Browsing by Author "Gür, Tuğba"

Now showing 1 - 6 of 6

Cerrahi Tedavi Yapılmış Kolon Kanserli Hastalarda Kemoterapi Öncesi ve Sonrası Tümör Belirleyicileri ve Bazı Biyokimyasal Parametrelerin İncelenmesi
(2010) Gür, Tuğba; Demir, Halit
Bu çalışmada, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesi Medikal Onkoloji Anabilim Dalında kolon kanseri teşhisi konmuş toplam 40 hasta ve sağlıklı 29 kişi gönüllü olarak katılımı sağlandı, daha sonra kemoterapi öncesi ve sonrası tümör belirleyicileri ve bazı biyokimyasal parametreler incelendi. Kolon kanserli hasta ve sağlıklı bireyler arasında yapılan bu çalışmada karbonik anhidraz ve katalaz aktiviteleri, hasta gurubunda komoterapi öncesi ve kemoterapi sonrası ile sağlıklı bireyler arasında istatistiksel olarak anlamlılık bulundu (p<0.001; p<0.05). Kolon kanserli hasta ile sağlıklı bireyler arasındaki yapılan istatiksel analizde komoterapi öncesi ve kemoterapi sonrası kanserli hasta gurubu ile sağlıklı bireyler arasında albümin düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.001). Kolon kanserli hasta ve sağlıklı bireyler arasındaki yapılan istatiksel analizde kemoterapi sonrası kanserli hasta gurubu ve sağlıklı bireyler arasında globülin düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bulunmazken (p>0.05) yine kolon kanserli hastanın kemoterapi öncesi ve sonrası globülin düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.01). Kolon kanserli hasta ve sağlıklı bireyler arasındaki yapılan istatiksel analizde komoterapi öncesi, kemoterapi sonrası, kanserli hasta gurubu ve sağlıklı bireyler arasında CRP, fibrinojen, CA125, kreatinin, alkalen fosfataz, AFP ve ferritin düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlılık bulundu (p<0.001). Glukoz düzeylerinde kanserli hasta kemoterapi öncesi, sonrası ve kontrol gurubu arasında istatistiksel olarak önemli derecede bir anlamlılık saptandı (p<0.001; p<0.01). LDH düzeylerinde kanserli hasta kemoterapi öncesi, sonrası ve kontrol gurupu arasında istatistiksel olarak önemli derecede bir anlamlılık bulunmamıştır (p>0.05). Kanserli hasta kemoterapi öncesi, sonrası ve kontrol gurupu AST ve amilaz düzeylerinde istatistiksel olarak önemli derecede bir anlamlılık saptanırken (p<0.05) fakat ALT düzeylerinde ise istatistiksel olarak önemli derecede bir anlamlılık bulunmadı (p>0.05). Yine kanserli hasta kemoterapi öncesi, sonrası ve kontrol gurupu arasında CA19-9 ve CA15-3 düzeylerinde istatistiksel olarak önemli derecede bir anlamlılık bulunurken (p<0.05; p<0.01) CEA düzeylerinde ise anlamlılık saptanmadı (p<0.05; p<0.001).Anahtar Kelimeler: Kolon kanseri, AST, ALT, karbonik anhidraz, katalaz.
The Determination of Inhibition Effect of Extracts of Thymbra Sintenisii Bornm. Et Aznav. Subsp on Angiotensin Converting Enzyme
(2020) Türkoğlu, Vedat; Baş, Zehra; Gür, Tuğba; Karahan, Fatih
Angiotensin converting enzyme (ACE, peptidyldipeptidase A, EC 3.4.15.1) has got a significant role in the arrangement of blood pressure. ACE inhibitors usually play a part in the therapies of hypertension. Hypertension is an significant cardiovascular risk factor. The main purpose of the treatment is to reduce the incidence of hypertension. In this study, the inhibition effect of butanol and water extracts of Thymbra sintenisii Bornm. et Aznav. Subsp on angiotensin converting enzyme (ACE) activity in human plasma was investigated. ACE activity was calculated at 345 nm spectrophotometrically. Extracts of Thymbra sintenisii Bornm. et Aznav. subsp plant with water and butanol were made. The effectiveness of these extracts on ACE activity was researched. Water and butanol extracts of Thymbra sintenisii indicated inhibition impact on ACE. IC50 values for water and butanol extracts of Thymbra sintenisii was measured to be 1.696 mg mL-1 and 0.395 mg mL-1 respectively. Inhibition type for water and butanol extracts of Thymbra sintenisii from Lineweaver-Burk chart was defined to be non-competitive inhibition. Synthetic ACE inhibitors are utilized in the therapy of hypertension. On the other hand, synthetic ACE inhibitors exhibit a large number of adverse effects. Therefore, ACE inhibitors have been newly researched from native herbs. These conclusions demonstrate that water and butanol extracts of Thymbra sintenisii plant may have an ACE inhibition capacity.
The Effect of Omega 3, 6,9 and Stearic Acid on Trace Elements in Ischemia/Reperfusion-induced Heart Tissue in a Rat Hind Limb Model
(2022) Gür, Tuğba
In this study, the effect of omega fatty acids (3, 6, 9) and stearic acid on some trace elements (Cu, Mn and Zn) in heart tissue, which is a distant organ, by creating ischemia/reperfusion in the hind legs of rats was investigated. Animals were divided into ten groups: Control (C), I/R, I/R+Omega 3, I/R+Omega 6, I/R+Omega 9, I/R+stearic acid, omega 3, omega 6, omega 9 and stearic acid groups. I/R was applied to the right hind legs of I/R, I/R+omega 3, I/R+omega 6, I/R+omega 9 and I/R+stearic acid groups under anesthesia. In this study, the levels of Cu, Mn and Zn elements were studied in samples obtained from heart tissue in animal models divided into ten groups using an inductively coupled plasma optical emission spectroscopy (ICP-OES) device. Compared to the control group, heart tissue’s Cu and Zn levels were low, Mn levels were high but not important in the ischemia group (p>0.05). When ischemia and omega 3, 6, 9 and stearic acid applied groups were compared with the ischemia group, heart tissue’s Cu level was found to be low and Mn level was higher, but this result was not important (p>0.05). Compared to the ischemia group, heart tissue’s Zn levels were found to be notably higher in omega 6+IR, omega 9+IR and stearic acid groups (p<0.05). As a result, I/R application changes trace element levels in heart tissue, which is a distant organ. In the case of I/R, omega fatty acids and stearic acid treatment may provide a protective effect by improving trace element levels.
Omega Asitleri (3, 6, 9) ve Stearik Asidin Sıçanlarda İskemi Reperfüzyon Hasarında Fizyolojik ve Histopatolojik Etkilerinin Araştırılması
(2024) Gür, Tuğba; Arıhan, Okan; Oto, Gökhan; Yildirim, Serkan; Kömüroğlu, Ahmet Ufuk; Karahan, Fatih
İskemi, organ veya dokuya yetersiz kan akışı nedeniyle geri dönüşümlü veya geri dönüşümsüz hücre veya doku hasarına neden olur. Bu çalışmada 10 gruba ayrılan 70 adet dişi Wistar-albino sıçanın bacak kaslarına (kuadriseps) iskemi-reperfüzyon hasarı öncesi uygulanan omega 3, 6, 9 ve stearik asit yağ asitlerinin etkinliği araştırıldı. Çalışma 14 gün boyunca aynı dozda devam etti. Ayrıca bu yağ asitleri iskemi-reperfüzyon yapılmadan diğer gruplara da verildi. Uygulama sonrasında sıçanlarda farklı yağ asitlerinin kan biyokimyasal parametreleri, oksidatif stres parametreleri ve histopatoloji incelendi. Sonuç olarak omega 9 yağ asidinin histopatolojik özellikler ve oksidatif stres indeksi açısından diğer omega yağ asitleri ve stearik asit ile karşılaştırıldığında daha iyi koruyucu özelliklere sahip olduğu gözlendi. Ayrıca diğer yağ asitleri ve stearik asit, iskemi-reperfüzyonun zararlı etkilerine karşı bir dereceye kadar koruma sağlamıştır.
Removal of Methylene Blue From Aqueous Solutions Using Pine Cone and Statistical Comparison of Adsorbed Material
(2021) Kul, Ali Rıza; Demir, Canan; Gür, Tuğba
In this study, pine cone, a previously unused biosorbent substance, was used to remove methylene blue from the aqueous solution. For this purpose, pine cones were first cut into pieces, then dried at room temperature, passed through a grinder, sieved in a 230 mesh sieve and brought to the appropriate dimensions and used in experimental processes. On pine cone and methylene blue biosorption; effects such as initial dye concentration, temperature, amount of biosorbent and equilibrium contact time were investigated. In the adsorption of methylene blue with pine cone, descriptive statistical analyzes and comparisons of time-dependent concentrations were made and the results were significant. Descriptive statistical analyzes and comparisons of the concentration were also made and it was seen that the adsorption did not varied depending on the temperature at different methylene blue concentrations.
Van İlinin Merkez İlçelerinde Kuaför Çalışanlarında Bazı Antioksidan Enzim Düzeylerinin Belirlenmesi
(2022) Yıldız, Halime; Demir, Canan; Gür, Tuğba; Yürektürk, Şehriban; Tekeli, Arzu Esen
Kuaförlük tehlikeli bir meslek olmasa da kuaförlerin alerjenler, kanserojenler veya organik solventler olarak bilinen kimyasal kombinasyonlara maruz kaldıkları bilinmektedir. Bu çalışmada, Van'daki kuaför çalışanlarında bazı önemli antioksidanlar olarak bilinen süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT) ve glutatyon (GSH) ile lipid peroksidasyonunun son ürünü ve oksidatif stres düzeyinin göstergesi olan malondialdehit (MDA) düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamına Van ili merkez ilçelerinde (Edremit, Tusba ve İpekyolu) çalışan 33 kadın kuaför çalışanı denek olarak, kuaför hizmetlerinden faydalanan gönüllü katılımcılar kontrol grubu olarak dahil edildi. Çalışmayı kabul edenlerden venöz kan alındı, laboratuvarda incelendi ve sonuçları istatistiksel olarak analiz edildi. MDA, CAT, SOD ve GSH için grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0.05). Sonuç olarak mesleki yaşamları uzun yıllar sürecek olan kuaförlerin, sürekli fiziksel ve kimyasal etkenlere maruz kaldıkları için egzama, astım, kalp-damar hastalıkları, kanser gibi reaktif oksijen türevlerinin de bulunduğu hastalıkların oluşumunda potansiyel risk grubunda olduğu söylenebilir.