1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Emre, Meltem"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 1 of 1
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    A Review on Superman Declaration of Zarathustra in Friedrich Nietzsche's Philosophy
    (2019) Emre, Meltem; Akdeniz, Emrah
    Bu tez, Nietzsche felsefesinde merkezi bir yer işgal eden 'üstinsan' kavramının yaslandığı tüm arka planı ayrıntılarıyla incelemeyi ve bunu takiben 'üstinsan' kavramıyla işaret edilen konseptin nasıl bir gereklilikten doğduğunu, hangi nitelikleri barındırdığını ve yaşam karşısındaki rolünü vermeyi amaçlamaktadır. Nietzsche, felsefesi boyunca esasında bizlere bir kültür eleştirisi sunar ve bu eleştirilerini ortaya koyarken temelde tek bir izlek üzerinden hareket eder. Bu ise yaşamın en yüce değer olarak kabul edilmesidir. Böyle bir düşünce ile felsefesini icra eden Nietzsche, yaşamın soluğunu kesen tüm anlayışlara karşı büyük bir protesto geliştirir ve bu protestonun temel kahramanı, Sokrates ve Platon'cu öğelerle beslenen Hıristiyanlık ve bunun bir uzantısı olan öte dünyacı görüştür. Nietzsche ekseninde Hıristiyanlığın gelişiminde etkili olan ve sonrasında Hıristiyanlığın etkide bulunduğu tüm düşünceler temelde mutlak hâkîkat ülküsü ile geçerli olan yaşamı yozlaştırıp kurgusal bir öte dünya fikrini topluma aşılamayı kendilerine biricik edim saymışlardır. Fakat Nietzsche için daimi bir oluşa karşılık gelen yaşamda mutlak bir hâkîkatten söz etmek imkânsızdır. Nietzsche, tüm hâkîkat nitelendirmelerini esasında varoluşun belirsizliği karşısında sığınılan bir liman olarak görmektedir. Öyle ki bu liman, kişileri yaşamda etkisizleştirir, hissizleştirir, var oluşun gerçeğiyle yüzleşmekten alıkoyar. Böylece insan tüm yaşamını belli otoriteler etrafında sürdüren itaatkâr bir köleye dönüşür. Bu ise yaşamın tüm değerleriyle hastalıklı bir duruma dönüşmesini imleyen 'decadence' durumudur. Nietzsche, yaşadığı yüzyılı decadence'ın en ateşli tezahürü olarak değerlendirir. Ona göre bu tezahürün varacağı nihai nokta tüm yaşamlarını uğruna sürdürdükleri tanrının ölümüdür. Bu ölüm aslında insanın ölümüne de gebedir. İnsan, tüm var oluşun anlamını yüklediği tanrının ölümüyle kendi var oluşunun sancısı karşısında nihilistik bir krize düşer. Artık yaşamın bir anlamı kalmamıştır. Bu noktada Nietzsche, bir kriz olan nihilizmi yaşamın kurtarılmasında ve dolayısıyla üstinsana ulaşılmasında son bir ümit olarak görüp nihilizmin en aşırı hali olan aktif nihilizmi öğütlemektedir. Ona göre aktif nihilizm ile insan, tüm değerleri yerinden eder ve bu da en yüce değer olan üstinsana kapı aralar. Nietzsche ekseninde bu üstinsan yeryüzünün yeni anlamıdır. Bu insan bir oluş olan yaşamın bağrına tüm edimleriyle saplanan yaratıcı güçtür. O, tüm değerlerin, egemenlerin, sınırların ötesinde olan ve içgüdüleriyle dolup taşan yegâne yaşam pratiğidir. Bu pratiğin tahayyülü bile yaşamın yeniden doğuşuna katkı sağlayacaktır.