Browsing by Author "Erzen, Mehmet Arif"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Birth Traditions in Van(2021) Yergin, Ayşe; Erzen, Mehmet ArifBu çalışma Van'da doğumla ilgili gelenek, görenek ve inançların ortaya çıkarılması amacı ile yapılmıştır. Çalışmada, Van ilinde doğumla ilgili gelenek, görenek ve inançların kaybolmaya yüz tutmuş pratiklerin araştırılıp bulunması ve kayıt altına alınması amaçlanmıştır. İnsan hayatında, doğum evlenme ve ölüm olmak üzere üç önemli evre vardır. Bunlar geçiş dönemi olarak adlandırılmaktadır. İnsan hayatı bu dönemlerde yeni bir anlam kazanır. Geçilen her evre yeni bir başlangıçtır. Doğum; dünyaya ilk göz açma, aileye yeni bir bireyin gelmesi, kadın ve erkeğin statülerine yeni bir isim eklenmesi; anne ve babalık, aile bireylerinin dede, babaanne, anneanne, hala, teyze amca, dayı olması, ailenin genişlemesidir. Evlenme, kadın ve erkeğin yuva kurmak için bir araya gelmesidir. Ayrıca evlenme çocuk sahibi olmak için atılan adımlardan en önemlisidir. Ve ölüm de dünya hayatının sonudur. Ebedi hayata intikaldir. Bu evrelerin her birinde bireyi korumak, kutsamak için çeşitli ritüeller yapılmaktadır. Hayatın başlangıcı olan doğum etrafında da birçok uygulama, inanış ve pratikler oluşmuştur. Yeni doğan çocuğun sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesini, yetişip büyümesini sağlamak amacıyla ortaya çıkan bu uygulamalar Türk halk geleneğinde geniş bir alana sahiptir. Çalışmamız üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Van hakkında genel bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde geçiş dönemleri ele alınmış çalışma ile ilgili kavramlar verilmiştir. Üçüncü bölümde ise araştırmanın konusunu oluşturan Van'da doğum gelenekleri hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölüm dört ana başlık altında ele alınmıştır. Bunlar; Doğum Öncesinde Uygulanan Gelenek Görenek ve İnançlar, Doğum Sırasında Uygulanan Gelenek Görenek ve İnançlar, Doğum Sonrasında Uygulanan Gelenek Görenek ve İnançlar ve Çocukluk Döneminde Uygulanan Gelenek Görenek ve İnançlar olarak ele alınmıştır. Bu çalışmayla birlikte Van'da hâlâ kullanılan ve unutulmaya yüz tutmuş doğum gelenekleri ile ilgili bilgiler bir araya getirilmiştir. Bunun yanı sıra, halk kültüründe var olan, yörede kullanılan kavramlar, atasözleri, dualar, yerel adlandırmalar, ninniler ve uygulamalar hakkında da bilgiler aktarılmıştır.Master Thesis Gender İn Nalan Barbarosoğlu's Stories(2024) Biçer, Fatma; Erzen, Mehmet ArifToplumsal düzen içerisinde birey, toplumun uygun gördüğü cinsiyetçi rolleri gerçekleştirerek var olur. Toplumsal cinsiyet rolleri kuşaktan kuşağa aktarılır. Böylelikle ataerkil yapının oluşturduğu toplumsal cinsiyet varlığını sürdürürerek bireyin toplumdaki konumunu, görev ve sorumluluklarını belirler. Toplum, yarattığı kadınlık ve erkeklik olgusundan hareketle bu cinsiyetçi rolleri zorunlu kılar. Bu yapıya uymayan bireyleri çeşitli yaptırımlara maruz bırakır. Öykülerinde toplumsal cinsiyet rollerine yer veren yazarlardan biri de Nalan Barbarosoğlu'dur. Barbarosoğlu'nun öykülerinde toplum birey çatışması, kadınlık ve erkeklik kavramı sıkça konu edinilir. Toplumsal cinsiyet kavramı, kadın-erkek ilişkileri bağlamında sorgulanır. Öykülerde cinsiyet eşitsizliği, ataerkil toplumun baskıcı tutumu eleştirilir. Özellikle toplumun bireylere yönelik gelenekselleşmiş cinsiyet algısına karşı çıkılır. Kadın ve erkek söylemle eril yapı eleştirilir. Bu yapıda kadınların ve erkeklerin çeşitli toplumsal cinsiyet algılarına maruz kaldığına ve hemcinsleri tarafından dışlandığına dikkat çekilir. Her iki tarafın da cinsiyet rollerinden olumsuz etkilendiği öne sürülür. Bu çalışmada 1980 sonrası Türk öykücülüğünün çağdaş yazarlarından olan Nalan Barbarosoğlu'nun öyküleri, toplumsal cinsiyet açısından incelenmiştir. Yazarın öyküleri, kadın-erkek ilişkileri açısından incelenerek toplumsal cinsiyet konusu ele alınmıştır.Master Thesis Hakan Bıçakçı Novels in the Framework of the Concept of Dream(2022) Ağbaş, Ayşe; Erzen, Mehmet ArifBu çalışmada yazar Hakan Bıçakcı'nın romanları rüya çerçevesinde incelenmiştir. Öncesinde rüya kavramının dünyadaki ve Türk edebiyatındaki yerine dikkat çekilmiş, önemli yazarların eserlerine değinilmiştir. Devamında romanlar, rüya kavramı merkeze alınarak hem yapı olarak hem de içerik olarak ele alınmıştır. Sonuç olarak yazarın roman kahramanlarını, özellikle onların rüyalarını kullanarak ele aldığı ve onları bu yolla tanıttığı, bilinçaltına vurgu yaparak rüyaların bilinçaltına giden yol olduğunu gösterdiği tespit edilmiştir.Master Thesis A Review Of Afşar Timuçin's Stories(2022) Gür, Beybün; Erzen, Mehmet ArifAfşar Timuçin, birçok farklı edebî türde eser vermiş bir aydındır. İnceleme ve araştırma yazılarından çeviri ve denemelere, şiir ve romandan felsefe ve öyküye değin birçok dalda eser veren yazar, oldukça üretken bir isimdir. Felsefeci kimliğiyle dikkat çeken Timuçin'in emek verdiği dallardan biri de öykü olmuştur 1950'li yıllardan sonra öykü yazmaya başlayan yazar, daha ziyade toplumcu gerçekçi bir çizgiyi sürdürür. Samimi bir dil ve gerçekçi bir bakış üzerine kurulu olan öykülerinde Timuçin, sıradan insanları esas alır. Derin bir gözleme dayanan bu öykülerde olaylardan çok durum ve kesitlerden faydalanır. Timuçin'in öykülerinde küçük insanın acıları, sevinçleri, aldanışları, zaafları, erdemleri ve yaşam mücadelesi önemli yer tutar. Siyasi bir dil kullanılmasa da birtakım göndermelerle kişilere, topluma ya da bazı toplumsal kabullere karşı eleştirel bir yaklaşım sergilenir. Bu çalışmada evvela öykü türüne ve türün edebiyatımızdaki seyrine değinilmiş; yazarın hayatı, sanat anlayışı ve eserleri hakkında bilgiler paylaşılmıştır. Ardından yazarın kitap hâlinde basılmış olan öyküleri yapı ve muhteva bakımından incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda, daha önce hakkında herhangi bir akademik çalışma yapılmamış olan Afşar Timuçin'in öykü anlayışı ve Türk öykücülüğündeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır.Master Thesis Systematic Assessment of Kiragi Journal(2022) Yıldırım, Turgay; Erzen, Mehmet ArifTürk edebiyatının gelişiminde edebiyat ve sanat dergilerinin önemi oldukça büyüktür. Özellikle edebiyatın bir türünde yoğunlaşma ve sadece o türle ilgili ürünlere yer verme, önemli bir tercihtir. Kırağı şiire ve şiirin konu edildiği eserlere sayfalarında yer veren bir dergidir. Bu çalışmada, 4 dönem boyunca toplam 36 sayı çıkan Kırağı dergisi incelenmektedir. Bu tezde Kırağı dergisi önce içerik, sonra şekil olarak değerlendirilmiştir. İnceleme yapılırken şiir başta olmak üzere dergide yer alan yazı türleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca derginin şeklî özellikleri de ele alınmıştır. Derginin içerik kısmında şiir, eleştiri, söyleşi ve deneme türlerine yer verilmiştir. Derginin şekil kısmında ise sayfa düzenine, yazı stiline ve yazar kadrosuna yer verilmiştir. Bu çalışmada derginin sistematik tahlili yapılarak Kırağı dergisinin tanıtımı amaçlanmıştır. Kırağı dergisinin genç şairlere öncülük etmede önemli bir rolü olmuştur. Derginin âdeta şiire mahsus olması, gelenekçi bir anlayışla hareket etmesi ve Anadolu'da çıkması hasebiyle Türk edebiyat dergiciliğinde özel bir yeri vardır. Bu hususiyetler dikkate alınarak değerlendirmeler yapılmış; Kırağı dergisinin yeri ve değeri belirlenmeye gayret edilmiştir.Master Thesis Thematic Analysis of Ahmet Oktay's Poetry(2011) Erzen, Mehmet Arif; Taştan, ZekiEdebiyatın birçok türünde eser veren Ahmet Oktay, 1950'lerden günümüze şiir yazmayı sürdüren üretici ve özgün bir şairdir. Oktay, 1952 yılında Ankara'da yayımlanmaya başlayan Mavi dergisi ile edebiyat ortamlarında ismi duyurur. Daha sonra ifade bakımından İkinci Yeni şiirine yaklaşan bir tarzı benimseyen şair, Marksist kurama bağlı kalmayı ve ?toplumcu gerçekçi? bir çizgide yazmayı sürdürür.Ahmet Oktay, şiirlerinde, imge yönünden zengin ve çok katmanlı bir dil kullanmıştır. Ancak şiirde anlamı göz ardı etmemiş; hatta şiirinin temelini yaşanan toplumsal ve siyasi birtakım olaylardan hareketle inşa etmiştir. Onun şiirlerinde toplumsal bakışın, varlığını daima koruduğunu ve birey üzerinden topluma gidildiğini görmekteyiz. Üstelik onun şiirlerinde görülen birçok temanın birbiriyle bağlantılı olduğu ve bir neden-sonuç ilişkisi içerisinde işlendiği söylenebilir. Bu durum, temalar üzerinden tam bir sınıflandırmaya gitmeyi engellemektedir.Ahmet Oktay'ın şiirlerinde özellikle baskın temaları belirlemeye yönelik bu çalışma, şairin şiirleri üzerine yapılacak daha kapsamlı ve derinlikli araştırmalar için yol açmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu konuda yapılmış herhangi bir akademik çalışma bulunmadığı için, çalışmanın, bir eksikliği gidermek gayretinde olduğu söylenebilir.Doctoral Thesis War Perception in Socialist Realistic Turkish Poetry (generation of '40)(2018) Erzen, Mehmet Arif; Taştan, Zekiİnsanlık tarihinin katı gerçeklerinden biri olarak savaş, dünü olduğu gibi bugünü de şekillendirmeye devam ederken yalnızca yeryüzündeki coğrafî paylaşımı, jeopolitik ve ekonomik dengeleri belirlemekle kalmaz. Siyasî‒askerî güçler tarihinin ve strateji ilminin sayılara, haritalara dayalı bir parçası olmanın ötesinde insanlığın büyük problemleri arasında yer alması hasebiyle edebî metinlere de konu teşkil eder. Türk şiirinin politik muhteva açısından zenginleştiği Cumhuriyet devri, bu bağlamda irdelenebilecek ilginç verimler sunmaktadır. Devrin şiirdeki ana temayüllerinden biri olarak beliren 'toplumcu gerçekçilik', çok sayıda şairin 1940'lı yıllardan itibaren bu anlayış doğrultusunda yazmaya başlamasıyla âdeta bir kuşak tarafından temsil edilir hâle gelmiştir. Kuşak içerisinde anılan Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Cahit Saffet Irgat, A.Kadir (Meriçboyu), Fethi Giray, M. Niyazi Akıncıoğlu, Suat Taşer, Enver Gökçe, Ömer Faruk Toprak, Mehmed Kemal (Kurşunluoğlu), Attilâ İlhan, Arif Damar (Barikat), Ahmed Arif ve Şükran Kurdakul gibi şairler, sanatı, tasavvur ettikleri düzene giden yolda bir vasıta saydıkları için şiirin kapılarını dünya sorunlarına açmışlardır. Karmaşasına doğdukları Birinci Cihan Harbi, millî varoluşlarını temin eden Kurtuluş Savaşı, acı ve öfke uyandıran ilerleyişine şahit olmanın yanı sıra etkilerini hem sosyal hem de bireysel düzlemde hissettikleri İkinci Dünya Savaşı, onların sosyal bir problem olarak savaşa yazınsal alanda yer açmaları noktasında doğal sebepler oluştur. Fakat söz konusu ilginin asıl ağırlığını, şiddet karşıtlığı ve hürriyet vurgusu gibi hümanist hassasiyetler şekillendirmektedir. Sömürü odaklı savaşlara karşı anti-emperyalist tavrın ön plâna çıkarıldığı, eşitlikçi bir gelecek ideali uğrunda fikir kavgasının vurgulandığı yahut işçiler/köylüler şahsında temsil edilen halk yığınlarının yaşam kavgası içerisinde resmedildiği şiirler ise savaş mefhumuna yaklaşımda kuşak şairlerinin sosyalist dayanaklarını işaret eder. '40 Kuşağı'nın bir makro izleği olarak savaşın çerçevesini, askerî düzeydeki sıcak çatışmalar kadar fikirsel zıtlıkları imleyen ayrışmaların da şekillendirdiği söylenmelidir. Üstelik bu şiirlerde beliren tutum, Marksist kökenlerinden ziyade pozitivist‒materyalist aidiyetiyle ve Kemalist arka plânıyla kimlik kazanan bir dünya görüşünün daha aşikâr biçimde gözlemlenebilmesi adına fırsat sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Savaş ve Edebiyat, Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, Toplumcu Gerçekçilik, 1940 Kuşağı, Şiirde İdeoloji.