Browsing by Author "Kaya, Abdullah"
Now showing 1 - 20 of 57
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis A Taxonomic Research on Edible and Poisonous Macrofungi Growing in Muş and Bitlis(1999) Kaya, Abdullah; Demirel, Y. KenanXll OZ Bu çalışma 1997-1998 yıllarında Muş ve Bitlis il sınırları içinde yetişen yenen ve zehirli makromantarlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Yapılan arazi ve laboratuvar çalışmaları sonucunda Ascomycetes ve Basidiomycetes sınıfları içinde yer olan 20 familyaya ait 71 yenen ve zehirli makromantar türü tespit edilmiştir. Bunlardan 51 tanesi yenen 20 tanesi ise zehirli türdür. Toplam türler içinde yenen türlerin oranı % 71.83, zehirli türlerin oranı ise % 28.17'dir. Bu çalışma ile 14 adet yeni yenen ve zehirli makromantar türü ülkemiz makromantar florasına yeni ilave edilmiştir. Yeni kaydedilen bu türler, toplam türler içinde 19.72'lik bir yüzdeye sahiptir. Anahtar Kelimeler: Yenen ve zehirli makromantarlar, Taksonomi, Muş ve Bitlis.Article Atropine Sulphate Test Can Be an Aetiologic Indicator of Vagal Bradycardia Developed in a Megaoesophagus Case(Natl veterinary Research inst, 2007) Keles, Ihsan; Altug, Nuri; Kaya, Abdullah; Ozkan, Cumali; Yuksek, Nazmi; Aslan, LogmanAn acquired megaoesophagus in a calf has been described. The diagnosis of megaoesophagus was made based on clinical and laboratory examinations, using contrast radiography, and necropsy findings. Atropine sulphate was used to enlighten the relationship between damage in the N. vagus and bradycardia, which developed in the megaoesophagus case.Article Basit İndigesyonlu Sığırlarda Serum Metilmalonik Asit ve B12 Vitamini Düzeylerinin Tanısal Önemi(2021) Baldaz, Vedat; Kaya, AbdullahBu çalışmada, basit indigesyonlu sığırlarda metilmalonik asit (MMA) ve B12 vitamininin tanısal açıdan öneminin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla 10 sağlıklı (kontrol grubu) ve 40 basit indigesyonlu olmak üzere toplam 50 farklı ırk ve yaşta sığır kullanıldı. İndigesyonlu sığırlar anamnez, klinik ve rumen içeriği muayene bulgularına göre tespit edildi. Her sığırdan MMA ve B12 vitamin düzeylerini saptamak için kan serum örnekleri ve rumen içerikleri alındı. İndigesyonlu gruptaki MMA miktarının kontrol grubuna göre arttığı (P<0.05) belirlendi. Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında basit indigesyon grubunda vitamin B12 düzeyinin azaldığı, fakat bu azalmanın istatistiki olarak (P>0.05) anlamlı olmadığı görüldü. Hem basit indigesyonlu hem de kontrol grubunda MMA ve vitamin B12 arasında negatif bir korelasyon olduğu saptandı. Sonuç olarak; basit indigesyonlu sığırlarda MMA ve vitamin B12 düzeylerinin belirlenmesi tanısal açıdan önemli olduğu belirlendi.Other Bir Buzağıda Renal Okzalozis Olgusu(2002) Gülbahar, M. Yavuz; Kaya, Abdullah; Gölen, İsmailA case of neonatal renal oxalosis in a 7-day-old calf is described. Clinical biochemistry revealed increased blood urea nitrogen. Gross findings included thin renal medulla and dilated renal calyces containing numerous, small, pale yellow and granular calculi. Histologically, most cortical and medullary tubules were dilated with birefringent crystals, whereas the glomeruli appeared unaffected. The crystals were morphologically consistent with calcium oxalate by the Pizzolato technique. Diffuse interstitial fibrosis and focal accumulations of lymphocytes were also noted.Article Bir Kınalı Keklikte (Alectoris Chukar) Askaridiozis ve Koksidiozis Olgusu(2006) Özkan, Cumali; Altuğ, Nuri; Yuksek, Nazmi; Kaya, Abdullah; Göz, YaşarBu olgunun materyalini sinirsel semptom, tortikollis ve ishal sikayeti ile klinigimize getirilen 5 yasında erkek kınalı bir keklik olusturdu. Yapılan klinik muayenede tortikollis, kendi etrafında dönme ve düsüp ayaga kalkamama, halsizlik, tüylerde karısıklık ve matlık, ishal, asırı kilo kaybı gibi semptomlar saptandı. Parazitolojik bakı sonucunda hastaya askaridiozis ve koksidiozis tanısı konuldu. Hastanın etkenlere yönelik spesifik tedavileri sonrasında iyilestigi belirlendi.Article Çamburnu Tabiat Parkı ve Yakın Çevresinde (Trabzon) Belirlenen Makromantarlar(2021) Kaya, Abdullah; Oruç, Yılmaz; Uzun, Yasin; Keleş, AliBu çalışma Çamburnu Tabiat Parkı (Sürmene/Trabzon)’ndan toplanan makromantar örnekleri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Arazi ve laboratuvar çalışmaları sonucunda Askomikota ve Bazidiyomikota bölümleri içinde yer alan dört sınıf, 12 takım, 41 familya ve 64 cinse ait 109 makromantar türü belirlenmiştir. Türler habitat ve lokaliteleri ile birlikte alfabetik sırada verilmiştir. .Article Çamlı (Of-trabzon) Mahallesi ve Çevresinde Belirlenen Makromantarlar(2023) Kaya, Abdullah; Keleş, AliÇalışma, Çamlı mahallesi (Of-Trabzon) ve yakın çevresinden toplanan makromantar örnekleri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Sonuçta Ascomycota ve Basidiomycota bölümlerine ait 3 sınıf, 8 takım, 38 familya ve 63 cins içinde dağılım gösteren 118 makromantar türü belirlenmiştir. Belirlenen türlerden 10 tanesi Ascomycota, 108 tanesi ise Basidiomycota bölümüne aittir. Bölgede tür çeşitliliği bağlamında en kalabalık takım Agaricales, en kalabalık familyalar Inocybaceae ve Psathyrellaceae, en kalabalık cins ise Inocybe’dir. Yörede belirlenen türler, lokalitesi, habitatı/substratı, toplandığı coğrafi koordinat, toplanma tarihi ve toplayıcı numaraları ile birlikte listelenmiştir.Article Chlorophyllum Hortense, Türkiye Mikobiyotası İçin Yeni Bir Kayıt(2022) Uzun, Yasin; Keleş, Ali; Kaya, AbdullahChlorophyllum hortense (Murrill) Vellinga., Rize’den toplanan örneklerin teşhis edilmesiyle, Türkiye’den yeni kayıt olarak rapor edilmiştir. Türün kısa bir betimlemesi makroskobi ve mikroskobisine ilişkin fotoğrafları ile birlikte verilmiştir.\r.Article Cladonia Furcata (Huds.) Schrad.'nın İnsan Periferal Lenfositleri Üzerindeki Sitotoksik, Genotoksik Ve Oksidatif Etkileri(2018) Emsen, Bugrahan; Kaya, Abdullah; Aslan, AliMevcut çalışmada, Cladonia furcata (Huds.) Schrad. likeninden elde edilen metanol ve su ekstraktlarının (sırasıyla CME ve CSE) insan lenfositleri üzerindeki aktivitelerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Lenfositlerdeki sitotoksik etkiyi test etmek için 3-(4,5-dimetiltiazol-2-il)-2,5-difeniltetrazolyum bromür ve laktat dehidrogenaz testleri kullanılmıştır. Ayrıca, hücrelerdeki oksidatif stres ve genotoksisite değişimleri sırasıyla toplam oksidan durum ve 8-hidroksi-2?-deoksiguanozin seviyeleri ile incelenmiştir. Bu uygulamalara ek olarak, ekstraktlar ile muamele edilen lenfositlerdeki toplam antioksidan kapasite (TAK) değişimleri de belirlenmiştir. CSE'nin düşük konsantrasyonlarının yüksek seviyelerde sitotoksik etki göstermedikleri ortaya çıkarılmıştır (IC50=221,14 mg/L). Gerçekleştirilen korelasyon analizleri sitotoksisitenin oksidatif stres ile ilişkili (p < 0,01) olduğunu göstermiştir. Tüm uygulamalar göz önüne alındığında, özellikle CSE'nin negatif kontrole kıyasla hücreler üzerinde istatistiksel olarak (p > 0,05) genetik hasar meydana getirmediği tespit edilmiştir. Hücrelerdeki TAK temel alındığında, ekstraktların belli konsantrasyonlarının (12,5-50 mg/L) TAK'yi anlamlı derecede (p < 0,05) yükselttiği dikkat çekmektedir. Sonuç olarak elde edilen veriler, özellikle CSE'nin lenfositler üzerinde genotoksik ve oksidatif strese neden olmayarak, yüksek antioksidan özellikleri sayesinde yeni bir tedavi maddesi kaynağı olabileceğini ortaya çıkarmıştırArticle Clavulinopsis Fusiformis, Türkiye Mikobiyotası için Yeni Bir Kayıt(2021) Kaya, Abdullah; Keleş, AliClavulinopsis fusiformis (Sowerby) Corner. Türkiye mikobiyotası için ilk kez rapor edilmiştir. Bu tür Clavulinopsis Overeem cinsinin Türkiye’deki dördüncü üyesidir ve sarı ve fasikül halindeki gövdesi, elipsoit, subglobose veya globose, tek veya çok damlacıklı, belirgin apikulusa sahip bazidiyosporlar ve bazidiyumların tabanında kulplu bağlantı ile karakterizedir. Toplanan örnek kısaca betimlenmiş ve makro ve mikromorfolojilerine ilişkin fotoğrafları verilmiştir.Article Clinical Coenurosis (Coenurus Cerebralis) and Associated Pathological Findings in a Calf(Univ Agriculture, Fac veterinary Science, 2011) Ozkan, Cumali; Yildirim, Serkan; Kaya, AbdullahThis study aims to investigate clinical and pathological findings of a clinical Coenurus cerebralis case in a 10-month-old Simmental male calf. Clinical examination of the calf revealed incoordination, irregular gait, failure to hold the head straight, leftward head tilt, and circling. The animal was diagnosed with C. cerebralis and euthanazia was recommended. The autopsy demonstrated a cyst (9x7 cm) in the caudal of the left cerebral hemisphere within the cranium. The cyst caused compression over the ventral portion of the left cerebral hemisphere, while a marked perforation of 3-4 cm diameter was found on the sphenoid bone. Histopathologically, hyperemia and perivascular mononuclear cell infiltration were observed. In conclusion, we found it beneficial to present the clinical and pathological findings of this calf infected with C. cerebralis which is known to be a rare clinical entity among cattle. (C) 2011 PVJ. All rights reservedArticle Comparison of Tuberculin Skin Test, Ifn-Γ Assay, Real Time Pcr and Lateral Flow Rapid Test in Diagnosis of Field Outbreaks of Bovine Tuberculosis(Kafkas Univ, veteriner Fakultesi dergisi, 2015) Kaya, Abdullah; Icen, Hasan; Tuzcu, Nevin; Simsek, Aynur; Yesilmen, Simten; Kochan, Akin; Alan, AdilBovine tuberculosis is an important zoonotic disease transmitted by direct contact, respiratory pathway, ingestion of unpasteurised milk and milk product, raw or undercooked meat. Tuberculosis can be difficult to diagnose based only on the clinical signs. Tuberculosis is usually diagnosed in the field with the tuberculin skin test. Sputum and other body fluids may be collected for microbiological examination. Polymerase chain reaction (PCR) methods have also been described. Diagnostic blood tests include the lymphocyte proliferation assay, the interferon gamma (IFN-gamma) assay, and enzyme-linked immunosorbent assays (ELISA). In this study a total of 50 animals were tested by using tuberculin skin test (TST), lateral flow rapid test, IFN-gamma assay and real time PCR. The animals were selected randomly among 178 cattle in dairy farms with the aged between 3-5 years and suspected of having tuberculosis. Forty five cattle were positive out of 50 for TST while 31 for reactive by the IFN-gamma assay and 28 for rapid test and 9 for real time PCR. The purpose behind such variable as age was to compare sensitivity of tuberculin skin test, the IFN-gamma assay and TB lateral flow rapid test and real time PCR examination for the diagnosis of field outbreaks of bovine tuberculosis in Turkey.Article Contributions To the Flora East Anatolia(1999) Kaya, Abdullah; Demirkuş, NasipBu araştırma Doğu Anadolu florasına katkıları içermektedir. 1995-1996 yılları arasında Uzundere (Kargapazarı Dağları) ve çevresinin florasını belirlemek amacıyla yapılan arazi araştırmaları sonucunda 1002 bitki örneği toplanmıştır. Bu bitkilerin taksonomik değerlendirilmesiyle 80 familyaya ait 302 cins, 649 tür, 20 alt-tür ve 11 varyete (680 takson) saptanmıştır. Bu makalede, Türkiye florası için yeni bir takson (Achillea cartilaginea Ledeb. ex Reichenb.); Türkiye florasındaki karakterlerden farklılık gösteren 38 takson ; tip örneklerinden sonra birinci kez toplanmış olan taksonların listesi ve A8, A9 kareleri için yeni olan 23 takson verilmiştir.Article Contributions To the Macrofungi of Bingol, Turkey(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2017) Uzun, Yusuf; Acar, Ismail; Akcay, Mustafa Emre; Kaya, AbdullahThe present study was carried out on macrofungi samples collected from Bingol Province between 2006 and 2010. As a result of field and laboratory investigations 112 species belonging to Ascomycota and Basidiomycota were determined. Ten of them are new records for the Turkish mycobiota: Orbilia auricolor (A. Bloxam) Sacc.; Orbilia luteorubella (Nyl.) P. Karst.; Mollisia lividofusca (Fr.) Gillet; Calycina languida (P. Karst.) Baral, R. Galan & G. Platas; Vibrissea filisporia (Bonord.) Korf & A. Sanchez; Iodophanus carneus (Pers.) Korf; Amanita gilbertii Beauseign.; Conocybe brachypodii (Velen.) Hauskn. & Svrcek; Coprinopsis cordispora (T. Gibbs) Gminder; and Paxillus vernalis Watling.Article Cryptosporidium Parvum Screening in Young Calves With Diarrhoea in Sulaymaniyah Governorate, Iraq(Czech Academy Agricultural Sciences, 2025) Abdulqader, Saeed; Kaya, Abdullah; Marif, Hardi; Ali, Basim; Ismaeel, DanaThe parasitic protozoan Cryptosporidium parvum causes cryptosporidiosis in young calves, leading to diarrhoea and financial losses in the farming industry. This study aimed to examine the occurrence of C. parvum in preweaning calves suffering from diarrhoea in Sulaymaniyah, Iraq, using both enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA) and polymerase chain reaction (PCR) methods. Faecal samples were obtained from 80 young calves categorised into various groups according to age, breed, sex, and geographic origin. Notably, a greater occurrence of C. parvum infection was observed in female calves, those in the 5-30 days age group, and those of the Friesian breed. Furthermore, the highest infection rate was reported in the Zarayan region. A strong correlation was observed between the ELISA and PCR findings. The molecular analysis detected both C. parvum and C. ryanae, with C. ryanae documented for the first time in Iraq. C. parvum infection considerably affects physiological indicators, particularly in younger calves, including body temperature, heart rate, and respiratory rate. PCR positivity in our study was substantially correlated with dehydration. Overall, this study highlights the need for prompt identification and intervention for the management of C. parvum infections in young calves.Master Thesis Determination of Hematological Parameters and Immunoglobulin Levels in Van Cats With Solar Dermatitis(2023) Sarimuratoğlu, Özlem; Kaya, AbdullahBu çalışma solar dermatitli Van kedilerinde hematolojik parametrelerin ve immunglobulin düzeylerinin araştırılması amacıyla yapıldı. Bu çalışmanın hayvan materyalini Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde bulunan, farklı yaş (3-15 yaş) ve cinsiyete sahip, yapılan muayeneler sonucunda 'Solar Dermatitis' teşhisi konulan 20 adet kedi ile görünürde herhangi bir hastalığı bulunmayan 7 adet kedi oluşturdu. Hasta ve sağlıklı kedilerden hematolojik ve biyokimyasal parametrelerin analizi için v. cephalica'dan kan örnekleri alındı. Hematolojik parametrelerden WBC, Ba, MCV, RDW, RRg değerlerinin solar dermatitli Van kedilerinde, sağlıklı Van kedilerine göre biraz artış gösterdiği, fakat bu artışın anlamlı olmadığı (p>0.05), solar dermatitli Van kedilerinin THR ve Pct (p<0.05) ile Lym değerinde (p<0.01) anlamlı bir düşüş, Neu ve Eo değerlerinde anlamlı bir artış (p<0.05) olduğu, Mon, RBC, Hct, MCH, MCHC, Hb, MPV ve PDW değerlerinin de biraz düşüş gösterdiği, fakat bu düşüşün anlamlı olmadığı (p>0.05) tespit edildi. Biyokimyasal parametrelerden TP ve ALB değerinin solar dermatitli Van kedilerinde, sağlıklı Van kedilerine göre artış gösterdiği, fakat bu artışın anlamlı olmadığı (p>0.05), solar dermatitli Van kedilerinin GLOB değerinde anlamlı bir artış (p<0.05), ALB/GLOB değerinde ise anlamlı bir düşüş olduğu (p<0.01) tespit edildi. İmmunglobulinlerden IgA değerinin solar dermatitli Van kedilerinde, sağlıklı Van kedilerine göre düşüş, IgE ve IgG değerlerinin ise artış gösterdiği, fakat bu düşüşün ve artışın anlamlı olmadığı (p>0.05), solar dermatitli Van kedilerinin IgM değerinde ise anlamlı bir artış olduğu (p<0.05) tespit edildi. Sonuç olarak, Van kedilerinde solar dermatitin görülme olasılığının diğer kedi ırklarına göre daha yüksek olduğu, solar dermatitin hematolojik ve biyokimyasal parametrelerde önemli bir değişikliğe yol açmadığı ortaya konulmuştur. Solar dermatitisli kedilerde hematolojik ve biyokimyasal (TP, ALB, GLOB) parametreler ile immunglobulin (IgA, IgE, IgG, IgM) düzeyleri ilk kez belirlenmiştir.Article Determination of Selected Hormones and Biochemical Parameters in Turkish Van Cats With Tail Gland Hyperplasia(Polish Soc veterinary Sciences Editorial office, 2020) Ozkan, Cumali; Kayar, Abdullah; Kaya, Abdullah; Yildirim, Serkan; Iskefli, Onur; Kozat, Suleyman; Akgul, YakupThe present study was performed on Turkish Van cats with tail gland hyperplasia in order to determine changes in some hormone levels and biochemical parameters. Animal material consisted of 18 male Van cats of between 2-8 years of age, 12 with tail gland hyperplasia and 6 unaffected cats as the control group. Following routine clinical examination, hormone levels and biochemical parameters were measured by obtaining blood samples, and biopsy samples were obtained from the region and examined under a light microscope. When compared with the control group, testosterone levels were high although the difference between groups was not statistically significant. Similarly, no statistical significance was found between the groups in terms of other hormones. Among the hormonal parameters, the only remarkable increase was seen in the testosterone level. Among biochemical parameters, the alkaline phosphatase (ALP), aspartate amino transferase (AST), cholesterol and triglyceride levels were statistically different, while other biochemical parameters were not statistically significant. While AST and cholesterol results were increased, ALP and triglyceride levels were decreased. As a result, we conclude that the disease is an important problem which occurs extensively in mature male Van cats, particularly during and after mating periods. We also conclude that the disease might be associated with an increase in testosterone levels. Presenting this study is beneficial as there are limited reports about this disease in cats. This is the first study presenting tail gland hyperplasia with some hormonal levels and biochemical parameters in male Van cats.Article Devekuşu Yavrularında Görülen Sarıkese Enfeksiyonu ve Sağaltımı Üzerine Araştırmalar(2008) Aslan, Logman; Karasu, Abdullah; Özkan, Cumali; Kaya, AbdullahBu çalışmada devekuşu yavrularında görülen sarı kese enfeksiyonun sağaltımında farklı sağaltım seçeneklerinin etkinliği araştırıldı. Bu enfeksiyon, deneme kapsamına alınan 120 yavrunun 36 tanesinde (%30) belirlendi. Hasta yavrular iki farklı tedavi grubuna ayrıldı. Birinci gruptaki (n=18) hasta yavrulara Amoksisilin+klavulonik asit ve B kompleks vitamin 5 gün süreyle kas içi yolla uygulandı. ikinci gruptaki (n=18) hasta yavrulara ise kese punksiyonla boşaltıldıktan sonra, kese içerisine % 0,1 rivanol solüsyonu ile lavaj yapıldı. Bunu takiben kese içerisine kristalize penisilin (20.000 IU) uygulandı. Aynı hayvanlara kas içi yolla da Amoksisilin+klavulonik asit ve B kompleks vitamin 5 gün süreyle uygulandı. Bu sağaltım uygulamaları sonucunda birinci grupta yer alan 16 hayvan tedaviye rağmen ölürken, ikinci grupta tedavi edilen hayvanlardan 12 tanesi öldü. Bu gruptaki 5 hayvan kombine uygulanan tedaviye olumlu cevap vererek iyileşti. Her ne kadar ölen hayvan sayısı çok görülse de ikinci tedavi grubunda 5 yavrunun tedaviye bağlı iyileşmiş olması önemlidir.Bu çalışma ile devekuşu yavrularında sarı kese enfeksiyonun morbidite ve mortalite oranın yüksek olduğu, devekuşu çiftliklerinde önemli bir yetiştirme sorunu olduğu ve hasta hayvanlarının tedavilerinde kombine ilaç kullanımının yanında kesenin lokal tedavisinin başarı şansını artıracağı ortaya konulmuşturArticle Diagnosis and Treatment of Hypophosphatemia in Young Turkeys(Univ Agriculture, Fac veterinary Science, 2012) Ozkan, Cumali; Kaya, Abdullah; Aslan, Logman; Akgul, YakupThis study was aimed to diagnose and to treat the disease of young turkeys showing hypophosphatemia symptoms in a farm. The material of this study was consisted of turkeys in both sexes, aged between 13-15 weeks. In the clinical examinations of the turkeys; weight loss, weakness, unwilling to walk, lameness and extremity fractures in some animals were determined. Blood samples were collected from 20 turkeys chosen randomly for biochemical analyses and mineral assays. Serum Ca, P, ALP, Mg, Cu, Zn, Fe, Mn and Co levels were analyzed. Phosphorus and Zn levels were found to decrease significantly whereas Ca, ALP, Mn levels and Ca/P ratio found to increase before treatment. For treatment purpose, phosphoric acid and vitamin D-3 were added to their drinking water. Clinical findings improved after treatment and biochemical parameters which were abnormal before treatment returned to normal values after treatment. As a result, hypophosphatemia was one of the most important reasons of foot problems and bone fractures during the growth period of the turkeys. It was also observed that adding phosphorus and vitamin D-3 in the drinking water for the purpose of treatment was considered to be beneficial. (C) 2011 PVJ. All rights reservedMaster Thesis Diagnostic Importance of Methylmalonic Acid and Vitamin B12 in Cattle With Simple Indigestion(2018) Baldaz, Vedat; Kaya, AbdullahBasit indigesyonlu sığırlarda metilmalonik asit ve B12 vitamininin tanısal açıdan öneminin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla 10 sağlıklı (kontrol grubu) ve 40 basit indigesyonlu olmak üzere toplam 50 farklı ırk ve yaşta sığır kullanıldı. Sığırların indigesyonlu oldukları anamnez, klinik muayenesi ve rumen içerik muayenesi ile tespit edildi. Her sığırdan MMA ve B12 vitamin düzeylerini saptamak için kan serum örnekleri ve rumen içerikleri alındı. İştahsızlık, kilo kaybı, süt veriminde düşüş ve ön mide atonisi olan indigesyonlu grupta sağlıklı kontrol grubuna göre metilmalonik asit arttığı (P<0.05) belirlendi. Vitamin B12 düzeyi indigesyon grubunda kontrol grubuna göre azaldığı tespit edildi, fakat bu azalma istatistiki olarak (P>0.05) anlamlı bulunmadı. Hem indigesyonlu grupta hem de kontrol grubunda MMA ve Vitamin B12 arasında negatif bir korelasyon olduğu saptandı. Sonuç olarak; indigesyonlu sığırlarda Metilmalonik asit ve Vitamin B12 düzeylerinin belirlenmesi tanısal açıdan önemli olduğu belirlendi.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »