Browsing by Author "Esen, Nevzat"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article Covid-19 Pnömonisi ile Karışan Kronik Eozinofilik Pnömoni Olgusu(2021) Aşker, Müntecep; Yıldız, Hanifi; Aşker, Selvi; Esen, NevzatKronik eozinofilik pnömoninin (KEP) etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. KEPi, alveollerde ya da kanda eozinofili ile seyreden,subakut veya kronik solunumsal ya da genel semptomları olan ve akciğer radyolojisinde periferik tutulumla karekterize bir hastalıktır. Yeni koronavirüs (2019-nCoV) ile enfekte olmuş birçok pnömoni olgusu, Aralık 2019'dan beri\rÇin'in Wuhan şehrinde tespit edildi. HRCT, 2019 -nCoV için çok hassas ve kullanışlı bir tarama aracıdır. Yeni koronavirüs pnömonisinin radyolojik görünümü kendine has özellikleri olmakla birlikte yaygın viral pnömoniden çok farklı değildir. Genellikle buzlu cam (% 85.7) ve düzensiz konsolidasyona (% 19.0) benzeyen yamalı ya da bölgesel opasiteler ile kendini gösterir. Lezyonlar esas olarak subplevral bölgede bulunur. Burada nefes darlığı, öksürük, ateş ve COVID-\r19'a benzer klinik ve radyolojik tablo ile başvuran bir KEP olgusu sunulmaktadır.speacialist-thesis.listelement.badge The Preservative Efficacy of Achillea Arabica Kotschy and Artemisia Austriaca Jacq. Water Extracts in an Experimental Lung Fibrosis Model Created With Bleomycin(2022) Esen, Nevzat; Günbatar, HülyaAmaç: Diffüz parankimal akciğer hastalıkları idiyopatik intertisyel pnömoni, otoimmün intertisyel akciğer hastalıkları, granülomatöz DPAH, nedeni bilinen DPAH (HSP, ilaça sekonder.), diğer formda DPAH (lenfanjiomiyomatozis, histiyositozis-x, kronik eozinofilik pnömoni) olarak alt başlıklar altında sınıflandırılmış olup yaklaşık 200 farklı hastalıktan oluşmaktadır. Fibrozan intertisyel akciğer hastalıkları (İAH) tanımlaması ve sınıflaması zor olan ancak tedavi ve prognozları açısından farklılık arz eden heterojen bir grup hastalıktır. İAH, akciğer parankiminin inflamasyonu ve fibrozisiyle karakterizedir. Fibrozan akciğer hastalıkları İAH'ların alt gruplarından olup, progresif semptomlar, akciğer fonksiyon kapasitelerinde azalma, tedaviye genellikle düşük yanıt, hayat kalitesinde azalma ve mortaliteyle karakterizedir. İPF en sık görülen, progresif seyirli ve kötü klinikle seyreden idiyopatik intertisyel pnömonilerden olsa da diğer İAH çeşitleri de progresif fibrozan fenotip gösterir. İPF etyolojisi bilinmeyen, progresif kronik seyirli, genellikle 60 yaş üstü tanı alan, en mortal ve intertisyel akciğer hastalıklarının en sık sebebidir. İPF'nin küratif tedavisi halen bulunmamasına rağmen mevcut tedavisinde pirfenidon ve nintedanip FDA tarafından onaylanmıştır. Fibrozisle seyreden hastalıkların patofizyolojisini incelemek için oluşturulan ve dünya üzerinde en yaygın kullanılan model, ratlar üzerinde bleomisin (BLM) ile oluşturulan fibrozis modelidir. Pirfenidon antifibrotik bir ajan olup, anti-inflamatuar etkinliği mevcuttur. Kortikostreoidler antiinflamatuar etkili ajan olup, fibrozisle seyreden hastalıklarda hali hazırda kullanılmaktadır ve İPF'de akut alevlenme dışında önerilmemektedir. Artemisia austriaca Jack (yavşan) ve Achillea arabica Konstch (hanzabel) bitkileri geleneksel tıp tedavisinde kullanılan, antik Yunan döneminden beri yara iyileşmelerine iyi geldiği düşünülen ve günümüzde inflamatuar hastalıklarda, enfeksiyonlarda ve çeşitli vücut ağrılarında kullanılan bitki türleridir. Geleneksel tıpta kullanılan bitki ekstartlarının fibrozis üzerindeki etkisi özellikle Çin'de olmak üzere yaklaşık 30 yıldan fazla süredir araştırıla gelmiştir ve bu bitkilerin fitokimyasal olarak içerdikleri yoğun flavonoidlerin anti-inflamatuar etkili olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda, deneysel olarak BLM ile oluşturduğumuz fibrozis modelinde yavşan ve hanzabel bitkilerinin su ekstratlarının fibrozis üzerine etkilerini, İPF'nin mevcut tedavisinde kullanılan pirfenidon ve fibrozisle seyreden diğer hastalıklarda tedavide kullanılan kortikostreroidler ile karşılaştırmayı hedefledik. Metod: Çalışmada 63 Wistar albino ırkı dişi rat kullanıldı. Çalışma süresi 21 gün olarak planlandı. Ratlar her grupta 7'şer tane olmak üzere toplam 9 gruba ayrıldı. Kontrol grubu (n=7): Ratlara herhangi bir girişim ve madde uygulaması yapılmadı. Normal günlük yaşamları korundu. Bleomisin grubu (n=7): Ratlara bleomisin 7,5 mg/kg canlı ağırlık oranında intratrakeal olarak tek doz şeklinde uygulandı. Pirfenidon grubu (n=7): Ratlara bleomisin 7,5 mg/kg intratrakeal olarak tek doz ve bleomisin uygulamalarından 2 gün önce başlayıp 21 gün pirfenidon 100 mg/kg/gün intraperitoneal olarak uygulandı. Metil prednizolon grubu (n=7): Ratlara bleomisin 7,5 mg/kg intratrakeal olarak tek doz ve 5 mg/kg/gün metil prednizolon intraperitoneal olarak, bleomisin gruplarından 2 gün önce başlandı ve 21 gün boyunca uygulandı. Achillea arabica Kotschy (Hanzabel) grubu (n=7): Ratlara Achillea arabica Kotschy (Hanzabel) bitkisi bleomisin gruplarından 2 gün önce başlandı ve 21 gün boyunca günlük 250 mg/kg dozunda uygulandı. Artemisia austriaca Jacq.(Yavşan) grubu (n=7): Ratlara Artemisia austriaca Jacq.(Yavşan) bitkisi bleomisin gruplarından 2 gün önce başlandı ve 21 gün boyunca günlük 250 mg/kg dozunda uygulandı. Achillea arabica Kotschy (Hanzabel) ve Bleomisin grubu(n=7): Ratlara bleomisin 7,5 mg/kg intratrakeal olarak tek doz ve Achillea arabica Kotschy (Hanzabel) bitkisi bleomisin uygulamalarından 2 gün önce başlandı 21 gün boyunca günlük 250 mg/kg dozunda uygulandı. Artemisia austriaca Jacq.(Yavşan) ve Bleomisin grubu (n=7): Ratlara bleomisin 7,5 mg/kg intratrakeal olarak tek doz ve Artemisia austriaca Jacq.(Yavşan) bitkisi bleomisin uygulamalarından 2 gün önce başlandı 21 gün boyunca günlük 250 mg/kg dozunda uygulandı. Achillea arabica Kotschy (Hanzabel) + Artemisia austriaca Jacq.(Yavşan) ve Bleomisin grubu (n=7): Ratlara bleomisin 7,5 mg/kg intratrakeal olarak tek doz + Achillea arabica Kotschy (Hanzabel) + Artemisia austriaca Jacq.(Yavşan) bitkileri Bleomisin uygulamalarından 2 gün önce başlandı 21 gün boyunca günlük 250 mg/kg dozunda uygulandı. 21 gün sonunda ratlardan kan numunelerini ileriki bir zamanda çalışılmak üzere muhafaza edildi ratların akciğer dokularından dokular alınarak histopatolojik olarak incelendi. Bulgular: Histopatolojik olarak yapılan incelemenin sonucunda, kontrol grubu ve sadece yavşan verilen gruplarda hafif inflamasyon geliştiği, histopatolojik verilerin istatistiksel sonuçlarının aynı olduğu ve sadece hanzabel grubunda ise orta düzeyde inflamasyon geliştiği gözlemlendi. Sadece BLM verilen grup III kontrol grubuyla histopatolojik olarak karşılaştırıldığında, şiddetli derecede inflamasyon, hemoraji ve fibrozis geliştiği gözlemlendi. Sadece BLM verilen grup ile kontrol grubu istatistiksel olarak karşılaştırıldığında sonuçların anlamlı derecede yüksek olduğu gözlemlendi (p=<0,001). Sadece BLM verilen grup BLM + pirfenidon verilen grup ile karşılaştırıldığında, pirfenidonun fibrozis ve inflamasyonu %29 azalttığı; ancak bu düşüşün istatistiksel olarak anlamlı olmadığı gözlemlendi. BLM + metilprednizolon verilen grupla sadece BLM verilen grup histopatolojik olarak karşılaştırıldığında, fibrozis ve inflamasyonun benzer düzeyde olduğu, herhangi bir değişikliğe sebep olmadığı ve istatistiksel olarak aynı olduğu görüldü. BLM+hanzabel+yavşan verilen grup sadece BLM verilen grupla karşılaştırıldığında, fibrozis ve inflamasyonda istatistiksel olarak %71,4 azalma olduğu görüldü (p=0,013). BLM + yavşan + hanzabel ile BLM+metilprednizolon grubu kıyaslandığında, hanzabel+ yavşan bitkilerinin metilprednizolona göre inflamasyon ve fibrozisi istatistiksel olarak yüksek oranda düşürdüğü saptandı. BLM+hanzabel+yavşan grubu ile BLM+pirfenidon grubu karşılaştırıldığında, hanzabel+ yavşan bitkilerinin pirfenidona göre istatistiksel olarak inflamasyon ve fibrozisi daha fazla düşürdüğü görüldü. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları geleneksel tıpta kullanılan hanzabel ve yavşan bitkilerinin su ekstrasyonlarının başta İPF olmak üzere fibrozan akciğer hastalıklarında fibrozis gelişiminde koruyucu ve tedavi edici olduğunu gösterdi. Histopatolojik ve istatistiksel sonuçlara göre, BLM ile oluşturulan fibrozis rat modelinde, yavşan ve hanzabel bitkilerinin su ekstrasyonlarının akciğer fibrozisi üzerinde kortikostreoid ve pirfenidondan daha etkili olduğu görüldü.