder.