1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Matur, Metin"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 1 of 1
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    Criticism of Western Moral Metaphysics in Nietzsche and Wittgenstein's Early Thought
    (2024) Matur, Metin; Rızvanoğlu, Eren
    Bu çalışmada Batı ahlak metafiziğine ortak eleştirilerde bulunan Nietzsche ve Wittgenstein'ın vardıkları sonuçlar bakımından ayrışmalarının nedeni açık kılınmaya çalışılmıştır. Nietzsche ve Wittgenstein doğanın ahlaki bir yapısının olmadığı, insanın ahlaki sorumluluk yükleyen bir özünün olmadığı (Nietzsche) veya insanın ahlaki bir özünün olmasına rağmen bu özün nesnel olarak bilinemeyeceği (Wittgenstein) ve evrensel bir ahlaki idealin bulunmadığı görüşleriyle bütün ahlak anlayışlarının kanıtlanamaz, metafizik birer insan yorumu olduğunu göstermişlerdir. Ancak Nietzsche ahlaki bir taraf olarak bu eleştirileriyle yerinden ettiği her ahlak değerinin yerine kendi karşıt değerlerini yerleştirmekle kendisinin de ahlaki, metafizik bir yorum yaptığını görmezden gelmiş ya da kendisini kendi eleştirileri karşısında bir istisna saymıştır. Bu bağlamda Nietzsche'nin ahlak anlayışının yine onun eleştirileri karşısındaki durumu ele alınmıştır. Bu süre boyunca Nietzsche düşüncesinin farklı yorumlara konu olmasının sebebinin onun ahlaki söyleme bağlı kalması olduğu gösterilmiştir. Özellikle Nietzsche'nin bengi dönüş, güç istenci ve üstinsan kavramları onun ahlak anlayışında üstlendikleri işlevler üzerinden ele alınarak bunlara dair yorum karşıtlıklarına bir uzlaşı imkânı bulunmaya çalışılmıştır. Wittgenstein ise Nietzsche ile benzer eleştirilerden hareketle ahlaki hiçbir yargının nesnel olamayacağını göstermek amacıyla öncelikle nesnel bilgiyi konu edinmiştir. Dil-dünya karşılıklılığına dayanan bir nesnellik anlayışıyla ahlakın metafizik olduğunu bildirmiştir. Wittgenstein için ahlaki yargılar nesnel olmamalarına rağmen dile getirildiklerinde nesnel bir dil kullanmaktadır. Wittgenstein bütün nesnel olma iddialarına rağmen kanıtlanamaz yorumlar olmaktan öteye gidemeyen ahlaki yargılar söz konusu olduğunda susmak gerektiğini bildirmiştir. Bu bağlamda Wittgenstein'ın susma çağrısının ahlaki bir çağrı olduğu iddia edilerek onun ahlak söz konusu olduğunda eyleme vurguda bulunduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda Wittgenstein'ın yaşamın anlamını ve amacını bulmaya adadığı kişisel hayatında ahlaki hiçbir bildirimde bulunmamasının ahlaka dair bu görüşlerinden kaynaklandığı iddia edilerek onun yaşamı ve düşünceleri arasındaki benzerlik gösterilmeye çalışılmıştır. En son Nietzsche'nin ahlaki söyleme bağlı kalmakla metafizik yaptığı, Wittgenstein'ın ise bu yanılgıya düşmemek adına susmak zorunda kaldığı gösterilmeye çalışılmıştır.