Browsing by Author "Ertekin, Ali"
Now showing 1 - 20 of 27
- Results Per Page
- Sort Options
Article Antiviral Tablette Asiklovir Konsantrasyonunun Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi ile Ölçülmesi(1995) Dülger, Haluk; Ertekin, Ali; Testereci, Haluk; Kahraman, Tahir; Sağmanlıgil, HülyaTicari preparatlarda asiklovir konsantrasyonları, C8 kolonu, organik çözücü içermeyen 20 mM HClO4 (pH 2.0) mobil fazla ayrılmıştır. Asiklovir fluoresan detektörde emisyonu 260 ran ve eksitasyonu 375 nm'ye ayarlanarak standartlara karşı okundu. 6 tablet (T) arasında önemli bir farklılık olduğu tesbit edildiği halde (p<0.0001), tekrarlar arasında farklılık görülmedi (p<0.24). Asiklovir tabletleri prospektüsteki miktara (200 ng/ml) göre su ile seyreltildi. Tabletlerin ortalama asiklovir değerleri 170.09ng/ml ±7.01 SE, 166.73ng/ml ± 4.01 SE, 145.2ng/ml ± 14.8 SE, 167.74ng/ml ± 7.6 SE, 58.29ng/ml ± 5.9 SE, 162.09ng/ml ± 2.3 SE olarak bulundu. Asiklovir geri alma oranı %94 bulundu. Bir tabletin diğerlerinden oldukça düşük dozda ve diğer 5 tabletinde kutusunda yazılan miktardan önemli düzeyde düşük dozda asiklovir içerdiği saptandı (p<0.05).Article Bleomycin Uygulanan Ratlarda Coq10 İn Lipit Peroksidasyonu, Antioksidan Profil ve Bazı Biyokimyasal Parametrelere Etkisi(2009) Çelikezen, F. Çağlar; Ertekin, AliBu çalışmada bleomisin uygulanan ratlarda, CoQ10’ in lipit peroksidasyonu, antioksidan profil ve bazı biyokimyasal parametreler üzerine etkisi araştırıldı. Çalışmayı altı ve dokuz aylık 60 Wistar-Albino ırkı rat oluşturdu. Altı ve dokuz aylık ratlar üç gruba ayrıldılar. Birinci grup ratlara bleomisin 7,5 mg/kg/canlı ağırlık oranında intratrekeal olarak tek doz şeklinde uygulandı. İkinci grup ratlara bleomisine ilave olarak CoQ10 4 mg/kg/ canlı ağırlık oranında intraperitonal olarak hergün uygulandı. Üçüncü grup ratlara ise yalnız CoQ10 4 mg/kg/ canlı ağırlık oranında yine günlük olarak verildi. Çalışma süresi altı hafta olarak planlandı. Deneme öncesi ratlardan alınan kanlar kontrol grubu oluşturmak amacıyla kullanıldı. Uygulamanın üçüncü ve altıncı haftalarında kan örnekleri ve histopatoloji için doku örnekleri alındı. Yapılan analizlerde MDA düzeylerinde bleomisin verilen grupta önemli seviyelerde artışlar gözlendi. Diğer deneme gruplarında ölçülen yükselmeler, bleomisin verilen gruptan daha az olarak şekillendi. Glutatyon seviyelerinde kontrol değerlerine göre tüm gruplarda değişik anlamlarda azalmalar saptandı. Seruloplazmin değerlerinde ise tüm gruplarda deneme sonunda ciddi artışlar hesaplandı. Retinol miktarlarında CoQ10 verilen grup hariç diğer gruplarda çalışma sonunda artışlar gözlenirken α-tokoferol düzeyinde azalmalar saptandı. Histopatolojik bulgularda ise, bleomisin verilen grupta alveoller arası septumlarda belirgin kalınlaşmalar ve fibrozis şekillendi. Bleomisin ve CoQ10 verilen grupta gözlenen bu septum kalınlaşmaları daha az belirgindi. CoQ10 verilen grupta ise amfizem ve hiperemiye bağlı daha hafif kalınlaşmalar gözlendi. Sonuç olarak, CoQ10’ in bleomisin ile birlikte verildiği grupta fibrotik görünümlerin, bleomisin verilen gruba göre daha az şekillenmiş olması CoQ10’ in antioksidan ve koruyucu etkisinin olduğunu göstermektedir. Bu koruyucu etkisi, akciğerlerde fibroblastların ve lökositlerin birikmelerinin inhibe edilmesi veya serbest oksijen radikallerinin oluşumunun engellenmesi ya da ortamdan uzaklaştırılması ile açıklanabilir.Article The Determination of Pyrimidin Bases in Chicken Egg's Yellow by Hplc(1995) Ertekin, Ali; Yörük, İbrahim; Evren, Aydın; Testereci, Haluk20°C ve 70°C'de tavuk yumurtası sarısında urasil, timin ve sitozinin perklorik asit ile ekstraksiyonu HCl ve $H_2SO_4$ den daha iyi çökelti verdi. Pirimidin bazları ODS kolonunda 0.3 M $NaH_2SO_4$ mobil fazı ile ayrıldı. 261 nm de tanınan kromatogramlar daha ileri temizliğe gerek olmadığını gösterdi. Serbest ortalama urasil konsantrasyonu 20°C de 49.89 ug/ml ± 20.03 ve 70°C'de 324 ug/ml ± 31.04 . Sitozinin (18.96 ug/ml ± 18.40 SE) ve timinin ( 3.73 ug/ml ± 3.45 SE) serbest ortalaması 20°C'de tavuk yumurtası sarısında güvenilir olmayacak kadar değişkendir. Geri almada, sitozin ve urasil eklenmiş yumurta sarısının 70°C asitle muamelesi bu baz konsantrasyonlarını artırması önemli görünmektedir (P<0.05). Yüksek sıcaklığın timin üzerine bir etkisi yoktur. Yumurta sarısının serbest urasil konsantrasyonu güvenilir bir şekilde ölçülebilir. Sıcaklığın asitle ekstraksiyon üzerine etkisinin, tavuk yumurta sarısında sitozin kadar urasilinde farklı şekillerde ( nükleosil, nükleotit) bulunabileceğini gösterdi. Sitozin,urasil ve timinin geri alma oranları % 96-150, % 77-180 ve % 56-67 dir.Article Dictyocaulus Viviparus ile Enfekte Sığırlarda Lipit Peroksidasyon ve Antioksidan Durumunun Saptanması(2008) Bıçek, Kamıle; Değer, Yeter; Gül, Abdurrahman; Özdal, Nalan; Değer, Mustafa Serdar; Ertekin, AliEndoparazitler evcil hayvanlarda önemli ekonomik kayıplara ve sağlık problemlerine neden olmaktadır. Bu çalışma, Dictyocaulus viviparus ile enfekte sığırlardan alınan akciğer dokusunda lipit peroksidasyonu ve bunun zararlı etkilerini ortadan kaldıran antioksidan sistemlerin durumunu araştırmak için planlandı. Bu parazit ile enfekte 20 ve 10 sağlıklı sığırdan alınan akciğer dokusunda malondialdehid (MDA), katalaz (CAT), süperoksit dismutaz (Cu, Zn- SOD), glutatyon (GSH), vitamin C ve β-karoten analizleri yapıldı. MDA miktarlarının parazitli grupta önemli oranda (p< 0.001) arttığı, buna karşılık Cu, Zn-SOD ve CAT aktiviteleri ile GSH, vitamin C ve β-karoten düzeylerinin ise parazitli grupta kontrol grubuna göre önemli oranda (Cu, Zn-SOD, CAT, GSH, vitamin C p< 0.001 ve β-karoten p< 0.05) azaldığı görüldü. Sonuç olarak söz konusu parazitin oksidatif strese ve dolayısı ile lipit peroksidasyonuna neden olduğu, bunun yıkıcı etkilerini önleyen antioksidan sistemlerin aktivitelerinin ve konsantrasyonlarının azaldığı saptandı.Article The Effect of Dipyrone Overdoses on the Levels of Lipid Peroxidation, Glutathione and Ceruloplasmin in Dogs(2001) Bakır, Bahtiyar; Ertekin, Ali; Şahin, Ali; Akkan, Hasan Altan; Karaca, MehmetBu çalışmada köpeklerde yüksek dozda dipironun lipit peroksidasyonu , glutatyon ve serüloplazmin düzeyleri üzerine etkisi araştırıldı. Araştırmada 13-30 kg ağırlığında 1-3 yaşlarında sağlıklı 14 köpek kullanıldı. Köpekler eşit sayıda iki gruba ayrıldılar. Uygulama öncesi her iki grup köpeklerden alınan kanlar kontrol amacıyla kullanıldı. Birinci deneme grubu köpeklere 0.4 g/kg dipiron 12 saat aralıklarla toplam 12 gün süreyle intravenöz olarak uygulandı. İkinci deneme grubu köpeklere aynı miktar yine aynı süre içerisinde intramusküler olarak uygulandı. Denemenin l., 3., 5., 7., 9. ve 11. günlerinde alınan kan örnekleri analizler için kullanıldı. Yapılan analizlerde malondialdehit miktarlarında her iki deneme grubunda anlamlı yükselmeler gözlendi (birinci grup en düşük konsantrasyon 2.97+0.18, en yüksek konsantrasyon 5.19+0.12, ikinci grup en düşük seviye 2.76+0.23, en yüksek seviye 3.90+0.49 nmol/ml) ve bu yükselmeler kontrol verilerine (birinci grup kontrol değeri 2.39+0.12, ikinci grup kontrol değeri 2.45+0.12 nmol/ml) göre istatistiksel açıdan anlamlı bulundu (p<0.001). Glutatyon ve serüloplazmin miktarlanndaki değişimler ise anlamlı bulunmadı (p>0.05). Sonuç olarak, dipironun yüksek dozda verilmesine rağmen şiddetli lipit peroksidasyonuna neden olmadığı, bunun da dipironun organizmadaki geniş tolerans yeteneğiyle ilgili olduğu sonucuna varıldı.Article The Effects of Nettle Herb (Urtica Dioica L.) on the Levels of Trace Elements in the Rabbit Fur Treaties With 7,12-Dimetylbenzanthracene(Kafkas Univ, veteriner Fakultesi dergisi, 2009) Tuerel, Idris; Ertekin, Ali; Oto, Goekhan; Celikezen, F. Caglar; Yasar, SemihIn this study the effect of nettle herb (Urtica dioica L.) on the levels of trace element (Zn, Cu, Mn, Fe) in the rabbit fur treated with 7,12-dimetylbenzanthracene (DMBA) were investigated. The rabbit were divided into three experimental groups and one control group, each group contained seven rabbits. DMBA (0.5 ml/kg/day) were administreated IM to group A as carcinogenic compound. DMBA (0.5 ml/kg/day) were administreated IM as carcinogenic compound plus methanol extract of nettle herb (0.2 ml/kg/day) to group B, DMBA (0.5 ml/kg/day) were administreated IM as carcinogenic compound plus water extract of nettle herb (0.5 ml/kg/day) to group C and 10% dimethylsulphoxide (0.5 ml/kg/day) dissolved in normal saline solution were administrated to control group. All of the treatments were performed for five mounths to each group. The decrases in Cu levels were significant when compared with that of control group (P < 0.01). The decrases in Fe levels in water extract of DMBA+Urtica dioica L. was statistically significant compared with that of control group (P < 0.05). In conclusion. fur trace element levels of groups treated with methanol or water extract of Urtica dioica L. were less compared with that of control group but were higher compared with that of DMBA group. It was thought that Urtica dioica L. can have protective effect against damage caused by DMBA.Article Effects of Α-Tocopherol on Serum Trace and Major Elements in Rats With Bleomycin-Induced Pulmonary Fibrosis(Humana Press inc, 2006) Dede, Semiha; Mert, Handan; Mert, Nihat; Yur, Fatmagul; Ertekin, Ali; Deger, YeterThe study was undertaken to investigate the influence of a-tocopherol on zinc, copper, iron, calcium, magnesium, and potassium concentrations in serum of rats with bleomycin-induced pulmonary fibrosis. Fourteen Wistar albino rats were randomly divided into two groups of seven animals each. The first group was treated intratracheally with bleomycin hydrochloride (BM group); the second group was also instilled with BM but received injections of alpha-tocopherol twice a week (BM+E group). The third group was treated in the same manner with saline solution only, acting as controls (C). The zinc concentrations of the BM and BM+E groups were significantly decreased compared to the controls (p < 0.05). The iron concentration of the controls was significantly higher than the other two groups. The magnesium concentration in the controls and the BM+E group was significantly higher than that of the BM group. The serum copper, calcium, and potassium concentrations were not found to be statistically different among the three groups. Distinct histopathologic changes were found in the BM group compared to the untreated rats. Less severe fibrotic lesions were also observed in the BM+E group. The results of this study show that lungs of rats treated with bleomycin were seriously damaged and that vitamin E seemed to counteract some of the damage, as indicated by differences in the serum concentrations of major elements.Other Endoparazitli (Fasciola Spp., Dicrocoelium Dendriticum, Kist Hidatik, Trichostrongylidae Ve Protostrongylidae) Koyunlarda Bazı Biyokimyasal Parametreler(2007) Özdal, Nalan; Ertekin, Ali; Taş, Zeynep; Ayvaz, ErolBu çalışma, endoparazitlerle enfekte koyunların bazı biyokimyasal kan parametreleri ile vitamin B12 ve bazı makro element düzeylerinde oluşan değişimleri tespit etmek amacıyla planlanmıştır. Van Belediyesi Mezbahanesine kesim için getirilen koyun-lardan kesim öncesi kan, kesim sonrası dışkı örnekleri alınmış ve kesim sonrası tüm iç organlar Fasciola spp., Dicrocoelium dendriticum, kist hidatik yönünden kontrol edilmiştir. Alınan dışkı örneklerinin nativ, sedimentasyon, flotasyon ve Baermann-Wetzel yöntemleri ile helmintolojik muayeneleri yapılmıştır. Hem iç organ hem de dışkı muayenelerinde herhangi bir parazite rastlanmayan koyunlar kontrol, makroskobik muayenelerinde ve dışkı örneklerinde aynı grup parazitle enfekte olan koyunlar da deneme grubu olarak kullanılmıştır. Yapılan analizlerde parazitli gruplarda total protein (Trichostrongylidae ve kist hidatikde), globülin, amilaz, klor, vitamin B12 düzeylerinde saptanan artışlar ile albümin, magnezyum, fosfor miktarlarında gözlenen azalmalar istatistik olarak anlamlı bulunmuştur. Diğer parametrelerde ölçülen değişimler istatistik olarak bir önem ifade etmemiştir.Article Evaluation of Serum Lipoprotein and Tissue Antioxidant Levels in Sheep With Fluorosis(int Soc Fluoride Research, 2013) Yur, Fatmagul; Mert, Nihat; Dede, Semiha; Deger, Yeter; Ertekin, Ali; Mert, Handan; Isik, AlperThe aim of this study was to evaluate serum lipoprotein and tissue antioxidant levels of sheep with and without fluorosis living in a volcanic area of Turkey. Fifteen Akkaraman sheep with fluorosis in the Agri region north of Lake Van and 10 Akkaraman sheep without fluorosis in the Van region just south of Lake Van in the eastern part of Turkey were investigated. In the kidney tissues, the MDA levels and SOD activities in the fluorosed sheep showed nonsignificant increases, but the GSH level and GPx activities significantly decreased. In the liver tissues of the fluorosed sheep, a significant increase in the MDA level and GPx activity was observed, but the GSH level showed no change, and the SOD activity exhibited a small decrease. By contrast, in the muscle tissues, the MDA level decreased and the SOD activity increased significantly, whereas the GPx activity increased but not significantly, and the GSH levels deoreased. Finally, the serum lipoprotein levels of the fluorosed and nonfluorosed sheep were not significantly different. In conclusion, different degrees in the pro-oxidant/antioxidant status of soft tissues such as kidney, liver, and muscle were affected by F intoxication, but no differences were found in the serum lipoprotein levels.Article İnsanlarda Üst ve Alt Solunum Yolu Enfeksiyonlarının Lipit Peroksidasyonu, Antioksidan Vitaminler ve Antioksidan Savunma Sistemleri Üzerine Etkilerinin Araştırılması(2006) Gündoğdu, Sani; Ertekin, AliBu çalısma, İnsanların üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının lipit peroksidasyonu, antioksidan vitaminler ve antioksidan savunma elemanları üzerine yaptıgı etkileri irdelemek amacıyla planlandı. Arastırmada canlı materyal olarak üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına (sinüzit, tonsillit, farenjit, larenjit, otitis media, soguk algınlıgı, pnömoni) yakalanan bes farklı yas grubundan (0–9, 10–14, 15–24, 25–44, 45–60 yas) saglanan 10’ ar hasta kullanıldı. Ayrıca tamamen saglıklı bireylerden olusan bir grup da kontrol grubu olarak degerlendirildi. Yapılan analizlerde malondialdehit ve seruloplazmin düzeylerinde tüm hasta gruplarında degisik oranlarda istatistik önem arzeden artıslar saptandı. Bu artıslar malondialdehit için en fazla pnomönide (6.57±0.18 nmol/ml, 0-9 yas grubu), seruloplazmin için ise tonsillitte (56.40±3.98 %mg, 0-9 yas grubu) gözlendi. Retinol, İ-karoten, vit. E, vit. C ve glutatyon düzeylerinde ise anlamlı azalmalar bulundu. Bu azalmalar tüm gruplarda en fazla pnomönili grupta ölçüldü. Analizler sonucunda bu düsüsler retinol için 30.1±3.25 µg/dl (0-9 yas grubu), İ-karoten için 59.10±5.23 µg/dl (0-9 yas grubu), vit. C için 0.22±0.03 mg/dl (10-14 yas grubu), vit. E için 0.49±0.05 mg/dl (25-44 yas grubu) ve glutatyon için ise 9.30±11.45 mg/dl (45-60 yas grubu) düzeylerinde saptandı. Bu azalmalar kontrol grubuna göre degisen oranlarda istatistik önem arzetti. Sonuç olarak, tüm hasta gruplarında lipit peroksidasyon göstergesi malondialdehit miktarlarında önemli yükselmeler gözlendi. Bu baglamda üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında hem hastalıgın tedavisi süresince hem de iyilesme sürecinde destek amaçlı olarak hastalara kemoterapötiklerle beraber antioksidan madde ve vitaminlerin de verilmesinin hastalıga karsı mücadelede faydalı olacagı kanaatindeyiz.Master Thesis Investigation of Haemoglobin Types and Glutathione Levels in Theileriosis Infected Cattles(2009) Yoldaş, İrfan; Ertekin, AliBu çalışma theileriosisli sığırlarda hemoglobin tipleri ile glutatyon düzeylerini irdelemek amacıyla planlandı. Bu amaç için Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı kliniğine hasta olarak getirilen klinik muayene ve laboratuar bulguları sonucunda kesin tanısı konulan 30 hasta sığır ile 13 sağlıklı sığır kullanıldı. Tüm kanda glutatyon düzeyleri ve çıkarılan hemolizatta ise hemoglobin tip tayinleri yapıldı. Yapılan analizlerde sağlıklı sığırlarda glutatyon düzeyleri 22,52 ± 5,37 mg/dl, theileriosisli sığırlarda ise 19,79 ± 6,36 mg/dl düzeylerinde saptandı, bu farklılık istatistik olarak anlamlı bulundu (P<0.001). Hemoglobin tip tayinlerinde sağlıklı sığırlarda 7 Hb AA, 5 Hb AB ve 1 Hb BB genotipleri tespit edildi. Theileriosisli sığırlarda ise 22 Hb AA, 7 Hb BB ve 1 Hb BB genotipi saptandı. Sonuç olarak theileriosiste olası lipit peroksidasyonuna karşı bir antioksidan olarak GSH miktarlarında anlamlı azalmaların olduğu gözlendi. Hb tipleri ile paraziter enfeksiyonlara karşı dayanıklılık arasında ise kayda değer bir ilişki olmadığı kanısına varıldı.Anahtar Sözcükler: Glutatyon, Hemoglobin, Sığır, TheileriosisDoctoral Thesis Investigation of Sa, Lsa, Total Protein and Some Specific Liver Enzymes Activation in Experimentally Cirrhosis Produced Rabbit by Using Ccl4(1996) Ertekin, Ali; Bildik, Y. Ayşegül64 8. ÖZET Bu çalışmada, deneysel siroz oluşturulan tavşanların serumlarında sialik asit, lipid- bağlı sialik asit miktarları ile total protein ve bazı karaciğer enzimlerinin aktiviteleri araştırıldı. Siroz oluşumunun değişik evrelerinde bu parametrelerin konsantrasyonları ve aktiviteleri ölçüldü. Sirozlu gruplarda Sialik asit ve lipid-bağlı sialik asit miktarlarında önemli bir artış olurken kontrol gruplarında herhangi bir artış olmadığı ve sabit kaldığı gözlendi. Serum GOT ve GPT enzimlerinin miktarlarında da sirozlu gruplarda belirli bir artış olurken kontrol gruplarında bir artış olmadığı tesbit edildi. Total protein miktarlarında ise sirozlu gruplardaki karaciğer harabiyetinden dolayı protein sentezinde azalmalar gözlendi. Kontrol grubuna göre sirozlu gruplarda total protein miktarlarında bir düşme olduğu tesbit edildi. Akut siroz oluşturulan grupta Sialik asit, Lipid-bağlı sialik asit, Total protein, serum GOT ve GPT düzeyleri sırasıyla üçüncü saatte 8.34 ± 0.88 mg/ di, 30.1 ± 2.6 mg/ di, 7.6 ± 0.16 % gr, 2705 ± 51 U/ L, 2380 + 42 U/ L olarak bulunurken bu değerlerin kontrol grubunda yine sırasıyla 6.26 ± 0.52 mg/ di, 30 ± 3.7 mg/ di, 8.8 ± 0.23 % gr, 44 ± 4.9 U/ L, 56.4 ± 6.2 U/ L ' de kaldığı gözlenmiştir. 24. saatteki ölçümlerde ise bu değerler yine yukarıdaki sıraya göre akut siroz oluşturulan grupta 44.6 ± 9.3 mg/ di, 109.1 ± 16 mg/ di, 6.3 ± 0.24 % gr, 1164 ± 87 U/ L., 1332 ± 116 U/ L olarak bulunmuştur. Kontrol grubunda ise bu miktarlar LSA, Total protein, serum GOT ve GPT sırasına göre 36.6 ±3.2 mg/ di, 12.94 ± 1. 1 % gr, 49.9 ± 4. 1 U/ L, 68 ± 7. 1 U/ L olarak tesbit edilmiştir. Kronik sirozlu grupta ise bu miktarlar sırasıyla 2. haftada 3.23 ± 0.34 mg/ di, 18.43 ± 0.69 mg/ di, 6.52 ± 0.25 % gr, 357.9 + 6.1U/L, 332.57 + 3.8 U/ L olarak, 4. haftada 4.31 ± 0.3 mg/ di, 23.68 ± 0.87 mg/ di, 8.28 ± 0.12 % gr, 455.3 ± 1 1 U/ L, 425.67 ± 3.4 U/ L olarak, 6. haftada ise bu miktarlar 5.36 ± 0.19 mg/ di, 22.96 ± 0.68 mg/ di, 9.45 ± 0.09 % gr, 456.7 ± 8.7 U/ L, 470 ± 3.7 U/ L olarak saptanmıştır. Bu değerler kontrol grubunda ise 2. haftada yine sırasıyla 1.52 ± 0.09 mg/ di, 8.43 ± 0.46 mg/ di, 9.03 ± 0.27 % gr, 37.29 ± 1.0 U/ L, 37.43 ± 0.95 U/ L olarak, 4. haftada 1.69 ± 0.05 mg/ di, 6.98 ± 0.27 mg/ di, 1 1.08 ± 0.13 % gr, 37.5 ± 1.2 U/ L, 38.17 ± 0.79 U/ L olarak, ö.haftada ise 1.65 ± 0.12 mg/ di, 7.95 ± 0.27 mg/ di, 12.21 ± 0.09 % gr, 43.67 ± 1.3 U/ L, 37.5 ± 2.7 U/ L olarak bulunmuştur.65 Yapılan istatistiksel analizlerde konsantrasyonlar arasında önemli bir farkın olduğu gözlendi. Sonuçta, sirozun klinik teşhisinde, prognozunda ve iyileşmenin takibinde sialik asit ve lipid-bağlı sialik asitin enzimlere destek olarak biyokimyasal analizinin faydalı olabileceği kanatine varıldı.Article Investigation of the Effects of Α-Tocopherol on the Levels of Fe, Cu, Zn, Mn, and Carbonic Anhydrase in Rats With Bleomycin-Induced Pulmonary Fibrosis(Humana Press inc, 2007) Ertekin, Ali; Deger, Yeter; Mert, Handan; Mert, Nihat; Yur, Fatmagul; Dede, Semiha; Demir, HalitThis study was designed to examine the effects of vitamin E on the levels of Zn, Mn, Cu, Fe, and carbonic anhydrase in rats with bleomycin-induced pulmonary fibrosis. Twenty-one male Wistar albino rats were randomly divided into three groups: bleomycin alone, bleomycin+vitamin E, and saline alone (control group). The bleomycin group was given 7.5 mg/kg body weight (single dose) bleomycin hydrochloride intratracheally. The bleomycin+vitamin E group was also instilled with bleomycin hydrochloride but received injections of a-tocopherol twice a week. The control group was treated with saline alone. Animals were sacrified 14 d after intratracheal instillation of bleomycin. Tissue Zn, Mn, Cu, Fe, and carbonic anhydrase activities were measured in the lung and liver. Lung Cu, Fe, and carbonic anhydrase activity increase in both experimental groups. Zn and Mn levels decreased, except for the Mn level in the bleomycin group. Liver Zn, Mn, and Cu levels decreased in both experimental groups compared to the control group, whereas Fe and carbonic anhydrase activity increased in comparison to the control group. However, the liver tissue Fe level decreased compared to the control group. In the histopathologic assesment of lung sections in the bleomycin+vitamin E group, partial fibrotic lesions were observed, but the histopathologic changes were much less severe compared to the bleomycin-treated group.Article Isırgan Otunun Dimetilbenzantrasen Uygulanan Tavşanlarda Lipit Peroksidasyonu, Antioksidan Maddeler ve Nitrit-nitrat Düzeyleri Üzerine Etkisi(2008) Türel, İdris; Çelikezen, F. Çağlar; Yaşar, Semih; Ertekin, Ali; Oto, GökhanBu çalışmada, ısırgan otu ekstresinin 7,12-dimetilbenzantrasen(DMBA) verilen tavşanlarda nitrik oksit oksidasyon ürünleri, lipit peroksidasyon ürünleri ve antioksidan maddeler düzeyleri üzerine etkileri araştırıldı. Çalışmayı 21 dişi Yeni Zelanda ırkı tavşan oluşturdu. Tavşanlar üç gruba bölündüler. Deneme süresi 150 gün olarak belirlendi. Kontrol grubuna 0.5 ml/kg/gün dozunda % 10’luk dimetilsülfoksit (DMSO) çözeltisi, DMBA grubuna %10’ luk DMSO’da çözündürülen DMBA maddesi 0.5 ml/kg/gün olarak verildi. Diğer gruba DMBA’ ya ilaveten ısırgan otu ekstraktı 0.2 ml/kg/gün şeklinde uygulandı. Deneme sonunda kan örnekleri alındı. Yapılan analizlerde kontrol grubu ölçümlerine göre hem DMBA verilen hem de DMBA+ısırgan otu verilen grupta nitrit ve nitrat düzeylerinde gözlenen artışlar istatistik olarak anlamlı bulundu(P<0.001). Malondialdehit(MDA) seviyelerinde gözlenen artışlarda DMBA grubunda P<0.001 kadar, DMBA+ısırgan otu grubunda P<0.01 kadar bir anlam gözlendi. Seruloplazmin, glutatyon, retinol ve β-karoten düzeylerindeki artışlar DMBA grubunda P<0.001 kadar bir önem arzederken, Vit.C’ de bu anlam P<0.01 kadardı. DMBA+ısırgan otu verilen grupta glutatyon, Vit.C, retinol ve β-karoten seviyelerindeki düşüşler istatistik olarak P<0.001 kadar bir önem arz etti. Seruloplazminde ise bu anlam P<0.01 olarak gözlendi. Sonuç olarak, ısırgan otu ekstraktı verilen grupta hem nitrik oksit oksidasyon ürünlerinde hem de lipit peroksidasyon ürünlerinde diğer deneme grubuna göre daha az artışların gözlenmesi bu bitkinin kısmen de olsa lipit peroksidasyonuna karşı bir koruma özelliği olduğunu göstermiştir.Other Kan Parazitli Hayvanlarda Sialik Asit ve Lipid-bağlı Sialik Asit Düzeylerinin Araştırılması(2000) Ekin, Suat; Ertekin, Ali; Akkan, Hasan Altan; Keles, Ihsan; Karaca, MehmetBu çalışmada 6 ay - 5 yaş arası, farklı ırk ve cinsiyette toplam 42 adet .sığır kullanıldı. Şunlardan 12 tanesi theileriozisli, 10 anaplazmozisli, 10 tanesi theileriozis ve anaplazmosisli, 10 tanesi ise klinikman sağlıklı hayvanlardan oluştu. Yapılan analizlerde kontrol grubundan elde edilen değerlere kıyasla, sialik asit miktarlarındaki artış tüm enfekte gruplarda önemli (p<0.001), lipid-bağlı sialik asit düzeylerinde ise theileriozis grubu hariç diğer gruplarda anlamlı (p<0.01) bulundu. Aneminin düzeyi theileriozis grubunda fazla olmasına rağmen, anaplazmanın bulunduğu hayvanlarda sialik asit ve lipid-bağlı sialik asit düzeyleri daha yüksek bulundu.Article Karbon Tetraklorür Toksikasyonunun Lipid Peroksidasyonu, Glutatyon ve Vitamin C Üzerine Etkileri(1997) Bildik, Ayşegül; Yur, Fatmagül; Ertekin, Ali; Dede, SemihaBu araştırma, akut ve kronik dozda $CCl_4$ (Karbon tetraklorür)' ün lipid peroksidasyonu ile vitamin C ve glutatyon-düzeyleri üzerine etkisinin araştırılması amacıyla yapıldı. Materyal olarak Lepus europous ırkı tavşanlar kullanıldı. Tavşanlar biri kontrol diğerleri akut ve kronik deneme grubu olmak üzere üçe ayrıldı. Akut deneme grubuna 2.0 cc/kg dozunda intraperitoneal olarak, kronik deneme grubuna ise subkutan 0.5 cc/kg dozunda haftada iki kez $CCl_4$ 'ün zeytinyağındaki (1:1) süspansiyonu uygulandı. Malondialdehid (MDA) miktarları, vitamin C ve glutatyon düzeyleri spektrofotometrik olarak tayin edildi. Kontrol grubunun MDA. vitamin C ve glutatyon miktarları sırası ile 3.29 ± 0.39 nmol/ml. 0.252 ± 0.051 mg/dl ve 32.17 ± 4.9 mg/dl. akut grupta, bu değerler sırasıyla 5.68 ± 0.52 nmol/ml. 0.114 ± 0.018 mg/dl ve 15.27 ±1.1 mg/dl. kronik grupta ise 3.65 ± 0.35 nmol/ml. 0.192 ± 0.027 mg/dl, 35.72 ± 2.3 mg/dl olarak bulundu. Akut gruptaki tavşanların kan plazmasındaki MDA miktarlarında kontrol grubuna göre p<0.05 düzeyinde artış, vitamin C ve glutatyon miktarlarında ise p<0.05 düzeyinde düşüş tesbit edildi. Kronik grupta, kontrol grubuna göre önemli bir fark bulunamadı (p>0.05).Article Köpeklerde Gentamisin Nefrotoksikozisinde Lipit Peroksidasyonu Antioksidan Maddeler, Antioksidan Vitaminler ve Bazı Hematolojik- Biyokimyasal Parametre Düzeylerinin Araştırılması(2003) Ormancı, Neslihan; Cemek, Mustafa; Akkan, Hasan Altan; Ertekin, Ali; Karaca, MehmetBu çalışmada, nefrotoksikoziste malondialdehit (MDA), antioksidan vitaminler, antioksidan maddeler ve bazı hematolojik-biyokimyasal parametre seviyeleri araştırıldı. Çalışmayı altı sokak köpeği oluşturdu. Uygulama öncesi alınan kanlar kontrol grubunu oluşturmak amacıyla kullanıldı. Deneme süresince 2., 5., 7. ve 10. günlerde kan örnekleri alındı. Yapılan analizlerde kontrol grubu değerlerine göre deneme grubu retinol ve Vit C düzeylerindeki değişimlerin istatistik olarak anlamlı olmadığı, ß-karotin (P<0,05) ve Vit E' deki (P<0,001) düşüşlerin önemli olduğu tespit edildi. Malondialdehit, serüloplazmin ve idrar $\\gamma$- glutamil transferaz (GGT) enzim seviyelerinde gözlenen artışların P<0,001; glutatyon miktarlarında saptanan düşmelerin P<0,001 düzeylerinde anlam ifade ettikleri saptandı. Eritrosit ve hematokrit değerlerinde gözlenen değişimlerin önemli olmadığı, lökosit miktarlarındaki artışın P<0,01 ; kreatinin ve kan üre nitrojeni (BUN)' ndeki artışın ise P<0,001 düzeyinde önemli olduğu da gözlendi. Sonuç olarak, nefrotoksikoziste hücrelerde oksidatif hasarın şekillenebileceği ve bu nedenle hastalığın tedavisi süresince kullanılan ilaçlarla beraber antioksidanların da kullanılmasının yararlı olacağı kanaatine varıldı.Article Köpeklerde Soğanın (Allium Cepa) Bazı Hematolojik ve Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi(1998) Baydas, Burhanettin; Yoruk, Mecıt; Ceylan, Ebubekir; T.ağaoğlu, Zahid; Ertekin, AliBu çalışmada, köpeklerde soğanın bazı hematolojik ve biyokimyasal parametreler ile Heinz cisimciklerinin oluşumu üzerine etkisi irdelendi. Araştırmada 8-19 kg canlı ağırlıkta, 1-3 yaşında, sağlıklı 12 adet köpek kullanıldı. Hayvanlar deneme ve kontrol grubu olmak üzere iki eşit gruba ayrıldı. Deneme grubu köpeklere, 24 saatlik bir açlık periyodundan sonra kıyılmış soğanın (300 g/kg) suda 15 dk kaynatılmış-soğutulmuş ekstraktından 500 mi verildi. Uygulamanın 2,4,8,12 ve 24. saatlerinde normal, heparinli ve EDTA 'lı tüplere kan alındı. Yapılan analizlerde deneme grubu Hb, PCV ve RBC miktarlarında kontrol grubuna göre bir düşüş saptanmasına karşın bu fark istatistiki olarak önemli bulunmadı (p>0.05). G-6-PD aktivitesinde kontrol grubuna göre en fazla düşüş 8. saatte saptandı. Bu değer istatistiki olarak p<0.00l düzeyinde anlamlı bulundu. Uygulamanın 8. saatinde Heinz cisimciklerinin şekillendiği saptandı. SA ve LSA düzeylerinde denemenin 2. saatinden itibaren bir yükselme olduğu, 8. saatte en yüksek düzeye ulaştığı ve 24. saatte ise kısmen düştüğü gözlendi. Bu değerler kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiki olarak önemli bulundu (p<0.001). ALT ve ALP düzeylerinde ise herhangi bir değişiklik saptanmadı. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, soğandaki n-propil disülfitten kaynaklanan lipid peroksidasyonuna ve eritrositlerdeki deformasyona bağlı olarak SA ve LSA düzeylerinin arttığı, G-6-PD ile Heinz cisimcikleri arasında negatif bir korelasyonun var olduğu söylenebilir.Article Protective Effect of Α-Tocopherol on Oxidative Stress in Experimental Pulmonary Fibrosis in Rats(Wiley, 2007) Deger, Yeter; Yur, Fatmagul; Ertekin, Ali; Mert, Nihat; Dede, Semiha; Mert, HandanThe study was undertaken to investigate the influence of alpha-tocopherol (vitamin E) on malondialdehyde (MDA) and glutathione (GSH) levels and catalase (CAT) activity in lung of rats with bleomycin-induced pulmonary fibrosis (PF). Fourteen Wistar-albino rats were randomly divided into two groups of seven animals each. The first group was treated intra-tracheally with bleomycin hydrochloride (BM group); the second group was also instilled with BM but received injections of alpha-tocopherol twice a week (BM + E group). The third group was treated in the same manner with saline solution only, acting as controls (C). There were decreases in GSH level and CAT activity while an increase in MDA level in BM group was found compared to the control group (p < 0.05). Vitamin E had a regulator effect on these parameters. After administration of (alpha-tocopherol, the increase in GSH level and CAT activity and the decrease in MDA level were seen in BM + E group compared to BM group (p < 0.05). Distinct histopathological changes were found in the BM group compared to the untreated rats. Less severe fibrotic lesions were also observed in the BM + E group. The results show that vitamin E is effective on the prevention of BM-induced PF, as indicated by differences in the lung levels of oxidants and antioxidants. Copyright (C) 2006 John Wiley & Sons, Ltd.Article Ratlarda Akciğer Fibrozisinde Lipid Peroksidasyonu (MDA), Antioksidan Madde (Glutatyon, Seruloplazmin) ve Bazı Antioksidan Vitamin (B-karoten, Retinol) Düzeylerinin İncelenmesi(2008) Çelikezen, F. Çağlar; Ertekin, AliBu çalışmada antineoplastik ajan olan bleomisinin bir komplikasyonu olarak şekillenen akciğer fibrosisinin, lipid peroksidasyon markeri malondialdehit (MDA), antioksidan maddeler redükte glutatyon (GSH) ve serüloplazmin ile antioksidan vitaminler -karoten ve retinol seviyeleri üzerine etkileri araştırıldı. Çalışmada 15 Wistar- Albino ırkı erkek rat kullanıldı. Akciğer fibrosisini oluşturmak için bleomisin hidroklorid 7.5 mg/kg oranında tek doz intratrakeal olarak kullanıldı. Yapılan analizlerde, kontrol değerlere göre MDA seviyelerindeki artışlar istatistiksel olarak anlamsız bulunurken (p>0.05), -karoten p<0.05 ve serüloplazmin ile retinol miktarlarındaki yükselmeler p<0.001, GSH miktarındaki düşüşler ise p<0.001 kadar anlamlı bulunmuşlardır. Sonuç olarak bleomisinin sebep olduğu akciğer fibrosisinde malondialdehit, bazı antioksidan maddeler ile vitaminlerde görülen değişimler, hücrede oksidatif stres ile ilgili yıkımlanmanın şekillenmiş olabileceğini göstermektedir.