1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Karaca, Alâattin"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 3 of 3
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Popular Culture After 1960’s Islamic Novel for Reflection and Criticism
    (2009) Bozkurt, Murat; Ögke, Ahmet; Karaca, Alâattin
    Anahtar Kavramlar: İslâmî Edebiyat, Tanzimat, Cumhuriyet, İslâmcılık,Modernizm, Popüler Kültür, Popüler İslâmî Roman?Tanzimat'la birlikte başlayan değişim sürecinde Türk edebiyatına dahil olanroman sanatı, başlangıcından günümüze kadar modernleşmenin kültürel ayağı olarakişlev görmüş ve bu doğrultuda gelişmiştir. Henüz doğuşunda siyasal bir eğilimesahip olan Türk romanı, yeni rejime geçişle birlikte egemen devlet ideolojisinintaşıyıcısı olan cumhuriyet romanı, sert modernleşme politikalarının oluşturduğubaskıcı ortamda kendi alternatiflerini doğurtmaya ve muhtelif ideolojilere angajeromanların çıkışına sebebiyet vermiştir.1960'lı yılların kısmi serbesti ortamında vücut bulan popüler İslâmî romanlarda, egemen devlet ideolojisine muhalif ve alternatif bir yazın olarak Türk romanıiçerisindeki yerini almıştır. Erken dönem cumhuriyet romanı ve toplumsal gerçekçiMarksist köy romanlarının din-dışı ve din-karşıtı söylemine karşın, 'romana karşıromanla taarruz' fikrinden doğan, estetik amaç yerine ideolojik gayeler güden buroman türü, İslâmcı ve popülist bir söylemle sosyal ve siyasal bir mücadele vermeyeçalışmaktadır.Tamamen reaksiyoner-savunmacı bir oluşum olan ve toplumsalkutuplaşmaların had safhada olduğu belli bir dönemde ivme yapan popüler İslâmîromanlar, dindar kesimin bazı hassasiyetlerini ajite ederek yaygınlık ve popülaritekazanmışlardır. Birbirine benzer kurgu ve karakterlerinden ötürü hidayet romanlarıolarak da isimlendirilen popüler İslâmî romanlar, modernleşmeyle birlikte var olanpopüler kültürün dindar kesimdeki yansımasının ürünleridir. Yapısal olarak popülerkültür ve popüler edebiyat ile benzer özellikler gösteren bu romanlar, giderekmodernizme eklemlenmiş ve işlevselliğini kaybetmeye başlamıştır.İslâmî edebiyatla özsel bir bağı olan popüler İslâmî romanlar, estetikdüzlemde İslâmî edebiyatın en çok bir alt türü sayılabilecek niteliktedirler. Sonuçitibariyle, teknik açıdan birçok eksiği olan popüler İslâmî romanlar, edebî birincelemeden ziyade sosyolojik bir incelemenin konusu olmaya aday metinlerdir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Religion and Mysticism in Modern Turkish Novel (After 1980)
    (2009) Taş, Cumhur; Ögke, Ahmet; Karaca, Alâattin
    Çağdaş Türk romanında din ve tasavvuf teması değişik şekillerde işlenmeye çalışılmıştır. Kimi yazarlar din ve tasavvufu içselleştirerek kullandıkları gibi, bazıları da din ve tasavvufu edebî ürününü oluşturmak için sadece malzeme olarak kullanmıştır.Çalışmamızda ele aldığımız ve 2000 yılından sonra kaleme alınan romanlarda da bu postmodern ve içselleştirme unsurlarıyla karşılaşmaktayız. İncelediğimiz 10 romana baktığımızda bazı romancıların dinî- tasavvufî temaları, şahısları ve mekânları işlemek için metafora (mecâz) başvurduğunu, bir kısmının da bu yönteme başvurmadan açık bir şekilde ya da sadece benzetmelerden istifâde ederek romanı oluşturduğunu gördük. Araştırmamızda incelediğimiz 10 roman şunlardır: Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ı, Elif Şafak'ın Pinhan'ı, İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar, Amat ve Puslu Kıtalar Atlası, Nazan Bekiroğlu'nun İsimle Ateş Arasında, Sadık Yalsızuçanlar'ın Gezgin romanı ve son olarak Emine Işınsu'nun Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri, Hacı Bayram ve Bukağı romanlarıdır.Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ında birgün arkasından on dokuz kelimelik bir not bırakarak evden kaçan karısı Rüyâ'yı arayan Galip anlatılmaktadır. Galip, bu arayışı sırasında değişik engellerle karşılaşır ve bu süreçte bir gazetede köşe yazarı olan Celâl Sâlik'in köşe yazıları Galip'e rehber olur. Bu şekilde kurgulanan romanda şehrikalp apartmanı, apartman aralığı, köşe yazıları, Galip, Celâl Sâlik, Rüyâ metaforları kullanılarak bir sâlikin tasavvuf yolculuğu esnasında karşılaştığı durumlar anlatılmaya çalışılmıştır.Elif Şafak'ın Pinhan romanında yine metaforlar kullanılmıştır. Bu romanda da çift cinsiyetli Pinhan adlı çocuk ve iki isim arasında kalan bir mahallenin durumu anlatılmaktadır. Pinhan'da da çift cinsiyet, mahallein iki ismi, mahallenin yedi kocakarısı, hamam, mahallenin dört kapısı gibi metaforlarla tasavvufta vahdet- kesret kavramları anlatılmaya çalışılmıştır. Aynı şekilde Nazan Bekiroğlu'nun İsimle Ateş Arasında romanında da Numan adlı kahramanın kendi ailesini bırakarak başka bir kadınla yaşadığı aşk ve bu aşkta da kalbi ile aklı arasında kalması ile yeniçerinin Padişaha bağlılığı ve bu bağlılığın sonradan bozulması konuları isim, ateş, su, dükkan, akıl- kalp metaforları kullanılarak işlenmeye çalışılmıştır.İhsan Oktay Anar'ın romanlarında genellikle insan- şeytan mücadelesi anlatılmaktadır. Amat'ta şeytan tarafından idare edilen bir gemi, Puslu Kıtalar Atlası'nda başkanı şeytan olan bir istihbarat teşklâtından bahsedilmştir. Suskunlar'da da musikî ve rûh ilişkisi (Tanrısal ses) anlatılmıştır.Emine Işınsu'nun Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri romanında Yûnus Emre, Bukağı romanında Niyâzî Mısrî ve Hacı Bayram romanında da Hacı Bayram Velî gibi tasavvufun önde gelen şahsiyetleri, metafor kullanılmadan sadece benzetmelerle anlatılmıştır. Son olarak Sadık Yalsızuçanlar'ın Gezgin romanında da İbnü'l Arabî'nin hayatı ve bu süreçte yaşadığı tasavvufî haller konu edinmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim Süresince İlköğretim İkinci Kademe Sınıflarında Okutulan Türkçe Ders Kitaplarında Ulusal ve Dinsel Değerler
    (2010) Rençber, Osman; Karaca, Alâattin
    Kişiliğin ve düşünsel yaşamın altyapısının oluşmasında önemli bir yere sahip olan eğitim, bilindiği gibi ders kitapları üzerinden verilebilmektedir. Bu yapının büyük bir parçasını oluşturan Türkçe dersi ve ders kitapları ise gerek ?Milli Eğitimin Genel Amaçları?, gerekse bu derse ait ?Özel Amaçlar? doğrultusunda öğrenci yetiştirmede daha büyük bir önem arz etmektedir.Kullandıkları metinler ve bu metinlere yöneltilen sorulardaki değer yargıları vasıtasıyla yetiştirilmek istenen insan tipinin doğru orantılı olduğu düşünülecek olursa bu doğrultuda eğitim politikamızın da belirlenebileceği rahatlıkla söylenebilir.Eğitim politikamızı ve bu politika çerçevesinde yetiştirilmesi düşünülen insan tipini ortaya koyma amacıyla başlamış olduğumuz bu çalışmamızda ilköğretim ikinci kademe (6,7, 8. sınıflar) Türkçe ders kitaplarındaki metinler, metin altı ve değerlendirme sorularındaki ulusal ve dinsel değerler tespit edilmiştir.Sonuçta elde edilen veriler ışığında devletin kalın ve vazgeçilme çerçeve çizgilerle milliyetçi tutumu, ulusal değerler bilincinde insan yetiştirme gayesine her dönemde rastlanmıştır. Dinsel değerlere bu nispette ağırlık verilmediği, hatta bazı ders kitaplarında dinsel değerlerin göz ardı edildiğini (İlköğretim Türkçe 7, Yaşar Yörük, Ali İhsan Mıhçı, Salih Başer, Sevim Yörük, Serhat Yayınları, İstanbul, 2001) söyleyebiliriz. Başka bir deyişle ulusal değerlere dinsel değerler ötesinde önem verilmiştir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti eğitim politikası için önemli bir belirleyici unsur olarak addettiğimiz Türkçe dersinde, öğrencilerin ulusal değerlere bağlı bireyler olarak yetişmeleri göz önünde bulundurulmuş sözü yanlış olmasa gerektir. Ancak bu ulusalcılığın şovenist/faşist bir yapıdan çok kendi ulusalları içinde ve diğer uluslara zarar vermeyen anlayıştan ibaret olduğunu belirtebiliriz.