Browsing by Author "Erdoğan, Sabahattin"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Burial Traditions in Iron Age Van Lake and Its Surroundings in Light of New Data(2024) Yavuz, Rubar; Erdoğan, SabahattinSon dönemler de Van Bölgesi ve çevresinde gerçekleştirilen kazılar da ölü gömme gelenekleriyle ilgili yeni veriler ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda Van Gölü ve Çevresi Demir Çağları mezar tipleri ve gömü gelenekleri yeni veriler ışığında yeniden değerlendirilmiştir. Körzüt Kalesi Nekropolü, Çatak Kaniya Bekan Nekropolü, Çavuştepe Nekropolü ve Babacan Nekropolü güncel verileri bu tezin ana başlıklarını oluşturmaktadır. Babacan mezarlarında Erken Demir Çağına tarihlendirilen seramikler ortaya çıkarılmış ancak iskeletler üzerinde yapılan radyokarbon analizleri bu mezarlığın yaklaşık M.Ö. 1300 yıllarına tarihlendiğini belirtmektedir. Bu tez çalışması Demir Çağı mezarlarında, buluntular ve mimari açıdan yapılan değerlendirmelerin yeterli olmadığını mezarlık alanlarının radyokarbon tarihlendirmeleriyle desteklenmesi gerektiğini göstermektedir.Master Thesis In the Light of New Data, Minua (shamram) Channel and Protection Recommendations for the Channel(2022) Şen, Murat; Erdoğan, SabahattinMÖ 9-7 yüzyıllar arasında Van ve çevresinde kurulmuş olan Urartular, bölgedeki yaşam tarzını önemli ölçüde değiştirmiş, daha önce dağınık topluluklar halinde yaşayan halkları bir krallık çatısı altında birleştirmeyi başarmışlardır. Yaşam şeklinin önemli oranda değişmesi, zincirleme bir etki yaratarak, beraberinde daha büyük ölçekli tarım, bağ ve bahçe faaliyetlerini gerekli kılmıştır. Bahsi geçen faaliyetlerin daha büyük ölçekte uygulanabilmesi ve kurumsallaşabilmesi için suyun devamlılığı olmazsa olmaz bir husustur. Bu gereklilik için Urartular, dönemin en önemli hidrolik sistemlerini geliştirmiştir. Barajlar, göletler, sulama kanalları bu hidrolik sistemin en önemli uygulamaları olmuşlardır. Minua (Şamram) Kanalı, Urartuların Van ve çevresinde kurduğu yeni yaşamın en önemli sembollerinden biridir. Gerek uzunluğu gerekse de mimarisi ile dünyanın önemli sulama kanalları arasında olan Minua (Şamram) Kanalı, Urartuların hidrolik sisteminin gerek tarımda gerekse de bağ-bahçecilikte etkili olabilmesinin temel taşı niteliğindedir. Van'ın Gürpınar İlçesi'nden başlayan ve Edremit İlçesi'ne kadar devam eden kanal, kaynaktan çıkan suyu alıp, güzergahı boyunca birçok faaliyet için kullanılabilir hale getirmektedir. Minua (Şamram) Kanalı'nın, ne yazık ki oldukça az bir bölümü günümüzde orijinal halini koruyabilmiştir. Bu nedenle kanal ile ilgili en önemli hususların başında kanalın nasıl korunacağı gelmektedir. Bir yandan kanalın tarihi dokusu korunurken bir yandan da kanalı önemli bir turizm bileşeni haline getirecek projelerin hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir.Master Thesis Minua's (şamram)canal and Urartin Gardens(2006) Erdoğan, Sabahattin; Çavuşoğlu, Y. RafetÖZETBu çalışma Urartu'larda sulama sistemleri ve bununla ilişkili olarak Urartu bahçelerinikonu almıştır. Urartulara ait kanal ve bağ bahçe yazıtlarının yardımıyla, Minua Kanalı veTariria Bahçesi örnekleri ışığında Urartu sulamacılığı ve bahçeciliği değerlendirilmiştir.Tezimiz giriş, beş bölüm, sonuç ve içinde 3 harita, 2 çizim, 58 resim bulunan levhalarbölümünden oluşmuştur.Giriş bölümünde çalışmanın amacı ve öneminin yanında, Van Bölgesi'nin coğrafyası,iklimi ve tarım konuları üzerinde durulmuştur.Birinci bölümde Urartu sulamacılığı ve bahçe kültürü üzerinde yapılan araştırmalarıntarihçesine değinilmiştir.kinci bölümde Urartu'larda Sulama başlığı altında, çivi yazılı verilere dayanarak Urartusulama sistemlerinin tarihçesi, Urartu krallarının sulamacılığa verdikleri önem anlatılmıştır.Ayrıca krallık sınırları içinde sulamacılığa duyulan gereksinimin nedenleri üzerindedurulmuştur.Üçüncü bölümde, Minua Kanalı'nın fiziki yapısı, kanal yazıtları, kanalın yapılış amacıve mevcut durumu hakkında yüzey araştırması ve kütüphane çalışmalarında elde edilenbilgiler ortaya konmuştur.Dördüncü bölümde, çalışmamızın ikinci ayağı olan Bahçe Kültürü konusu iki alt başlıkaltında işlenmiştir. Birinci bölümde Antik Çağ uygarlıklarının bahçe kültürü ve bahçeciliğeverdikleri önem anlatılmıştır. kinci bölümde ise yazılı ve sözlü aktarımlara dayanarakgeçmişten günümüze Van Bölgesi'nde ki bahçe kültürü anlatılmıştır.Beşinci bölümde Urartu'lardaki bahçe kültürü üç başlıkta incelenmiştir. Bahçe Yazıtlarıbölümünde Urartu yazılı kaynaklarında geçen bağ ve bahçeler, Urartu Bahçeleri bölümündeArkeolojik veriler ve yazılı kaynaklara göre Urartu bahçesinin işlevi ve yapısı, Tariria Bahçesibölümünde ise Urartu bahçesi olan Tariria bahçesinin yeri ve özellikleri üzerindedurulmuştur.Sonuç bölümünde, Urartu'lar, birbirleri ile ilişkili olan sulama tesisleri ile bağ vebahçeciliğe büyük önem vermişlerdir. Urartu kralları bu faaliyetlerle bizzat ilgilenmişler vebunu bir devlet geleneği haline getirmişlerdir. Urartu'larda Tanrı, krallar ve soylu kişiler içindikilen bahçeler, kutsal mekânlar olarak görülmüştür. Arkeolojik ve yazılı kaynaklara göreUrartular, bahçe anlayışları ile Mısır ve Mezopotamya uygarlıkları gibi kendilerine özgübahçe kültürü oluşturmuşlardır. Urartu'ların başkentliğini yapmış günümüz Van kentinde debahçe kültürü geleneğinin izlerinin gözlemlenebildiği sonuçlarına ulaşılmıştır.Master Thesis Rhyton in the Achaemenid Period Within the Scope of Examples From Eastern Anatolia Development and Typhology(2019) Evliyaoğlu, Ergün; Erdoğan, SabahattinRhyton formu MÖ II. binin başlarından daha öncesine giden bir kullanım geleneğine sahiptir. İçki kabı olmanın ötesinde libasyon gibi ritüel uygulamalarında kullanılan bu kabın her kültüre ve coğrafyaya göre değişen bir üretim üslubu söz konusudur. Genellikle metal, seramik ve cam örnekleri ile karşılaştığımız formun ilk olarak ne şekilde kullanıma girdiği, kendi içindeki form gelişim ve değişiminin nasıl olduğu araştırılması gereken bir husus olarak önem taşımaktadır. Rhytonlar Neolitik dönemden itibaren bir kullanım geleneğine sahip olup muhtelif amaçlarla kullanılmıştır. Genel olarak üretkenlik, bolluk ve çoğalmayı simgeleyen hayvan figürleri ile şekillendirilen bu törensel içki kaplarının üzerinde sıvının dışarı akışını sağlayan akıtma/boşaltma deliklerine veya küçük emziklere rastlanır. Rhyton yapımı Asur Ticaret Kolonileri ve Hitit Çağı'nda en yoğun dönemlerini yaşamıştır. Hitit Çağı'ndan sonra ise Roma dönemine kadar azalarak devam etmiştir. Özellikle Akhaimenid etkili rhytonlarla ilgili çalışmalar oldukça sınırlı olduğundan Akhaimenid Dönem rhyton formuna yönelik yayın ve değerlendirmeleri bir araya toplayarak, formun işlevsel ve tipolojik niteliğini araştırmak ve ilk kullanım geleneğinin bağlı olduğu kültür alanını belirginleştirmek öncelikli amacı oluşturmaktadır her çeşit arkeolojik malzemedeki betimlemeler bu çalışmada ele alınmıştır.Master Thesis Urartu Çanak Çömleği Middle Iron Age Urartu Pottery Found İn Kayalıdere Fortress Rescue Excavations İn 2018-2019(2021) Tayfur, Enisa; Erdoğan, SabahattinUrartu Krallığı'nın siyasi sınırları içinde yapılan kazılarda çok önemli veriler elde edilmesine karşın Muş Bölgesi sürekli gizliliğini korumuştur. C.A. Burney'in kısa süreli Kayalıdere kazısı olmasına rağmen birçok soru cevapsız kalmıştır. 2018 ve 19 da Alparslan II kapsamında temizlik ve sondaj çalışmalarını kapsayan kurtarma kazıları yapılmıştır. Buradan elde edilen seramikler tez kapsamında çalışılmıştır. Bunun yanı sıra özellikle son dönemlerde Muş Bölgesi'nde yapılan arkeolojik yüzey araştırmalarında gelişkin bir Urartu izlerinin varlığı kanıtlamıştır. Keza Alpaslan Barajı II'nin su toplama alanında kalan kale ve hemen yanındaki Tepeköy Höyük ivedilikle kazılmaya başlanmış ve birçok yeni veri sunmuştur. Bu veriler; mimari, dini, askeri ve günlük yaşantıya ait kanıtlardan oluşmaktadır. Konumuz genelinde ise bu kanıtlardan ''çanak-çömlek'' grubunun çok sayıda olması ve çeşitliliği ile çok önemli yer tutmaktadır. Urartu'nun krallık süreci ile birlikte seramik sanatında bazı değişimler olmuştur. Bu değişimler, Erken Demir Çağ mal gruplarında bilinen kiremit astarlı malların, Orta Demir Çağ süreci ile birlikte yerini krallığı temsil eden kırmızı perdahlı mallara bırakması şeklinde görülür. İyi pişmiş, çark yapımı ve kaliteli bir kil yapısına sahip bu seramikler, depolama kaplarından, dini seremonilerde kullanılan libasyon kaplarına değin farklı tiplerdedir. Ayrıca kaplar üzerinde özel üretim olduklarını gösteren damga mühür baskıları, piktogramlar ve hiyeroglifler yer almaktadır. Bu mal grubunun yanı sıra kalede görülen diğer mal grupları; kahve-kiremit mal, kiremit astarlı mal, kahve astarlı mal, krem mal, krem astarlı mal ve gri-siyah mallardır. Bu mal gruplarına dahil edilen kaplar genellikle bitki, taşçık, orta kum katkılı, orta pişmiş ve çark yapımıdırlar. Kayalıdere Kalesinde, 2018/2019 kazı sezonlarında ele geçen seramiklerin ana formlarını, çanaklar, çömlekler, pithoslar ve tepsiler oluşturmaktadır. Nitelikli olup form vermeyen parçalar ise dipler, gövde parçaları, kulplar ve kaidelerdir. Kayalıdere Kalesi seramikleri mal grubu ve tipoloji olarak birçok Urartu merkezi ile paralellik göstermektedir. Ancak, bunun yanı sıra Muş Bölgesine has özellikler ile Van Gölü Havzası, Kuzeybatı İran ve Ermenistan gibi Urartu kültürünün görüldüğü merkezlerin çanak-çömleklerine oranla farklılıklar da göstermektedir. Bu farklılıklar; yoğun bitki katkılı hamur yapısının yanında, derin kazıma bezemedir. Bu yönleri ile incelenen seramikler daha çok Elâzığ-Malatya ve Bingöl bölgeleri ile benzeşmektedir.