Browsing by Author "Karaayvaz, Muammer"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Article Akut Karnın Nadir Bir Nedeni Olarak Gezici Dalak Torsiyonu: Olgu Sunumu(2007) Kisli, Erol; Kotan, Çetin; Karaayvaz, Muammer; Kızıltan, Remzi; Lobut, NuriyeDalak diyaframın sol tarafında peritoneal bağlarla oldukça iyi fikse olmuş bir organdır. Henüz bilinmeyen patolojisi ile gezici dalak oldukça nadir görülen bir klinik durumdur. Gezici dalak en sık alt karı n veya pelvise yerleşir. şüphelenilmezse tanı koyabilmek zordur. Sıklıkla dalak alt karında palpe edilebilir. Nadir olgularda splenik vasküler pedikül torsiyona uğradığında semptomatik olabilir ve splenektomi yapılmalıdır. Bu yazıda, akut karna yol açmış gezici dalak torsiyonu nedeniyle splenektomi yaptığımız olgu literatür eşliğinde değerlendirilmiştir.Other The Effect of Hepatic Plexus Vagectomy on the Sphincter of Oddi in Humans(1999) Karaayvaz, Muammer; Aydın, Metin; Dilek, Osman Nuri; Güler, OsmanRight upper quadrant billary type pain is classified in three types. Biliary group lll patients have only biliary type pain that is due to sphincter of Oddi dyskinesia and without any abnormalities. In these patients, endoscopic sphincterotomy is a current treatment method that is performed to decrease the choledochal pressure and to facilitate bile flow into the duodenum. In this prospective study, the effect of hepatic plexus vagectomy as an adjunct to cholecystectomy on the sphincter of Oddi was investigated in biliary group lll patients who were potential sufferers of postcholecystectomy syndrome. Common bile duct pressures in 62 cholelithiasis patients were recorded by means of a catheter introduced through the cystic duct after open cholecystectomy. The upper limit of normal choledochal pressure was hypothesized to be 15cm H 2 O. The perfusion pressures were above this limit in 15 patients. The first 7 patients formed the study group and the subsequent 8 patients were the controls. Hepatic plexus vagectomy was performed on the patients in the study group. The mean decrease of common bile duct pressure was 31.6% after hepatic plexus vagectomy and was significant (p<0.001). Neither right upper quadrant pain nor the pathologic symptoms due to vagectomy were reported in the study group during the follow up. Resisting right upper quadrant pain without an organic disorder was determined in 3 of the 8 patients in the control group and in 1 of the 47 remaining patients. Hepatic plexus vagectomy performed as an adjunct to cholecystectomy in biliary group lll patients eliminates the sphincter spasm that is the cause of biliary tract pain and it may be an alternative treatment to sphincterotomy.Article Effects of Spinal Anesthesia and Laryngeal Mask Anesthesia on Mood States During Hemorrhoidectomy(Health Communications inc, 2007) Kisli, Erol; Agargun, M. Yucel; Tekin, Murat; Selvi, Yavuz; Karaayvaz, MuammerThe present study was undertaken to compare the effects of laryngeal mask anesthesia (LMA) and spinal anesthesia on mood states in patients undergoing hemorrhoidectomy. A total of 46 patients who underwent hemorrhoidectomy for grade III and IV hemorrhoids were included in this study. LMA with fentanyl plus propofol was given to 23 patients, and spinal anesthesia with bupivacaine was administered to 23 patients. Mood changes were assessed preoperatively and 2 h postoperatively with the Profile of Mood States (POMS), which consists of 65 questions that are designed to measure 6 identifiable mood states (tension, depression, anger, vigor, fatigue, and confusion). No significant differences were noted between the 2 groups in terms of baseline POMS global and subscale scores, except for scores regarding vigor. No significant mood changes were observed after hemorrhoidectomy in patients who were given LMA; however, an increase in total POMS score was reported in patients given spinal anesthesia. These findings suggest that mood score is affected by spinal anesthesia but not by LMA in patients who are about to undergo hemorrhoidectomy.Article Hepatic Hydatid Disease in Children and Adults Living in Different Areas in Turkey(Saudi Med J, 2007) Inan, Mustafa; Ayvaz, Suleyman; Baser, Murat; Karaayvaz, Muammer; Ciftci, Ali; Hatipoglu, Ahmet R.; Gul, HaticeObjective: To compare the clinical features of the hepatic hydatid disease in the operated children and adults living in the east and west part of Turkey. Methods: Between January 2001 and May 2005, 105 patients were operated with the diagnosis of hepatic hydatid cyst in Trakya and Yuzuncu Yil University Hospitals, Turkey. The patients (n=105) were retrospectively evaluated in 4 groups; Edirne Ch: (18 children under 18 year-old) and Edirne Ad: (20 adults) were from Edirne, Van Ch: (22 children under 18 year-old) and Van Ad: (44 adults) from Van. The patients in each group were analyzed according to their clinical and radiological findings. Results: The frequency of hepatic hydatid cysts in children was significantly higher in boys in Edirne Ch group and in girls in Van Ch group (p<0.05). In adults, the disease was also seen significantly higher in males in Edirne Ad group and females in Van Ad group (P<0.05). There were no difference symptoms of the disease, concomitant extra hepatic cysts and total cyst number in children and adults in the same region (p>0.05). The number of huge hepatic cysts and history of contact with animal were more common in children and adults living in Van. Conclusion: While the course of hepatic hydatid disease has the similar clinical features among the children and adults in the same region, remarkable regional differences have been found on it.Other İleri Evre Hipofarenks Kanserleri: Vakalarımız ve Sonuçları(2002) Kiris, Muzaffer; Karaayvaz, Muammer; Kutluhan, Ahmet; Egeli, Erol; Kıroğlu, Faruk; İçli, Murat; Çankay, HakanAmaç: Kliniğimizde tanı ve tedavileri yapılan hipofarenks kanserli hastaları değerlendirmek. Metod: 1997-2000 yılları arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalında hipofarenks karsinoma tanısı konmuş 11 vakanın retrospektif analizi yapıldı. Bulgular: Vakaların altısı kadın beşi erkekti. Vakaların ortalama yaşı 46.7 yıldı. Bu hastalardaki en önemli etyolojik ajan sigara içmek idi. Altı tümör piriform sinüs, üç tümör postkrikoid ve iki tümör posterior duvardaydı.Tanı konulduğunda bir hasta evre III ve diğerleri evre IV idi. Üçü prevertebral fasyanın tutulduğu ve ikisi uzak metastazlı toplam beş vaka inoperabl olarak kabul edildi. Bu vakalardan dördü herhangi bir tedaviyi kabul etmedi. Geriye kalan iki vakaya kemoterapi uygulandı. Kalan beş vakaya total laringofaringoözofajektomi, iki taraflı boyun diseksiyonu ve gastrik pull-up ile rekonstriksiyon yapıldı. Operasyon sırasında herhangi önemli bir komplikasyon gelişmedi. Oral beslenmeye ortalama postoperatif onuncu günde başlandı. Opere edilen tüm hastaların ortalama yaşam süreleri 16.8 (12-18 ay) aydı. Sonuç: İleri evre hipofarenks kanserlerinde yapılan total laringofaringoözofajektominin rekonstrüksiyonunda gastrik pull-up yöntemi halen en uygun cerrahi yöntemdir.Other Karsinoma Erizipelatoides(2002) Özen, Süleyman; Metin, Ahmet; Karaayvaz, Muammer; Çalka, ÖmerKarsinoma erizipelatoides (KE) , internal neoplazilerin deri metastazı ve metastatik hücrelerinin dermal lenfatikleri tıkamasıyla oluşan erizipel benzeri tablodur. En sık meme kanserine bağlı ortaya çıkmakla beraber gastrik malignite gibi diğer kanserlerle de ilişkili olabilir. Burada, sol pektoral bölgede eritemli, endure plaklar şeklinde KE ortaya çıkan ve gastrik adenokarsinoma ile ilişkili olan 55 yaşında bir erkek olgu sunuyoruz. Hasta Türk Dermatoloji literatüründe bildirilen gastrik adenokarsinomla ilişkili ilk olgudur.Article Mediastinal Malign Fibröz Histiyositoma: Olgu Sunumu(2004) Karaayvaz, Muammer; Bayram, İrfan; Işık, Ahmet Feridun; Er, MetinMediastinal malign tümörler göğüs cerrahisinde seyrek görülmelerine rağmen tedavilerindeki yaklaşım ilkeleri açısından önemli hastalıklardır. Hastanemiz göğüs hastalıkları kliniğine başvuran 55 yaşında bayan hastanın yapılan tetkiklerinde mediasten invazyonu gösteren kitle saptandı. Transtorasik biyopsiden sonuç alınamayınca kliniğimize sevkedildi. Hastaya keşif amaçlı torakotomi uygulandı. Sağ hemitoraksın 2/3'ünü dolduran kitleye total eksizyon uygulandı. Patoloji sonucu malign fibröz histiyositoma olarak rapor edildi. Malign mezenkimal tümörler, karsinomlardan farklı olarak komşu organ invazyonunu daha geç oluşturmaktadır. Preoperatif değerlendirme bazen yanıltıcı olabilmektedir. Bu nedenle intratorasik malign mezenkimal tümörlerde hastalara cerrahi şans tanınmalıdır.Other Özofajektomi Sonrası Erken Enteral Beslenme(1999) Karaayvaz, Muammer; Özgören, Ersin; Dilek, O. Nuri; Aydın, Metin; Güler, OsmanBu çalışmada özofagus karsinomu nedeniyle özofajektomi yapılan hastalarda erken enteral beslenmenin yeri ve önemini araştırdık. Çalışmaya özofagus karsinomu nedeniyle özofajektomi yapılan 20 hasta dahil edildi. Enteral beslenme operasyon esnasında duodenuma geçirilen nazogastrik sonda yoluyla yapıldı. Postoperatif 3. günde enteral beslenmeye geçildi. Hastaların hastanede yattığı sürede postoperatif komplikasyonlar, abdominal semptomlar, pre ve postoperatif albümin konsantrasyonu ve maliyet araştırıldı. Bir hastada enteral beslenmeye devam edilemedi. Postoperatif dönemde anastomoz kaçağı görülmedi. Enfeksiyöz komplikasyonlar 6 hastada (% 30) saptandı. Serum albümin seviyesi postoperatif % 29 oranında düştü. Enteral beslenme iyi tolere edildi. Özofagus kanseri nedeniyle özofajektomi yapılan hastalarda nazoduodenal yerleştirilen sonda ile yapılan enteral beslenme güvenli, tolere edilebilir ve ucuz bir yöntemdir.Other Serum Çinko, Bakır Değerleri ve Bakır-çinko Oranının Anastomoz Kaçağı Üzerine Etkisi(1997) Karaayvaz, Muammer; Güler, Osman; Şekeroğlu, Mehmet Ramazan; Aydın, MetinBu çalışmada gastrointestinal sistemde manuel anasto¬moz yapılan hastalarda çinko ve bakır düzeylerinin postoper-atif komplikasyon oranlarını ne şekilde etkilediği araştırıldı. 57 GİS malignitesi (22 mide, 35 özofagus) çalışma kapsamına alındı. Ameliyat öncesi ve sonrası 3,5 ve 7'inci günlerde serum çinko ve bakır değerleri ölçüldü. Anastomoz kaçağı görülen olgularda postoperatif serum çinko düzeylerinin normal değerin altında olduğu ve çinko düzeyleri bakımından anasto¬moz kaçağı olanla olmayanlar arasında anlamlı bir fark tespit edildi. Bakır değerlerinde anlamlı bir değişiklik tespit edilme¬di. Bu bulguların ışığında çinkonun anastomoz iyileşmesinde önemli rol oynadığı sonucuna varıldı.Conference Object Torsion of Wandering Spleen as a Rare Cause of Acute Abdomen(Aves Yayincilik, Ibrahim Kara, 2007) Kisli, Erol; Lobut, Nuriye; Kiziltan, Remzi; Kotan, Cetin; Karaayvaz, MuammerSpleen is well fixed on the left side of diaphragm with peritoneal bonds. Wandering spleen is a rare medical condition with its yet unknown pathogenesis. Wandering spleen is mostly located in lower abdomen or pelvis. Diagnosis is difficult if it is not suspected. Spleen can often be palpated in lower abdomen. Rarely it can be symptomatic when there is torsion of splenic vascular pedicle and splenectomy should be performed in this case. We report and evaluate a case who underwent splenectomy due to torsion of wandering spleen resulted in acute abdomen with a review of relevant literature.