Browsing by Author "Dede, Semiha"
Now showing 1 - 20 of 87
- Results Per Page
- Sort Options
Article Altered Antioxidant Status and Increased Lipid Peroxidation in Children With Acute Gastroenteritis Admitted To a Pediatric Emergency Service(Elsevier Science inc, 2009) Bayiroglu, Fahri; Cemek, Mustafa; Caksen, Hueseyin; Cemek, Fatma; Dede, SemihaAcute gastroenteritis is a common illness worldwide and has a great impact on children. Our aim was to examine possible alterations in the antioxidant defense in pediatric gastroenteritis. To comprehensively examine the reaction of the antioxidant system, all possible components of the system were measured. The whole blood malondialdehyde and reduced glutathione, serum beta-carotene, retinol, vitamin C, vitamin E, catalase, ceruloplasmin, albumin, total bilirubin, uric acid, erythrocyte superoxide dismutase, and glutathione peroxidase levels were studied. Superoxide dismutase and glutathione peroxidase antioxidant enzyme activities and malondialdehyde levels were found to be increased, however, beta-carotene, retinol, vitamin C, vitamin E, reduced glutathione, and albumin levels were observed to be significantly decreased. Catalase activity remained unchanged, whereas some of the other non-enzymatic antioxidants such as ceruloplasmin, total billirubin, and uric acid levels were increased compared to the control group. We have shown an association between antioxidant levels and gastroenteritis in children. Further study is needed to assess whether antioxidant supplementation will be beneficial as an adjunct to conventional relevant therapy of the disease. (C) 2009 Elsevier Inc.Article Apoptotic and Oxidative Mechanisms in Liver and Kidney Tissues of Sheep With Fluorosis(Springernature, 2021) Efe, Ugur; Dede, Semiha; Yuksek, Veysel; Cetin, SedatThis study was planned to determine the molecular basis and causes of damage to the kidney and the liver, which are the most affected tissues in sheep exposed to chronic fluoride. For this purpose, liver and kidney tissues were obtained from sheep with signs of fluorosis in the age range of 4-6 years. The control group consisted of clinically healthy sheep without fluorosis. The apoptotic and oxidative genes expression of target genes was determined using the real qRT-PCR method. According to the control gene (Gapdh) that was detected that in the liver, the apoptotic genes caspase-8, caspase-9, and Bim increased and caspase-3, Bcl-2, and Bak decreased, while in the kidney, caspase-3 and Bax and caspase-8, Bcl-2, Bcl2l-1, Bim, and Bak decreased. According to the 2-Delta Ct values of the oxidative stress genes, it was determined that Cygb, Gstp1, and Ncf1 genes increased significantly in the fluorosis group and Gpx1, sod1, and sod2 genes decreased significantly. In the kidney tissue, Cygb and Gpx1 increased in the fluorosis group, while sod1, sod2, Gstp1, Ncf1 and Ccs, and Nos2 were found to decrease significantly. As a result, it was shown that apoptosis and oxidative mechanisms are activated in the liver and the kidney tissues of sheep with fluorosis and these parameters have an important role in understanding the molecular basis of tissue damage in fluorosis.Article April Cetina, Dede, Oto, Yuksek, Bulduk, the Effect of Resveratrol on Serum Protein Fractions in Rats Exposed To Experimental Chronic Fluorosis(int Soc Fluoride Research, 2022) Cetin, Sedat; Dede, Semiha; Oto, Gokhan; Yuksek, Veysel; Bulduk, Mehmet; Ozdemir, HulyaChronic fluorosis results from long-term fluoride intake at more than the normal doses. The aim of this study was to demonstrate the effects of resveratrol (Res) on the serum protein fractions in rats, in which experimental chronic fluorosis was induced. After an adaptation period, the rats were randomly divided into 4 groups of 10; namely the (i) control, (ii) sodium fluoride (NaF), (iii) Res, and (iv) NaF+Res groups. Serum protein fractions in the rat blood samples were determined by cellulose-acetate electrophoresis. While the NaF group had statistically reduced concentrations of total protein, albumin, and alpha-1 and alpha-2 globulin compared to the control group (p < 0.05), these values were significantly increased (p < 0.05) in the NaF+Res group, compared to the NaF group, and close to those of the control group. The 0- and gamma-globulin concentrations were the lowest in the NaF group statistically (p < 0.05). Despite a significant increase (p < 0.05) in these values in the NaF+Res group, compared to the NaF group, they were still lower compared to the control group. The examination of the percentage of serum protein fractions revealed a reduced albumin in the NaF group compared to the control group but the finding was not statistically significant (p > 0.05). The albumin of the NaF+Res group was statistically higher than that of the control group (p < 0.05). No statistical differences were observed in alpha-1 and alpha-2 globulin across the groups. The 0 -globulin of the NaF group was the highest but not statistically higher than that of the control group. The gamma-globulin percentages in all the groups were found to be lower than the levels in the control group. The albumin/globulin (A/G) ratio decreased in the NaF group but was not significantly different than that of the control group. In conclusion, the alterations in the serum protein fractions due to NaF-induced toxicity, especially the alterations in their concentrations, approached values closer to those of the control group with the administration of resveratrol. We concluded that these results are of potential importance in indicating a favorable role for resveratrol use in preventing and treating fluoride toxicity.Article Babesia Ovis ile Doğal Olarak Enfekte Koyunlarda Serum Folik Asit Düzeylerinin Araştırılması(2008) Mert, Nihat; Dede, Semiha; Değer, Yeter; Mert, Handan; Yur, FatmagülBu çalışma, Babesia ovis ile doğal olarak enfekte olan koyunlarda serum folik asit düzeylerinin araştırılması ve tedavi sonrasında nasıl etkilendiklerinin saptanması amacıyla yapıldı. Klinik ve parazitolojik olarak babesiosis tanısı konulan 30 adet koyun hasta grubunu, 10 adet sağlıklı koyun da kontrol grubunu oluşturdu. Hasta koyunlar, antiprotozoon ilaç (tek dozda diminazene aceturate’ın % 7 lik solüsyonu, i.m.) verilerek tedavi edildi. Tedavinin 7. gününde tekrar bu gruptan kan örnekleri toplandı. Yapılan analizlerde serum folik asit düzeylerinin hasta grupta en düşük olduğu (p<0.05), tedavi ile birlikte bu düzeylerin hastaya göre önemli oranda arttığı (p<0.05), ancak yine de kontrol grubuna göre önemli oranda azalmış olduğu tespit edildi. Sonuç olarak B. ovis enfeksiyonun serum folik asit düzeylerinin önemli oranda düşmesine yol açtığı, tedaviyle birlikte bir miktar arttığı görüldü.Other Babesiosis'li Koyunlarda Lipid Peroksidasyonu: Nitrik Oksit Oksidayon Ürünleri ve Antioksidan Durumunun Saptanması(2001) Ormancı, Neslihan; Bıçek, Kamıle; Kahraman, Tahir; Değer, Yeter; Dede, Semiha; Değer, Mustafa SerdarVan ve yöresinde yaz aylarında koyunlarda sıkça görülen babesiosisin, koyun kan serumunda lipid peroksidasyon ürünü olan MDA, GSH, $\\beta$-karoten, retinol, vitamin C, Vitamin E gibi antioksidan sistem ve vitaminler ile nitrik oksit oksidasyon ürünleri olan nitrat ve nitrit düzeyleri üzerine etkilerini araştırmak amacıyla bu çalışma yapıldı. Bunun için 20 adet babesiosisli (hasta) ile 8 adet sağlıklı (kontrol grubu) koyun kan serumunda, bu parametreler spektrofotometrik olarak ölçüldü ve aralarındaki istatistiksel önem araştırıldı. Elde edilen sonuçlar hasta ve kontrol grubunda sırasıyla GSH17.20±2.11, 25.39±3.62 (mg/dl); MDA 2.68$\\pm$0.15, 1,27$\\pm$0.19 (nmol/ml); nitrat 7,09$\\pm$0.50, 4.83$\\pm$0.21 (mg/l), nitrit 2.81$\\pm$0.22, 1.44$\\pm$0.03 (mg/l), vitamin E 1.08$\\pm$0.18, 1,59+$\\pm$0,22 (mg/dl), vitamin C 1.48+$\\pm$0.11, 1.45İ0.08 (mg/dl); $\\beta$-karoten 48,97±0.39, 57.59$\\pm$1.74($\\mu$g/dl), retinol 217.22$\\pm$23.54, 220.28$\\pm$13.19 ($\\mu$g/dl) olarak bulundu.Buna göre, hastalarda MDA nın (p<0.01), nitrik oksit oksidasyon ürünlerinin (nitrat, nitrit) önemli oranda arttığı (p<0, 05), antioksidan maddelerin (GSH, vitamin E ve karotenin) ise azaldığı (p<0.05) saptandı. Retinol ve vitamin C konsantrasyonlarının ise hasta koyunlarda istatistiksel olarak önemli oranda değişmediği saptandı. Sonuç olarak, bu parazitlerin kan yapan hücrelerde hasar meydana getirmelerinden dolayı konakçıda oksidatif stres ve buna bağlı olarak lipid peroksidasyonu oluşmaktadır. Organizmada meydana gelen lipid peroksidasyonuna karşı hücreleri koruma görevini yerine getiren GSH, vitamin E ve karotenin azaldığı, ayrıca pek çok patolojik olayda artış gösteren nitrik oksit oksidasyon ürünlerinin de arttığı görüldü.Other Beyaz Kas Hastalıklı Kuzularda Hemoglobin Tipleri ile Lipid Peroksidasyonu ve Glutatyon Düzeylerinin Araştırılması(1996) Bildik, Aysegul; Dede, Semiha; Yur, Fatmagül; Çamas, Hayati; Sekın, ServetBu çalışmada, Beyaz kas hastalıklı kuzularda hemoglobin tipleri araştırıldı. Hastalığın plazma lipid peroksidasyon düzeyi ve tüm kan glutatyon konsantrasyonu üzerine etkisi incelendi. Tüm kan glutatyon miktarı Beutler metodu ile, lipid peroksidasyonu ise MDA (Malondialdehid) miktarı tayin edilerek kolorimetrik olarak, hemoglobin tipleri de Helena marka elektroforezde tayin edildi. Beyaz kas hastalıklı kuzularda MDA miktarları 2.245 ± 0.1 nmol/dl, Glutatyon 20.08 ± 3.6 mg/dl; sağlıklı kuzujarda ise bu değerler sırasıyla 2.25 ± 0.18 nmol/dl, 42.95 ± 4.4 mg/dl olarak bulundu. MDA miktarları arasında istatistiki açıdan bir önem yok iken (p>0.05), glutatyon konsantrasyonları arasında p<0.05 düzeyinde önem tesbit edildi. Hb A geni bütün kuzularda yüksek düzeyde bulundu.Article Changes in Some Macro Minerals and Biochemical Parameters in Female Healthy Siirt Hair Goats Before and After Parturation(Medwell online, 2009) Tanritanir, Pinar; Dede, Semiha; Ceylan, EbubekirThe aim of this study, was to evaluate the changes of electrolytes (Na, K), minerals (Ca, Mg, P, Fe) and some parameters related to mineral metabolism (iron binding capacity, Transferrin, Ferritin, Folate, Vitamin B-12), just before and after parturition, in healthy Siirt hair goats. For this aim, 10, healthy, 2-4 years old, female Siirt hair goats, were used as material. The blood samples were collected I week before and after parturition. The levels of Na, K, Ca, Mg, of blood serum did not change with gestation. P, Fe, IBC, transferrin, ferritin, vitamin B-12 and folate concentrations increased after parturition (p<0.05). It was found out, in this study that iron especially and protein levels related to iron had significant differences before and after parturition in a short time.Master Thesis Chemotherapeutic Effect of Trichostatin A- Thymoquinone Combinations in Glioblastoma(2021) Aslan, Recep; Taşpınar, Mehmet; Dede, SemihaGlioblastoma (GB), en yaygın, kötü huylu ve yıkıcı primer beyin tümörü türüdür. Etkili, standart ve sürdürülebilir bir tedavi biçimi tanımlanmamıştır. Hastalığın kötü prognozunu ve nüksünü engellemek için rasyonel tedavi alternatiflerini oluşturmamız gerekmektedir. Bu açıdan histon deasetilaz inhibitörleri gibi epigenetik ajanlar ile doğal bileşenlerin kombinasyonunun tedavi potansiyelinin araştırılması doğru bir yaklaşımdır. Bu nedenle, bu tez çalışmasında, Trikostatin A (TSA) ve Timokinon (TQ)'nun GB alkilasyon tedavisinde dirence neden olan tamir genlerinin ekspresyonuna olan etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. TSA ve Timokinon'un GB hücreleri LN-405 ve T98G'deki sitotoksisiteleri MTT ile belirlenmiştir. DNA tamir genlerinin (MGMT, MLH, MSH2, MSH6 ve PMS-2) ve apoptoz genlerinin (Bcl-2 ve Kaspaz-3) ekspresyonları RT-PZR ile saptanmıştır. TSA ve TQ'nun DNA'daki genotoksik etkisi COMET ile belirlenmiştir. TSA ve TQ tek başlarına MGMT ekspresyonunu düşürürken, TSA ve TQ kombinasyonu LN-405'te MGMT ekspresyonunu arttırmış ancak T98G'de azaltmıştır. LN-405'te TSA ve TQ kombinasyonu MLH1 ve MSH6'nın ekspresyonunu arttırırken T98G'de TQ MSH2'nin ekspresyonunu arttırmıştır. TQ ve TSA uygulanan diğer gruplarda tamir genlerinin ekspresyonu kontrole göre azalmıştır. TSA ve TQ, LN-405 ve T98G'de hücre spesifik farklı düzeylerde apoptotik ve antiapoptotik etki göstermiştir. Genomik DNA hasarı açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Bu sonuçlar, TSA ve TQ'nun tek başlarına yüksek MGMT ekspresyonu nedeniyle alkilasyon ajanlarına dirençli hücrelerde kullanılabileceğini ve TSA ve TQ kombinasyonunun yanlış eşleşme tamir genleri üzerinden kemoterapötik direncin üstesinden gelebileceğini göstermektedir. Bu çalışma, GB'de TSA ve TQ'nun tamir genleri üzerindeki rolünün araştırıldığı ve TSA ve TQ'nun GB'de terapötik amaçlı kullanılabileceğini gösteren literatürdeki ilk çalışmadır.Article The Concentration of Certain Trace Elements in The Wool of Sheep With Fluorosis(int Soc Fluoride Research, 2020) Cetin, Sedat; Deger, Yeter; Dede, Semiha; Yur, FatmagulThe aim of this study was to evaluate the trace element levels in the wool of sheep, with and without fluorosis, living in a volcanic area of Turkey. Fifteen Akkaraman sheep with fluorosis in the Agri region, to the north of Lake Van, and 10 Akkaraman sheep without fluorosis in the Van region, to the south of Lake Van in the eastern part of Turkey, were investigated. The urinary fluoride levels were measured with an ion selective electrode. The sheep with fluorosis were identified by clinical examination and the presence of a high urinary fluoride level. The wool samples were obtained from the neck region. The trace element concentrations in these samples were measured using an atomic absorption spectrophotometer. It was determined that in the fluorosis group, compared to the control group, the copper and zinc levels were significantly decreased (p=0.05), and a non-significant decrease (p=0.05) was present for the levels of the nickel, manganese, iron, and cobalt.Article Concentration of Products of Nitric Oxide Oxidation and Some Vitamins in Sheep With Naturally Acquired Babesiosis(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2009) Mert, Handan; Yoeruek, Ibrahim; Deger, Yeter; Mert, Nihat; Dede, Semiha; Yur, FatmaguelThe aim of the present study was to determine serum concentrations of the products of nitric oxide oxidation (nitrate and nitrite) and some vitamins (retinol acetate, alpha- and delta-tocopherol, and vitamin D 3) in sheep naturally infected with Babesia ovis. The investigation included 30 infected and 10 control sheep. Serum a- tocopherol levels were significantly lower (P < 0.05), and nitrate and nitrite concentrations were significantly higher (P < 0.05) in infected animals than in controls. It is thought that the elevated nitrate and nitrite levels of the sheep infected with babesiosis were due to the result of damage caused by Babesia. On the other hand, a significant decrease was observed in a- tocopherol levels in sheep with babesiosis because of damage and pathophysiological changes to erythrocytes.Other Deneysel Diyabet Oluşturulmuş Ratlarda Kekik (Thymus Vulgaris L.) ve Karabaş Kekiği (Thymbra Spicata L.) Uygulamasının Serum Protein Fraksiyonlarına Etkisi(2021) Özdemir, Hülya; Çetın, Sedat; Oto, Gökhan; Dede, Semiha; Dikilidal, Melek; Yüksek, Veysel; Akan, ZaferAmaç: Diabetes mellitus kan glukoz düzeyinin artmasına bağlı olarak ortaya çıkan metabolik bir hastalıktır. Bu hastalığa bağlı olarak kan glukoz düzeyinin yanında kan serum parametrelerinde de değişimler gözlenebilmektedir. Bu hastalığın tedavisinde bilinen ilaçların dışında geleneksel bitkisel tedaviler de kullanılmaktadır. Bu çalışma, iki farklı kekik (TVL:Thymus vulgaris L., TSL: Thymbra spicata L.) türünün diyabet oluşturulmuş ratların serum proteinleri üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla gerçekleştirildi. Gereç ve Yöntem: Bu amaçla streptozosin ile deneysel olarak diyabet oluşturulan ratlara farklı dozlarda TVL ve TSL ekstraktları uygulandı. Çalışma; kontrol, diyabet, DMG (diyabetli glibenklamid verilen), TVL1 (diyabet+TVL 100mg/kg), TVL2 (diyabet+TVL 200mg/kg), TSL1 (diyabet+TSL 100mg/kg), TSL2 (diyabet+TSL 200 mg/kg) olmak üzere 7 gruba ayrıldı. Çalışma sonunda elde edilen serum örnekleri, elektroforez yöntemiyle yürütülerek, çalışma gruplarına ait serum proteinlerinin miktar ve oranları tespit edildi. Bulgular: Kontrol grubuna göre konsantrasyon (g/L) bakımından: total protein ve α1-globulin TVL2 ve TSL2 gruplarında önemli oranda azaldığı (p<0.05), albümin düzeyleri; TSL1 ve TVL1 grupları dışında diğerlerinde azalma (p<0.05) gösterdiği, α2-globulin ve β-globulin konsantrasyonlarının; TSL2 grubunda azaldığı (p<0.05), γ-globulinin ise TSL1 grubunda önemli bir artış (p<0.05) gösterdiği belirlendi. Kontrol grubuna göre % olarak: α2-globulinin, deneysel diyabet grubunda önemli oranda arttığı (p<0.05), albuminin, DMG ve TSL1 grubunda azaldığı (p<0.05), α1-globulinin, DMG grubunda önemli oranda arttığı (p<0.05), γ-globulinin TVL2 ve TSL1 gruplarında önemli oranda artış (p<0.05) gösterdiği, albümin/globülin (A/G) oranının ise DMG ve TSL1 gruplarında önemli oranda azaldığı (p<0.05) tespit edildi. Sonuç: Diabetes mellitus tedavisinde kullanılabilecek kekik türleri veya farklı bitki ekstraklarıyla ilgili çalışmalarda serum protein değişimlerinin değerlendirilmesinin önemli olabileceği ve ileriki çalışmalara katkı sağlacağı sonucuna varılmıştır.Article Deneysel Florozis Oluşturulmuş Ratlarda Tedavi ve Koruma Amaçlı Vitamin C ve Vitamin E Uygulamasının Serum Vitamin Düzeyleri Üzerine Etkisi(2021) Dede, Semiha; Çeti̇n, Ismail; Oner, Ahmet Cıhat; Yoruk, FatmaBu çalışmada, deneysel florozis oluşturulmuş, korunma ve tedavi için vitamin C ve E uygulanmış ratlarda A- D ve E vitamin düzeylerinin belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada materyal olarak, 1 aylık Wistar-Albino ratlar kullanıldı. Her biri 8 hayvandan oluşan 9 grup üzerinde çalışıldı. İçme suyu içerisinde hazırlanan sodyum florür (NaF) çözeltileri (150 mg/kg), çalışma süresince ad-libitum olarak uygulandı. Koruma grubuna, 150 ppm NaF içeren su ile birlikte 16 hafta/gün aşırı Vitamin C (100 mg/kg), Vitamin E (300 mg/kg) ve Vitamin C + Vitamin E (100 mg/kg + 300 mg/kg) uygulandı. Tedavi grubuna, 16 hafta süresince 150 ppm NaF içeren su, ad-libitum olarak verildikten sonra 4 hafta süresince normal içme suyu yanında; Vitamin C (100 mg/kg), Vitamin E (300 mg/kg) ve Vitamin C + Vitamin E (100 mg/kg + 300 mg/kg) uygulandı. On altı hafta sonunda ratlardan kan örnekleri alınarak serumları çıkarıldı. Serum Retinol, α-Tokoferol, Vitamin D3, düzeyleri HPLC ile belirlendi. Florozis grubunda tedavi ve koruma amaçlı vitamin C ve E uygulaması ile serum vitamin A ve vitamin D düzeylerinde bir değişikliğin olmadığı, ancak vitamin E seviyesinde azalma olduğu tespit edildi. Sonuç olarak, florozis olgularında hem korunmada hem de tedavide vitamin E verilmesinin etkili olduğu sonucuna varılmıştır.Research Project Deneysel Olarak Ccl4 Verilen Ratlarda Vitamin E + Selenyum ve Nigella Sativa (Çörekotu)' Nun Karaciğer Nekrozunu Engelleyici Etkisi(1990) Şahin, Ali; Alkan, Musa; Dede, Semiha; Oto, Gökhan; Dağoğlu, Gürdal; Yener, ZabitBu çalışmada, ratlarda karbontetraklorür ($CCL_4$) ile deneysel oluşturulan karaciğer nekrozunun engellenmesinde Nigella sativa (çörekotu)'nın etkisi araştırıldı. Çörekotunun antioksidan etkisinin karşılaştırılabilmesi amacıyla, yaygın olarak bilinen antioksidan vitamin E ve selenyum minerali seçildi. Denemede 40 adet rat kullanıldı ve her grupta sekiz rat bulunacak şekilde A,B,C,D,E gruplarına ayrıldı. A grubu kontrol olarak belirlendi ve deneme boyunca diğer gruplara içinde $CCL_4$ verilen aynı miktar parafin likid intraperitoneal (i.p.) uygulandı. B grubuna yalnızca likid parafin içinde $CCL_4$ i.p. verildi. C grubuna, i.p. olarak likid parafin içinde $CCL_4$ ve vitamin E+selenyum kombinasyonu ticari bir preparat i.m. uygulandı. D grubuna i.p. olarak likid parafin içinde $CCL_4$, i.m. olarak vit E+Se preparatı ve standart rat peletine %10 oranında katılmış çörekotu ad libitum verildi. E grubuna ise, i.p. olarak likid parafin içinde $CCL_4$ ve standart rat peletine %10 oranında katılmış çörekotu ad libitum verildi. Tüm gruplardan 4 kez, kontrol grubundakilerden bir de deneme başlangıcında olmak üzere 5 kez kan alındı ve bu örneklerde MDA,GSH-Px,SOD,ALT,AST,GSH, serüloplazmin analizleri yapıldı. Biyokimyasal olarak B grubunda lipid peroksidasyon ürünlerinin ve antioksidan enzimlerin belirgin bir şekilde arttığı görüldü. En az % ağırlık kaybı E grubunda gözlendi. Karaciğer örneklerinde en az nekroz oranı D grubunda saptandı. Histopatolojik muayene sonuçları da biyokimyasal sonuçlarla tutarlı idi. Sonuç olarak vitamin E+selenyum ve çörekotunun karaciğer nekrozunu engelleyebildiği kanısına varılmıştır.Article Deneysel Olarak Florozis Oluşturulan Ratlarda Vitamin C ve Vitamin E'nin Serum Protein Fraksiyonları Üzerindeki Etkisinin Araştırılması(2021) Dede, Semiha; Çetın, Sedat; Yüksek, Veysel; Usta, Ayşe; Öner, Ahmet CihatBu çalışma, deneysel olarak kronik florozis oluşturulan ratlarda vitamin C (vit C) ve E (vit E)'nin serum protein fraksiyonları üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla planlandı. Materyal olarak Wistar-Albino ratlar kullanıldı (Her biri 8 rat içeren, 8 grup). Deneme grupları; kontrol grubu, deneysel florozis grubu, koruma grupları (16 hafta boyunca, içme suyu içeren günlük 150 ppm NaF içeren içme suyu/ad-libitum ile birlikte vit C (100 mg / kg), vit E (300 mg / kg) ve vit C + vit E (100 mg/kg + 300 mg/kg)) ve tedavi grupları (16 hafta boyunca 150 ppm NaF içeren içme suyu/ad-libitum verildikten sonra tedavi amacıyla 4 hafta vit C (100 mg/kg), vit E (300 mg / kg) ve vit C + vit E (100 mg/kg + 300 mg/kg)) olarak oluşturuldu. Deneme sonunda kan örnekleri toplandı ve serumlar alındı. Bu örneklerde serum protein fraksiyonları selüloz-asetat elektroforezi ile belirlendi. Deneysel florozis grubunda total protein yüzde gram açısından, alfa-1’in önemli oranda azaldığı ve beta globülinlerin arttığı tespit edildi. Korunma ve tedavi amacıyla vitamin C, vitamin E ve vitamin C+vitamin E birlikte verildiği gruplarda, değişen bu değerlerin kontrol grubuna yaklaştığı görüldü.Article Determination of Blood Serum Protein Fractions of Calves With Clinically Diagnosed Pneumonia(Agricultural Research Communication Centre, 2021) Ekici, Pinar Tanritanir; Dede, Semiha; Yuksek, Veysel; Cetin, Sedat; Usta, AyseBackground: Respiratory diseases in calves are causing worldwide economic losses for the beef industry. This study was planned to determine the serum protein fractions and A/G ratio in calves with clinically diagnosed pneumonia and evaluate the possibility uses of these parameters as clinical diagnostic parameters. Methods: The 34 calves with respiratory system problems and 10 healthy calves without clinical pneumonia symptoms were used as materials. The obtained serum samples were used for total protein and serum protein electrophoresis. Result: Albumin, alpha 1-globulin percentages and A/G ratio decreased in the patient group (p <= 0.01), other globulin fractions were higher in the patient group (p <= 0.01), for % g values. According to concentration results, it was found that while albumin did not show a significant difference, alpha 1-globulin (p <= 0.05) and A/G ratio (p <= 0.01) decreased in the patient group. In addition, other globulin fractions and total protein levels were higher in patient groups (p <= 0.01). As a result, the serum protein fractions should be evaluated as a useful biochemical blood parameter for diagnosis and follow up of lung diseases especially in calves.Master Thesis Determination of Erythrocyte Zn and Cu Concentration and Carbonic Anhydrase Enzyme Activities in Sheep With Babesiosis(2009) Akış, Mehmet Emin; Dede, SemihaÜlkemizde hayvanlarda genellikle büyük ekonomik kayıplara neden olan Babesiosis önemli bir sağlık problemidir. Bu çalışma Van yöresindeki Babesiosisli koyunlarda çinko, bakır konsantrasyonları, Cu/Zn oranı ve karbonik anhidraz enzim aktivitesini araştırmak amacıyla planlandı. Çalışmada, canlı materyal olarak Babesiosisli 1.5?2 yaş arası toplam 36 Akkaraman koyun (hasta grup) kullanıldı. Hasta koyunlar tedavi edilerek tedavi sonrası grubu oluşturuldu. 20 sağlıklı Akkaraman ırkı koyun ise kontrol grubu olarak kullanıldı. Vena jugularis'den usulüne uygun olarak alınan kan örnekleri alındı. Bakır ve çinko analizleri plazma, karbonik anhidraz enzim aktiviteleri de eritrosit paketlerinde yapıldı. Yapılan analizlerde, çinko düzeylerinin hasta grupta en az olduğu (p<0.05), tedavi ile birlikte yükseldiği ve kontrolden farksız hale geldiği saptandı. Bakır düzeylerinin babesiosisli grupta tedavi öncesinde alınan numunelerde en yüksek olduğu (p<0.05), tedavi ile birlikte düştüğü (p<0.05), kontrole yakın bir düzeye geldiği görüldü. Cu/Zn oranının hasta grupta en yüksek olduğu (p<0.05), tedavi sonrasında elde edilen Cu/Zn oranı ise tedavi öncesine göre önemli oranda (p<0.05) düşük olarak saptandı, ama kontrole göre anlamlı bir fark bulunmadı. Karbonik anhidraz enzim aktivitesinin tedavi öncesi hasta grupta diğer gruplara göre önemli oranda (p<0.05) arttığı saptandı. Tedavi sonrasında elde edilen enzim aktivitesinin, tedavi öncesine oranla önemli ölçüde azaldığı (p<0.05), ama yine de tedavi grubundan önemli oranda yüksek olduğu (p<0.05) tespit edildi. Sonuç olarak, B. ovis'le enfeste koyunlarda karbonik anhidraz enzim aktivitesinin, bakır düzeyinin ve Cu/Zn oranının arttığı, plazma çinko düzeyleri ise azaldığı, böylece Cu/Zn oranının artmasına yol açtığı saptandı. Bu değişiklikler konakçı eritrositinin içindeki parazitin varlığı, parazite karşı oluşan immun cevabın etkisi, oksidatif doku yıkımı ve anemiden kaynaklanıyor olabilir. Bu parametrelerde gözlenen değişikliklerin, B. ovis ile enfekte hayvanlarda laboratuar teşhis protokolü olarak ve hastalığın tedavisinin seyrinin takibinde değerlendirilebileceği kanısına varıldı.Article Determination of Micronutrients and Oxidative Stress Status in the Blood of Stz-Induced Experimental Diabetic Rat Models(Humana Press inc, 2014) Ragbetli, Cennet; Dede, Semiha; Tanritanir, Pinar; Yoruk, Ibrahim Hakki; Ragbetli, Murat CetinThis study aims to research the effect of streptozotocin (STZ) at different doses on the serum micronutrients and oxidative stress status in diabetic rat models. Twenty male rats averaged 250 g and 3-4 months old were used as experimental models. They were put in four groups composed of five rats each. Diabetic was induced by administering STZ 55 and 65 mg/kg intraperitonally. The serum micronutrients including minerals and vitamins (Cu, Zn, Mg, Fe, vitamins D, E, and C) and oxidative stress (malondialdehyde, MDA) were determined. Cu, Zn, and Vitamin D3 levels were found to increase significantly in STZ groups (p < 0.005). Retinol levels decreased significantly in STZ groups (p < 0.005). In the groups administered 55 mg/kg STZ ferrum and vitamin C levels were found significantly lower than the other groups (p < 0.005). In the group given 65 mg/kg STZ a-tocopherol levels were highest (p < 0.005) among other groups. There was not any difference between the groups for MDA, Cu/Zn, and Mg. For both doses, oxidative stress status was not significantly affected within 48 h of the application, however, some micronutritents were affected significantly.Master Thesis Determination of Mineral Profile of Some Tissues in Sheep With Fluorosis(2010) Aydın, Neşe; Dede, SemihaBir sağlık sorunu oluşturması yanında, hayvanların verimlerindeki kayıplar nedeniyle de aynı zamanda ekonomik bir sorun oluşturan doğal florozis, endemik olarak Türkiye'de ve birçok ülkede görülmektedir. Florozisli bireylerde, mineral metabolizmasının, özellikle florozisten en çok etkilenen kemik ve diş dokuları ile floroziste mineral metabolizması çok fazla araştırılmamış olan dişeti dokularında nasıl etkilendiğinin ayrıntılarının araştırılması amacıyla bu tez çalışması planlandı. Endemik olarak kronik florozis görülen Ağrı Doğubayazıt ilçesi Ayrancı Köyü'nden, iki ve daha üzeri yaşlı olan 10 adet Akkaraman koyun florozisli grup olarak ayrıldı. Hayvanlardan alınan idrar örneklerinde iyon selektif elektrot ile flor düzeyleri ölçüldü ve klinik olarak florozis tanısı konulan koyunlarda idrar flor konsantrasyonları 6.74 ± 0.49 ppm, sağlıklı olan koyunlarda ise 1.50 ± 0.30 ppm olarak saptandı. Usulüne uygun olarak yaş yakma yöntemiyle hazırlanan kemik, diş ve diş eti örneklerinde makro (Ca, P, Mg) ve iz element (Cu, Zn, Mn) analizleri yapıldı ve istatistiksel olarak değerlendirildi. Florozisli hayvanlarda kemik kalsiyum, fosfor, magnezyum, çinko ve manganez düzeylerinin kontrol grubuna göre önemli bir fark arz etmediği görüldü. Ancak bakır düzeylerinin florozisli grupta kontrolden önemli oranda düşük (p<0.05) olduğu saptandı. Dişte, kalsiyum düzeyleri florozisli grupta arttığı (p<0.05), magnezyum (p<0.05), bakır (p<0.05) ve manganez (p<0.01) düzeylerinin azaldığı tespit edildi. Fosfor ve çinko düzeylerinde bir değişiklik görülmedi. Diş eti örneklerinde kalsiyum ve manganez düzeylerinin florozisli koyunlarda önemli oranda arttığı (p<0.01) görüldü. Magnezyum düzeylerinin florozisli grupta kontrole göre önemli oranda (p<0.05) düştüğü belirlendi. Fosfor, çinko ve bakır düzeyleri bakımından ise gruplar arasında istatistiksel bir fark tespit edilmedi. Çalışmadan elde edilen verilerin ışığında, gerek yapısal olarak, gerekse katalitik olarak metabolizmasına katıldıkları kemik, diş ve diş etindeki mineral ve iz element metabolizmalarının, kronik florozisten etkilendiği görüldü. Kemik, diş ve dişetinde makro ve iz element profilinin kronik floroziste araştırıldığı bu çalışmanın bundan sonraki çalışmalar için yararlı olabileceği ve bu organların hassasiyetinin ve kırılganlığının ortaya konulmasında da kullanılabileceği sonucu çıkarılabilir.Master Thesis Determination of Serum 8-Hidroksi2'-Deoksiguanosine (8-OHDG) Levels of Lycopene Treated Experimental Diabetic Rats(2012) Karahan, Fatih; Dede, SemihaBu çalışma, deneysel olarak diyabet meydana getirilen ratlarda, pro-enflamatuar ve antioksidan olarak koruyuculuğu bilinen likopen uygulanmasının, DNA hasar göstergesi olan 8-OHdG düzeyleri üzerine etkilerini ortaya koymak ve likopenin diyabet komplikasyonlarındaki olası rolünü araştırmak amacıyla planlandı. Diyabet oluşturmak için D ve DL grup ratlara 45 mg/kg tek doz streptozotosin (STZ) intraperitoneal (i.p) yoldan uygulandı. Kontrol grubuna ise aynı miktarda serum fizyolojik enjekte edildi. Kan şekerleri 270 mg/dl ve üzerinde olanlar diyabetik olarak kabul edilip çalışmaya dahil edildi. L ve DL grubundaki ratlara Likopen ayçiçeği yağında çözdürülerek 10 mg/kg/gün olarak uygulandı. Dört haftalık denemeden sonra toplanan kan örneklerinde glukoz, %HbA1c, serum 8-hidroksi?2'-deoksiguanozin (8-OHdG) düzeyleri tespit edildi. Diyabet + likopen uygulanan grupta kan glukozu ve %HbA1c kontrol ve sadece likopen uygulanan gruplara göre artmış olmakla beraber (p<0.05), diyabet grubundan önemli oranda düşük (p<0.05) olduğu görüldü. 8-OHdG düzeyleri istatistiksel olarak değerlendirilmesi sonucunda, deneysel diyabet oluşturulan grupta DNA hasarının en yüksek (p<0.05) olduğu görüldü. Kontrol ve likopen gruplarında 8-OHdG bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Diyabet+ likopen grubunda ise 8-OHdG düzeylerinin diyabet grubuna göre likopen uygulanmasını takiben anlamlı ölçüde azaldığı ve kontrol ve sadece likopen uygulanan gruplara göre anlamlı (p>0.05) bir şekilde fark olmadığı görüldü. Anahtar Sözcükler: 8-hidroksi?2'-deoksiguanozin, Diabetes Mellitus, HbA1c, Likopen, Rat, STZArticle The Distribution of Minerals in Some Tissues of Sheep With Fluorosis(int Soc Fluoride Research, 2014) Aydin, Nese; Dede, Semiha; Tanritanir, PinarThe aim of this study was to investigate the metabolism of certain minerals (calcium, copper, magnesium, manganese, phosphorus, and zinc) in bone, tooth, and gum tissues in sheep with fluorosis. Ten sheep with fluorosis were compared to 10 non-fluorotic control sheep. In the bone, in the fluorosis group, the level of copper decreased significantly (p<0.03) while the levels of the other minerals were unchanged. In the teeth, in the fluorosis group, the level of calcium increased (p<0.01) and decreases occurred in the levels of magnesium.(p<0.05), zinc (p<0.05) and manganese (p<0.01). In the gums, in the fluorosis group, the calcium and manganese levels were significantly higher (p<0.01) and the magnesium level was significantly lower (p<0.05). No differences were found in the, levels of phosphorus in the bone, tooth, or gum tissues. In conclusion, the bone, tooth, and gum tissue levels of several minerals with important structural or trace element catalytic functions, were found to be altered in sheep affected by chronic fluorosis.