Browsing by Author "Konuş, Metin"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis Comprehensive Investigation of Biological Activities and Pharmacological Properties of New Indole-Artesunate Hybrid Molecules(2025) Çetin, Doğan; Konuş, MetinTüm dünyada en önemli ölüm nedenlerinden biri olan kanser hastalığının vakaları dünya çapında sürekli olarak artmaktadır. Bu sebeple kanser tedavisi için güçlü farmasötiklerin geliştirilmesine olan ihtiyaç da artmaktadır. Bu çalışmada, indol halkası ve artesunat maddesinin birleştirilmesiyle elde edilen 11 adet indol-artesunat hibrit molekülünün biyolojik ve farmakolojik özellikleri kapsamlı bir şekilde araştırılması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda bileşiklerin antioksidan potansiyelleri beş farklı yöntemle (DPPH, ABTS, Galvinoksil, Fosfomolibden ve FRAP) test edildi. Bileşiklerin farklı kanser hücre hatlarında ve sağlıklı bir hücre hattındaki sitotoksik özellikleri MTT yöntemiyle belirlendi. Sitotoksik potansiyelleri belirlenen bileşiklerin, kanser hücreleri üzerindeki koloni oluşturma ve invazyon kapasiteleri, yara iyileştirme potansiyelleri ve apoptotik etkileri ile apoptotik yolaktaki genlerin mRNA ifadesin üzerindeki etkileri araştırıldı. Çalışmanın sonucunda, fosfomolibden yöntemi hariç diğer antioksidan kapasite yöntemlerinde bileşiklerin antioksidan kapasite tespit edilmedi. MTT yöntemiyle sitotoksik özellikleri test edilen bileşiklerin sekizinin çeşitli hücre hatlarında etkili olduğu tespit edildi. Ishikawa hücre hattında D1 ve D6 bileşiklerinin EC50 değerleri (20.22 μM ve 22.90 μM) pozitif kontrol olarak kullanılan paklitaksel maddesinin EC50 değerine (19.3 μM) oldukça yakın değerdeydi. HepG2 hücre hattında, D1 ve D2 bileşiklerinin EC50 değerleri (5.43 μM, 5.63 μM) pozitif kontrol olarak kullanılan paklitaksel maddesinin EC50 değerine (4.5 μM) oldukça yakın ve D3 bileşiği (2.75 μM) pozitif kontrolden daha iyi aktivite sergiledi. Koloni oluşturma potansiyelleri test edilen bileşiklerin; kontrol grubuna göre genel olarak %90'dan daha fazla koloni oluşumunu engellediği tespit edildi. İnvazyon özellikleri araştırılan D1 ve D2 bileşiklerinin HepG2, Ht-29 ve Panc-1 kanser hücre hatlarında invazyonu belirgin düzeyde inhibe ettiği tespit edildi. Yara iyileştirme yönteminde test edilen tüm maddelerin kontrol grubuna göre hücre göçünü engellediği görüldü. Hem Annexin-V/PI yöntemiyle hemde apoptotik yolaktaki genlerin mRNA ifadelerinin Real-Time PCR ile analizi sonucunda bileşiklerin apoptozu indüklediği tespit edildi. Tüm bu sonuçlara bakıldığında, bu çalışmada kullanılan bir yada birden fazla bileşiğin daha ileri çalışmalarla kanser ilacı olma potansiyeli bulunmaktadır. Bu yüzden çalışmada kullanılan bileşiklerin in vitro ve in vivo uygulamalarda detaylı analizleri yapılmalıdır.Master Thesis Determination of Antioxidant Capacities of 2,3-Diaryl Derivatives That Might Have Drug Potential and Analyse Their Effects on Gst-Α Isozyme(2018) Çetin, Doğan; Konuş, MetinSerbest radikaller son yörüngelerinde bir veya birden fazla eşlenmemiş elektron içeren moleküllerdir. Bu moleküller elektron açıklarını kapatmak için elektron ararlar ve diğer moleküllerden elektron alarak kararlı hale geçmeye çalışırlar. Bunu yaparken DNA hasarı, protein modifikasyonları ve lipit peroksidasyonu gibi istenmeyen oksidasyon reaksiyonlarına neden olarak hücreye zarar verirler. Serbest radikallerin bu zararlı etkilerini ortadan kaldıran vücudun savunma sistemine antioksidanlar denmektedir. Antioksidan moleküller GST'ler gibi enzimatik ya da askorbik asit gibi enzimatik olmayan moleküller olabilirler. Bu tez çalışmasında ilaç olma potansiyeli taşıyan yeni sentezlenmiş iki farklı 2,3-Diaril-Benzotiyofen türevinin (3-(5-Bromo-tiyofen-2il)-1-etil-2-fenil-1H-indol ve 3-[2,2']Bitiyofenil-5-il-1-etil-fenil-1H-indol) antioksidan kapasiteleri 5 farklı (DPPH, ABTS, Galvinoksil, Fosfomolibden ve FRAP metodu) antioksidan kapasite metoduyla belirlendi ve ayrıca bu maddelerin GST A1-1 izozimi üzerinde inhibisyon ya da aktivasyon özellikleri araştırıldı. Çalışmanın sonucunda en yüksek antioksidan kapasite yüksekten düşüğe doğru fosfomolibden, FRAP ve ABTS metotlarında görüldü. DPPH ve galvinoksil metotlarında ise antioksidan aktivite belirlenemedi. GST A1-1 izozimiyle yapılan çalışmada ise her iki maddeninde hem aktivasyon (madde 1 (1, 10 ve 25 μM) ve madde 2 (1, 5 ve 10 μM)) hemde inhibisyon (madde 1 (25, 50 ve 100 μM) ve madde 2 (25, 100 ve 250 μM)) özellik gösterdiği görüldü.Master Thesis Determination of Antioxidant Capacities of Newly Synthesized Indole Derivatives and Investigation of Their Effects on Human Liver Cancer Cells(2020) Kayhan, Abdussamet; Konuş, MetinSon yörüngelerinde eşlenmemiş elektron içeren serbest radikaller kararsız moleküllerdir. Kararlı hale geçmek için diğer moleküllerden elektron almaya çalışırlar. Bunun sonucunda istenmeyen oksidasyon reaksiyonlarına neden olarak DNA hasarı, lipit peroksidasyonu, protein modifikasyonları gibi çeşitli hücresel hasara yol açarlar. Serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı vücudun savunma sistemine antioksidanlar denmektedir. Antioksidan moleküller serbest radikalleri kendine bağlayarak, onlara hidrojen aktararak yada serbest radikallerin zarar verdiği biyomolekülleri onararak serbest radikallerin zararlı etkilerini engellerler. Antioksidanlar, glutatyon-S-transferaz gibi enzimatik yapıda yada C vitamini gibi enzimatik olmayan bir yapıda olabilir. Bu tez çalışmasında ilaç olma potansiyeli taşıyan yeni sentezlenmiş iki farklı indol türevinin (3-Bromo-1-etil-2-fenil-1H-indol) madde 1 ve (1-etil-2-fenil-3feniletilin1-H-indol) madde 2 antioksidan kapasiteleri 5 farklı (DPPH, ABTS, Galvinoksil, Fosfomolibden ve FRAP) antioksidan kapasite metoduyla belirlendi ve bu maddelerin sitotoksisite analizleri ile bu maddelerin HepG2 hücre hatlarındaki GST spesifik aktivitelerine etkileride araştırıldı. Çalışmanın sonucunda 5 farklı antioksidan kapasite belirleme yöntemiyle madde 1'in aktivitesi analiz edilmesine karşın sadece total antioksidan aktivitesi belirlenebildi. Total antioksidan aktivite sonucu troloksa göre değerlendirildiğinde, Madde 1'in test edilen konsantrasyonları (333,3-1333,3 µM) 33,43 ile 38,04 kat troloks'tan daha düşük antioksidan potansiyele sahip olduğu belirlendi. Buna karşın, Madde 2'nin test edilen en yüksek konsantrasyonundaki (3000 µM) ABTS sonucu ise oranı ise 0,016 olup troloksun 5.17 oranına kıyasla oldukça düşük olduğu tespit edildi. Fosfomolibden metodunda ise Madde 2'nin troloks standardının bileşiğinin 1.22 katına karşılık gelerek toplam antioksidan kapasite değerinin troloks bileşiği değerine yakın olduğu belirlendir. FRAP metodunda ise madde 2'nin 133,33 µM konsantrasyonun 33.83 µM troloks konsantrasyonuna karşılık geldiği hesaplandı. Bu sonuca göre madde 2 nin antioksidan kapasitesine sahip olduğu ancak bu antioksidan kapasitesinin troloks standardına göre düşük olduğu belirlendi. Buna karşın, DPPH ve galvinoksil metotlarında ise test edilen maddeler antioksidan aktivite göstermedikleri tespit edildi. GST aktivite ölçümlerinde ise kontrol ve Madde 1 ile muamele edilen hücreler için toplam GST aktiviteleri sırasıyla 14.8 ± 2.4 ve 0.79 ± 0.04 nmol/min/mg protein olarak bulundu. Bu sonuçlar Madde 1'in GST enzim aktivitesinde % 94.7 azalmaya neden olduğunu göstermiştir. Madde 2'nin (25 ve 50 µM) GST enzim aktiviteleri analiz edilmiş her iki doz uygulama sonucunda GST enzim aktiviteleri sırasıyla 21.6 ± 2.5 ve 19.3 ± 0.95 nmol/min/mg protein olarak bulundu. Madde 2 düşük 25 µM konsantrasyonda HepG2 hücre hattında GST aktivitesinin istatistiksel olarak anlamlı indüksiyonuna neden oldu. Sitotoksisite testi ile bu çalışmada test edilen indol türevleri (Madde 1 ve Madde 2) hücre canlılık oranlarına bakıldığında, Madde 1'in EC50 değeri HepG2 hücre hattında 92 µM olarak bulundu. Buna karşın, Madde 2'nin test edilen dozlarda (6,25-250 µM) istatistiksel olarak anlamlı herhangi bir sitotoksik aktivite gözlemlenmemiştir.Master Thesis Determination of Radical Scavenging Activities and Reduction Power Properties of 2,3-Dialkynilic Thiophene Derivatives(2019) Lazoğlu, Ali; Konuş, MetinSerbest radikaller, ortaklanmamış elektron bulunduran yüksek enerjili kararsız ara ürünlerdir. Bu ürünler bileşik halinde de bulunabilmektedir. Serbest radikaller, başta kanser olmak üzere karaciğer hastalıklarına sebep olmanın yanısıra DNA ve protein hasarlarınada yol açabilmektedir. Vücudumuzun savunma sistemi serbest radikalleri nötrleştirirken kullandığı moleküllere antioksidan denmektedir. Bu tez çalışmasında, sentetik kaynaklı dört farklı 2,3-dialkinilik tiyofen türevlerinin radikal yakalama aktiviteleri ve indirgeme gücü kapasiteleri beş farklı antioksidan kapasite yöntemi ile test edilmiştir. ABTS ve galvinoksil yöntemlerinde test edilen maddelerin EK50 değerleri dikkate alınarak sıralandığında, ABTS metodunda madde 4 > madde 2 > madde 1 > madde 3 iken galvinoksil metodunda ise madde 4 > madde 3 > madde 1 > madde 2 olduğu tespit edildi. Buna karşın, test edilen dört farklı dialkinilik tiyofen türevinin DPPH radikali ile reaksiyona girmediğinden bu yöntem ile antioksidan kapasiteleri tespit edilemedi. Fosfomolibden ve FRAP yöntemlerinde ise maddelerin indirgeme aktiviteleri tespit edildi. Fosfomolibden yöntemi sonuçlarına göre test edilen türevler indirgeme akitivitesine göre sıralandığında madde 4 > madde 1 > madde 2 > madde 3 olarak tespit edildi. Son olarak, FRAP yönteminde ise iki dialkinilik tiyofen türevi bu yöntemle indirgeme aktivitesi göstermiştir. Bunlar, madde 4 ve madde 2'dir. Madde 4 (103,22 µM madde 4 1,49 µM troloksa denk geldi)'ün madde 2 (128,03 µM madde 2 0,34 µM troloksa denk geldi)'ye göre daha aktif olduğu tespit edildi. Buna karşın, madde 1 ve madde 3 FRAP yönteminde herhangi bir indirgeme aktivitesi göstermediği tespit edildi. Anahtar kelimeler: Antioksidan, Antioksidan kapasite, Tiyofen türevleri.