Browsing by Author "Dilek, Hüsniye"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Other Büyük Plasental Korioanjiyom ( Hemanjiyom ): Bir Vaka Takdimi(1998) Ağargün, Havva Pars; Dilek, Hüsniye; Karakök, Metin; Gül, Abdulaziz; Bulut, EmineAmaç: Kliniğimizde teşhis edilen büyük plasental hemanjiyom olgusunu sunmak, tanı ve komplikasyonlarını vurgulamak. Çalışmanın yapıldığı yer: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana BD Van. Materyal ve Metod: Bu yazıda 23 yaşında primigravid, normal spontan doğumun gerçekleştirildiği, makroskopik ve histopatolojik olarak plasental hemanjiyom tanısı konulan bir vaka sunuldu. Bulgular: Son mens tarihine göre 37 haftalık gebe iken yapılmış olan obstetrik ultrasonografisinde; plasenta korpus posteriorda ve grade I matürasyonda, baş pelvisde, amnios mayii yeterli olarak tesbit edildi. Normal olmayan görünümü nedeniyle plasenta patolojiye gönderildi. Mikroskopik olarak çoğunluğu küçük çapta olmak üzere değişik çapta lümenleri tek sıra endotelle döşeli ve eritrositler içeren çok sayıda damarın oluşturduğu tümöral yapı görüldü. Bu dumurları gevşek bir stroma destekliyordu. Bu bulgularla kapiller hemanjiyom tanısı konuldu. Olgumuzda; Maternal, fetal ve neonatal herhangi bir komplikasyon gözlenmedi. Sonuç: Plasental Korianjiyom (hemanjiyom) tümör görünümünde bir damar hamartom olup nadir görülmektedir. Maternal, fetal veya neonatal komplikasyonlara yol açması ve özellikle preeklampsi ve eklampsi ile birlikte seyredebilmesi plasental hemanjiyomun önemini artırmaktadır.Other Midede Lenfoid Follikül Oluşumunun Önemi, Sıklığı, Dağılımı, Gastrit ve Helicobacter Pylori ile İlişkisi(2000) Dilek, Hüsniye; Uğraş, Serdar; Akpolat, Nusret; Kösem, MustafaLenfoid follikül oluşumu (LFO) île cinsiyet, peptik ülser, Helicobacter pylori (HP), gasrit ve lokalizasy onlar arasındaki ilişkiyi incelemek amacı île 133 semptomatik (55'i kadın ve 78'i erkek) olguya ait 267 mide endoskobik biyopsi örneği çalışmaya alındı. LFO izlenen olguların, %83'ünde HP pozitifliği saptandı, Bunların %52'sinde HP varlığı şiddetli derecede iken % 12'sinde hafif derecede bulundu. LFO'nün, olguların %36.5'inde korpusla ve %63.5'inde ise antrumda yerleştiği görüldü LFO sıklığı, gastrik ülser/erozyonlu olgularda %93, duodenal ülser/erozyonlu olgularda %52, aktif kronik gastritlilerde %36, kronik atrofik gastritlilerde %59 ve kronik gastritlilerde %44 olarak bulundu. HP kolonizasyon şekillerine göre LFO sıklığı mukus içinde serbest formunda %27, epitel yüzeyine adezyonda %25 ve interselüler kolonizasyonda %42 olarak saptandı. FO ile HP şiddeti, gastrit türleri, gastrik ülser/erozyon ve midedeki lokalizasyon arasında istatistiksel olarak oldukça anlamlı bir ilişki olduğu görüldü. Bu çalışma ile gastrik ülser/erozyonu olan ve/veya HP pozitifliği saptanan olgularda, LFO' nün özellikle aranması gerekliği ve bunun için doku örneğinin bitirilinceye kadar kesilmesi ve biyopsi örneklerinden en az birinin antrumdan alınmasının LFO' un saplanma oranım arttıracağı sonucuna varıldı.